Sendikaların mücadelesini mahkemeye taşıyacağı ifade edilirken, sendika ve kurumların çağrısıyla on binlerce kişi Fransa’da parlamento onayı olmadan yürürlüğe konulan çalışma yasalarına karşı mücadele veriyor. Ülke genelinde protestolara katılan eylemcilerin sayısının 170 bin olduğu belirtildi.
Sokaklara Atılanlarla Dayanışma üyesi Jean Brunacci, Nantes’te yapılan bir röportajda “Tanrı rolüne bürünmüş hükümetin otoriter dönüşümüne karşı sokaklara çıkıyoruz, grevdeyiz. Hükümet yalnızca demokrasiyi tehlikeye atmıyor, aynı zamanda aşırı sağ için zemin oluşturuyor,” dedi.
Yasalar işverenlere işe alma ve işten çıkarma konusunda büyük ayrıcalıklar sağlıyor. İşverenler yasa sayesinde, artık daha düşük ücretlerle ve daha uzun çalışma saatlerinde işçi çalıştırabilecek. Yasanın öte yandan işçilerin kolektif sendikal haklarının ve taleplerinin dile getirilmesinin de önüne geçiyor.
Bu nedenle aylardır Fransa’da genel grevler ve eylemler gerçekleştiriliyor. 15 Eylül’de düzenlenen eylemde çevik kuvvet ekipleri, göstericilere biber gazı ve TOMA’larla saldırdı. Polis saldırısına direnen göstericiler polis saldırısıyla yaralanırken, göstericiler de polise fişekler ve sokak çatışmalarıyla karşılık verdi. Medyaya yansıyan görüntülerde ise, pek çok göstericinin ciddi boyutta yaralandığı gözlemleniyor. Yerel kaynaklar ise gözaltıların da gerçekleştirildiğini ifade ediyor. İçişleri Bakanlığı 15 polisin yaralandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve olayların ‘kabul edilemez’ olduğunu ve ülke genelinde 62 protestocunun gözaltına alındığını açıkladı. Ayrıca protestoların başlangıcından bu yana 620 polis ve jandarma gücünün yaralandığı açıklandı.
CGT Sendikası Genel Sekreteri Fabrice David yaptığı açıklamada, “Yaz sonunda, çalışma yasasının geri çekilmesi talebiyle sendikalar tekrar sokaklara döndü. Baharda da bu yasaya güçlü bir şekilde karşı çıkmıştık. Şimdi tekrar mücadeleye dönüyoruz çünkü biliyoruz ki bu yasa aslında yasadışıdır, yasadışıysa yürürlükten kaldırılmalıdır.” dedi.
Halk tarafından öfkeyle karşılanan Başkan Hollande’ın hükümeti ise söz konusu çalışma yasası ve önlemlerin, ülke ekonomisini geliştirmeyi ve işsizlikle baş etmeyi hedeflediğini iddia ediyor. Ancak bu tedbirlerin ve yasaların işverenler için birer ödül olduğu ifade ediliyor.
Kaynak: direnisteyiz3.org