KESK eylemlerine OHAL engeli
23 Kasım’da ilan ettiği eylem takvimi doğrultusunda; KESK’in 10-11 Aralık tarihlerinde “Haklar, OHAL ve KHK’lardan önce gelir! İhraçlarınıza, Açığa Almalarınıza, Sürgün Ve Cezalarınıza Teslim Olmayacağız!” şiarıyla 5 bölgede yapmayı planladığı mitingler OHAL bahane edilerek yasaklandı.
Emekçi Yürüyüşü Ankara’ya ulaştı
‘İşimi Emeğimi Geri İstiyorum’ şiarıyla yapılacak olan Ankara yürüyüşünün başlangıcı için 21 Aralık’ta Kadıköy Rıhtım’da toplanan KESK üyelerine polis biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Polis saldırısında bir KESK üyesi yaralandı. Aynı günün akşamı bu saldırıyı protesto etmek amacıyla Kadıköy Rıhtım’da basın açıklaması yapıldı.
Ankara yürüyüşünü gerçekleştirecek KESK’liler 22 Aralık’ta Kartal’da düzenlenen basın açıklaması ile uğurlandı.
23 Aralık günü İzmit’e ulaşan emekçiler yoğun polis baskısı ve ablukasına rağmen kararlı duruşları ile ablukayı aştı ve yürüyüşlerine devam ettiler.
Yürüyüşün son günü olan 24 Aralık’ta emekçiler Ankara’ya ulaşırken, Sakarya Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında KESK Genel Başkanı Lami Özgen, 4 gündür polisin her türlü baskısına, copuna, gazına karşı direndiklerini, soğuk ve ayaz havaya, yağmura rağmen bütün engelleri aşarak “Emekçi Yürüyüşü”nün Ankara’ya ulaştığını kaydederek, örgütlü mücadelenin engellenemeyeceğini vurguladı.
Lami Özgen, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ler ile onbinlerce kamu emekçisinin ihraç edildiğini ifade ederek, “İhraç edilen 86 bin kamu emekçisi içerisinde 2 bin 77 KESK üyesi de var. Biz sadece kendi üyelerimiz için değil, haksız ve hukuksuz bir biçimde işine son verilen tüm kamu emekçilerinin haklarının iade edilmesi için mücadele ediyoruz. Kurulduğumuz günden beri emek ve demokrasi mücadelesini bir arada yürüten 3 milyon kamu emekçisinin sesiyiz. Açığa alınan arkadaşlarımızı nasıl geri döndürdükse, ihraç edilen arkadaşlarımızı da işine geri döndüreceğiz” dedi.
OHAL’in derhal kaldırılması, KHK’lerin iptal edilmesi, ihraç edilen/açığa alınan kamu emekçilerinin göreve iadesi, soruşturmaların son bulması için başlayan Emekçi Yürüyüşü’nün bir son değil, başlangıç olduğunu ifade eden Lami Özgen, emek ve demokrasi mücadelesinde bu ülkenin muhalif bütün kesimlerine, akademisyenlerine, kadınlarına, aydınlarına, gazetecilerine, belediye başkanlarına, milletvekillerine, Alevilerine, Kürtlere yönelik baskı politikalarını kınayarak, 38 yıl önce Maraş’ta yaşanan katliamı hatırlattı ve aynı zihniyetin bugün de var olduğunu, buna karşı emek ve demokrasi mücadelesinde KESK’in asla susmadığını, biat etmediğini, her zeminde mücadeleyi büyüttüğünü, diz çökmediğini, hak verilmez alınır ilkesinin bir kez daha KESK’in eylemleriyle karşılık bulduğunu dile getirdi.
Yapılan açıklamalardan sonra halaylarla Emekçi Yürüyüşü son buldu.