Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği (AKA-DER) tarafından düzenlenen Halklar Direniyor, Halklar Konuşuyor sempozyumlar dizisinin ilki “Kobanê’nin Işığında Ortadoğu” başlığı ile 11 Temmuz da Ankara’da gerçekleştirildi.
Üç oturum şeklinde düzenlenen sempozyum Kobanê’de şehit düşenler için saygı duruşu ile başlatıldı. Oturumlar öncesi AKA-DER Genel Başkanı Kürşat Bafra’nın açılış konuşması yaptı. Tarih bilincinin önemine vurgu yaparken, Gezi Direnişi’nde söylenen “artık hiçbir şey eskisi gibi değil” sözünün seçimlerde somutlandığını ifade etti. Bafra, bugün halklar içinde örgütlülük arayışının sürdüğünü ve olanakların ancak savaşanlar için var olabileceğini de ifade etti.
Ortadoğu: Kan, Gözyaşı, İsyan Tarihi
“Ortadoğu: Kan, Gözyaşı, İsyan Tarihi” başlıklı oturuma Özgür Gündem Yazarı Hüseyin Aykol, Filistinli yazar Abdulnasseer Mifleh ve yazar Temel Demirer konuşmacı olarak katıldı.
Hüseyin Aykol, sınırların fiili olarak ortaya çıkabileceğini belirtirken Ortadoğu’daki sınırların cetvelle çizildiğini ifade etti. Rojava’daki sürecin yeni olmadığını vurgulayan Aykol, en az 20 yıllık bir mücadelenin sonucunda Cizir, Afrin, Kobanê kantonlarının oluştuğunu hatırlattı. Kantonların eşbaşkanlık sistemini olduğunu söyleyen Aykol, bütün etnisitelerin, dinlerin temsil ettiği bir yapı olduğunu radikal demokrasinin gerçekleştirildiğini söyledi. Aykol kantonların önemine vurgu yaparak, “Kantonlar çölün ortasında bir vaha gibi çiçek açtı. AKP hükümeti ise bu kantonlara karşı savaş yürütüyor” dedi.
Filistinli yazar Abdulnasseer Mifleh, Ortadoğu’nun bugünkü durumunu kira sözleşmesi bitmiş bir eve benzetirken, yaşananların ABD’nin yeni bir harita çizmek için nabız ölçmesinin sonucu olduğunu belirtti. Mifleh, basında yer alan bilgilerin de algı ölçerek nabız tuttuğunu belirtirken, sebeplerin çok iyi analiz edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Karanlık bir tablo çizmek istemediğini; ama Ortadoğu halklarının henüz uyanmış olmadığını belirten Mifleh, Filistin sorunun rafa kaldırıldığını fakat Filistin sorununun çözüldüğü zaman birçok konunun çözüleceğine işaret etti. Oturumun son konuşmasını yazar Temel Demirer yaptı. Demirer, Ortadoğu’nun 100 yıl savaşlarına girmiş olduğunu ifade ederken, kısa vadede bir çözüm beklemenin gerçekçi olmayacağını söyledi. Ortadoğu tarihinin iyi okunması gerektiğine vurgu yapan Demirer, Ortadoğu’nun emperyalizm, din ve savaş merkeze alınmadan anlaşılmayacağını ifade etti. Herkesin birbirini boğazladığı bir Ortadoğu’nun ABD’ye yarayacağını ifade eden Demirer, katil ABD’nin siyasetin dışına çıkartıldığına dikkat çekti. Siyasi alanda bir tek ezen ve ezilenlerin olması gerektiği ve mücadelenin bu eksende yürümesi gerektiğini savunan Demirer, devrimci savaş seçeneğinin ve Ortadoğu Devrimci Çemberi’nin yeniden düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Demirer, bölgede, Anadolu’da işçi mücadelesini yükselterek yeni bir cephe açmanın önemine de vurgu yaptı. Soru ve cevap bölümü sonrası ikinci oturuma geçildi.
Kobanê Zaferi: Halkların Mücadelesi Ortaklaşıyor
Sempozyumun Kobanê Zaferi: Halkların Mücadelesi Ortaklaşıyor, başlıklı 2. oturumunda HDP Batman Milletvekili Ali Atalan bir video göndererek katılırken, Cizîre Kantonu yönetimi adına Xember Muhammed Hesen, internet üzerinden görüntülü konuşma yöntemi ile sempozyuma katıldı. Ali Atalan Rojava’da IŞİD çetelerinin kadın, çocuk demeden insanları katlettiğini, tüm farklılıkları yok etmeye çalıştığını anımsattı. Özgürlüğün ve hakların kendiliğinden verilmediğine işaret eden Atalan, Kobanê’de yeni bir inşa sürecine girildiğini kaydetti.
Cizri Kanton Yönetimi adına görüntülü konuşma yöntemiyle katılımcılara hitap eden Xember Muhammed sözlerine koşullar nedeniyle orada olamadığını ifade ederek başlarken, organizasyon ve katılımcılara teşekkür etti. Muhammed “3 yıldır direniş ve savaş var. Biz bu yola barış ve özgürlük paradigmasıyla başladık. Ama gelinen aşamada silahlı mücadele kaçınılmaz duruma geldi” dedi. IŞİD’in bugüne kadar Kobanê’ye bin 14 saldırı gerçekleştirdiğini söyleyen Muhammed, 20-25 bin kişinin göç etmek durumunda kaldığını söyledi. Savaş koşullarının yanı sıra, uygulanan ambargo nedeniyle birçok yaşamsal sorunla karşılaştıklarını ifade eden Muhammed, bu ambargonun kaldırılması için uluslararası alanda baskı yaratılması gerektiğini söyleyerek kampanyalar düzenlemelerini istedi.
Örgütlü Halklar Kazanacak
Sempozyumun Örgütlü Halklar Kazanacak başlıklı son oturumuna, Gazeteci İrfan Aktan, yazar Bereket Kar, Ezidi Derneği Başkanı Berna Bulut ve AKA-DER adına Betül Koca konuşma yaptı. AKP’nin PYD Sorunu başlığıyla konuşma yapan İrfan Aktan, 2003 yılından bu yana devletin Kürt sorununa bakış açısını özetleyen bir sunum yaptı. Daha sonra konuşma yapan Bereket Kar Kobanê’yi nereye koymalı ve önümüzde duran devrimci görev nedir soruları bağlamında konuşmasını yaptı. Kar, Barış Bloku’nun önemini vurgulayarak, barış biçin önemli bir baskı oluşturacağını düşündüğünü ifade etti. Ezidiler Dernek Başkanı Berna Bulut konuşmasında Ezidilerin tarih boyunca yaşadığı sorunlardan, katliam ve eziyetlerden bahsetti. Özellikle seks kölesi yaptırılmak üzere IŞİD çetelerinin esir aldığı Ezidi kadınların durumuna dikkat çeken Bulut, bu durumun bir an önce çözülmesi ve Ezidi kadınların özgürleşmesi için dünya kamuoyunda destek sağlanmasını istedi. Katılımcılardan bu yıkıcı durumu mümkün olan her mekanizma ile duyurmalarını rica etti. AKA-DER adına konuşma yapan Betül Koca, bölgedeki durumu yeniden özetleyerek, bölgede IŞİD eliyle korku üzerine kurulu bir baskı unsuru oluşturulmak istendiğine dikkat çekti. IŞİD’in katliam videolarının her yerde gösterilmesinin bunu ispat ettiğini belirten Koca; halkların ortak mücadelesinin bu yıkıcı süreci aşmak için tek anahtar olduğunu ifade etti.
Sempozyum dinleyicilerin soruları ve tartışmalar ile sonlandırıldı.