Ellerinden giden İstanbul’u hileler de yapsalar seçimle alamayacaklarını anlayanlar, İstanbul’u alan Türkiye’yi alır lafının sahipleri bu sefer de en bildikleri yol ile saldırdılar.
İmamoğlu’nu tutuklarız sonra kayyumu da atarız, üzerine ses çıkaran olursa onları da tutuklarız; planları buydu.
Saray’ın planını bozan direniştir!
Yasaklara rağmen sokakları dolduranlar, internet kısıtlamalarına “en iyi VPN sokak” diyen bizler, bu planı sonuna kadar götürmelerine izin vermedik. Bugün İBB’ye kayyum atayamamaları bu direniş sayesindedir.
İrade gasbına hayır!
Fakat bu direniş seçilmiş bir belediye başkanının daha tutuklanmasına, kayyum atanan belediyelere yenilerinin eklenmesine engel olamamıştır. Esenyurt, Van, Batman ve kayyum atanan birçok belediyeye Şişli de eklenmiştir.
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
Saray Rejiminde saldırılar bitmemektedir. İBB kayyum riskinden tam olarak kurtulmamıştır. Saray Rejimi direnişi takip edecektir, rehavete kapılındığını, geri çekilindiğini görürse tekrar saldıracaktır. Bu nedenle mücadeleyi büyütmek ve sürekli kılmak kayyumu durdurmak ve İmamoğlu ve tüm siyasi tutsakları, kayyum atanan diğer belediyeleri alabilmek için zorunludur.
Yanındakine bak!
Biz bu sokakları dolduranlar, üç kuruşa ay sonunu getirmeye çalışanlarız, öldürülmek istemeyen kadınlarız, gelecekleri olmayan, barınamayan öğrencileriz, bir öğün sıcak yemek için sıra bekleyen emeklileriz. Ayrı ayrı olduğumuz da Sarayın yok hükmünde gördükleriyiz. Yan yana olduğumuzda ise gücümüzü hem biz hem Saray görmektedir.
Boykot, grev, direniş!
Biz yan yana geldiğimiz her yeri, oy sandıklarından, meydanlara direniş alanına çevirmeye devam etmeliyiz. Yetmez! Öğrencilerin üniversiteleri boykot çağrısını genel grevle birleştirmeliyiz. Özgür Özel’in tüketimden gelen gücümüzü kullanalım demesine üretimden gelen gücümüzü de eklemeliyiz. Direniş, Sarayı pata düşürmüştür. Kazanmak için ısrar ve süreklilik gereklidir.
Boykotu, grevleri, direnişi büyütelim!
23 Mart 2025
Kaldıraç Hareketi