Emperyalist saldırganlığın baş katili ABD, tüm dünya halklarının düşmanıdır. Bundan 13 sene önce İran’a dönük saldırıların da bir parçası olarak ABD laboratuvarlarında üretilen IŞİD eliyle başlayan Suriye savaşı, imajı tazelenen çetelerle dün gece Şam’ın ele geçirilmesi üzerine yeni bir aşamaya ulaştı.
ABD ve soykırımcı İsrail’in her geçen gün bölgede savaşı tırmandırmasıyla bugün şekillenen her harita geçicidir. Netanyahu bu oluşan tablo için “Bu, İsrail’in Hizbullah ve İran’a yönelik saldırılarının doğrudan sonucudur,” dedi.
Gerçek budur. Bugün Suriye’de yaşananlara alkış tutan, çetelerden medet uman, soykırımcı İsrail’in ve ABD’nin yanında saf tutmuş olacaktır.
7 Ekim’den bugüne işgalci İsrail’i “varlık-yokluk” denklemine sokan Filistin direnişi ve bu direnişe destek verenler bugün için ağır bir kayıp yaşamıştır. İşgalci İsrail, ABD ve İngiltere cephesinin sıradaki hedefi İran’dır.
Şimdi Ukrayna’yı bir NATO üssüne çeviren Nazi artıkları tüm dünyaya demokrasi havarisi olarak nasıl sunulduysa, Suriye’deki çetelerin de imajı emperyalizm tarafından yeniden düzenlenmeye çalışılacaktır. Ancak bu çetelerin ABD ve işgalci İsrail’in bölgedeki paralı uşakları olduğu gerçeği değişmeyecektir.
Emperyalizmin demokrasisi Vietnam kasaplığı, Afganistan ve Irak işgali, Libya soygunu, IŞİD-HTŞ’nin Suriye’sidir.
ABD’nin, İngiltere’nin, işgalci İsrail’in ve işbirlikçi TC’nin bölgemize ilişkin planları ne olursa olsun bunu durduracak tek güç halkların ortak mücadelesi olacaktır.
Bölgemizdeki direnişçi güçler için yaslanılacak bir emperyalist plan, odak yoktur. Güç, halkların ortak mücadelesindedir.
Bu mücadele halkların bağımsızlığı ve özgürlüğünün tek yolu olan sosyalizmle buluşmak zorundadır.
Ortadoğu’da tek çözüm; ya sosyalizm ya ölümdür.
Kaldıraç I 08.12.24
