Kaldıraç dergisinin Şubat sayısı yayında

Aylık Devrimci Sosyalist Dergi Kaldıraç’ın Şubat sayısının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Dergimizin bu sayısında bulunan yazılardan bazı bölümler ise şöyle;

Saray’dan, seçimden vb. umutlara kapılıp beklemek, en büyük hata, devrime ihanet olur. Tersine, bugünden başlayarak, adım adım, yaşamı savunacak direnişleri geliştirmek, örmek gereklidir. Zaten, Gezi’den bu yana, bu süreç sürmektedir. Tüm baskılara rağmen, tüm örgütsüzlüğe rağmen, işçi sınıfının, emek cephesinin tüm zaaflarına rağmen, mücadele sürmektedir, direnişler yayılmakta, gelişmektedir.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Perspektif – Devrimci örgütlenme ve direniş hattı

O güzel atlılar, o güzel atları ile gitmediler. Atlarından indiler, yeniden o atların üzerine, şehrin meydanlarına doğru, milyonlarla birlikte, yıkıp yakarak gelecekler.
Bu her şeyin yerinden oynadığı toplumsal koşulları, yerine oturtmak için, altüst olana kadar işlerini yapacaklar.
Bu çürüme, bu çürümüşlük kokusu, bir devrimin tarihsel zamanının işaretidir. Bizim işimiz değil, yerinden oynamış her şeyi dert etmek. Varsın daha da yerinden oynasın her şey. Bu gelmekte olan toplumsal depremin habercisidir. Ve her şeyin yerinden oynaması, düzenin yıkılması için zamanın yaklaştığının işaretidir.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Deniz Adalı – Toplumsal bunalım; ceset canlılar
Ya kahramanlık çağı?

Biz meseleyi, seçim meselesi olarak ele almaktan yana değiliz. Zira yanıltıcıdır ve her şeyi buna göre ele almak, değerlendirmek, kör olmak anlamına gelmeye başlamıştır. Mesela 2022 Haziran sonunda asgarî ücret 5.500 TL ilan edildiğinde, herkes bunun bir seçim yatırımı olduğunu söyledi. Sol da dahil. Oysa bize göre bu adım, sosyal patlamayı önlemek, işçilerin sisteme karşı direnişlerinin gelişimini bastırmak amacını güdüyordu.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Fikret Soydan – Yasaklamalar, suikastler… Seçim her şeyi çözer mi?

Ve daha ilerisi var; tüm bunlar, kişilerin işi değildir, tersine Saray Rejimi’nin karakteridir. Mesele kişisel iktidar, tek kişi yönetimi değildir. Mesele Saray Rejimi’nin fıtratıdır. Mesele tek kişi diktatörlüğü değildir. Mesele, devletin ta kendisidir. Mesele, akıldan uzak bir yönetim meselesi değildir, mesele yağma-rant-savaş ekonomisidir. Mesele, burjuva egemenliğin kendisidir, devletin ta kendisidir.

Yazının tamamını linke tıklayarak okuyabilirsiniz↓
Aysun Sadıkoğlu – Müjde… Müjde… Müjde…

Bu sayımızda ayrıca Hakkı Taşdemir, Temel Demirer, Sibel Özbudun, Fikret Başkaya, Kerem Gemici, Ege Can ÖzgürTuğgen Gümüşay ve Kadriye Yılmaz‘ın yazıları bulunmakta. Yazılara ek olarak İran Komünist Partisi MK ve Enternasyonal Büro üyeleri; Marzieh Nazeri ve Abbas Mansouran ve Ayten Öztürk‘le yapılan röportajları da okuyabilirsiniz.

 

Dergimizin tamamını okumak için; Kaldıraç Sayı: 259 / Şubat 2023
Dergimizin temin noktaları için; Oku, Okut, Dağıt
Dergimize abone olmak için; buraya tıklayabilirsiniz.

Dergimizin dağıtımına katkı sunmak için [email protected]‘a ve WhatsApp’tan 0539 840 51 56’a ulaşabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz