Yaşamak ve yaşatmak için gerekenler

Mayıs ayının sonlarından beri sokak hayvanlarına dönük bir katliam yasasının meclise gelmesi tartışılıyordu.

Konunun evveli de var bir parantez olarak değineceğiz, 2022 yılında İstanbul’un pilot bölge ilân edilerek, barınaklar için belediyelere ormanlık alanlarda yer tahsis edileceği söylendi, sonrasında da bir çalıştay organize edileceği duyuruldu. Hemen sonrasında yapılan “Sahipsiz Hayvanların Popülasyon Artışına Çözüm Çalıştayı”na ise sokak hayvanlarını fişleyerek öldürülmelerini sağlayan bir yazılım olan Havrita’nın sözcüsü ve hayvan hakları mücadelesi verenleri “bir avuç hayvantapar” diyerek hedef gösteren Hilal Kaplan gibi isimler katıldı. Ve çalıştayın sonuçları, bilgileri ve belgeleri ilgili Bakanlıktan istenince de “kamuoyunu ilgilendirmez” denilerek açıklanmadı. Son iki yıllık süreçte onlarca trol medya hesabıyla, sahte hayvan derneğiyle adım adım üretilmeye çalışılan nefret ve yasayı şekillendiren bir dizi haber bulunabilmektedir. Meselenin ekonomik boyutuna ilişkin çalışmalar da son günlerde iyice görünür olmuştur. Daha önce Çin’den bedavaya getirilen 1 milyon doz Sinovac aşısını devlete 12 milyon dolara satan Cantürk Alagöz’ün 159 milyonluk kuduz aşısı ihalesini alması da yeni ortaya çıkmıştır, barınak rantı için kimin sıraya girdiği de bilinmektedir.

Mayıs ayının sonundan bu yana “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” denerek yapılan eylemler artmıştır ve bu eylemler arttıkça değiştirdikleri vardır.

Katliam yasasını isteyenler önce “itlaf” diyordu, tepkilerden sonra “uyutma” dediler, uyutma da tutmayınca “ötanazi”ye geçtiler, şimdi de “ötanazi tekliften çıktı” diyerek yasanın özünde hiçbir değişikliğe yol açmayan kelime oyunlarıyla dolu yeni bir paragraf peyda oldu.

Yani dostlar, mücadelenin, direnişin attırdığı geri adımlar vardır, kıymetlidir. Ancak saldırı ciddidir. Direnişi bir adım daha büyütmenin zamanıdır.

Onlar ölüm demek biz yaşam. Yaşamak ve yaşatmak için ayağa!

1- Hayvanlar da insanlar da sokakta güzel. Sokağa çıkan, direnişe geçen herkes yaşamı hissedecektir ve bugün sokak hayvanlarını yaşatmak için de bu en etkili yoldur. Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz!

2- Yasalar sokakta yazılırsa yaşatır. Çünkü sokaklar direnişindir, dayanışmanındır. Onlar öldürüyorlar, pandemiyle, iğneyle, yalanla, açlıkla, biz ise yaşayacağız, yaşatacağız, direniş ve dayanışmayla!

3- Gücünü kendinden al. “Tüm belediyelerin yüzde 65’i muhalefette, bu yasa fiiliyatta uygulamaz” yalanı “uyutma”nın bir parçasıdır. Mesela bu belediyelerin işçilerinin yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında ücret almaktadır. Meclisten, belediyeden vb. bekleme, havale etme yaşamı eline al, güç direnişte, sende!

4- Attığımız sloganları hayatımızın tamamına yayalım. Bugünden itibaren; eyleme gelirken mutlaka en az birini daha getir, eylemi kendi yaşadığın yerlere taşı, duvarlar hâlâ bizim yaz-çiz-afişlerle donat, mahallelerde yan yana gelerek daha şimdiden tüm dostlarımızın kaydını tut, bir can bile eksilmemek için direnişi büyüt!

5- Onlar bir avuç biz milyonlarız. Trol ordusuyla dolu twitter’a bakarak direnmek yerine eyleme gelenlerin gözlerinin içine bak. İlk direnişin olabilir, orada Boğaziçi’nde direnenleri, 1 Mayıs’ta direnenleri, 8 Mart’ta direnenleri, işinden atıldığı için direnenleri, kayyumlara karşı direnenleri bulacaksın; tanış, hemhâl ol, direnişinle öğret, direnişten öğren.

6- “Nasıl olsa meclisten geçer, biz sonrasında da mücadele ederiz”e düşme. Elbette mücadele devam edecek, büyüyecek. Daha geçmedi, geçirtmedik.

Yan yana gelenler gücünü görmeye başlamış, dün atılırken “korkulan” sloganlar, “yürünemez” yollar, direnişle aşılmıştır. Şimdi yaşamaya ve yaşatmaya adımlarımızı çoğaltmanın zamanıdır!

Yasayı sokakta biz yazacağız!
Direne direne yaşatacağız!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz