Son dönemde artan toplu intiharlar, işçilerin kendilerini yakmaları, artan taciz tecavüz vakaları sistemin çürümüşlüğünü gözler önüne sererken, Çin’de ortaya çıkan Covid-19 virüsü kapitalizmin nasıl işlediğini bir kez daha bizlere gösterdi.
Ülkemizde alınan önlemlerin insanları değil sermayeyi koruduğunu, ülkenin Cumhurbaşkanı “Bizim için en önemli şey sermayenin korunması, üretimin devam etmesidir” sözleriyle açıkladı. Aynı konuşmasında evinde kal, sabırlı ol, dua et, çağrısı yaptı. Bunları da virüse karşı alınan önlemler adı altında söyledi. Her gün çalışmak zorunda olan işçilerden ya da ücretsiz izinle evine yollananlardan bahsetmedi.
Danışılan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Allah virüsleri yaratmış. Neden yaratmış kendi başlarına yaşayamazlar, hiçbir işe yaramazlar. Neden yaratmış çünkü insanlar belli bir sayının üzerinde yaşayamaz. Çiçek hastalığı çıkıyor siz buna aşı buluyorsunuz Allah’ın işine karışıyorsunuz” dedi. Doğa ve kapitalizmden hiç bahsetmedi.
Sağlık bakanı virüse karşı önlemler adı altında “Bu hastalığa karşı elimizde güçlü bir koz var. O da yakalanmamak, herkes kendi OHAL’ini yaratsın.” dedi. Parlak fikirleriyle ufkumuzu açtı.
Bunları söyleyen bir Bilim Kurulu’nu da, bunlara danışarak iş yapan bakanları ve benzer kişileri de, bilimsel bilgiyi aramaya, bu bilgiyi insanlık için kullanmaya çağırıyoruz.
Biliyoruz yapamazlar…
Bunu yapmaları için insanı, insanlığı düşünüyor olmaları gerekir. Ama öyle değil. Bunu da alınmayan tüm önlemlerle gösterdiler, gösteriyorlar. Bu kısım zaten gözler önündedir, herkes tarafından görülmekte bilinmektedir.
Biz size insanlığı düşünenleri, bu uğurda savaşanları anlatacağız…
Biz size Che’nin devrimden sonra Bolivya’da mücadeleye devam etmesinden, Denizlerin Zap Suyu üzerine yaptıkları köprüden, Mahirlerden, Zapatistalardan, Küba’dan, dünyada yardıma ihtiyacı olan her yere giden gönüllü doktorlardan bahsedeceğiz.
Hayata nasıl bakıyorsan öyle hareket edersin. Birinde harita olur önünde, nereye doktor göndermeli diye tartışırsın, birinde hayatını kaybeden insanların listesi olur, sabır dersin. Birinde salgın görüldüğü an tedavi için yöntem geliştirmeye başlarsın. Birinde yumurta kapıya dayanınca sabır, dua, kolonya dersin. Birinde yan komşunu düşünür, eksiğini sorarsın. Birinde kendini eve, kulağını her şeye kapatırsın.
İnsanlık kafa sayısı değil, toplumsal bir değer ve niteliktir. Bu nitelik ve değer de bugün kendisini sosyalizmin ülkemizde kurulmasında, komünizmin dünya sistemi olmasında gösterir.
İnsan kalmak, insanlığı yaşatmak, nefes alabilmek için sosyalizm şarttır.
Bu yol bugün dünyada hayatını kaybeden insanların rakamlarını günlük takip etmekten, hangi ülkenin durumu daha kötü diye bakmaktan değil, ben ne yapabilirim diye düşünmekten, bunun için yol aramaktan geçer.
Bugün herkesin kendisini eve kapatıp kendisi dışındaki her şeyi unutmasından değil, en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiği halde yüzünü bile görmediği insanlar için dayanışmayı büyütmekten geçer.
Bu yol bugün bana dokunmayan yılan bin yaşasın demekten değil, yılan kime dokunursa dokunsun başını ezmek üzere harekete geçmekten geçer. Yarından bugüne bakıp sosyalizmi kurmaktan geçer.
Biz dünyaya asker değil doktor göndeririz diyen Fidel’in, yani sosyalizmin ufkuyla hareket edenlerin yolundan gidiyoruz.
Bizler liseliyiz. Derdimiz de, ufkumuz da, amacımız da budur.
Bu yol hepimizin yani insanlığın yoludur. İnsan kalabilmek için, yaşamı örgütlemek için, sosyalizm için dayanışmayı büyüt, örgütlen!
Yıkalım bu köhne düzeni biz başka alem isteriz!
Kapitalizm çürümüştür devrim insanlığın dirilişidir!