1- Kritik bir dönemde parti olarak seçime giren
HDP, yüzde 10 barajına, eşitsiz koşullara, çok yönlü
taciz saldırılarına, bombalamalara, kitlesel katliam
girişimlerine ve çeşitli hile heveslerine rağmen 6
milyonun üzerinde oy almış; 2011 Haziranı’nda
gerçekleşen milletvekili seçimlerine kıyasla oy
oranını yüzde 100 artırarak büyük bir seçim
başarısı kazanmıştır. Büyük bir coşku ve heyecanla
başladığımız seçim çalışmalarının sonunda elde
edilen başarıyla birlikte demokratik, eşitlikçi ve
özgürlükçü bir Türkiye umudu yeniden yeşermiştir.
2- 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı
aşarak Meclis’te güçlü bir grup oluşturmasıyla,
Erdoğan’ın ‘başkanlık sistemi’ hayalleri suya
düşmüş ve otoriter bir rejime geçiş dayatmasına son
verilmiştir. AKP, önemli oranda güç kaybetmiş ve
tek başına hükümet kurabileceği bir halk desteğini
alamamıştır. Böylece ‘hikmetinden sual olunmaz’
anlayışıyla sürdürülen 13 yıllık iktidar dönemi sona
ermiş, ‘Büyük İnsanlık’ değerleri üzerinde inşa
edilecek ‘Yeni Yaşam’ın kapıları açılmıştır.
3- Bu seçim, aynı zamanda iktidar partisinin
Ortadoğu’da izlediği hegemonyacı, yayılmacı ve
mezhepçi dış politikasının da iflasının bir göstergesi
olmuştur. HDP’nin bu seçim başarısıyla elde ettiği
kazanımlar yalnızca Türkiye halklarının değil, barış,
demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren
bütün Ortadoğu ve bölge halklarının da kazanımıdır.
Suriye’de Rojava devrimiyle, Yunanistan’da
Syriza’nın, İspanya’da Podemos’un elde ettiği seçim
başarılarıyla emekçilerin ve ezilenlerin umudu
artmıştır.
4- ‘Çözüm Süreci’ni donduran ve halklarımızın
kalıcı barış ısrarını istismar eden AKP, Diyarbakır,
Van, Ağrı, Hakkâri gibi illerde büyük bir yenilgi
almıştır. Böylece ‘Kürt halkının politik temsilcisi
HDP değil biziz’ spekülasyonlarına son verilmiştir.
Kürt halkının 35 yıl boyunca süregelen eşitlik, barış
ve özgürlük mücadelesinin parlamentodaki siyasal
temsilinin adresinin HDP olduğunu teyit edilmiştir.
5- ‘Çözüm süreci’ sadece Diyarbakır, Van,
Ağrı, Hakkari gibi illerde değil, batıda İstanbul,
İzmir, Ankara, Antalya, Kocaeli, Bursa gibi büyük
illerde de önemli bir destek görmüş, Türkiye’nin
doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine bütün
illerinde barış çağrısı öne çıkmıştır. Böylece Türkiye
halklarının ‘Büyük İnsanlık’ değerleri etrafında
birlikte yaşama isteği ve iradesi bir kez daha
vurgulanmış, parlamento zemininde çözümün önü
açılmıştır.
6- Bu bağlamda, HDP Parti Meclisi olarak,
yeni hükümet hangi partilerden oluşursa oluşsun,
devlet ve hükümeti ‘Çözüm Süreci’ni kaldığı yerden
devam ettirmeye çağırıyoruz. ‘Çözüm süreci’nin
mimarı olan, bütün kritik zamanlarda ‘barışta ısrar’
eden, ‘çözüm süreci’ne yol gösteren Sayın Öcalan’a
uygulanan tecride bir an önce son verilmesini ve
görüşmelerin başlatılmasını istiyoruz. HDP’nin bu
konuda üzerine düşen siyasal sorumluluğu yerine
getirmeye hazır olduğunu ilan ediyoruz.
7- HDP listelerinden yüzde 40 oranıyla 32
kadın vekilin seçilmiş olması son derece önemlidir.
HDP’nin bu büyük seçim başarısında kadınlar
belirleyici olmuş, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin
itici ve sürükleyici gücü olarak öne çıkmışlardır.
‘Yeni Yaşam’ çağrısı maya tutmuş, kadınlar yüzünü
HDP’ye, sırtını Erdoğan’a dönmüştür. Ancak
bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, ‘en az eşit
temsil’ ilkesini benimsemiş olan HDP açısından ‘eş
temsiliyet’ konusunda elde edilen sonuçlar önemli
bir eksikliğimizdir ve önümüzdeki dönemde bunun
değiştirilmesi için adımlar atılacaktır.
8- 7 Haziran seçimleri hiçbir partiye tek başına
hükümet olma yetkisini vermemiş, koalisyon
hükümetlerinin yolunu açmıştır. HDP, yeni hükümet
kurma girişimlerinde meydanlarda dile getirdiği
sözlere sahip çıkacak, ilkeli, sorumlu ve yapıcı
siyasete devam edecektir. Türkiye halklarının lehine
ve siyasal ilkelerimize uygun olacak hükümet
kurma çalışmalarına destek verecek, üzerine düşen
sorumluluğu yerine getirecektir. Bu vesileyle,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı halkların kararına
saygılı olmaya, Anayasal sınırlara çekilerek ‘ülkeyi
normalleştirmeye’ çağırıyoruz.
9- Meclis ve yeni kurulacak hükümet
Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli, çok
inançlı sosyal yapısını eksen alan, emeğin haklarının
teminatı olan demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi,
sosyal ve ekolojik bir anayasa için çalışmaları hızla
başlatmalı ve sonuçlandırmalıdır.
10- Seçim kampanyası boyunca AKP’nin ve Cumhurbaşkanı’nın sürdürmüş olduğu nefret ve şiddet söylemi nedeniyle, seçim öncesi ve sonrası
yaşamını yitiren kardeşlerimizi saygıyla anıyor,
anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
11- Seçim sona ermiş olmasına karşın
Diyarbakır sokaklarında 90’lı yılları andıran
provokasyon girişimlerine, ‘enseden kuşun
sıkılarak’ gerçekleştirilen siyasi cinayetlere tanık
oluyoruz. Bu provokasyon, cinayet ve kitlesel
katliam girişimlerinin HDP’nin seçim başarısını
hazmedemeyen, Kürt halkının iradesine saygı
göstermeyen, Diyarbakır halkını sokağa çekerek
‘kaos’ yaratmak ve seçim sonuçlarının meşruiyetine
gölge düşürmek isteyen bir ‘özel örgüt’ eliyle
gerçekleştirildiğini düşünüyoruz. Tetiği veya
pimi kim çekerse çeksin, bütün provokasyon
girişimlerinin, işlenen siyasi cinayetlerin siyasi
sorumluluğunun ‘halkımız istikrarı değil, kaosu
tercih etti’ diyenlerin omuzlarında olduğunu
hatırlatmak isteriz.
12- Diyarbakır halkı seçim öncesi patlatılan
bombalara bedenlerini nasıl siper ederek kurulan
tuzakları boşa çıkardıysa, hayatını kaybedenlere
ve yüzlerce yaralıya rağmen metanetini koruduysa,
bundan böyle de oynanan siyasi oyunları, kurulan
provokasyon tuzaklarını da boşa çıkaracak metanete
ve deneyime sahiptir.
13- Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nı
devam etmekte olan provokasyonları ve işlenen
cinayetleri bir an önce durdurmaya ve ülkede
kaos yaratma girişimlerine son vermeye ve ülkeyi
normalleştirmeye çağırıyoruz. Öte yandan bütün
emek örgütlerini, meslek ve kitle örgütlerini,
sivil toplum kuruluşlarını, aydın, sanatçı, yazar,
akademisyen ve barıştan yana herkesi kaos yaratma
girişimlerine dur demeye çağırıyoruz.
14- Parti Meclisi olarak, bu seçim sürecinde
HDP’yle ittifak yapan, destek veren, gönüllü ve aktif
çalışma yürüten, maddi ve manevi dayanışmasını
esirgemeyen, ‘Yeni Yaşam’ ve ‘Büyük İnsanlık’
çağrılarımızda biz’lerle omuz omuza olan, yan
yana duran, her ne sebeple olursa olsun biz’lere oy
vererek Meclis’e taşıyan, oy vermese de biz’lerle
gönül birliği kuran, toplumsal ve siyasal ilişkilerin
normalleşmesinde adım atılmasını arzu eden
herkese teşekkür ediyor, dostluk ve dayanışma
duygularımızı iletiyoruz. Seçim sürecinde HDP’ye
esin ve motivasyon kaynağı olan Gezi ve Kobanê
direnişlerini bir kez daha selamlıyor, bu direnişlerde
yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.
15- HDP’nin bu seçim başarısıyla ‘Büyük
İnsanlık’ değerleri üzerinde inşa edilecek ‘Yeni
Yaşam’ın yolu açılmıştır. Şimdi bu yolu genişletmek,
bu yolda yürüyecek olanları çoğaltmak, Türkiye
demokrasi, barış ve emek güçlerinin birliğini ve
beraberliğini geliştirmek ve perçinlemek, halkların
demokratik iktidar hedefine emin adımlarla yürümek
zamanıdır.
Halkların Demokratik Partisi
Parti Meclisi
10 Haziran 2015, Ankara