Kitlesel direnişin 1 Mayıs’ını örgütlemek…

2025 1 Mayısı’nı, geçtiğimiz yıl boyunca başta işçi eylemleri olmak üzere, öğrencilerin, kadınların eylemlerinden doğanın yağmalanmasına karşı gelişen eylemlere, hayvan hakları için yapılan eylemlere birçok alanda süren ve gelişen direnişle karşılıyoruz. Toplumsal direnişin hemen her kesiminin kendi mücadele gündemleriyle hâlihazırda sürdürdüğü direniş 19 Mart’ta öğrencilerin aştığı barikatla birlikte büyümüş, sokaklar, meydanlar “artık böyle yaşamak istemiyoruz” diyen işçilerle, üniversitelilerle, kadınlarla dolmuştur. Kendiliğinden gelişen bu patlama bugün kitle hareketinin doğal bir seyri olarak aynı büyük toplanmalarla olmasa da devam etmektedir. Liseliler, çiftçiler, üniversiteliler talepleri ile sokaklardadır.

Bu sene gerçekleşecek 1 Mayıs, sınıfın bütün kesimlerinin bir araya geldiği, mücadelelerin ortaklaştığı, direnişlerin birbirlerinden öğrendiği, direnişin gücünü gören ve gösteren, kitlesel ve coşkulu bir 1 Mayıs olmalıdır. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs tarih sahnesine ilk çıktığı andan itibaren “kendiliğinden” bir eylem değildir, örgütlenmelidir. 1 Mayıs, emekten, özgürlükten yana olan sendikaların, odaların, sol-sosyalist grupların, partilerin, kitle örgütlerinin karar verdiği, örgütlediği, çağrı yaptığı bir gündür.

Bu sene, 1 Mayıs örgütleme toplantılarında “kitlesel mi yoksa sınırlı bir güç ile Taksim’de mi” tartışması öne çıkmıştır. Tekrar pahasına, 2012 Taksim 1 Mayısı’nın Küba 1 Mayısı’ndan sonra dünyadaki en kitlesel 1 Mayıs olduğunu hatırlatmak isteriz. 

2012’den bugüne bakarsak aradan geçen süreçte Saray Rejimi inşa olmuş, saldırı ve baskılarını sürekli hâle getirmiş aynı zamanda örgütlülükler zayıflamıştır. Fakat bu gerçekliğin bir diğer tarafı da ülkenin her yerinde gelişen direnişlerdir, bugün sokağa çıkan milyonlardır. 

2025 1 Mayısı’nı örgütleyenler olarak bizlerin görevi kitlesel direnişin gelişmesi ve kazanımlarla buluşması için, bugün sokaklara çıkanları kendi talepleri etrafında örgütleyebilmek ve gücünü bir sınıf olarak gösterebileceği 1 Mayıs’ı inşa etmektir.

Taksim Meydanı’nda kitlesel, görkemli 1 Mayıs, emekten, özgürlükten, yana olanların “yapılamaz” ön kabulüyle örgütlenemez. İşçi sınıfının kendi örgütleyeceği eylemleri, bir “otosansürle”, sanki yasaklar meşruymuşçasına ele almak da bunun önünü açmayacaktır.    

Bu nedenlerle 1 Mayıs Taksim de mi olsun kitlesel mi olsun ikilemi gerçek değildir. Hem görkemli ve kitlesel bir 1 Mayıs organize etmek, hem de bunu Taksim’de yapmak mümkündür, ve bu ciddi bir iştir. 

2025 1 Mayısı’nın öncesinde DİSK, KESK, TMMOB, TTB, bu seneyi örgütlemek için bir toplantı çağrısı yapmıştır. Toplantılarda yer alan çağrıcı kurumlar dâhil katılan kurumların büyük çoğunluğu, 1 Mayıs’ın Taksim’de olmasının iyi olacağını fakat 1 Mayıs’ın birleşik ve kitlesel olarak Taksim’de olamayacağını dile getirmiştir. Bu tutumla Taksim 1 Mayısı’nın örgütlenmesi mümkün değildir. Bu hâl konuyu ciddiyetle ele almaktan, 1 Mayıs’ın öznesi olmaktan uzaktır, “iyi” olanı temenni etme hâlidir.

1 Mayıs toplantılarında “şehir merkezinde bir meydan olsun, kitlesel olsun” diyerek bugün onun da örgütlenmesi için adım atmayıp ikircikli tutum alan kurumlar ciddiyetten yoksun bu tutumlarıyla hem açıklanan Kadıköy hem olma ihtimali olan Taksim 1 Mayısı’nın içini boşaltmaktadırlar. 

Bu sene yıllardır yasak olan Kadıköy’de 1 Mayıs yapılmasının açıklanması gelişen direnişin bir kazanımıdır. Birincisi, Kadıköy herhangi bir meydan değildir. İkincisi gerçeğin tahrif edildiği gibi “icazetli” bir alan da değildir. Bu gerçekliğin ortaya konması gereklidir. Kadıköy, 96 1 Mayısı’nda şehit düşenlerin meydanıdır. Şehrin merkezindedir, eylem hafızası canlı ve tazedir, örgütlenirse kitlesel ve coşkulu eylemlerin yeridir. 

Kitlesel direnişin geliştiği bir süreçte 2025 1 Mayısı’nda DİSK, “genel merkezi önüne ulaşabilen üyeleriyle, Taksim’e doğru yola koyulmaya” ise mahkûm değildir.

2025 1 Mayısı birbiri ile koordinasyonu olmadan, yürüyüş kolları olmayan, her grubun ayrı toplanıp Taksim’e gidişi ile sınırlı olmamalıdır. 

2007-2008-2009 Taksim 1 Mayıslarında ortaya konan birleşik, güçlü bir Taksim 1 Mayısı iradesi meydanı işçi sınıfına açmıştır.

Bu irade, 2007 yılında ülkedeki tüm 1 Mayısların tek adresinin Taksim olmasıyla, tüm kentlerden 1 Mayıs’a gelecekler için toplanma alanlarının, yürüyüş kollarının, miting programının ilan edilmesiyle sağlanmıştır. Bugün de Taksim Meydanı ancak böylesi bir ciddiyetle ele alınan birlikte gösterilecek bir irade ile kazanılabilir.

Tarih, 2025 1 Mayısı’nı mücadelenin ve direnişin yükseldiği, direnişlerin bir araya gelebildiği, genel grevin örgütlenmesi için adım atıldığı, kitlesel direnişin büyüdüğü bir dönüm noktası olarak yazma imkânına sahiptir.

Kitlesel ve coşkulu bir 1 Mayıs kendiliğinden olmaz.

2025 1 Mayısı’nı kitlesel ve coşkulu bir gün olarak örgütlemek isteyen tüm sendikaları, odaları, sol-sosyalist örgütleri, partileri, kitle örgütlerini bu sorumluluğu almaya, 1 Mayıs’ın muhatapları olarak bir araya gelmeye ve 2025 1 Mayısı’nı bu ciddiyetle hep birlikte örgütleme iradesini göstermeye çağırıyoruz.

Kaldıraç

23.04.2025

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz