Emperyalizmin ve siyonizmin saldırılarına geçit vermeyelim!

Bir buçuk yılı aşkın bir süredir Gazze’de Filistin halkına soykırım uygulayan Siyonist İsrail, geçtiğimiz günlerde İran’a dönük kapsamlı bir saldırı gerçekleştirerek savaş ilan etti.

Bu saldırı, başta ABD emperyalizmi olmak üzere Batılı emperyalist güçlerin desteği ve onayı ile gerçekleştirilmiştir.

İran’a saldırı ile bölgemizde yürütülen savaş politikalarının boyutlanarak sürdürülmesi, tüm bölge halklarının emperyalizme ve siyonizme boyun eğdirilmesi hedeflenmektedir. Suriye’de son altı ayda yaşananlar ortadadır. Suriye’nin başına getirdikleri kendi beslemeleri HTŞ ve Colani eli ile Suriye, soykırımcı İsrail’in ikmal üssüne döndürülmüştür. Kukla Suriye rejiminin tek yaptığı, bir kısmı siyonistlerin işgali altındaki Suriye topraklarında Alevilere, Dürzilere, Hristiyanlara karşı katliamlar düzenlemek, efendileri emperyalistler ve siyonistlerin bir dediğini iki etmemektir.

Dünya genelinde emperyalistler arasında dünyanın yeniden paylaşılması dalaşı yaşanmaktadır. Ortadoğu da bu yeniden paylaşım dalaşının arenasıdır.

Bölgemiz, işçi-emekçi, yoksul Ortadoğu halklarının kanı ve gözyaşı üzerinden merkezinde ırkçı, soykırımcı, siyonist İsrail’in güvenliği olmak üzere Batılı emperyalist planlar doğrultusunda yeniden şekillendirilmek istenmektedir.

Soykırımcı işgal devletinin Gazze’de gıda dağıtım kuyruğunda çoluk çocuk adeta “avladığı” bir yaşamı tüm bölgemize yaymak istemektedirler.

Kapitalist-emperyalist sistem, sermaye sınıfı, kendi çıkarları için bölgemizi kan gölüne çevirmektedir. Bu savaşların tek kazananı vardır. İşçi-emekçilerin işyerlerinde alınterini sömürenler, bir vampir gibi kanını emenler, bu savaşlarda yine işçi-emekçilerin kanı-canı üzerinden kârlarına kâr katmaktadır.

İşçi sınıfının önünde iki yol vardır. Ya bir avuç kan emici sermaye sınıfı için işyerlerinde sömürülmek ve onların savaşlarında onlar adına kendi gibi işçi-emekçileri öldürmek ve ölmek. Ya da kendi çıkarları için “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarı ile kendi egemenlerine, sermaye sınıfına karşı sınıf kavgasını yükseltmek. Hiçbir kapitalist devletin ve hiçbir emperyalist gücün işçilere, emekçilere, halklara, kadınlara ölüm dışında bir vaadi yoktur.

Bugün yüzlerce işçiyi işinden kovmanın planlarını yapan, sendikasızlaştırmayla her türlü güvencesiz çalıştırmayla fazla mesailerle kârına katan Zorlu Holding patronları, Siyonist İsrail’i beslemektedir. Sabancı’ya bağlı çimento şirketleri soykırımcı İsrail’i beslemektedir. Sadece bu iki şirket de değildir, işçilerin ümüğüne çökerken birlik olan patronlar, siyonizme, emperyalizme hizmet ederken de tam bir birlik içindedir. Biz işçi-emekçilerin yaşadığı koşulların bekçisi sermaye devleti, Türkiye, lafta Gazze’ye ağlarken Kürecik’ten İncirlik’e NATO üsleriyle, siyonist işgale, emperyalist saldırganlığa hizmet etmektedir. Biz işçilerin bu riyakarlığa, bu hamasete dökecek kanı yoktur. ”Hepimiz aynı gemideyiz” yalanıyla her krizi üstümüze yıkmaya çalışanlar, bölgemizdeki savaşın tüm yıkıcı sonuçlarını da üzerimize yıkacaktır. Savaşları yaratan ve büyüten emperyalizmin ve siyonizmin bölgemizden sökülüp atılması en çok da bu sebeplerle biz işçi-emekçilerin görevidir.

NATO’nun, IMF’nin ekonomi programlarıyla, savaş tetikçiliğiyle her geçen gün yoksulluğu artan, örgütlülüğü dağıtılmaya çalışılan, her grevi yasaklanma tehdidi altında yaşayan biz işçi-emekçiler, Batılı emperyalistlerin, siyonistlerin Ortadoğu’yu çıkarları doğrultusunda kan deryasına dönüştürmelerine karşıyız. İran’a yönelik saldırıya karşı çıkmak, İran devletini desteklemek anlamına gelmez. İşçilerin alınteri, halkların kanı, doğanın yağması üzerine yükselen tüm kapitalist devletler gibi İran devletinin de gericiliği açıktır. İran’daki baskı ve gericiliği yıkacak güç de İran’ın örgütlü işçi sınıfıdır, yolu da tıpkı bu topraklardaki gibi sosyalizmdir. Bu saldırılara herhangi bir gerekçe ile suskun kalmak, bölgemizde sürdürülen emperyalist, siyonist saldırganlığa, savaş politikalarına onay vermek, bir avuç kan emici adına ölümlerden ölüm beğenmek anlamına gelecektir.

Emperyalizmin ve siyonizmin saldırılarına karşı tek kurtuluş yolu, “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarı ile kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadeleyi büyütmekten, bu savaş politikalarına karşı net olarak karşı çıkmaktan geçmektedir. Emperyalizm ve siyonizm bölgemizden sökülüp atılmadan bu kan durmayacaktır.

İşçilerin-emekçilerin iktidarı, sınırsız ve sınıfsız bir dünyayı yaratacak olan sosyalizm, bölgemizin kan deryasından çıkmasının, dünyada savaşların son bulmasının tek gerçek yoludur.

Emperyalizmin ve siyonizmin saldırılarına geçit vermeyelim, bulunduğumuz her yerde sesimizi yükseltelim!

NATO’dan çıkılsın, emperyalist üsler kapatılsın!

Emperyalist savaşa hayır!

Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği!

21.06.2025

İşçi Emekçi Birliği
BAĞIMSIZ DEVRİMCİ SINIF PLATFORMU – DOSTLUK VE KÜLTÜR DERNEĞİ – İŞÇİ BİRLİKLERİ SENDİKASI – KALDIRAÇ HAREKETİ – KÖZ – PARTİZAN – PROLETER DEVRİMCİ DURUŞ – SÖZ VE EYLEM – YENİ DÜNYA İÇİN ÇAĞRI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz