Resmi Gazete’de 23 Ocak 2017 tarihinde yayımlanan 683 sayılı ‘Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ ile devletin alacaklarına yönelik olarak döviz kuru sabitlemesine gidildiği belirtilen EMO açıklamasında, ‘Buna göre devlet dolar bazında yapmış olduğu ihalelerden alacaklarını 2017 yıl sonuna kadar 2 Ocak tarihli Merkez Bankası alış kurundan tahsil edecek. Böylece dolar bazında devlet alacakları için kur 3.5338 lira, avro bazında ise 3.7278 lira olarak sabitlendi. Döviz kurunun 2017 yılı ortalamasında hükümetin aldığı sabit kur kararı kapsamında 3.5338 TL olması durumunda, 2017 yılında oluşacak devalüasyon yüzde 17’ye ulaşacak ve liradaki 2 yıllık değer kaybı yüzde 30’a dayanacak’ denildi.
‘Kur sabitlemesinden kimlerin nemalanacağı gizleniyor’
EMO Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, yıllık bütçe onaylanırken TBMM Genel Kurulu’na bile verilmeyen gelir azaltıcı düzenleme yetkisini, iktidarın KHK ile kullandığını, alınan kararla, 2017 yılı için devlet alacaklarına yönelik kur sabitlemesine gidilirken, kimlerin bundan nemalanacağının ise gizlendiğini belirtti. 2017 yılı bütçesinde 13 milyar lira olarak öngörülen özelleştirme gelirleri kapsamında kimi şirketlere de ödemelerini bu düşük kurdan yapma olanağı sunulduğu anlaşılıyor.
‘Bu karar kamu kaynaklarını satın alan şirketleri kurtarmaya dönük’
Açıklamada, ‘Yapılan düzenleme, kur riskini göze alarak borçlanıp kamu kaynaklarını satın alan şirketleri kurtarmaya yöneliktir. Bu durum hem ihalelerin yapılış koşullarını sakatlamakta hem de daha önce ihaleye girmiş borcunu döviz üzerinden yurtdışından kredi alarak kapatmış olan kişi ya da şirketler aleyhine eşitsizlik yaratmaktadır. Eşitsizlik yalnızca bu kesimlerle sınırlı kalmamakta, kamunun genelini ilgilendirmektedir. Döviz borcu olan dar gelirli kesimler yerine şirketleri kollayıcı düzenlemeler yapan iktidarın, kamu bütçesinin zarar vermesi pahasına yaptığı bu uygulamanın bedelini yine vergisini veren yurttaşlar ödeyecektir. İlacı yurtdışından gelen hastalardan katılım payı bile dalgalı kur üzerinden alınırken, devlet alacaklarında şirketlere yönelik yapılan bu sabit kur uygulamasından kimler yararlandırılacaktır? Devalüasyonla geçim derdi çeken halkın cebinden kimlere avanta dağıtılmaktadır? OHAL ve adaletsiz uygulamaları bir an önce son bulmalıdır.’ denildi.
Kaynak: EMO, 27 Ocak 2017