Anadolu halklarının binlerce yıllık geleneği aşureyi yasaklayamazsınız!

Yani Alevi halkı nezdinde tüm Anadolu halklarına diyorlar ki; kültürünü yaşatmak, geleneklerini yerine getirmek sizlere yasak! Türk-Sünni İslam çerçevesine sığmayan herşey yasak! Yapacaksanız da gözlerden ırak, kendi halinizde yapın. O yüzden ülkede uluorta IŞİD’e bağlı çeteler etkinlikler düzenlerken aşure günü yasaklanmaya çalışılıyor. O yüzden 15 Temmuz’dan sonra kendi kitlelerini sokaklara dökmeye çalışırken, anmalara, mitinglere, eylemlere, aşure günlerine “güvenlik” gerekçesiyle yasak getiriyorlar.

Yapılmaya çalışılan ortadadır. Ülkemizin de bir parçası olduğu Ortadaoğu halklarının tarihini, kültürünü silmeye çalışıyorlar. Yaşadığı toprakların tarihinden kopuk, “dindar” nesiller yetiştirmek istiyorlar. Suriye’de katliamcı çeteler antik kentleri bombalayıp adeta dümdüz bir inşaat sahası yaratmaya koyulurken, Anadolu’da aşure günleri, Newrozlar yasaklanıyor, Cemevlerine saldırılıyor, halkların kardeşliğine ve barışa yönelik eylemlerde bombalar patlıyor.

Tek tanrıları para, tek kıbleleri emperyalizm olan bu baylar, kendileri gibi hiçbir değere sahip olmayan, devlete “kapıkulu” olan bir toplum yaratma peşindeler. Bu yüzden Anadolu’daki halklar mozaiğine, halkların binlerce yıllık geleneklerine, kültürlerine savaş açıyorlar.

Ancak, kendilerini uyarmak gerekir. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Azgınca saldırdığınız bu tarih, Ortadoğu halklarının tarihi sizden büyüktür, kökleri sizinkilerden daha sağlamdır. Üzerine ne kadar beton dökmeye çalışsanız da o beton elbet çatlayacaktır, altındaki toprak elbet filizlenecektir. Bu halkların acıyla, zulümle, kanla ama bir o kadar da başkaldırıyla, direnişle, isyanla dolu tarihi ne kadar bastırmaya çalışsanız da bir gün tepenize çökecektir.

Aşure İmecedir, İmece Dayanışmadır, Dayanışma Örgütlülüktür

Yasaklamaya çalıştıkları aşure, bu topraklarda yalnızca Alevi halkının değil, bütün bölge halklarının ortak kültürünün bir parçasıdır. Yapılışından tut, konu komşuya dağıtılmasına kadar dayanışmayı, çeşitliliği, kardeşliği ifade eder. Yoksul Anadolu halkının, ezilenlerin ortak geleneğidir. Devletin fermanlarını boşa çıkartmak, kendi tarihimize, kültürümüze sahip çıkmak bizler için mümkündür. Onlar aşure günlerini yasaklıyorlarsa mahalle meydanlarında aşure kazanları kurmak, her mahalleyi tüm mahallelinin katılımıyla büyük bir aşure gününe çevirmek gerekir. Evimizde yapacaksak çıkıp sevin önünde yapmak, malzemesini, kazanını, kepçesini konu komşuyla birlikte toparlamak verilecek en iyi cevaplardandır.

Dayanışmanın büyütülmesi, kardeşlik ruhunun yaratılması en çok korktukları şeydir. Dayanışmayı direnişe dönüştürmek, direnişi örgütlülüğe evriltmek, halkların örgütlü gücüyle yaşadığımız toprakları ve tarihimizi özgürleştirmek bizim ellerimizdedir.

Örgütlü Halkları Hiçbir Kuvvet Yenemez!

AKA-DER

Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği

15 Ekim 2016