Sunuş
TC devleti çözülüş içindedir. Biz bu çözülüşü üç ana etkene dayandırıyoruz. İlki emperyalistler arası paylaşım savaşıdır. Ekim Devrimi sonrasında ortaklaşa sömürge olarak örgütlenen TC devletinin tüm mekanizmaları bu paylaşım savaşından doğrudan etkilenmektedir. İkinci etken her türlü saldırıya, katliama, NATO desteğine rağmen bitmeyen, bastırılamayan Kürt Devrimi, Kürt halkının direnişidir. Bu direniş, halkların inkârı ve imhası üzerine kurulan bu devleti temellerinden sarsmaktadır. Son olarak ise batıda Gezi ile başlayan direniş sürecidir. Bir patlama olarak ortaya çıkan Gezi Direnişi, bugün elbette görkemli günlerindeki gibi kitlesellikle kendini ifade etmiyor. Ancak Anadolu devriminin Taksim’den göz kırpmasını sağlayan bu büyük direniş bugün irili ufaklı onlarca işçi direnişinde, kadın hareketinin ısrarlı mücadelesinde, öğrencilerin özgür bilimsel eğitim mücadelesini yeniden yükseltmesinde bir yol gösterici damar olarak duruyor.
Bu çözülüş sürecinin içinde bir olağanüstü örgütlenme olarak uygulanmaya başlanan Saray Rejimi’nin daha detaylı incelenmesi için okuyucuya yine Kaldıraç Yayınevi’nden 2020 yılında çıkan Saray Rejimi adlı derleme çalışmayı ve bir bütünde devlet organizasyonunun kavranması için son baskısı 2013 yılında yapılan Tekelci Polis Devleti adlı çalışmayı okumasını öneriyoruz.
Pandeminin ortasındayken, 2020 yılında ilk defa Meral Akşener tarafından “erken seçim” tartışmalarına daha sonra CHP’nin direnişe eğilimli kitleleri “evlerinde tutma”, “seçimleri bekleme” politikası eklenerek Mayıs 2023’te iki tur olarak gerçekleşen seçimlere gidildi.
Bu üç sene boyunca konuyla ilgili Kaldıraç dergisinin sayfalarında onlarca makale bulunmaktadır. “Seçimlerin yapılıp, yapılmayacağının belli olmadığı” vurgusunu defalarca yazdık, ne zaman ki NATO Ukrayna eliyle Rusya’ya saldırdı ve bu saldırı sırasında ABD, AB’yi yine kendi hizasına çekti, işte o zaman bu sürece ilişkin daha net şeyler söylemek mümkün oldu. Aynı zamanda tüm bu sürecin içinde Kaldıraç Hareketi “seçim gündemini aşan, direnişleri kitleselleştiren, kazandıran, birleşik bir hattı sokakta örmek için Birleşik Emek Cephesi” çağrısını örgütlemeye çalıştı.
Burjuva muhalefetin arkasında hizalanarak günden güne sağa kayan solun seçim sürecindeki tutumu bir bütün olarak toplumsal mücadelenin direnişçi güçlerine zarar vermiş, baştan aşağı hileyle, hırsızlıkla dolu seçim tiyatrosunun burjuva muhalefet eliyle kitlelerce temize çekilmesine yaramıştır.
Seçime gidilen son dönemece daha odaklı bir mercek tutmak, okuyucuya Kaldıraç Hareketi’nin süreçteki müdahalesine dair daha bütünlüklü bir tablo ortaya çıkartmak için elinizdeki derlemede bu üç senenin tüm tartışmalarından ziyade 2023 Nisan-Haziran arası çıkan makaleler ve açıklamalar bulunmakta.
“Sol hareket, bu seçimlerde, kendi bağımsız adayları ile hareket edebilme olanağını kaybederek, sisteme karşı radikal eleştirilerini kitlelere ulaştırma olanaklarını da reddetmiştir.
“Ama bu görev, koşullar ne denli zor ve olanaklar ne denli zayıf olursa olsun, devrimci sosyalistlerin görevidir.”
Aslolan devrimin gündemidir.
Kaldıraç Yayınevi