Öğrenci hareketi: Nasıl ilerleyeceğiz? | Doğuş Yıldız

19 Mart’ta İBB Başkanı İmamoğlu’nun diplomasının iptali kararı ardından İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin bu kararı protesto etmek üzere düzenlediği yürüyüşte öğrencilerinin önüne çekilen polis barikatını aşmasıyla bir direniş başladı.

Sonrasında gelişen süreç bu derginin okurları tarafından bilinmekte ve dergideki diğer yazılar içinde irdelenmektedir. Bu yazıda öğrenci hareketinin güncel durumunu ele alacağım.

1

Saray Rejiminin öğrenci gençliğe vaat edeceği bir şey kalmamıştır.

Direnişle bu, akıllarda açığa çıkmaktadır.

Ne yapacaklar? Polis şiddetini mi azaltacaklar? Barınma, beslenme, burs koşullarını mı iyileştirecekler? İşsizliği mi azaltacaklar? Kulüpler, topluluklar üzerindeki baskı ve yasakları mı kaldıracaklar? Öğrencilerin asansörde, kadınların sokak ortasında öldürülmelerini mi engelleyecekler?

Ekonomik krizle soyulmuş, siyasi baskılarla sindirilmeye çalışılmış, geleceğe dair hayalleri ellerinden alınmış bir gençlik yaratmışlardır.

Bütün bunlar Saray Rejiminin yağma-rant-savaş ekonomisinin ve iç savaş hukukunun sonuçlarıdır. Saray Rejimi bu sonuçları hafifletici bir adım atamayacaktır.

Öğrenciler “Kurtuluş sokakta, sandıkta değil” demiş ve başından beri kendi eylemlerini örgütleyerek direnişin önünü açabileceklerini görmüşlerdir.

Öğrenci gençlik insanca ve onurlu bir yaşam için direnmektedir. Direnenlerin içinde birçok renk vardır. Direniş yolunu seçen öğrenci gençlik, muhatabını yani Saray Rejimini direnişle tanımaktadır. “Boşalt Saray’ı, biz geliyoruz” diyerek yönü işaret etmektedir.

2

Yükselen öğrenci hareketi, uzun erimli olacaktır.

19 Mart’la başlayan kitlesel eylemler, hareketin yönü ve direnen kitlenin örgütlülüğü açısından birçok eksik taşımaktadır, bu doğrudur ve hissedilendir. Bir hareketin yönü, örgütlülüğü ile sıkı ilişki içerisindedir. Mücadelenin talepleri, bu talepleri örgütleyen oluşumlar, talepleri savunacak eylem hattı bir arada yürüyecektir. İlk anda ortaya konan kitlesel eylemlerde geri düşüşler yaşanabilir, kendini eylem alanında ifade eden herkes örgütlü tarzda harekete katılmayabilir. Bütün bunlar örgütleniyorsak doğal bir sonuçtur, zira hareket daha kararlı hâle gelmektedir. Panik yapmadan, acele sonuçlara varmadan hareketi örgütlemeye yoğunlaşmalıyız.

Öte yandan kitlesel eylemler, inişleri ve çıkışlarıyla ilerleyecektir. Tutuklamalar aracılığıyla ya da üniversiteleri tatil ederek eylemler engellenmeye çalışılmaktadır. İçerideki arkadaşlarımız Silivri’nin hiç de soğuk olmadığını, oraya tatil yapmaya gittiklerini söylemektedir.

Farklı gündemlerle kitlesel eylemler kendilerini göstermeye devam edecektir. Bugün İmamoğlu’na dönük saldırılar bu tepkinin açığa çıkmasına vesile olduğu gibi Saray Rejimi başka vesileler de yaratacaktır.

3

Kitlesel direniş çizgisini ilerletmeliyiz.

Üniversitelerdeki boykot çağrısı, katılımın önemli derecedeki büyüklüğü bir yana, öğrenci gençliğin son yıllardaki ileri eylem biçimlerinden biri olmuştur. Öğrencilerin eyleme giderken kıyafetlerine yaptıkları hazırlık, güvenliklerini sağlamak için haberleşme gruplarında alınan önlemler de bu şekilde değerlendirilebilir. Su sıkan TOMA’ya karşı sırtını dönmek de geniş kitlenin yapabileceği hareket tarzlarından biridir. Geçtiğimiz aylarda yapılan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kafe işgali de ileri ve yol gösterici eylem biçimlerinden biridir.

Kitlesel direniş çizgisini geniş ve çok boyutlu ele almamız gerekir. Eylemin amacı doğrultusunda ve devletin direnişe çizdiği sınırları kitlesel bir biçimde aşmayı hedefleyen tarzda davranışlar, örnekler yaratmalıyız.

4

Mücadele talepleri oluşturmalı, direnişleri ortaklaştırmayı hedeflemeliyiz.

Tutukluların serbest bırakılması, eylemlere katılan hiçbir öğrenciye disiplin soruşturması açılmaması gibi güncel taleplerin yanı sıra üniversitelerde büyüyen hareketin gündemlerini de ele almalıyız. Belediyelere atanan kayyumdan her üniversitede bulunmaktadır. Bozdoğan Kemeri önünde saldıran polisten ODTÜ’de de bulunmakta, kayyum rektörler eliyle üniversitelere sokulmaktadır. Kayyum rektör polis rektör demektir. Öğrenciler hangi koşullarda barınıyor, kurtlu yemek mi yiyor, akbile atacak parası var mı, umurlarında değildir. Bu Saray kuklalarını defedebilir, biz yönetebiliriz.

Direnişte yer alan her toplumsal kesimle dayanışma içinde olmalıyız. Akademik boykota destek için Eğitim-Sen’li akademisyenlerin greve çıkması dayanışmanın örneğidir. İşçiler, kadınlar, gençler, öğrenciler yan yana direnişi büyütmeliyiz.

5

Her biçim ve düzeyde örgütlenmeyi büyütmeliyiz.

Bugün üniversitelerde, sokaklarda, cezaevlerinde direnenler Gezi’den beri süregelen direnişin devamcısı ve bir sonrakinin öncüsüdür. “Gezi 2.0 loading” sloganı Gezi’yi hatırlatmakta ise de bu direnişi ileri taşımak için Gezi’den daha fazlası gereklidir. Hareketin örgütlülüğü direnişin taşıyıcı kolonları olacaktır.

Boykot komitesi, direniş komitesi, Kaldıraç komitesi vb. direnişin her düzeyine uygun biçimde örgütlenmeliyiz. Mücadele için bir adım daha ileri gitmek isteyen her öğrenciye temas etmeli, konusuna uygun yapılar kurmalıyız. Direniş akılları açmaktadır, devletin yarattığı her türlü kirlenmeye karşı devrimci öğrencilerin örgütlü müdahalesi belirleyici olacaktır. Ve elbette, Saray’ın yeni milliyetçilik dalgası ile gençliği zehirleme çabalarına örgütlü direniş panzehir olacaktır.

Kitlesel ve ülke çapında, merkezî bir öğrenci örgütü kurma hedefiyle çalışmalıyız. Öğrencilerin bir araya geldiği her yapıyı bu ufukla ele almalıyız. Bu konuda Kaldıraç Üniversitenin de bileşeni olduğu Özgür Üniversite Hareketinin kurultayında belirlediği ilke ve işleyiş kararları ön açıcıdır.

Akademik boykota katılan birçok üniversitede bölüm, fakülte veya okul bazında forumlar alınmaktadır. Temsilciler belirlenmekte ve boykotu örgütlemek üzere komiteler oluşturulmaktadır. Bu örgütlenme boykot eyleminin ihtiyacına uygundur, önemli bir örnektir ancak daha kalıcı ve mücadelenin taleplerini örgütleyen meclis tarzı yapılar gereklidir.

Öğrencilerin en geniş katılımını sağlamak amacıyla her bölüm, fakülte ve okulda akademik birim bazlı toplantılar aracılığıyla kararlar almalı ve bölüm, fakülte ve okullar arası temsilciler aracılığıyla birlikte hareket zemini yaratmalıyız. Aşağıda sıraladığım bu zeminin işleyişine dair öneriler, her şehir ve üniversitenin koşullarına uygun bir şekilde hayata geçirilmek üzere ele alınabilir.

– Kararlar toplantılar aracılığıyla alınır. Bu toplantılar, öğrencilerin en geniş katılımını sağlamak amacıyla fakülte veya bölüm bazlı düzenlenebilir.

– Kararlar, toplantı katılımcılarının oy çokluğuyla alınır. Toplantı katılımcılarının her biri bir oy hakkına sahiptir, dolayısıyla katılımcılar bireysel olarak temsil olunur.

– Her toplantı birimi, kararların uygulanabilmesi ve diğer toplantı birimleriyle beraber hareket edebilmek için oy çokluğuyla asil-yedek ya da eş olmak üzere iki temsilci seçer.

– Diğer toplantı birimleriyle beraber hareket edebilmek için komiteler kurulmalıdır. İhtiyaca göre sınıf temsilcilerinden oluşan bölüm komitesi, bölüm temsilcilerinden oluşan fakülte komitesi, fakülte temsilcilerinden oluşan üniversite komitesi, üniversiteler arası komite vb. komiteler kurulur.

– Bu temsilcilerin görevi toplantıda alınan kararları bir üst komiteye iletmek ve uygulanmasını sağlamaktır. Temsilciler toplantı kararıyla azledilebilir, belirli aralıklarla yapılacak seçimlerle tekrar belirlenir.

– Üniversite içindeki öğrenci örgütleri (kulüpler, dayanışmalar, inisiyatifler vb.) toplantılarda katılımcılar aracılığıyla temsil edilebilir, grupların konuya dair görüşlerini bildirebilir.

– Bölüm-fakülte-üniversitelerin biri/birden çoğu, toplantılar arasında oy çokluğuyla ortaklaşılan kararları, söz konusu toplantıda aksi karar oy çokluğuyla çıkmışsa, uygulamama hakkına sahip olmalıdır. Aynı şekilde, öğrenci örgütlenmeleri toplantılar aracılığıyla alınan kararları ihtilafa düştüğü noktada uygulamama hakkına sahip olmalıdır. Ancak ihtilafa düşen toplantı yapıları ya da öğrenci örgütleri genel oy çoğunluğuna sahip kararın önünü kesmemelidir.

Sesini ve soluğunu direnişte bulan tüm öğrencilere selâm olsun!

Yarın bizimdir!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz