26 kişinin “terör örgütü propagandası” ile yargılandığı davanın ilk duruşması öncesi EĞİTİM-SEN ve İzmir Barış Bloku saat 09.30’da adliyenin nünde bir araya gelerek, yapılan hukuksuzluğu teşhir etmek için basın açıklaması gerçekleştirdi.
İzmir Barış Bloku adına basın açıklamasını okuyan Coşkun Üsterci, AKP’nin Haziran seçimlerinden bu yana iktidarda kalabilmek adına başlattığı yıkım ve katliam politikalarına değindi. Üsterci, “Sur’dan Cizre’ye, Nusaybin’den Lice’ye Kürt illerinde taş üstünde taş bırakılmadığını; yaşam hakkı özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini ifade etti.
Son bir yılda gerçekleşen canlı bomba saldırılarının da AKP’nin hoşgörüsü ve zafiyetinden kaynaklandığını belirten Üsterci, “Çıkarılan yasalar ile yasama ve yargı tümüyle AKP iktidarının kontrolü altına girmiştir,” diyerek, savaş suçlarına dokunulmazlık verildiğini; savaşa karşı muhalefet edenlere ise baskı uygulandığını vurguladı.
Cizre’de sokağa çkma yasağının sürdüğü sırada, 60’tan fazla insanın topluca yakılarak öldürülmesine karşı sokağa çıkan ve”suça ortak olmayacaklarını” belirtenlere, basın açıklaması sırasında saldıran kolluk kuvvetleri, onlarca kişiyi gözaltına almıştı. Çeşitli siyasi parti, sendika ve derneklerin başkan ve yöneticilerinin de olduğu onlarca kişinin bugün terör propagandası ile yargılandığını açıklayan Üsterci, “Dünya alem biliyor ki, barış savunucuları vicdanlarının seslerini dinleyerek sadece hakikatin propagandasını yaptılar. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Cizre’de 100’den fazla Kürdün bodrumlarda yakılarak öldürüldüğünü bugün bütün dünya biliyor ve konuşuyor,” ifadelerinde bulunarak, Türkiye’nin yetki ve otoritesini tanıdığı uluslararası örgüt ve insan hakları gözlem ve inceleme heyetlerinin AKP iktidarı tarafından kabul edilmediği ve delillerin karartıldığının altını çizdi.
Saldırıların ve yapılan hukuksuzlukların korku ve gözdağı vermeyi amaçladığının ifade edildiği açıklamada, “kendini muktedir sananlar her yerde sürekli kaybediyorlar; Suriye’de, Rojava’da, siyasette, ekonomide, ahlakta…Kazananlar ise bizler, bu ülkenin onur ve vicdan sahibi barış ve yaşam savunucuları olacak”, denildi. Basın açıklamasının ardından sloganlar eşliğinde duruşmaya geçildi.