4 Kasım günü sabaha karşı farklı illerdeki savcılarca yürütülen davalarda eşzamanlı operasyonlar yapıldı. Milletvekilleri evlerinden, parti genel merkezinden gözaltına alındı, ardından ise tutuklandı.
HDP’den ilk tepki: Süreci tepkilerimiz belirleyecek!
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, eş genel başkan ve vekillerinin gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi ve halka çağrıda bulundu.
ANF’ye açıklama yapan Bilgen, “15 Temmuz’un neden ‘Allah’ın lütfu’ olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bir gecede, aynı anda yapılan operasyonu kimse ‘bağımsız yargı’ diye izah edemez. Bu, doğrudan doğruya darbenin bir siyasi operasyon olarak devamıdır” dedi.
Bilgen, halkı demokratik tepkisini göstermeye çağırarak, “Bunun karşısında gösterilecek demokratik tepki ve duyarlılık, sürecin bundan sonraki kısmını belirleyecektir” diye konuştu.
Bugünler de siyasi tarihe kara bir leke olarak geçecek
HDP Parti binasında basın toplantısı düzenlemeleri engellenen parti sözcüsü Ayhan Bilgen, bina önünde periscope üzerinden gerçekleştirilen canlı yayında açıklama yaptı. Bilgen, geçmişte de siyasetin önünün kesilmesine yönelik müdahaleler yapıldığını hatırlatarak “o günler nasıl geçtiyse bugünler de geçecektir” dedi. Bilgen, tüm engellemeler, saldırı ve faşizan uygulamalara karşı herkesi tavır koymaya çağırdı.
“Geçmişte siyasetin önünü kesen müdahaleler yapıldı, o günler nasıl geçtiyse bugünler de geçecektir” diyen Bilgen, sürecin bir siyasi linç ve tasfiye süreci olduğunu, demokratik toplumun sesini yükseltmesi gerektiğini belirtti ve dayanışma çağrısında bulundu.
HDP milletvekilleri ortak ifade verdi
Gözaltına alınan HDP milletvekilleri verdiği ortak ifadesinde:
“Partim Halkların Demokratik Partisi (HDP), 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde 6 milyondan fazla oy alarak ve %10’luk seçim barajını aşarak 80 milletvekili ile parlamentoya girmiştir. Demokratik siyaset yoluyla ve sandık iradesiyle AKP’nin tek başına iktidar olmasını ve tek başına anayasa yapmasını engellemiştir. Ülkede ‘tek adam’ rejimi inşa etmek isteyen ve bunun için her türlü hukuksuzluğu yapmaktan çekinmeyen Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçlarına saygı duymamış ve koalisyon hükümetleri kurulmasına engel olarak ülkeyi erken seçime götürmüştür. Bu esnada 3 yıla yakın bir süre devam eden çözüm sürecini de kendi işine gelmediği ve oylarını artırmaya yaramadığı için sonlandırmış ve bütün ülkeyi adeta ateşe atarcasına bir çatışma ortamına sürüklemiştir.” ifadelerini kullandı.
Devamında milletvekilleri şöyle dedi: “Bizler seçilmiş halk temsilcileriyiz. Şahsımızı değil, bizi seçen seçmen kitlelerini temsil ederiz. Şu anda da yasamanın, Meclis’in dokunulmazlığa sahip bir üyesi, milletvekili sıfatıyla karşınızdayım. Benim temsil ettiğim bu kimliğe ve halkımın iradesine saygısızlık yapılmasına izin vermem mümkün değildir.”
“Başkanlık adı altında ülkemize ve halkımıza dayatılan bu faşist düzenden kurtulacağımızdan şüphemiz yoktur. Er ya da geç demokrasi mücadelemiz kazanacaktır. Erdoğan şahsında, köhnemiş bu rejim değişecektir.
Sizden hiç bir talebim ve beklentim yoktur. Siyasi faaliyetlerim nedeniyle ancak beni seçen halkım sorgulayabilir. “
Tuncel: Darbenin sahibinin asıl kim olduğu ortaya çıkmıştır
DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP’li vekillerin gözaltına alınmasının darbe anlamına geldiğini belirtti, “Artık söz hükmünü yitirmiştir, direniş zamanı” dedi.
“Bu darbenin asıl sahibi AKP hükümeti ve Saray’dır” diyen Tuncel, “Özgürlükleri ortadan kaldırarak demokrasiyi yok saymaktadırlar” dedi.
Türkiye halklarına çağrı yapan Tuncel, şunları söyledi: “Gün, herkesin sokağa çıkma günüdür. Herkes HDP’nin etrafında kenetlenmelidir. Şimdi değilse ne zaman! Gün, direniş günüdür. Gün, geleceğine sahip çıkma günüdür. Darbeye karşı bulunduğumuz her alanda direnişte olacağız. Kimse hayale kapılmasın, asla demokrasi ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz.”
Sebahat Tuncel Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne konuldu
6 kasımda tutuklanan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne konuldu.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP’li 10 vekilin gözaltına alınması sonrası, 4 Kasım’da geldiği Diyarbakır Adliyesi önünde darp edilerek gözaltına alınan ve tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne konuldu. Tutuklama kararı sonrası Tuncel’in nereye götürüldüğü konusunda ailesine ve avukatlarına bilgi verilmemişti.
Tuncel, daha önce yaptığı konuşmalar nedeniyle hakkında açılan 7 ayrı soruşturma dosyası 1 hafta önce tek bir dosyada toplanmış ve “FETÖ/PDY” üyesi polis, hâkim, savcıların DTK’ye yönelik açtığı soruşturma dosyası gerekçe gösterilerek ‘Örgüt üyesi olduğu’ iddiasıyla tutuklanmıştı.
Kaldıraç: Herkesi kendi iradelerine sahip çıkmaya çağırıyoruz
Kaldıraç, HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile 10 milletvekillinin gözaltına alınması ve parti genel merkez binasına yapılan operasyona karşı bir açıklama yayımlayarak, ”7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde HDP’ye oy veren, oy vermese de gönülden destekleyen, sempati besleyen herkesi kendi iradelerine sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
Kaldıraç tarafından yapılan açıklamada ”Direnişi seçen örgütlü bir halkın önünde hiçbir engel duramayacak!” denilerek, halk kendi iradesine sahip çıkmaya çağrıldı.
“ABD silâhı, ABD desteği ile iktidarda olan; danışmanları aracılığı ile “tuvalet deliğine süpürmeyin” diye ABD’de yalvaran; bölgemizde emperyalistlerin tetikçiliğini yapan; “milli irade bizi seçti” diye ortalıkta gezen “yerli ve milli” egemenler, milyonların oyları ile seçilmiş bir partinin eşbaşkanları ve milletvekillerini gece baskınları ile gözaltına alıyorlar.
Hırsızlar, katiller, yolsuzlar, tecavüzcüler mecliste “muteber” milletvekili olarak duracak; eşit, özgür, kardeşçe ve barış içinde bir yaşamı savunan; bunun için mücadele etmek dışında hiçbir “suçu” olmayanlar hapse atılacak ve bunun adı, “ileri demokrasi” olacak.
Ekim Devrimi’ne karşı bir tampon olarak, işçi sınıfının inkârı ve halklar hapishanesi şeklinde organize edilen bu burjuva egemenlik, 7 Haziran seçim sonuçlarında ecelini gördü. Saray, AK Parti, ordu, TÜSİAD vb. hepsi ama hepsi, 7 Haziran seçimlerinin yok sayılması için darbe ve savaş süreci başlattı.” ifadelerini kullanan Kaldıraç açıklamasını direniş çağrısıyla bitirdi.
Devrimci kurumlar ve demokratik kitle örgütlerinden dayanışma mesajları
Demokrasi İçin Birlik: HDP’lilerin gözaltına alınması çıkmaz yoldur!
Demokrasi İçin Birlik, HDP’ye dönük gece operasyonuna, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da dahil olduğu 12 vekilin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Yapılan açıklamada, iktidarın politikalarının Kürtleri dışlayan ve iradesini yok sayan bir politika olduğu ve barışa değil savaşa hizmet ettiği vurgulandı. Demokrasi İçin Birlik tarafından yapılan açıklama şöyle:
“12 HDP milletvekilinin gözaltına alınmasıyla Türkiye’de demokrasi ve özgürlük ağır bir darbe daha almıştır. Çoğunluğun iradesini “millet iradesi” olarak göstermeye çalışan ve başı sıkıştıkça “millet iradesi”ne sığınan bir iktidarın, bu ülkede yaşayan Kürtlerin iradesini hiçe sayarak, Belediye Başkanlarından milletvekillerine kadar bütün seçilmiş temsilcilerini hapishaneye koymasının yarattığı çelişki ortadadır.
Kürtleri dışlayan ve Kürtlerin iradesini yok sayan bu siyaset barışa değil, savaşa hizmet etmektedir. Oysa, içinde bulunduğumuz dönemde Türkiye’nin ihtiyacı, yurttaşların bir bölümünü dışlayan, ötekileştiren siyasetler değil, herkesin farklılıklarıyla birlikte, barış, özgürlük ve eşitlik içinde yaşayabilmesi olanağını yaratan siyasetlerdir. Böyle bir ortak yaşama zemininden şimdi biraz daha uzaklaşmış olduğumuzu görmekten büyük bir üzüntü duyuyoruz.
Ve sormak istiyoruz: Ey iktidar nereye? Bu yol çıkmaz bir yoldur”
AKA-DER: Saray darbesini dayanışmayla, direnişle yeneceğiz!
“…Hiçbir karanlık sonsuz değildir. Fakat aydınlık, gecenin gündüze dönmesi gibi kendiliğinden gelmiyor. Biz halklar, emekçiler, boyun eğmeyenlerin; bu karanlığı direnişle, dayanışmayla delmemiz mümkündür. Direne direne öğreneceğiz, örgütlü güç ile kazanacağız! Halkların iradesi teslim alınamaz!”
Ezilenlerin Sosyalist Partisi: Eş başkanlar ve bir çok HDP milletvekili gözaltında! İnternete erişim kısıtlaması! 4 Kasım saray darbesine teslim olmayacağız! Direneceğiz!
Halkevleri: Gece yarısı baskınlarıyla S. Demirtaş ve F. Yüksekdağ dahil olmak üzere HDPli vekiller gözaltında! AKP karanlığına teslim olmayacağız!
Birleşik Haziran Hareketi: Teslim olmayacağız. Kardeşlik kazanacak. Gün faşizme karşı birlikte mücadele etme günüdür. Gün halk güçleriyle dayanışma, omuz omuza durma günüdür. HDP’li vekillerin gözaltına alınması kabul edilemez. Bu ülkenin emekçilerine, bu ülkenin çocuklarına, gençlerine, kadınlarına sözümüz var: Saltanata geçit vermeyeceğiz! Eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin ve barışın ve kardeşliğin ülkesini mutlaka kuracağız!
Devrimci Parti: HDP Eș Genel Bașkanları ve milletvekilleri gece yarısı yapılan operasyonla gözaltına alındı. Hodri meydan gelin bizi de alın. Diz çökmeyeceğiz!
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi: Teslim olmayacağız! Zulüm varsa direniş var!
Emekçi Hareket Partisi: HDP milletvekillerinin gözaltına alınması kabul edilemez. İstediğiniz kadar zulmü artırın. Bu halk diktatöre teslim olmayacak!
“Elbet tökezleyecekler, yaptıkları ayaklarına dolaşacak. Bugünler geçecek elbet. Bu zor günlere dayananlar, kardeşlikle omuz omuza verenler, teslim olmayanlar kazanacaklar. Tüm toplumun nefes aldığı başka bir Türkiye kuracaklar.”
EMEP: Gün, demokrasiyi kazanmak için birlik günüdür
EMEP Genel Merkezi, demokrasiyi kazanmak için birlik olmak gerektiğini belirterek, “Baskılarla, yasaklarla toplumu sindireceğini düşünenlere yanıldıklarını göstermemiz, tüm demokrasi güçleri olarak en acil görevimizdir” denildi.
TMMOB: HDP milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, HDP milletvekillerinin gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınması üzerine 4 Kasım 2016 tarihinde bir açıklama yaptı.
“…HDP milletvekillerinin gözaltına alınması kabul edilemez. Bu operasyon; eşit yurttaşlık temelinde, barış içinde, bir arada yaşama umudumuza yapılmış bir darbedir. Gözaltına alınan HDP milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak; Türkiye’nin geleceğinin dikta rejiminden değil, demokrasinin evrensel değerlerinden geçtiğini bir kez daha vurguluyoruz.”
Fikri Sağlar: HDP’li vekillere yapılanlar 94 olaylarından daha beterdir
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, HDP’li milletvekillere yönelik yapılan operasyona dair bir açıklama yayımladı.
Açıklamada Sağlar, “HDP vekillere yapılanlar ’94 olaylarından daha da beterdir” dedi.
Sağlar’ın “Tek adam propagandasını yürütenler, elbet bir gün tarih önünde hesap vereceklerdir” dediği açıklama :
“7 Haziran seçim sonuçları ile büyük bir panik ve kinle parlamentoyu yok sayanlar, kendilerine bağladıkları medya ve yargı ile bugün ülkeyi içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklemektedirler. Anayasa Mahkemesinin kararlarını bile tanımadığını söylemeye yüz bulanlar önce Cumhuriyet gazetesi yazarlarını, sonra da milyonlarca oy almış partinin liderlerini ve milletvekillerini tutuklamışlardır. Evrensel yargı ilkelerine rağmen, kendinden olmayan herkesi suçlu olarak gören bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız.”
HDP tutuklamalarına binler cevap verdi: “Baskılar bizi yıldıramaz”
Tutuklamalardan sonra Anadolu’nun dört bir tarafında binlerce insan sokaklara çıktı. İradesine sahip çıktı.
HDP’li vekillerin tutuklanmasına karşı 5 Kasım’da Şişli’de buluşan binlerce insan, yapılan açıklamanın ardından “Hırsız, katil Erdoğan” sloganlarıyla Cumhuriyet’e yürümek isteyince polis saldırdı. Kitle saldırıya direndi, barikatlar kurdu, gözaltıları engellemeye çalıştı. Polis ise havaya ateş açtı.
Emek ve Demokrasi güçleri, HDP eş başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasını protesto etmek için İstanbul’da Şişli Camii önünde bir araya geldi. “HDP halktır, halk burada” ve “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada halk iradesine sahip çıkma ve faşizme karşı mücadele vurguları yapıldı.
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş burada bir konuşma yaptı. 4 Kasım’ın siyasi bir darbe olduğunu vurgulayan Erbaş, tüm saldırılara, gözaltı, tutuklama ve tehditlere rağmen bu toprakların mücadele geleneğini hatırlatarak, “Bugüne kadar ödenen bedeller daha demokratik bir Türkiye’nin mümkün olduğunu gösteriyor. O yüzden umut var, yılgınlık yok, direnişe devam.” diyerek “Teslim olmayacağız” ifadelerini kullandı.
Kitle, açıklamanın ardından yazar ve yöneticileri tutuklanan Cumhuriyet gazetesine yürümek istedi. “Hırsız katil Erdoğan” sloganlarıyla Halaskargazi Caddesi’ne çıkılmasıyla birlikte polis saldırısı gerçekleşti.
Plastik mermi ve tazyikli suyla yapılan saldırıya kitle direnişle karşılık verdi.
Halk gözaltıyı engelledi, polis silah çekip havaya ateş açtı
Saldırı sırasında polis gözaltı da yapmaya çalıştı. Bir genci gözaltına almaya çalışan polislere halk müdahale etti. Arbede sırasında polisler halka silah doğrulttu ve ateş etmekle tehdit etti, ancak tehditlere karşın grup dağılmadı ve gözaltıları engellemeye devam etti. Polis bunun üzerine havaya ateş açtı.
Ara sokaklarda polis saldırısına karşı barikatlar kuruldu ve direniş bir süre daha devam etti. Saldırı boyunca en az 24 kişi gözaltına alındı. Polislerle birlikte hareket eden gerici-faşist bir grup, ara sokaklarda kitleye saldırı girişiminde bulundu.
İnşaat işçileri: “HDP halktır, halk burada!”
İstanbul Üsküdar’da bulunan Emaar şantiyesinde çalışan yüzlerce inşaat işçisi HDP’ye yönelik operasyonlar ve milletvekillerinin tutuklanmasını 7 Kasım’da düzenledikleri bir eylemle protesto etti.
Üsküdar Örnek mahallesinde bulunan Emaar şantiyesinde çalışan inşaat işçileri, mesai bitiminde ellerinde HDP bayrakları ve sloganlarla yürüyerek, HDP’ye yönelik saldırıları ve milletvekillerinin tutuklanmasını protesto etti.
Yolu trafiğe kapatan yüzlerce işçi, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “HDP halktır, halk burada” sloganları ile Ünalan mahallesinde bulunan HDP mahalle temsilciliğine kadar yürüdü.
43 yıllık siyasetçi Ahmet Türk de tutuklandı
21 Kasım’da “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınan Ahmet Türk, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde DBP’den Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Türk, 17 Kasım’da İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınmıştı. Ahmet Türk, 1973’ten beri siyasetin içinde.