THY yönetimi, Atatürk Havalimanında gerçekleşen IŞİD saldırısının sabahında şirket emekçilerini kan kokuları ve yıkıntılar arasında çalışmaya zorladı.
THY yönetimi, 45 kişi yaşamını yitirdiği, 230’u aşkın kişinin de yaralandığı katliamın henüz şokunu atlatamayan uçak kabin emekçilerini patlamanın gerçekleştiği gece sabaha karşı saat 06.12’de mesajla uçuşa çağırdı.
Çalışanlardan şirket politikası gerekçesiyle gülümseyerek hizmet etmelerini de isteyen THY yönetimi, “Yola devam ediyoruz. Brüksel patlamasından sonra uçuşlara ara verilmişti. Ama biz profesyoneliz. THY dünyanın en iyi markaları arasında” diyerek personeli övgülerle görev yerlerine gönderdi.
‘Kan kokusu arasında uçuşa gittik’
Evrensel gazetesine konuşan bir THY kabin memuru, sabah saatlerinde uçuş için gittiği havalimanındaki atmosferi şu sözlerle anlattı: “Gittiğimde her yer yıkılmış, camlar kırılmıştı. Savaş alanı gibiydi. Kan kokusu vardı havada. O kokunun ve bu atmosferin içinden geçerek uçuşa gittik.”
‘Kalıcı hasarlar oluşabilir’
Evrensel’in görüştüğü İşyeri Hekimi Uzman Doktor Gökmen Özceylan, böyle büyük bir olayın hemen ardından çalışanları uçuşa çağırmanın tartışmasız yanlış olduğunu ifade ederek, 15 günlük bir dinlenme ve rehabilitasyon sürecinin ardından, kişinin kendini hazırlayarak, kendi isteğiyle işe gitmesi gerektiğine dikkat çekti.
Özceylan, “Bu süreçte bunlar yapılmadan çalışan işe zorlanırsa, 3 aydan sonra kalıcı hasarlar olabilir. Posttravmatik stres bozukluğu, uyku bozukluğuna ek olarak organik bozukluklar da oluşabilir” dedi.
İşçi Gazetesi / 5 Temmuz 2016