İran’da Masha Amini’nin ahlâk polisi tarafından öldürülmesi ile başlayan, kadınların, öğrencilerin ve işçilerin katılımıyla İran’ın tamamına yayılan protestolar devam ediyor. İnşaat İşçileri Meclis üyesi ile gerçekleştirdiğimiz röportajda mücadelenin mevcut durumunu ve gidişatını sorduk.
Öncelikle kadın düşmanı, kapitalist bir devlete karşı yürekleri ısıtan direnişinizin coşkusunu yaşadığımızı belirtmek isteriz. Kayıplarınız için üzgünüz. Başsağlığı diliyoruz. Direnişe dair nasıl hissediyorsunuz?
Bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. İran’ın tüm işçilerinin ve ezilenlerinin, İslamî kapitalizmin diktatörlüğünü yıkmak için devrimci coşkuya sahip olmasından çok umutluyum, çünkü ne rejimin yönetme becerisi var ne de insanlar bu rejimin egemenliği altında yaşamlarını sürdürebilecek durumda.
Bu sorunun cevabını bulmak için sokakları görmeniz gerekiyor. O zaman işçi sınıfının ve ezilenlerin devrimci tutkusunun boyutunu anlayabilirsiniz. Her yerde “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Kahrolsun diktatör”, “Diktatör aşağıya”, “İster şah ister lider olsun, zalime ölüm”, “Kahrolsun İslam Cumhuriyeti”, “Zorla tesettüre hayır! Özgürlük ve eşitlik!” ve sayısız sloganlar atılıyor.
İşçi sınıfı hareketini nasıl tarif edersiniz?
Şu anda İran’ın her yerinde işçi ve emekçilerin çocukları ve hatta işçilerin kendileri protestolara sınıf olarak olmasa da bireysel ve aktif olarak katılıyorlar. İşçiler rejimi genel bir siyasi ve ekonomik grevle felç edip herkesle birlikte sokaklara çıkmaya başlayana kadar devrimci hareketin olması gerektiği gibi meyve vermeyeceğini söylemeliyim.
Ancak işçiler, rejimin protestoculara yönelik baskıyı sürdürmesi durumunda greve gideceklerini açıkladılar. Kapitalist İslam devleti baskıdan başka bir yol bilmediği için işçiler greve hazırlandıklarını söylüyorlar.
Takipçilerimize işçi sendikanızı ve görevinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
İnşaat İşçileri Meclisi üyesiyim. Hem sendikal ve siyasi talepler alanında hem de meclis organizasyonlarının yaygınlaştırılması alanında aktif rol alıyoruz. Fakat bu alanda çalışma yürütmek çok zor. Çünkü inşaat işlerinde işçiler sürekli olarak bir şehirden diğerine gidiyor. Sabit olmadıkları için onlara ulaşmak oldukça zor. Onları tanıyana kadar binanın yapımı tamamlanmış oluyor ve sonrasında ülkenin farklı yerlerine gidiyorlar. İnşaat sektöründe çalışmak çok zor.
Genel grev çağrıları var. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Genel grevi organize etmek ve daha etkili hâle getirmek için neler yapıyorsunuz?
Evet, özellikle meclislerde örgütlenen işçiler başta olmak üzere toplumun diğer katmanları ile birlikte ülke genelinde sokak eylemlerine sürekli olarak katılmaya çalışıyoruz. Felç edici bir grevle rejimin ekonomisini sekteye uğratmak rejimin çökmesine neden olacaktır.
Son gelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz? Protestoların ve eylemlerin sıklığı nedir? Sendikanızın (ve diğer sendikaların) örgütlenmesinde ilerleme var mı? Örgütlülük oranını nasıl tarif edebilirsiniz?
Şu anda internet kesintileri nedeniyle farklı sorunlarla karşı karşıyayız. Ancak ayaklanma sürekli ülkenin farklı bölgelerine yayılıyor.
Protestoların sayısı çok fazla; henüz tüm toplumsal katmanları içermese de protestolarda en önde gençler var.
Evet, yarı açık ve yarı gizli örgütlerimiz birçok şehirde faaliyet gösteriyor ve diğer hareketlerle de temas hâlinde. Örgütlülük oranı seviyesi çok iyi.
Protestoları yürütürken dâhil olduğunuz bir muhalefet koalisyonu var mı?
Resmî olarak değil. Fakat devrimi ilerletmek için en çok çabayı halkın içinde devrimci sol hareketleri destekleyenler gösteriyor.
Mevcut protesto dalgası ile son direnişler (2009, 2017, 2019…) arasındaki farkı (sosyo-ekonomik, yöntemler, siyaset) açıklar mısınız?
İslam Kapitalist Cumhuriyeti’nin utanç verici yönetim hayatı boyunca, mücadelelerin çoğunu hep işçiler ve sol güçler örgütlediler ve İslamî rejim tarafından katledildiler. Ama bu mücadele bitmedi ve devam ediyor. 2009 yılında meydana gelen protestolarda seçim vesilesiyle halk sokaklara döküldü ve rejim tarafından katledildi. Halkın rejimi hedef aldığını ve seçimlerin vesile olduğunu gören reformistler insanları evlerine gitmeye zorladı. Bu da 2009 ayaklanmasının başarısız olmasına neden oldu.
Ancak 2017’de protestolar, açların protestosu olarak bilinen toplumun yoksul katmanları tarafından gerçekleştirilirken, İslamî rejimin protestoları bastırması ve devrimci bir alternatifin olmaması nedeniyle hedeflerine ulaşamadı.
2019 yılında yine insanlar sokaklara döküldü ve kısa sürede 1.500’den fazla kişinin katledilmesi ve binlerce kişinin tutuklanmasıyla sona erdi.
Bu dönemin, yani 2022 ayaklanmasının önceki ayaklanmalardan en büyük farkı, rejim illüzyonunun ortadan kalkması ve protestoların her gün devam etmesidir. Başta kadınlar olmak üzere gençler öncü rol oynuyor ve amaçları kapitalist İslamî rejimi yıkmak.
Bize kısaca devrimci ve sosyalist hareketin bir bütün olarak durumunu ve ilerlemesini anlatır mısınız? Ülke içinde gelişmeler gözlemliyor musunuz?
Sokakları gezerseniz, bu gençlerin ne talep ettiğini, sloganlarının ne kadar radikal ve anti-kapitalist olduğunu göreceksiniz, örneğin: “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Diktatöre ölüm”, “Zalime ölüm”, “Ne şah (kral) ne de rahbar (lider) istiyoruz.”
Evet, İran’daki sosyalist hareket iyi bir ilerleme kaydediyor ve bunu sokaklarda görebiliyoruz.
Ülkenizdeki emperyalist planlar hakkında ne düşünüyorsunuz? ABD ve NATO’nun İran’a yönelik yaptırımları hakkında ne düşünüyorsunuz? İran içindeki halklar emperyalist müdahaleden endişe duyuyor mu? (Sadece askerî müdahale ile değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal, politik, vekâlet savaşları vb.).
Elbette evet. Toplumsal hareketlerin, özellikle de işçilerin izlediği yol ve ayaklanmanın sorunların kökünü hedef alması paniklemelerine neden oldu. Reza Pahlavi Amerika’nın müdahalesi için iletişime geçti. Ama Amerika’nın bir şey yapacağını pek olası bulmuyorum. Çünkü İran, Afganistan, Irak veya Libya gibi değil. İran halkı gerekli bilince sahip ve emperyalizmin kötü niyetli hedefini biliyor.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İşçi hareketi, gücünü genel siyasi (politik) bir grevle* ve sahada sürekli mevcudiyetle sağlamlaştırmalıdır. Sol güçler, devrimin başarılı olabilmesi için sahada birleşik bir cephe ile desteğini göstermelidir.
Bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
* Ortak ve yaygın bir kullanım olan genel politik grev, Genel Grev Genel Direniş çağrısına denk gelmektedir. – ç.n.