Kameraların çekim yaptığı sırada suikastı gerçekleştiren şahısın 2.5 senedir Ankara Çevik Kuvvet’te görevli bulunan Mevlüt Mert Altıntaş olduğu ortaya çıktı. Altıntaş’ın daha önce Cumhurbaşkanlığı koruma ekibinde de görev yaptığı basına yansıdı.
Altıntaş büyükelçiyi vurduktan sonra, “Nahnu’llezîne bâyeû muhammeden alel-cihâdı mâ bakînâ ebeden/Bizler yaşadıkça daima cihat etmek üzere Muhammed’e biat edip söz vermiş kişileriz” şeklinde slogan attı ve “Halep’i unutmayın, Suriye’yi unutmayın. Beldelerimiz güvende olmadıkça sizler güvenliği tadamayacaksınız. Geri çekil, geri çekil beni buradan ancak ölüm alır. Bu zulümde payı olan kim varsa hepsi tek tek hesabını verecek” dedi.
Suikastın ardından Altıntaş’ın çatışma sonucu mu yoksa infaz edilerek mi öldürüldüğü şüphe konusu.
Karlov kimdir?
2013’ten öldürüldüğü güne Rusya’nın Türkiye Büyükelçiliği görevini sürdüren Karlov daha önce Kuzey Kore ve Güney Kore’de çeşitli diplomatik görevlerde bulunmuştu. Karlov’un Ankara’da görevlendirilmeden önce, “İyi ki Suriye’de görevlendirilmedim” dediği de iddia ediliyor.
Karlov 18 Ekim 2015 tarihinde Rusya’nın Suriye ve Irak’ta gerçekleştirdiği operasyonlara ilişkin açıklama yaparken PYD ve silahlı kanadı YPG’ye silah sevkiyatı yapmadıklarını belirtmiş ve Rusya’nın PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamadığını şu sözlerle dile getirmişti: “Türkiye’nin uluslararası terörizm sorunları ile ilgili endişelerini anlıyoruz. Fakat PKK ve PYD ne Rusya ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanınmamaktadır.”
El Nusra üstlendi, burjuva medya FETÖ’de ısrarcı!
Fetih el Şam Cephesi (eski adıyla El Nusra Cephesi) suikastı üstlendi.
Suikast tüm burjuva basında hemen hemen aynı tarz ve içerikle, hiçbir somut kanıta dayanmaksızın FETÖ ile ilişkilendirilerek yansıtıldı. Bunun yanında devlet tarafından ülke içinde basına FETÖ’yü suçlaması talimatı verildiği, Rusya’ya ise El Nusra isminin verildiği öne sürüldü.
Ayrıca, Farsça yayın yapan ISNA’nın cihatçı yayınlar yapan El Neşre isimli yayın organından aktardığına göre, El Kaide bağlantılı Fetih Ordusu isimli grubun suikastı üstlendiği iddia edildi.
Açıklamada, katil polis memurunun suikastın yapıldığı sergiye sokulmasında bir “Bozkurt”un (MHP bağlantılı Ülkü Ocakları kastediliyor) ve “Türkmen İslam Partisi” mensubunun yardımcı olduğu öne sürüldü.
Fetih Ordusu, El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi’nin öncülüğünde geçen sene başında kurulmuş, bu “çatı örgütü” Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye’den aldığı destekle İdlib’i ele geçirmişti.
Olayın ardından Rusya’dan olayın hemen aydınlatılmasına ilişkin açıklamalar geldi, olayın soruşturulmasında Rus bir ekibin de görevlendirilmesi talebi TC tarafından kabul edildi.
Murat Yetkin köşesinde bu durumun “egemenlik haklarından feragat etmek” olarak görülebileceğini belirttiği yazısında;
“Bir açıdan bakıldığında Türkiye’nin egemenlik haklarından kısmen feragat etmesi olarak da görülebilecek bu talebi Erdoğan anlayışla karşılamak zorunda kalmıştı.
Çünkü Putin, bir üyeleri Büyükelçisini öldüren Türk polisine güvenmiyordu. Bu suikast sonrası Türk yetkililerin enselerinde nefeslerini hissettikleri koruma polislerine ne kadar güven duyduğunu ise bilmek mümkün değil.
Putin’in “Rusya katilin arkasında kimlerin olduğunu bilmek istiyor” sözleri, ertesi sabah Medvedev’inkilerle birlikte okunduğunda Türkiye üzerinde ne kadar ağır bir baskı kurulduğu anlaşılıyor” dedi.
Yetkin aynı yazıda suikastın Gülen bağlantısının kanıtlanması durumunda da “TC’yi zorlukların beklediğini” belirtti ve bir şey yokmuş gibi davranılamayacağının altını çizdi.
Medvedev: Cezasız kalmayacak!
Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesinin cezasız kalmayacağını açıkladı. Medvedev, mevkidaşı Yıldırım’la yaptığı telefon görüşmesinde, “Bu çirkin cinayet beni şok etti. Uluslararası hukuka göre, elçinin öldürülmesi ciddi bir cinayet. Bu uygarlık ilişkilerinin dışına çıkan bir cinayet ve Rusya bunu cezasız bırakmayacak. Bunu organize edenlerle ilişkisi olanların hepsi hesap verecek” dedi.
Fehim Taştekin: Türkiye öteki elini de Ruslara kaptırdı
Halep’in kontrolünün Suriye devletine geçmesiyle bölgede değişen dengeleri kaleme aldığı yazısında Taştekin suikastın sonucu olarak şunları kaydetti: “6 yıldır beslenen silahlı grupları Halep’te yarı yolda bırakmak durumunda kalan Türkiye, kendi sorumluluğunu gizlemeye çalışırcasına günlerdir İran ve Rusya’nın diplomatik temsilcilikleri önünde protestolara göz yumarken Büyükelçi Andrey Karlov’a yönelik suikastla tarifi zor bir duruma düştü. Deyim yerindeyse öteki elini de Ruslara kaptırdı. Ekranlara yansıdığı kadarıyla devletin beti benzi sarardı.”