Direnişlerin öğrettikleriyle 1 Mayıs’a!

Bu topraklarda 1 Mayısların nasıl kutlandığına bakarak mücadele gelişimini anlamak mümkündür. O sene neler yaşanmış ve bir sonraki yılı neler bekliyor sorusu cevaplanabilir. 77’den 96 1 Mayısı’na, 2012 1 Mayısı’na bakarak tarihsel dönüm noktaları izlenebilir. 2025 1 Mayısı’na giderken de bu nedenle gerçekler ve gerçeklerimiz üzerinde durmaya ihtiyaç vardır.

2024 yılında direnişler yükselmiştir. Bu demek değil ki milyonlar sokaklara dökülmüş, meydanları almıştır. Ama genişleyen, gelişen direnişlerden söz etmek mümkündür. Başta işçi eylemleri olmak üzere, öğrencilerin, kadınların eylemlerinden doğanın yağmalanmasına karşı gelişen eylemlere, hayvan hakları için yapılan eylemlere direniş birçok alanda gelişmiştir. 

Saray Rejiminin yasakları, baskıları itirazlarla karşılanmaktadır. 19 Mart direnişi bunun en açık şekilde görünür hâle gelmesidir. Konu hızlıca İmamoğlu’nun tutuklanmasını aşmıştır. Tüm baskı ve yasaklara karşı, böyle yaşamak istemiyoruz, diyenler sokaklara çıkmıştır, çıkmaktadır. Bunda kendisinden önce gelişen direnişlerin de etkisinin olduğunu görmek gereklidir. İrili ufaklı da olsa gelişen her bir direniş hem direnmek isteyenler için hem de bir sonraki adım için bir öğretmendir.

Neyin mümkün olduğu neyin olmadığı ancak yapılmak istendiğinde görülmektedir. İstanbul Üniversitesi öğrencileri bir barikatı aşmıştır. Bu, öğrencilerin geleceklerine sahip çıkmak için attıkları bir adımdır. Ama etkisi büyüktür. Gezi’den bu yana karşılarında sürekli barikatlar bulanlar bir eşiği geçmiştir. Bu, geniş kitlelere “bu mümkün” dedirtmiştir.

2025 1 Mayısı da bu gelişen direnişlerin bir araya geldiği, birbirlerinden öğrendiği, her bir direnişin taleplerinin alana yansıdığı bir gün olmalıdır. Savaşa, açlığa, işsizliğe, sömürüye, yoksulluğa, devletin baskılarına, yasaklarına, katliamlara, tutuklamalara karşı kitlesel direnişi daha da geliştirmek için bir adım olmalıdır. Bu genel direnme hâlini “genel direniş” hâline dönüştürebilen bir 1 Mayıs olmalıdır.

1 Mayıs alanı ise Taksim’dir. Ortada, kitlesel mi olsun Taksim’de mi olsun, gibi bir ikilem olmamalıdır. Hem görkemli ve kitlesel bir 1 Mayıs örgütlemek hem de bunu Taksim’de yapmak mümkündür. Hatırlanacağı gibi 2012 Taksim 1 Mayısı Küba’dan sonra en kitlesel 1 Mayıs’tır. O güne kıyasla baskının, saldırıların artması, örgütlülüğün zayıflaması önümüzdeki gerçeklerdir fakat bugün gelişen direnişten de öğrenmek gereklidir. Sokağa çıkanların aklına Taksim gelmektedir. Bu, tüm örgütsüzlüğe rağmen ortak hafızanın korunmasıdır.

Böyle bir 1 Mayıs’ı örgütlemek ciddiyet ve sorumluluk gerektirmektedir. Grev yasaklarını tanımayan metal işçilerinden Polonez işçilerinin onurları için kararlılıkla mücadeleyi sürdürmelerine, günlerce sokakları dolduranların ciddiyetine ihtiyaç vardır. 1 Mayıs kutlamalarına öncülük edenler, sendikalar, odalar, devrimciler bu ciddiyetle sorumluluk almalıdır. Direnişçilerin taleplerini bir araya getirebilmek için güç, gelişen direnişlerden alınmalıdır.

Boykot, grev, direniş öne çıkmaktadır. Öğrenciler üzerlerine düşeni yapmış etkili boykotlar örgütlemişlerdir. Asıl gücün üretimden geldiğini bilebilecek olan sendikalar, en başta DİSK olmak üzere, ise genel grev çağrısı yapmamış, direniş gelişirken, ülkenin her yerinde işçi grevleri sürerken, saat 12.00’de ayakta durma çağrısı yapmıştır. İşçilerin emekçilerin hayatları için yürüttükleri mücadeleyi ciddiyetle ele almak, genel grev çağrısı yapabilmektir. Burada sendikalı işçi sayısının azlığı konu edilmektedir. Öğrencilerin de bu denli örgütlü olmadıkları bilinmektedir.

İşçiler, öğrenciler, kadınlar, emekliler eylemlerinden öğrenmektedirler. Binler, genel grev genel direniş sloganı atarken bu 1 Mayıs “genel grev genel direniş”in örgütlenmesi için atılan bir adım olmalıdır. Sendikalar işçileri açlığa, yoksulluğa, sömürüye, adaletsizliğe karşı 1 Mayıs’a taşımalı, işçiler de sendikalarına insanca ve onurlu bir yaşam talepleri konusunda ısrarcı olmalıdır.

Tarih, 2025 1 Mayısı’nı mücadelenin ve direnişin yükseldiği, direnişlerin bir araya gelebildiği, genel grevin örgütlenebildiği, kitlesel direnişin büyüdüğü bir dönüm noktası olarak yazma imkânına sahiptir. Burada önemli olan gelişen direnişlere uygun tutum alarak kazanmak için örgütlenmenin olanaklarını yaratmak, yarın için bu direnişlerden öğrenmektir.

Özgür bir yaşam, insanca yaşam, onurlu bir yaşam sosyalizmle mümkündür. Bu, bugün atılacak adımlarda saklıdır. Kitlesel direnişin büyümesine adım olacak bir 1 Mayıs’ı örgütlemek için tüm güçleri sorumluluk almaya, bu kararlılıkla adım atmaya çağırıyoruz.

KALDIRAÇ HAREKETİ

14.04.2025

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz