23-24 Ocak tarihlerinde gerçekleşen görüşmelerde üç garantör ülke, şiddet düzeyinin düşürülmesi, hızlı bir şekilde insani yardımın iletilmesi ve BM Güvenlik Konseyi kararı doğrultusunda müzakerelerin başlaması konusunda uzlaştı. BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 numaralı kararındaki adımların uygulanması için Suriye’deki siyasi süreci desteklemeleri çağrısı yapıldı.
Rusya, Türkiye ve İran’ın, silahlı muhalif grupların Cenevre görüşmelerine katılmak istediğini desteklediği belirtilen açıklamada, Suriye’deki silahlı muhaliflerin terörist gruplardan ayrılmasının gerekli olduğu da kaydedildi.
Aynı masada oturdukları muhalifler için, “Başka gündemlerle ilişkileri olan Suriyelilerle aynı odada oturmak Şam heyeti için hayli acı vericiydi” diyen Suriye hükümetinin baş müzakerecisi Caferi, görüşmeler için ise ‘bir başarı’ tanımlamasını yaptı.
Astana görüşmeleri sonunda Rusya, Türkiye ve İran’ın kabul ettiği ortak bildiriyi desteklediklerini kaydeden Caferi; “Sonunda herkesin üzerinde uzlaşıya vardığı bir belge var” dedi.
Reuters, muhaliflerin İran’ın ülkedeki askeri varlığı nedeniyle alınan karardan memnun olmadığını aktardı.
Rus basını; Rusya tarafından Suriye için hazırlanan ve Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılan görüşmelerde silahlı muhalif gruplara iletilen anayasa taslağında, üniter devlet yapısının korunması gerektiği fakat ülke içerisinde bir özerk Kürt bölgesi oluşturulması önerildiğini ileri sürdü. Muhalif kaynaklara dayandırılan habere göre, anayasa taslağında ülkedeki her bir bölgeye kendi dilini seçme hakkı verilmesi önerildi.
Ortak mekanizma kurulacak
Mutabakat, üç ülkenin ortak bir mekanizma kurarak, sahadaki ateşkes ortamını izleme ve uygulanmasını sağlamasını öngörüyor.
Üçlü mekanizmanın anlık izlemelerle ulaştığı bilgilerden hızla tespitte bulunarak, saldırıların durdurulması için taraflar üzerindeki nüfuzunu kullanması bekleniyor.
Uzlaşmanın, taraflar arasında hazırlanan ve bugün yapılması planlanan ortak açıklama çalışmasında kabul edilen maddelerden biri olduğu öğrenildi.
8 Şubat’ta bir araya gelinecek
Ayrıca tarafların 8 Şubat’ta Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında Cenevre’de bir araya gelmesi kararlaştırıldı. Suriye’de DAEŞ ve El Nusra’yla mücadele edilmesi konusunda uzlaşma sağlandı. Silahlı muhalif grupların, El Nusra ve DAEŞ’ten ayrı tutulması konusunda da fikir birliğine varıldı. Suriye krizine siyasi çözüm bulunmasının önemine de dikkat çekildi.
Müslim: Astana uluslararası bir oyundur
PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Astana görüşmeleri öncesinde Rusya, İran ve Türkiye tarafından düzenlenen toplantının uluslararası bir oyun olduğunu ve başarıya ulaşmayacağını belirtti.
PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Astana toplantısının uluslararası bir oyundan ibaret olduğunu ve başarıya ulaşamayacağını ifade etmiş ve Türkiye, İran ve Rusya’nın Suriye sorunu etrafındaki görüşmelerini değerlendirirken, “Bu çevreler Suriye halklarının değil kendi çıkarlarına göre hareket ediyorlar. Bizi Astana toplantısına davet etmemeleri de bu sebepledir. Çünkü bizim özgürlük ve demokratik bir Suriye inşası istediğimizi biliyorlar” diye konuşmuştu.
Müslim, Suriye topraklarında var oldukları sürece kimsenin kendilerini siyasi çözüm üretmekten alıkoyamayacağını belirtmiş ve “Amacımız halkın kendi kararlarını kendisinin vermesidir” demişti.
Analistler ne dedi?
Kadir Has Üniversitesi’nden Ahmet Kasım Han: “Astana kendi içinde çok önemli bir başlangıç. Ama çok önemli bir başlangıç, harika bir sonun garantörü değil.”
Marmara Üniversitesi’nden Cengiz Tomar: “Savaş daha da uzarsa, artık anlaşma yapılacak bir Suriye de kalmayacak.”
Kaynak: Direnişteyiz.org, Cnnturk.com, Sputniknews.com, 26 Ocak 2017