Cihatçılar Üzerinden Halklara Saldırılıyor’
Yürüttüğü siyasetin başarılı olmadığını gören Türkiye’nin cihatçı radikal gruplara destek vermeye başladığına dikkat çeken Hemo, “İlk önce El Nusra, ardından Ehrar El-Şam’a destek verdi. Son olarak da IŞİD’e destek veriyor. Bu gruplar yoluyla Kürt halkına ve Suriye halklarına yönelik büyük saldırılar gerçekleştirdi. Yine bu gruplar yoluyla Suriye’nin ulusal güçlerini dağıttı. Son iki yılda ise Kürt halkı ve Rojava Kürdistan’ına saldırıyor. Ancak bu saldırlar çok büyük direnişle kırıldı. Kürt halkı ve Suriye’nin özgürlük isteyen halkları bu saldırıları ortaklaşmanın gerekçesi yaptı. Bu da Türkiye devletini azdırdı” şeklinde konuştu.
‘Bunların Tümü Oyundur’
Hemo, Türkiye’nin şimdi de Efrin ve Kobane kantonlarının birleşmesini önlemek için politika yürüttüğünü, bunun meşruluğunu sağlamak için Özgür Suriye Ordusu bünyesindeki Türkmen grupları kullandığını belirtti ve bu grupları IŞİD ve Türkiye arasındaki sınır bölgesine yerleştirmek istediğine dikkat çekti.
ABD’nin eğit donat programı kapsamında eğittiği silahlıların Türkiye tarafından El-Nusra’ya teslim edildiğini ifade eden YPG Komutanı, bunların yerine ise kontra güçlerinin yerleştirilmek istendiğini kaydederek, “Kendileri dışında bir gücün bölgeye yerleşmesine izin vermedi. Son günlerde bu politikasını Sultan Murat Tugayı adı altında biraz daha ileri götürdü. Sultan Murat Tugayı’nın üye sayısı 40’tır. Şimdi 600 kişiden bahsediliyor. Ancak bu grupların çoğu Türk kontra güçlerinden oluşuyor. Bu hamlesini Kilis’teki özel merkezden yürütüyor. Bu da Türkiye’nin radikal gruplara karşı bi tutum içinde olmadığını göstermektedir” diye konuştu.
‘Türkiye, El-Nusra ile Görüştü’
Sîpan Hemo, Türkiye’nin Azaz bölgesi için El-Nusra ile görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi. Hemo, Türk devletinin El Nusra ile yaptığı resmi bir görüşme sonucu bölgeden çekilmesini istediğini belirtti. Hemo bu konuda şunları dile getirdi: “Elimizde Nusra ve Türk devleti yetkililerinin Kilis’te toplantı gerçekleştirdiklerine dair bilgiler var. Nusra’dan boşalttıkları alanları, ‘Sultan Murat Tugayı’na’ teslim etmelerini istemiş.’Sultan Murat Tugayı’ daha önce söylediğimiz şeyleri dün yaptığı bir açıklamada doğruladı. El Nusra’ya ait 13 yeri aldıklarını söylüyorlar. Sonuç itibarıyla El-Nusra ve ‘Sultan Murat Tugayı’ arasında devir işlemi yapıldı.”
‘Karşıt Bir Süreç Başlatıldı’
Bazı güçlerin Rojava’nın ilerlemesini istemediğini belirten Hemo, şöyle konuştu: “Bir süredir İran ile Türkiye arasında yakınlaşma ve sıcak ilişkiler gündemde. Bu sıcak ilişkilerin bu dönemde gelişmesinin bir amacı vardır, o da Kürt karşıtlığıdır. Bölgede, Rojava’da Kürtlerin güç olmasını ve haklarını elde etmesini istemeyen 4 güç vardır. Bunlar Türkiye, İran, Suriye ve statükocu Kürt gruplarıdır. Şimdi Suriye topraklarına bir müdahale sözkonusu; ancak nedense Suriye rejimi bundan çok da rahtsızlık duymuyor. Îran rahatsız değil. Bu da gösteriyor ki bu güçler kendi aralarında bu konu üzerine anlaşmış. Türkiye tüm güçlere şunu diyor: ‘Herkes rahat olsun, amacımız Suriye toprakları değil, Kürtlerin ilerleyişini durdurmaktır.’ İki gündür de bu proje yürürlüğe konmuştur. ”
Sîpan Hemo, “Bu müdahale direkt Rojava kantonlarına yönelik olmasa bile, Türk güçlerinin Ezaz’a girip müdahalede bulunması, Rojava Kürdistanı’na bir müdahaledir. Dostlarımıza da diyoruz ki, Türk devletinin yürüttüğü siyaset, IŞİD’e karşı mücadele etme ve Suriye halklarının özgürlüğü için yürütülen bir siyaset değildir. Kaldı ki, Türk devleti şu ana kadar bile IŞİD çeteleriyle ilişkilerini koparmamıştır. Uluslararası güçlerle IŞİD çetelerine karşı savaşmak için de bir karar vermiş değildir. Zaten IŞİD Türk devletinin bir projesiydi. Bugün bu proje biçim değiştirmiş olabilir. Uluslararası güçlerin projelerine karşı daha kapsamlı bir şekilde kendi projesini yürürlüğe koyacaktır. Bu durumda farklı isimlerle ‘Türk IŞİD’i’ ile karşılaşacağız. Yarın Sultan Murad Tugayının IŞİD’i ile karşı karşıya gelebiliriz. Tüm bu çabaların bir anlamı vardır. O da Rojava halklarının kazanımlarına karşıtlıktır.”
Direnişteyiz.net