Varto, Nusaybin, Dargeçit, Silvan, ve daha bir çok kentte başlayan ve hala bir çok kentte devam etmekte, bir çok kentte 40 günü sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve 250 den fazla insan katledilmiş, bir çok kent talan edilmiş, harabeye çevrilmiştir. Halkın iradesinde kendini iradesini yok sayıp yönetme isteğini yok sayılmıştır.
İnsan haklarını savunanlar, akademisyenlerin sesini duymayan, halkın çığlığını görmeyen, kendinden başkasına yaşam hakkı tanınmadığı vurgulandı. Herkesin yapacağı bir şeylerin olduğunu söyleyen devrimci yurtsever demokrat kurumlar olarak Sarayın savaşına karşı halklarımızın barışı, kardeşliği ve eşitliğinin mücadelesini yükseltmek gerektiğini, katliamlara karşı Kürt halkının ve ezilenlerin tarafında olduğunu, Saraydan yükseltilen sava karşı her alanda mücadelelerini sürdüreceklerini belirttiler. Bu günden itibaren iki günlük açlık grevinde olan kurumlar Kürt halkıyla dayanışmak, devlet katliamlarını son vermesini sağlamak ve acilen sokağa çıkma yasağının kaldırılması, cenazelerin ailelere verilmesi, insanlık onuruna yakışır, tüm işçi ve emekçileri, ziln,
sömürülen halklarımızı savaşa karşı adil, onurlu ve demokratik bir barış mücadelesi vermek gerektiğini tüm halkların bir arada kardeşçe yaşayacakları bir ülke yaratmak için seslerini yükseltmeye çağırdıkları vurgulandı. Basın açıklamasından sonra iki gün dönüşümlü açlık grevi başladı.