Eylemde ilk konuşmayı 1980’de kaybedilen Hayrettin Eren’in annesi Elmas Eren yaptı. Eren, Erdoğan’ın daha başbakanken kendileri ile görüştüğünü ve “Haziran geçsin, çocuklarınızın kemiklerini bulacağım” dediğini aktardı ve “Kaç haziran geçti, gözyaşlarım kurudu. Bir anne olarak 36 sene ne demek biliyor musunuz? Gücüm kalmadı demiyorum, yıkılmadım ayaktayım” dedi.
“Bu hükümetin öncekilerden eksiği yok, fazlası var”
21 yıldır alanı terk etmeyen, Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, “Oğlumu alıp gittiler. Suçum ne söylesinler” diye konuşurken, 1995’te İzmir’de tek çocuğu Murat’ı kendi elleriyle götürdüğü karakoldan geri alamayan Hanife Yıldız da, “Bu adaletsizlik devam ederse 600 hafta daha burada oluruz” dedi. Kiraz Şahin ve Berfo Ana’ya seslenen Yıldız, “Selam olsun biz buradayız” dedi. Yıldız, “Roboski’de Gezi’de gördük. ‘Kim verdi emri’ diyorlar göğsünü gere gere ‘ben verdim’ diyor. Bu hükümetin öncekilerden eksiği yok, fazlası var” diye devam etti.
Cumartesi torunları: “Korkması gerekenler işkencecilerdir”
İkinci kuşağı temsilen, Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun da bir konuşma yaparak, “Hepimiz suçluyuz. Yüz binler olup 90’larda Cumartesi Anneleri ile sokağa çıksaydık bir daha gözaltında kaybolan olmazdı. Bizim korkmaya hakkımız yok. Çünkü saçlarından çekilip bu meydandan götürülen annelerin çocuklarıyız. Korkması gerekenler işkencecilerdir, Taybet Ana’ya işkence uygulayanlardır. Bu karanlık günlerde burada olmanız bana iyi hissettirdi” dedi.
Meydanın torunlarından Berivan Yurtsever de, “Benim dedemin Kürt olmak dışında ne suçu vardı? Biz Galatasaray torunları olarak dedelerimizin, nenelerimizin kemikleri bulunana kadar burada olacağız” diye konuştu.
Plaza del Mayo Anneleri’nden selamlama
600. haftaya özel Kars’tan Edirne’ye, Hakkari’den İzmir’e Türkiye’nin pek çok ilinde ve Fransa’dan Japonya’ya dünyanın pek çok ülkesinin bir çok bölgesinde kayıp yakınlarının sessiz talepleri yükseltildiği günde, bir selam da ses kaydıyla mesaj gönderen Plaza Del Mayo annelerindendi.