Siirt’in Şirvan ilçesi Maden Köyü’nde bulunan bakır madeni sahasında aşırı yağış nedeniyle 17 Kasım akşamı, saat 20.30 sıralarında heyelan meydana geldi. Maden sahasında çalışan 16 işçi toprak altında kaldı.
Devam eden çalışmalarda 10 işçinin cansız bedeni toprak altından çıkarıldı.
Yaşamlarından umut kesilen 6 işçiye ise hala ulaşılamadı.
Mimar, mühendis ve plancılardan oluşan Politeknik, Siirt Şirvan’da gerçekleşen maden kazasının ardından yaşanan işçi katliamı, göçüğün olası teknik nedenleri ve sahanın durumunu hakkında bir rapor hazırladı.
Rapor özetle şöyle:
- Ocakta 25 Temmuz tarihinde de şev (eğimli yüzey) kayması meydana gelmesine rağmen, ocak güvenliği sağlanmadan üretime devam edilmesi adım adım katliamı getirdi.
- Katliamın yaşandığı bu maden ocağı daha önce yeraltı tipinde faaliyet gösterirken daha sonra açık maden ocağına dönüştürülmüş durumda.
- Açık tip derin kazı yapılan maden ocaklarında saha güvenliğinin en önemli parametrelerini kazı yüzeyinin şev eğimi ve şev/basamak yüksekliği oluşturuyor.
- Kazıyla birlikte oluşan şevin açısı ve yüksekliği madendeki malzemenin jeolojik özelliklerine göre belirleniyor. Belirlenen bu açı güvenli eğim açısı anlamına geliyor. Kazdıkça eğim artacağından, eğimin artmaması için basamaklar oluşturuluyor. Üretim planlaması, proje ve uygulama buna göre yapılıyor. Üretim faaliyetlerinin bu jeolojik özelliklere göre hayata geçirilmemesi güvensizliklere neden oluyor ve şev kayması, heyelan, toprak kayması diye tanımlayabileceğimiz facialar meydana getiriyor.
- Şev açısının ve/veya basamak yüksekliğinin yüksek tutulması, örtü kazı maliyetlerini düşürüyor. Bu nedenle şirketler üretim maliyetini düşürmek için şev açısı ve basamak yüksekliğinde standartların dışına çıkıyor. Şev açısı arttıkça şev stabilitesi (durağanlığı) bozuluyor, şev kayması tetikleniyor.
Katliamın sorumlusu değişmiyor: AKP-Saray iktidarı ve yandaşları
Ciner Holding’e ait Park A.Ş’nin Elbistan Çöllolar Kömür sahasında 10 Şubat 2011 tarihinde yaşanan şev kaymasında ikisi mühendis, toplamda 11 işçi katledilmişti.
Şirketlerin kar hırsı, saha güvenliğini ve işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini yok sayıyor. AKP-Saray iktidarı ve çalışma yaşamını kontrol etmekle yükümlü Bakanlıkları kamusal denetim ve yaptırım uygulamalarını sermaye lehine düzenleyerek; iş cinayetlerine, Soma’ya, Ermenek’e, son olarak Siirt’teki maden ocağında olduğu gibi katliamlara davetiye çıkarıyor.
Katliamın sorumluları Ciner Holding ve kamusal denetimle yükümlü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’dır.
Maden ocağının ‘patron’u Korkut Eken’in oğlu çıktı
Maden ocağının yönetim kurulu üyesinin işçiler tarafından “patron” olarak bilinen Güray Eken olduğu öğrenildi. Eken, adı faili meçhul cinayetlerle ve 80’li yıllarda Siirt bölgesinde çok sayıda kişinin kaçırılıp öldürülmesiyle bilinen Özel Harp Dairesi, MİT ve emniyette kritik görevlerde bulunan Korkut Eken’in oğlu. Güray Eken’in göçükten sonra ocağa geldiği ve ailelerin kendisine tepki gösterip darp ettiği öğrenildi. Madendeki katliamın ardından Şirvan’a gelen ve daha önce de Somalı ailelerin avukatlığını üstlenen Sosyal Haklar Derneği üyesi avukatlar, Soma’yı takip ettikleri gibi Maden’de de sorumluların yargılanması için mücadele edeceklerini vurguladı. Avukat Can Atalay, “Eken ailesinin bu coğrafyada yaptıklarını biliyoruz ve hatırlıyoruz” dedi.
Damat Berat’ı protesto eden madenci yakınlarına gözaltı
Ciner Şirketler Grubu tarafından görevlendirilen bir yetkilinin, aileleri sakinleştirmek için sarf ettiği “Göçük, doğa şartlarından dolayı meydana geldi. Bizim yapacağımız bir şey yok. Allah’ın takdiridir” sözleri büyük tepki topladı.
Tayyip Erdoğan’ın damadı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak inceleme yapmak için geldiği maden sahasında protesto edildi. Olağanüstü güvenlik önlemleri altında köye gelen Albayrak’ı protesto eden 2 köylü özel hareket polisleri tarafından hakaret edilerek gözaltına alındı.
Maden işçisi can, burjuva medya iş makinesi derdinde!
Siirt Şirvan’daki bakır madeni göçüğünün üzerinden saatler geçmeden burjuva medyanın çürümüşlüğü kendisini hızla gösterdi.
Yeni Şafak, “Bazı işçiler ile 8 kamyon ve 3 iş makinesi toprak altında” diyerek öncelikli derdinin iş makineleri olduğunu gösterdi. DHA, haberinin spotuna “Bazı iş makinelerinin çalışanlarla birlikte enkaz altında kaldığı belirtildi” ifadesini çıkardı. Haberinde egemen medyadan ve onun dilinden beslenen T24 de DHA’nın haberindeki cümleyi tweet attı.
Kaynak: İşçi Gazetesi, DİHA, Sendika.org, 26 Kasım 2016