Avukat Ceren Akkaya, konuşmasında geçmişten bugüne kadın hareketinin mücadelesi ile yasalarda kadınların lehine gerçekleştirilmiş olan değişikliklere değindi ve devletin kadınlara ve çocuklara yönelik politikası hakkında bilgi verdi ve sonrasında ise istismar suçlarını kapsayan TCK 103’te gerçekleştirilen değişikliklerden bahsederek son bir yılda kadınlara yönelik devlet politikalarının ciddi şekilde geriye gittiğini ve kadınların aleyhinde işlediğini ifade etti.
Konuşmasında yasal evlilik yaşının zaten 17 olduğunu, söz konusu yasa ile 15 yaşın altında olan evliliklerin zaten hukuki bir dayanağının bulunmadığını, ancak bunun imam nikahıyla mümkün olacağını söyleyerek evlilik yaşı ile ilgili toplumda bir algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Akkaya, kanunda yapılan değişikliğin cinsel istismarda rıza yaşının 15’ten 12’ye çekilmesi olarak ifade edilemeyeceğini ancak bununla ilgili yasalarda belli düzenlemelerin yapıldığını ifade etti. Devletin bu konuda yeniden düzenleme yapmasının da olası olduğunu ve cinsel istismarın ve çocuk evliliklerinin önünü açabilecek hukuki düzenlemeler konusunda devletin hamle yapabileceğinin hukuksal olarak öngörüldüğünden bahsetti.
Ceren Akkaya’nın konuşmasının ardından sözü Ayça Tezerişir aldı ve yasanın toplumsal boyutuna değindi. Yasa tasarısı hukuki olarak kanunlaşmasa bile devletin bunu topluma tartıştırarak bir meşruiyet zemini oluşturma çabası içinde olduğunu ifade etti ve hükümet politikalarını eleştirdi. Ardından, kadınların ve çocukların erkek egemen tahakkümü altında olduğunu, şiddetin bir devlet politikası olarak işletildiğini ifade etti. Geçmişte kadınların mücadelesi ile birçok toplumsal dönüşümün yaşandığını ve kadın özgürlüğü için birçok kazanım elde edildiğini ifade ederek bu mücadele deneyimlerinden feyz almak gerektiğini ve kadınların özne olarak direnişin öncüsü olabileceklerini söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Soru-cevaplar ve katkıların ardından panel sona erdi.