Aylık Devrimci Sosyalist Dergi Kaldıraç’ın Ekim sayısının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Dergimizin bu sayısında bulunan yazılardan bazı bölümler ise şöyle;
“Burjuva muhalefet, halkın, kitlelerin, işçi ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin tepkisini devlete karşı bir tepkiye dönüşmeden önlemek için, seçim gülümsemeleri dağıtmaktadır. Seçime kadar susun, sabredin demektedir. Saray, Diyanet İşleri’ni de devreye sokarak, sabır duası yaparken, burjuva muhalefet de, “az kaldı seçime kadar sabır” söylemi ile bu dualara katılmaktadır.”
Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Perspektif – Direnişi ve örgütlülüğü geliştirmek
“Eğer Saray Rejimi, Erdoğan’ın histerik hâllerinin sonucudur diye düşünmüyorsanız, eğer Saray Rejimi’nin dayandığı yağma, rant ve savaş ekonomisi Erdoğan’ın kararlarının ve iradesinin sonucudur demiyorsanız, eğer TC devletinin ABD tetikçisi olarak Suriye, Kafkaslar, Balkanlar, Libya faaliyetlerini Erdoğan’ın seçimleri olarak okumuyorsanız, Saray Rejimi’nin bir seçimle ortadan kalkacağını nasıl iddia edersiniz, bunu nasıl işçi ve emekçilere bir rota olarak gösterirsiniz? Eğer, gerçekten tüm bunların Erdoğan’ın bozuk kişiliğinin ürünü olduğunu söylemiyorsanız, bunların seçimle düzeleceğini söylemek, işçi ve emekçileri mücadeleden, direnişten, velhasıl devrimden uzak tutmak için söylenen bir yalan olduğunu kabul etmek zorundasınız.”
Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Deniz Adalı – Çürüme ve korku
“Mesela bugünlerde Soylu ile kapışan Ümit Özdağ, Soylu’nun kendisine ABD çocuğu demesine karşılık olarak, bir hafta süre verdikten sonra, Soylu’nun ABD elçisine beni destekleyin parti kurayım haberi gönderdiğini, ABD elçisinin de Soylu’ya, önce uyuşturucu işini bırak dediğini açıklamamış mıdır? Demek ki, herkesin, “siyaset uzmanları” bilir mi bilmiyoruz, ama “uzman siyasetçiler”in hepsinin, seçilmenin yolunun Washington’dan geçtiğini bildiklerini varsayabiliriz.”
Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Fikret Soydan – Seçimler, “demokrasi” ve işçi sınıfı
“Mesela Soylu’nun foto albümünde yer alan tombik bir çocuk ya da ergen, çok büyük paralar vurur ve Arnavutluk’a kaçar. Balkanlardan getirilmesi de zor değildir. Çocuk, tombiktir ve annesini özlemiştir. Bu durumda ona özel bir af formülü bulunur elbette, çünkü ne de olsa 2 milyar dolar, yani 400 milyar TL söz konusudur. Bu da “güzel” bir örnektir, değil mi?“
Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Aysun Sadıkoğlu – Büyük hırsız, küçük hırsızı cezalandırır
Dergimizin tamamını okumak için; Kaldıraç Sayı: 255 / Ekim 2022
Dergimizin temin noktaları için; Oku, Okut, Dağıt
Dergimize abone olmak için; buraya tıklayabilirsiniz.
Dergimizin dağıtımına katkı sunmak için [email protected]‘a ulaşabilirsiniz.