Hiçbir yasayı tanımayanlar, kendi koydukları hukuku dahi yok sayanlar, bizden koydukları keyfi yasaklara uymamızı bekliyorlar.
IŞİD çetelerine topraklarımızı açan, Suriye savaşını topraklarımıza taşıyan, Ankara Garı önünde katliama göz yuman, ölülerimize, yaralılarımıza gaz bombalarıyla saldıran kendileri değilmiş gibi, güvenlik bahanesi ile eylem yasaklıyorlar.
İstiyorlar ki, eşitlik, özgürlük, kardeşlik isteyenler olarak, insanca ve onurumuzla yaşayacağımız bir ülke/dünya mücadelesi yürütmeyelim.
Ortadoğu’da, emperyalist paylaşım savaşında tetikçilik yaparak halkların kanına girerlerken; bu topraklar, başlattıkları savaşta kan gölüne dönerken; tüm haklarımız bir bir elimizden alınırken; koca bir ülke açık hava hapishanesine dönüştürülürken; işçi cinayetlerinde, kadın cinayetlerinde insanlarımız katledilirken; okullarda çocuklarımız dindar ve kindar nesillere dönüştürülmek istenirken; doğamızın, kentlerimizin yağmasına hız verilmişken bizlerin susmasını, sinmesini, boyun eğmesini istiyor, dayatıyorlar.
Kendi egemenlik kavgalarının yarattığı zeminde çıkarttıkları OHAL’i bu toprakların onurlu insanlarını susturmak için “allahın bir lütfu” olarak kullanıyorlar.
Evlerimize hapsolmamızı, korkuya teslim olmamızı, emekçilerde çaresizliğin, umutsuzluğun derinleşmesini istiyorlar. Baskı, zulüm ve katliamlarla geleceğimizi teslim etmemimizi istiyorlar.
Ankara’da ölümsüzleşen 101 yoldaşımızın düşlerini, mücadelesini takip etmeyelim istiyorlar.
Biz, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’ndan şans eseri sağ çıkanlar; ortak özlemleri için kanı birbirine karışanlar; arkadaşlarını, yoldaşlarını orada bırakan ama asla unutmayanlar; orada olamadığı için suçluluk duyanlar; bu topraklarda ve dünyada sömürü ve zulmün olmadığı, insanca ve onurumuzla yaşayacağımız bir yaşamı hayal eden ve bunun için mücadele edenler;
Bulunduğumuz her ilden, 10 Ekim 2016’da, tam bir yıl sonra yine Ankara Garı’nda olacağız.
Yaşam için ölen ölümsüz ölülerimizin adlarını, anılarını unutturmamak için;
Kölece, insanlık dışı bir yaşama, savaş ve katliam politikalarına boyun eğmeyeceğimizi haykırmak için;
Katillerden hesap sormak, ailelerimizin yanında olmak için;
Kendine insanım diyen herkesi, Ankara Garında buluşmaya çağırıyoruz.
Susmuyoruz, sinmiyoruz, boyun eğmiyoruz!
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
KALDIRAÇ
8 Ekim 2016