Ebru Timtik direnişinin 238. gününde ölümsüzleşti.
Emru Timtik ve Aytaç Ünsal baskı altında tanıklık yaptığını itiraf eden sahte tanığın ifadesine rağmen kendileri gibi bir çok ÇHDli avukatla birlikte ceza aldılar. Halkın, ezilenlerin haklarını ararken ve kendi yargılanma süreçlerinde de yargı sisteminin adil olmadığını, taraflı olduğunu ve ezenlerin tarafında olduğunu bildikleri halde adil yargılanmak talebiyle tüm hukuki yollara başvurdular.
Onlar haksızlıklara karşı susmama yolunu seçtiler.
Fakat sadece tek bir şey için direnmediler.
Bugün elindeki tüm yapıları ile saldırıya geçmiş bu sistem içinde, dünyada ve yaşadığımız coğrafyada her hangi bir haksızlığa direnen herhangi biri veya bir kesim sadece tek bir şey için direnmiş olmuyor, olmamalı.
Ebru ve Aytaç’ın direnişi sadece yargının taraflılığına karşı değil, kadın cinayetlerine, işçilerin gasp edilmek istenen haklarına, insanların göz göre göre sürü bağışıklığıyla ölüme terk edilmesine ve devam eden onlarca haksızlığa karşı da sürdürdükleri bir direnişti.
Tüm direnişler özünde birbiri ile bağlantılıdır.
Çünkü sistem ezenler ve ezilenler üzerine kurulmuştur.
Ezilenlerin cephesi birdir ve bugün zafere ulaşmak için birleşmelidir. Görünen o ki haksızlıklara boyun eğmemek en başta insan kalmanın, onurunu korumanın gereği ise direnişleri zafere ulaştırmak örgütlülüğü büyütmekle sağlanacaktır.
Bu inançla Ebru ve Aytaç nezdinde hapishanelerde direnen tutsaklara, kadın cinayetlerine karşı meydanları boş bırakmayan kadınlara, direnen işçilere, emekçilere, akdemisyenlere, sanatçılara, öğrencilere selam olsun diyoruz.
Selam olsun insanca ve onurlu bir yaşam uğruna düşene, dövüşene.
Selam olsun inancı uğruna ölümü yenenenlere.
Bizler bugün yaşamı uğrunda ölecek kadar çok seven ve bu ciddiyetle ele alan, Ebru için göz yaşı dökmuyor, onun haksızlıklara karşı onurlu duruşunu sahipleniyoruz.
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür.