İletişimleri engellenen tutsaklara, muhalif yayınlar teslim edilmezken; tutsakların mektup göndermeleri de sürekli engelleniyor. Dergimizde de daha önce hapishanelerdeki okurlarımızdan gelen mektuplarda bu konuya sık sık değinilmişti. Ancak son dönemde artık tutsak yakınlarının bize ulaşmasıyla veya ulaşmaya çalıştığımız okurlarımızın avukatlarından öğrendiğimiz kadarıyla iletişim kanalları kapatılıyor.
Kasım ayı içerisinde hapishanelerde hayata geçen OHAL uygulamalarının sadece bir kısmını derlemeye çalıştık.
Hapishane müdürü: Gökten su yağdıracak kudretimiz yok
Antep L Tipi Hapishanesi’nde hasta tutsaklar tedaviden mahrum bırakılıyor, su sorunu ise Allah’a havale edilmiş…
Olağanüstü Hal’in ilanından sonra artan hak ihlalleri tartışmalarına tutsakların koşulları da eklendi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şube yöneticilerinden Ayşe Erkabalcı, yeni açılan Antep L Tipi Kapalı Hapishanesi’nde yaşananlara ilişkin açıklama yaptı.
Hapishanenin açıldığı günden beri sorunlar yaşandığını söyleyen Erkabalcı, çıplak arama dayatmasından, sosyal faaliyetlerin kısıtlanmasına, hasta tutsakların tedaviden mahrum bırakılmasından içme suyu sağlanmamasına kadar pek çok sorun yaşandığını söyledi.
‘Müdür yalanlamadı’
Kendilerine iletilen hak ihlalleri ve sorunlarla ilgili hapishane yönetimiyle görüştüğünü dile getiren Erkabalcı, “Ne yazık ki müdür bey hiçbir iddiayı yalanlamadı. Ve bu tür uygulamaların güvenlik gerekçesi ile yapıldığını söyledi. Özellikle su sorununu dile getirdiğimizde ‘Gökten su yağdıracak kudretimiz yok. Olunca veriyorlar işte’ diyerek alaycı bir cevap verdi. İşkence iddialarına karşı ise suskun kaldı ve ‘Zaten gereken yerlere suç duyurusunda bulunmuşsunuz, gereken yapılır’ diye cevaplandırdı” dedi.
Eskişehir Hapishanesi’nde LGBTİ’lere taciz, kelepçeli muayene, çıplak arama
Meclis Cezaevi Alt Komisyonunun Eskişehir Hapishanesi’nde yaptığı incelemeye ilişkin bilgi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, erkek mahkûmların LGBTİ’leri taciz ettiğini, muayenelerin kelepçeyle yapıldığını ve ‘Cemaatten’ tutuklu kimseyle görüşülmediğini belirtti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Cezaevi Alt Komisyonu 30 Ekim Cuma günü Eskişehir Hapishanesi’nde incelemeler gerçekleştirdi. İncelemelere dair bilgi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, ‘Kapasite üstü mahkûm barınıyor, keyfi kitap sınırlaması yapılıyor, sevk sorunlu, 7 aydır çocuğunu göremeyen kadın mahkûm, 4 yıldır çocuğunu bir kez gören hükümlü var, muayeneler kelepçeyle gerçekleşiyor, ilk girişte çıplak arama yapılıyor’ bilgilerini verdi.
LGBTİ mahkûmlara ‘kelepçeyle muayene’
CHP’li Ağbaba incelemelere ilişkin bilgi verdi. Cemaatten tutuklu kimseyle görüşülmediğini söyleyen Ağbaba, tek muhalefet milletvekili olduğu için taleplerinin kabul edilmediğini belirtti. Cezaevinde 19 LGBTİ mahkûmun bulunduğunu söyleyen Ağbaba, bu mahkûmların sorunlarına ilişkin olarak, ‘Erkek mahkûmlar eşcinseliz diyerek bizim koğuşumuza geliyor ve bizi taciz ediyorlar’ şikâyetini ilettiler. Başka mahkûmlarla görüştürülmüyorlar. Kadınlara iç çamaşırı sınırı var. Eskiden örgü örüp, geçimlerini sağlayabiliyorlarmış ama şimdi tığ ve ip vermiyorlar. Cezaevi dışından gelen malzemeler verilmiyor. Kelepçeyle muayene olduklarını belirtiyorlar’ dedi.
‘AKP’liler Cezaevine gittik demek için gittiler’
Ağbaba, hapishane ziyaretine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Eskişehir Cezaevi niye seçildi anlayabilmiş değiliz, en az şikâyetin olduğu cezaevi burası. Yasak savma gibi bir uygulama. Oraya gittik, görüşülmesi gereken kimseyle görüşülmedi. Cemaat’ten tutuklu kimseyle görüşülmedi.’
Şakran Hapishanesi’nde sürgün ve tutsaklara işkence
Kasım ayında İzmir Kırıklar Hapishanesi’nden Şakran Hapishanesi’ne sürgüne gönderilen tutsaklar, yakınları aracılığıyla gönderdikleri haberlerle yaşadıkları insanlık dışı uygulamaları anlattılar.
İzmir Kırıklar Hapishanesi’nden 60 tutsak Kasım ayında İzmir dışında bulunan Şakran Hapishanesi’ne sürgüne gönderildi. Tutsaklar, Kırıklar Hapishanesi’ndeyken 3 kişilik hücrelerde 7 kişi kaldıklarını, getirilen yemeklerin çok kötü olduğunu, idarenin yatacak yer olmadığı gerekçesiyle 60 tutsağı İzmir dışında olan Şakran Hapishanesi’ne sürgün gönderdiğini belirtti.
Getirildikleri Şakran Hapishanesi’nde gardiyanların baskılarıyla karşılaşan tutsaklar, bir koğuşta 17 kişi kaldıklarını, birçok tutsağın yine yerlerde yattığını belirterek, yakınlarının getirdiği eşyaların kendilerine verilmediğini ilettiler.
Konuyla ilgili direnişteyiz’in görüştüğü tutsak yakınları ise, son 2 gündür yaşanan dernek kapatmalarla beraber kaygılarının arttığını, OHAL süreciyle birlikte tutsakların durumlarının kötüleştiğini, tutsak yakınlarının derneklerinin kapanmasıyla cezaevlerine yönelik bir katliam riskinin arttığını belirterek kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundular.
Son KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin de aralarında bulunduğu kurumlar bugüne kadar Şakran ile ilgili birçok rapor yayınlamıştı.
İHD, TİHV, ÖHD ve ÇHD Haziran ayında yaptıkları incelemeleri raporlaştırmış ve tutsakların darp edilmesinden, açlık grevinde olan tutsakların iaşelerinin verilmemesine, tehdit, küfür ve tecrit gibi uygulamalara kadar bir dizi hak ihlali raporda yer almıştı.
24 yaşında hapishaneye giren ve 25 yıldır hapishanede olan Sevgi Saymaz’ın annesi Fikriye Saymaz da Şakran’daki işkencelere dikkat çekmiş, “Şakran Hapishanesi’nden kızımı ziyaretten geliyorum. Ters kelepçelemişler kolları mosmor olmuş, 17 gün çıplak şekilde hücrede tutmuşlar, tazyikli su ile de işkence yapmışlar… İşkencelerde birinin de kolu kırılmış. Bitsin artık bu zulüm” diye seslenmişti.
HDP: Arkadaşlarımıza cezaevinde rehin muamelesi yapılıyor
HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı, Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, AKP hükümetinin tutuklu milletvekilleri ve belediye eş başkanlarına dönük tecrit politikasına ilişkin 24 Kasım’da bir açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada, “AKP hükümeti, başta eş genel başkanlarımız olmak üzere cezaevlerinde tuttuğu milletvekillerimize, bileşen partilerimizin ve belediyelerin eş başkanlarına yönelik tecrit politikasını her geçen gün ağırlaştırmakta, muhalif bir siyasi partiyi devlet aygıtlarını kullanarak sindirmeyi ve tasfiye etmeyi amaçlamaktadır. Hükümet, zaten hiçbir hukuki zemini olmayan ‘tutukluluk’ halinin doğurduğu hakları bile bir kenara iterek, arkadaşlarımıza cezaevinde rehine muamelesi uygulamaktadır” denildi.
Devrimci tutsaklar onurumuzdur!
Yola çıktığımızdan beri devrimci tutsaklara ahde vefayı görev bilen bir yayın olarak, elimizden geldiğince yoldaşlarımızla iletişim halinde olmaya çalıştık. “İçeri”si için “dışarı”nın; “dışarı”sı için “içeri”nin sesinin duyulmasına araç olmaya çalıştık. Yoldaşlarımızın durumunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Kaynak: direnişteyiz, Dihaber, Cumhuriyet, 28 Kasım 2016