Son dönem okurlarımıza yönelik artan baskı, taciz ve tehditlere ilişkin 10 Temmuz saat 17.00’de İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdik. Basın metninin tam halidir.
“Basına ve Kamuoyuna
Son süreçte dergimiz okurlarına yönelik baskı, taciz ve tehdit giderek artmaktadır.
3 Temmuz günü Menemen’de 2 Temmuz’da Sivas’ta yakılarak katledilen insanlarımız için bir anma gerçekleştirmek istedik.
Bundan 22 sene önce daha Madımak’a benzin taşınırken “Gazamız mübarek olsun”, daha Madımak ‘ın dumanı geçmemişken “Neyse ki dışarıdaki insanlarımıza bir şey olmadı” demişlerdi. Zamanaşımı kararından sonra en üst perdeden ” Milletimiz için hayırlı bir karar oldu” diyenlerin kolluğu Menemen’ deki anmamızda önce pankartları indirmiş, onlarca çocuğun, yaşlının, insanlarımızın olduğu parkta anmayı yaparsak saldıracaklarını söylemiş, sonrasında elini uzatan amirin elini sıkmadı diye yoldaşımıza tehditler yöneltmiştir.
Okurumuz Cihan Taşkın’ın “Biz siz ile dost muyuz el sıkışalım” sözlerine karşılık “dikkatli ol, sana yarın araba çarpsa görmeyiz, dönüp bakmayız” denmiştir.
1 Mayıs’tan bu yana liseli yoldaşlarımızın aileleri aranıyor, “1 Mayıs’a niye katıldın, kiminle organize ettin” gibi sorularla okurlarımız taciz ediliyordu. Menemen’de ise taciz tehdite dönüşmüştür. Bilinir ki gidenler heybelerini doldurmak isterler.
Gittikçe saldırganlaşan ve ciddi bir yönetememe krizi içerisindeki Saraj Rejimi çatırdamaktadır. Zayıflayan, zayıfladıkça azgınca saldıran Saray Rejimi heybesini devrimcilere, halklara saldırıyla doldurmaktadır. Ekonomik kriz ve baskıya karşı işçiler, emekçiler tarafından ortaya konan hoşnutsuzluk, dipten gelen direniş, halkların özgürlük arayışı Saray Rejimini iliklerine kadar çözmektedir. Bu çözülüş, en ufak bir karşıt sese, eyleme, harekete bile tahammül edemeyecek kadar hızlanmıştır.
Bir bütün olarak devrimci güçlere son süreçte saldırı artmış, İstanbul’da operasyonlar, Ankara’da Mehmet Ağar’ın “benim oğlum ben yetiştirdim onu” dediği Süleyman Soylu’nun yöntemleriyle işkence merkezleri kurulmuş, her hak arama mücadelesine, her işçi eylemine, kadın eylemine saldırı giderek artmıştır.
Bu saldırı furyası nafiledir.
Sıkılmayan el, Sivas’ta benzin döken, Dersim’i, Çorum’u, Maraş’ı kana bulayan, Hrant’ın katillerinin sırtını sıvazlayan, Ali İsmail’e yumruk atan eldir. O eli sıktığımız görülmemiştir.
Dost, düşman bilmelidir yoldaşlarımız, okurlarımız yalnız değildir, başlarına gelebilecek her şeyden, tehdit edenler, İzmir Emniyeti sorumludur.
Baskılar Tehditler Bizi Yıldıramaz!
Biz Gezi’ciyiz Siz Gidici!”
Basın toplantısına katılan BDSP, Emek ve Onur ve Köz’e gösterdikleri devrimci dayanışma için teşekkür ediyoruz.
Kaldıraç İzmir