Polis, “Barışa Yürüyorum” grubuyla ve bireysel olarak Batı illerinden gelenler de dahil çok sayıda kişiyi ya gözaltına aldı ya da almaya çalıştı.
Gözaltılar sırasında Kürtsat News kameramanı da polis tarafından gözaltına alındı. Polis, kameraman Baran Ok’u zırhlı araca bindirdi.
Kürtsat News muhabiri ise polisin arkadaşını gözaltına almasını “O benim kameramanım” diyerek engellemeye çalıştı. Ancak gazeteci, polise engel olamadı ve bunun üzerine zırhlı aracın önüne geçti.
Polis ise zırhlı aracı, önündeki muhabirin üzerine sürdü. Muhabir son anda kenara çekilerek ezilmekten kurtuldu.
‘İnfaz edecekler diye kaygılandım’
Mehmetoğlu “Kameramanımın o gün zırhlı araca bindirildiğini gördüğümde endişelendim. İnfaz ederler diye kaygılandım. Bu coğrafyada olmayan şeyler değil. Gözaltına alanlar kendilerini ‘Esedullah’ diye tarif eden kar maskeliler gibiydi çünkü” dedi. Mehmetoğlu, bir polisin kendisinin karnına da uzun namlulu silah dayayıp, ‘sıkarım’ dediğini söyledi.
‘Göz gözü görmüyordu’
Mehmetoğlu olanları şöyle anlattı, “Daha önce de bunun gibi saldırılar görmüştüm ama bu Diyarbakır’da yediğim en kötü gazdı. Göz gözü görmüyordu. İlk defa bu kadar gaz bulutu gördüm. Diyarbakır’da şimdiye kadar en yoğun gaz kullanılan müdahalelerden bir tanesiydi. Bir birçok kişi hiç bir şey görmüyor ve boğulurcasına bağırarak, çırpınarak, birbirine tutunarak ilerlemeye çalışıyordu. Göz gözü görmüyordu. Herkes boğulma tehlikesi geçirerek ilerlemeye çalıştı. Çok korkunç bir saldırıydı. Bir şekilde o ortamda bir yere sığınmamız lazımdı. Galeria AVM en yakın yerdi ve o yüzden oraya girdik. Dışarı çıkma imkanı yoktu. Zaten bir süre burada bekledik. Daha sonra özel hareket polisleri yüzü kar maskeli ellerinde keleşlerle ve ağır silahlarla buraya girdiler. Zaten görünüşleri ürkütücüydü. Herkes bir yerlere sığınmaya çalıştı. Burada herkesi darp ederek gözaltına almaya çalıştılar.”
‘Poli̇s keleşi̇ karnıma dayayip, ‘sıkarım’ dedi̇’
Elinde mikrofon olmasına rağmen polisin kendisine ‘çık lan oradan dışarı’ diye sinkaflı küfür ve hakaret ettiğini söyleyen Mehmetoğlu, “O gün eyleme yaşlı amcalar, teyzeler ağırlıkla katılmıştı. Yaş filan dinlemediler. Çok sayıda yaşlı insan yaralanmıştı. İnanılmaz üslup ve tavırlar sergileniyordu. Daha sonra yanıma geldiler, karnıma uzun namlulu keleşi (kalaşnikof) dayadılar, ‘buradan çıkmazsan sıkarım’ tehdidinde bulundular. Bu sırada sayıları bayağı artmıştı. Beni de zorla dışarı çıkarttılar” şeklinde konuştu.
‘Esedullah ti̇mi̇ olabi̇li̇rler’
Arkadaşlarının kendisini uyararak, ‘Ferat bunlar çok ciddi ne yaptıkları belli değil zaten istersen çık vuracaklar yoksa seni’ dediklerini ve kendisinin de çıktığını söyleyen Mehmetoğlu, “Açıkçası korktum. Esedullah Timi olabilir. Kimseyi infaz etmiyorlar diyemeyiz, örnekleri var çünkü. O yüzden tedirgin oldum. Kameramanımın da gözaltına alındığını, zırhlı araca bindirildiğini öğrenince iyice kaygılandım hemen koştum ve hepinizin izlediği o görüntü çıktı ortaya. Oradaki o halim aslında bundan kaynaklıydı” dedi.
Emni̇yet müdüründen skandal sözler
Yaşananların ardından Diyarbakır Terörle Mücadele’ye gittiğini ve emniyet nizamiyesi önünde saatlerce beklediğini anlatan Mehmetoğlu, “Saldırı sırasında TOMA baştan aşağı ıslatmıştım. O halde titreyerek kapıda bekledim. Daha sonra Emniyet içerisine aldılar. Sonra öğrendim ki Emniyet Müdürü iyi yıllar dilemek üzere ziyarette bulunacakmış. Bir süre orada bekledim. Daha sonra Emniyet Müdürü geldi ve herkesin yeni yılını kutladı. Benim de kutladı. Ben ‘yeni yılı sayenizde burada geçiriyoruz’ diyerek sitem ettim. ‘Hangi kanal’ diye sordu. ‘Kurdsat News’ dedim ve aynen şu cümleyi kullandı; ‘Kürt kanallarında çalışanları ‘terör propagandası’ yaptıkları gerekçesiyle gözaltına almışlığımız oluyor. Senin kanalında da terör propagandası yapılıyorsa kameramanını alırız tabi ki’ dedi. Sonra ‘iyi yıllar’ deyip gitti. Sonra ardından polisler yanıma gelip, ‘bakışlarından rahatsız olduk’ çık dışarı dediler. Sonra çıkarttılar beni dışarı” şeklinde konuştu.
Yaşananlardan sonra adalet duygusunu yitirdiğini belirten Mehmetoğlu, kamuoyuna ve gazeteci örgütlerine dayanışma çağrısında bulundu.
Direnişteyiz-İMC-Evrensel