Katliamın ardından bir hafta sonra yapılan açıklamada 700 kişiye ulaşılamadığı bildirildi. Yetkililer henüz kesin bir sayı açıklamadı.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve Save the Children örgütü görevlilerinin göçmenlerin
ifadelerine dayanarak verdiği bilgilere göre, hayatını kaybedenlerin çoğunun çocuk ve genç olduğu ve ailelerinin yanlarında olmadığı bildirdi. Kurtarılan bir kadının gazetecilere yaptığı açıklamada, yolculuktan yaklaşık dört ay önce Trablus’taki bir sardunya fabrikasında yaşamaya başladıklarını belirtti. Kadın göçmen, “Günde sadece bir kez yemek yiyebiliyorduk ve hiçbir şey yapmamıza izin verilmiyordu. Bir komşumuzla veya arkadaşımızla konuştuğumuzda dayak yiyorduk” diye konuştu.
İtalyan göçmenleri kurtarma programı “Mare Nostrum”un süresi geçen yıl dolmuş, onun yerine AB tarafından sınır koruma misyonu olarak “Triton” hayata geçirilmişti. Ancak insan hakları
ve yardım örgütleri, bunun zor durumdaki insanları kurtarmaktan ziyade bir caydırma mekanizması olduğu eleştirisinde bulunuyor.
Kader Değil
Ülkelerindeki iç savaşlar, yoksulluk ve çaresizlik nedeniyle insanca yaşam için yola çıkan ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce, binlerce canın kaybı emperyalist yağma ve talanın yarattığı sonuçlardan biri olarak insanlığın vicdanını kanatmaya devam ediyor. Ülkelerindeki kaynaklar dünya tekelleri tarafından sömürülen, doğası ve zenginlikleri tahrip edilerek bir avuç dünya egemeninin eline geçen ve yoksulluğun cenderesindeki insanların, sömürünün kaynağı
olan zenginliğin sahibi ülkelerde umut aramalarını da beraberinde getiriyor. Her yıl yüzlerce kişi bu yollarda hayatını kaybederken, bir kısmı yakalanarak sınır dışı ediliyor, “şanslı” olanlar ise güvencesiz ve çok düşük ücretlerle insanlık dışı koşullarda çalışmaya mahkum ediliyor. (23 Nisan 2015)