Adana, Mersin, Amed, Suruç, Ankara…
Bu sefer tutmayacak,
Saray Rejimi’ni korkusunda boğacağız!
Halkların Demokratik Partisi’nin İzmir il binasına öğle saatlerine doğru bir saldırı düzenlendi. Parti emekçisi Deniz Poyraz katledildi.
Saldırı için; HDP’li yöneticilerin toplantı yapacağı ayrıca Serpil Kemalbay’ın katılacağı, Beyza Üstün’ün “Doğayı, Emeği, Yaşamı Korumak” kitabının imza günü seçiliyor.
Direnişin birleştirici gücü ile, Gezi Direnişi ile Kobanê Direnişi’nin aynı kanaldan akmasından, omuz omuza mücadelenin gelişmesinden ve 7 Haziran seçimlerinde de ortak duruşu göstermesinden bu yana, yağma-rant-savaş üzerine kurulu düzenleri dikiş tutmuyor. Korku içinde saldırıyorlar.
“Ankara saldırısından sonra anket yaptırdık, oylarımızda yükseliş trendi var” diyeninden milletvekillerine “yerin mezarlık” diyenine, “devlet zora girmesin diye benim tırlarla on binlerce silahı Suriye’ye geçirdik” diyeninden insanların kanlarında kâfirlik arayanına, iktidarından burjuva muhalefetine, tetikçisinden besleyicisine hepsi koro hâlinde provokasyona gelmeyelim diyor.
Saray Rejimi’nin en kolay birleştiği şey Kürtlere, devrimcilere, işçilere saldırmakken bu saldırıda da herkes üstüne düşen rolü oynuyor. İktidar “biz sizi öldürebiliriz” derken, burjuva muhalefet “sessiz sedasız ölün, yoksa maazallah provokasyon olur, Saray’ın işine yarar” diye buyuruyor. Biz kürsülerden birbirimize biraz laf atar, aynı çarkın dişlileri değilmişiz gibi davranırız; ama günün sonunda o çarkın döneceği istikamette birleşiriz. Yeter ki siz birleşmeyin, sokağa çıkmayın, sessiz sedasız ölün, diye buyuruyor Saray Rejimi.
Güpegündüz, apaçık bir saldırı; tetiği çekeninden eğitenine, aman ses etmeyin diyeninden, korkuyu pompalamaya çalışanına Saray Rejimi’nin örgütlediği bir saldırıdır bu.
Ancak bu sefer tutmayacak.
Pislikleri ortalığa saçılmış, bir çeteler koalisyonu olan Saray Rejimi, tüm çıplaklığı ile
ortada. Kimi neye inandıracaksınız?
Bir anne.
“Onların önünde başımı eğmem, yıkılmam, hep ayaktadır Kürt halkı, hep de ayakta olacak.” diyor.
“Deniz Gezmiş’ten aldı adını, onun yoluna gitti.” diyor.
Bir vekil.
“Anaların etrafı böyle kuşatılmışken bize git diyorsunuz, biz bu kadar şerefsiz, haysiyetsiz miyiz?” diyor.
“Eylem yaptırmayacaksınız ha, nasıl yapacağız gör.” diyor.
Bir genç.
“Madem bize sadece katledilmeyi reva görüyorsunuz. Slogan atmamız dahi yasak, o zaman tüm sokakları almaya geliyoruz, yürüyoruz arkadaşlar.” diyor.
Saldırılar sizin pisliğinizde boğulmak istemeyen milyonlarca insana gözdağı vermek amacıyla örgütlense de biz sizin bu çırpınışlarınızı tanıyoruz.
Biliyoruz ki siz ne zaman hesaplarınız tutmasa, ki bu sefer tutmayacak, sıkıştığınız yerden önce Kürtlere saldırıyorsunuz, o hâlde halkların ortak mücadelesini yükselteceğiz.
Yok öyle “provokasyona gelmeyin, sokağa çıkmayın” laflarını bol keseden söylemek. İktidarıyla, burjuva muhalefetiyle, medyasıyla, çetesiyle Saray Rejimi’ni korkusunda boğacağız.
Çürümüş düzeninizi başınıza yıkacağız.
18.06.2021
KALDIRAÇ