Kolombiya’nın önde gelen gerilla örgütü FARC’ın liderleri, Kolombiya Başkanı Juan Manuel Santos’a açık bir mektup kaleme aldı. Pazartesi günü yayınlanan mesajda “yeni bir soykırım” olarak tariflenen saldırı dalgasına karşı Santos’a çağrı yapıldı. Saldırı dalgası aracılığıyla ülkedeki sol ve toplumsal hareket liderleri ile kırsal hareket liderlerine karşı bir katliamın hedeflendiği kaydedildi.
FARC, paramiliter örgütler tarafından devreye konulan bu saldırı dalgasını kaygı verici olarak nitelendirirken, “Bu yıl içerisinde gerçekleştirilen ve cezasızlıkla üzeri örtülen 200’den fazla katliam gerçekleşti. Campesino (köylü) ve toplumsal hareket liderlerine karşı ise yeni bir katliam devreye kondu,” açıklamasında bulundu.
Bu yeni saldırı planını teşhir eden mesaj ise geçtiğimiz Cuma günü, campesino liderlerinden Erley Monroy Fierro’nun silahlı bir saldırıyla gerçekleştirilen suikast sonucu hayatını kaybetmesinden sonra yayımlandı.
Geçtiğimiz aylarda halk oylamasında başarısız olan barış anlaşmasına yönelik yeni bir süreç başlatılırken, taraflar arasında uzlaşmaya varılan barış maddeleriyle birlikte Timochenko ile Santos arasında barış anlaşmasının imzalanması bekleniyordu. Fierro’nun suikast ile katledilmesi ise tam da barışın imzalanacağı gün gerçekleşti.
Öte yandan FARC, geçtiğimiz hafta içerisinde emek örgütü ve campesino liderlerini tehdit eden bir dizi saldırıyı da detaylandırdı. Buna göre, geçtiğimiz 48 saat içerisinde liderlere yönelik iki suikast ve üç cinayet teşebbüsünde bulunuldu.
FARC mektubunda şu açıklamalara yer verdi: “Bay Başkan, tüm halkın bilgisi dâhilindedir ki, hedeflenen bu siyasi suikast girişimlerinin arkasındaki kişiler, 52 yıldan beridir süren ve ülkeyi kana bulayan, kardeşleri birbirine öldürten savaştan para, güç ve ayrıcalık elde eden kişilerdir. Bu kişiler, barış anlaşmasının gerçekleşmemesini isteyenlerdir, bununla tatmin olacak kişilerdir. Anlaşma ne kadar kusursuz olursa olsun, bu kişiler savaşın devam etmesini, bu şekilde güçlerinin ve üstünlüklerinin pekiştirilmesinin sürmesini istemekteler.”
Kırsal bölgedeki liderler, sendika liderleri ve barış aktivistlerine yönelik bu saldırı dalgası ise Vatansever Birlik Partisi’nin 1980’lerde uğradığı tarihi imhayı akıllara getiriyor. Kolombiya Komünist Partisi ve FARC üyelerinin bir araya gelerek kurduğu Vatansever Birlik’in iki başkan adayı, onlarca vekili ve binlerce destekçisi 1980’ler ile 1990’lar arasında siyasi katliama uğramıştı.
Öte yandan, geçtiğimiz Eylül ayında Başkan Santos, Vatansever Birlik’in 6 bin 500 üyesinin sistematik katledilmesine ilişkin, Kolombiya devleti adına özür dilemişti.
Kolombiya’da savaşın nihayete erdirileceği ve barışın mecliste onaylanarak yürürlüğe konacağı şu günlerde, toplumsal hareketler ve sol siyasi liderler ise acil durum çağrısı ve yeni bir siyasi soykırımın gelişmekte olduğu uyarısını yapıyor. Örgütler, yetkililerin barış düzenlemelerini bir an evvel yürürlüğe koyması konusunda baskı yaparken, bu şekilde şiddetin ve saldırının önüne geçilmeye çalışılıyor ve ülkede istikrarlı, kalıcı bir barışın taşlarının döşenmesi için çağrı yapıyor.
FARC ise mektubunda Santos’a şu çağrıda bulundu: “Eğer Kolombiya’da barışa gerçekten kendinizi adıyorsanız, buna uygun davranın ve –tek suçu ülke için yeni bir vizyon olan– masum insanların katledilmesine bir son verin; anlaşmanın güvenlik teminatını hemen şimdi yürürlüğe koyun.”
Ne olmuştu?
Kolombiya’da 50 yıldır süren iç savaşın bitirilmesi adına yıllardır sürdürülen müzakereler doğrultusunda, geçtiğimiz aylarda FARC ile Kolombiya hükümeti arasında nihai barış anlaşması imzalandı. Ancak halk oylamasında kesin olarak kabul göreceği beklenen anlaşma, oylamada %0,1 farkla ‘hayır’ oyunun ‘evet’ oylarına baskın gelmesi sonucu reddedildi. Barışın reddinin kamuoyunda tepki yaratmasının ardından görüşmeler yeniden başlatıldı. Bu defa barış anlaşması halk oylamasına sunulmadan direkt meclis onayına sunulacaktı.
Barış görüşmelerinde maddelerin yeniden ele alınması ve değiştirilmesi baskısı yapan, barışa ‘hayır’ diyen sağ kanat ise hükümet üzerinde bir baskı oluşturmaya çalıştı. Anlaşma maddelerinin değiştirilmesi; FARC’ın siyasi entegrasyonunun engellenmesi ve liderlerinin yargılanmasına yönelik yüzlerce teklif sunan sağ kanadın bu çabaları ise barış anlaşmasını engellemekte yetersiz oldu. Geçtiğimiz hafta barış anlaşması, taraflar arasında imzalanırken sağ kanat, FARC ve toplumsal hareketlere yönelik yeni bir saldırı dalgası başlattı.
Kaynak: direnişteyiz, 22 Kasım 2016