ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere’de göçmen düşmanlığı eylemlerle protesto edildi. ABD Clevand’da Mijente Göçmen Hakları örgütü ile Savaşa Karşı Irak Savaşı Gazileri Hareketi Trump’ın göçmen karşıtı politikalarını protesto etti ve “Göçmenlere değil Trump’a duvar örelim” dedi. Trump’ın göçmen düşmanlığına karşı ABD’nin her yerinde Trump karşıtı gösteriler örgütlendi.
Kanada’da 50’ye yakın tutuklu göçmen, Kamu Güvenliği Bakanı ile görüşmek için açlık grevine girdi. Tutuklu göçmenler 90 gün olan tutukluluk süresinin indirilmesini ve tutukluların yüksek güvenlikli cezaevlerine (F tipi Cezaevleri) konulmamasını talep ediyor.
Avustralya’da göçmen mevzuatı ve tutuldukları koşulları protesto etmek için, göçmenlerin intihar etme ve kendilerini yakma eylemlerine başlaması ile dünya gündemine giren Nauru göçmen toplama merkezinde direniş 100 günü aşkındır sürüyor.
İngiltere, Southampton’da faşistlerin düzenlediği göçmen karşıtı yürüyüşlere karşı bir eylem gerçekleştirildi. Bu eylem bölgede göçmen dayanışması için bugüne kadar yapılan yürüyüşlerin en büyüğü oldu.
29 Temmuz 2016
ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere’de göçmenlerle dayanışma eylemleri
Lugansk’ta Uluslararası Anti-Faşist Askeri Birlik kuruldu.
2015’de Novorossiya Hayalet Tugayı (Prizrak), İnterUnit olarak tanımlanan uluslararası anti-faşist askeri birlik kurdu. İnterUnit dünyanın çeşitli yerlerinden gönüllülerden oluşan politik-askeri bir grup olarak düzenlenmiştir. Bu birlik geçen yüzyılın kurtuluş mücadeleleri ile Nazizme karşı mücadelenin mirasını taşımaktadır. İspanya İç Savaşının No Pasaran (Geçemeyecekler) sloganını şiar edinmiştir.
İnterUnit Donbass’ın özgürlüğü için savaşan Hayalet Tugayı (Prizrak)’ın uluslararası bir grubudur. Ayrıca savaşçılarını ırk ayrımcılığı nedeniyle saldırıya uğrayan insanlarla dayanışmak için ABD’ye gönderecektir.
“Bir kez daha, ABD’nin terör politikalarının sıradan bir sonucu olan ırk ayrımcılığının insanları öldürdüğünü görüyoruz.
Halkı korkuya sürüklemek herkes için çok tehlikelidir. Herşeyden önce halk kendini güvende hissetmez. İktidarda kendini güvende hissetmez. Çünkü bazen halk ayaklanır.
Başkan Obama’nın bu sorunla ciddi olarak yüzleşmemesi çok kötüdür. Sonuçlarını hep birlikte görüyoruz. Bu Obama’nın iç işlerinde söylediği tek yalan değildir. Verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Ayrıca dış politikaya bakalım kendinden önceki başkanlardan herhangi bir fark görmek mümkün değildir.
Gelecek başkanın da hem iç ilişkilerde hem de dış ilişkilerde ondan daha berbat olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. ABD’nin dönüşü olmayan bir noktaya doğru öncülük ettiği konusunda çok kaygılıyız. Bu küresel bir tehlikedir.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki direnen halklarla omuz omuza mücadele edeceğiz. ABD hükümeti adalet olmadan barışın herhangi bir şansı olmadığını hatırlamalıdır.”
InterUnit (Uluslararası Birlik)
Lugansk Halk Cumhuriyeti
18 Temmuz 2016
direnisteyiz3.org
ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere’de göçmenlerle dayanışma eylemleri
ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere’de göçmen düşmanlığı eylemlerle protesto edildi. ABD Clevand’da Mijente Göçmen Hakları örgütü ile Savaşa Karşı Irak Savaşı Gazileri Hareketi Trump’ın göçmen karşıtı politikalarını protesto etti ve “Göçmenlere değil Trump’a duvar örelim” dedi. Trump’ın göçmen düşmanlığına karşı ABD’nin her yerinde Trump karşıtı gösteriler örgütlendi.
Kanada’da 50’ye yakın tutuklu göçmen, Kamu Güvenliği Bakanı ile görüşmek için açlık grevine girdi. Tutuklu göçmenler 90 gün olan tutukluluk süresinin indirilmesini ve tutukluların yüksek güvenlikli cezaevlerine (F tipi Cezaevleri) konulmamasını talep ediyor.
Avustralya’da göçmen mevzuatı ve tutuldukları koşulları protesto etmek için, göçmenlerin intihar etme ve kendilerini yakma eylemlerine başlaması ile dünya gündemine giren Nauru göçmen toplama merkezinde direniş 100 günü aşkındır sürüyor.
İngiltere, Southampton’da faşistlerin düzenlediği göçmen karşıtı yürüyüşlere karşı bir eylem gerçekleştirildi. Bu eylem bölgede göçmen dayanışması için bugüne kadar yapılan yürüyüşlerin en büyüğü oldu.
29 Temmuz 2016
ABD’de protesto gösterisinde 5 polis öldü 6’sı ise yaralandı
ABD’de, önce Louisiana eyaletinde sonra da Minnesota’da polisin iki siyahi vatandaşı öldürmesine karşı, Dallas Belo Garden Park’ta yapılan protesto gösterisi 5 polisin ölümü, 6 polisin de yaralanması ile son buldu.
Saldırıyı “Black Power Political Organization” adlı örgüt üstlendi
Örgütün sosyal medyadan yayınladığı mesaj şöyle:
“#Siyahgücü! #Siyahşövalyeler! Keskin nişancı suikastçılar, beş polis memurunu indirdi! Gelecek günlerde daha fazlası suikaste uğrayacak. Suikastçı
Avusturya Başbakanı: “Türkiye AB’ye girerse, biz çıkarız.”
Avusturya Başbakanı Christian Kern, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği durumunda, birlikten ayrılmak için referanduma gidilebileceğini açıkladı.
Avusturya Devlet Televizyonu ORF’te yayınlanan ZIB2 programında konuşan Başbakan Kern, kendisinden önceki başbakanın AB’ye bakışının kendisini bağlamadığını kaydetti.
Avusturya’da balkona Türk bayrağı asmak yasaklandı
Wiener Neustadt Belediye Başkanı Klaus Schneeberger, Türk sivil toplum örgütleri ve toplu konut yönetimlerine gönderdiği mektubunda, evlere ve balkonlara asılan Türk bayraklarının kaldırılmasını istedi. Türk bayrağı asılmasanın Türkiye siyasetinin Avusturya’ya taşınması anlamına geldiğini ileri süren Schneeberger, “Evlerine ve balkonlarına Türk bayrağı asanlara bu bayrakları derhal kaldırmaları çağrısında bulunuyorum. Bu şehri benimsemeyenin burada yeri yoktur” ifadelerini kullandı.
direnisteyiz3.org
Ermenistan’daki rehine krizinde çatışmalar
Çatışmalarda onlarca kişi yaralanırken, daha önce yaşanan olaylara karışan üç silahlı kişi yaralandı.
Grup yaklaşık iki hafta önce aralarında Jirair Sefilyan’ın da bulunduğu “siyasi mahkûmların” serbest bırakılması talebiyle bir karakola saldırmış ve içindekileri rehin tutmaya başlamıştı.
Sefilyan, Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın istifası için sivil itaatsizlik örgütlemekle suçlanıyor. Eski bir ordu mensubu olan Sefilyan, Sarkisyan’ı Dağlık Karabağ krizini kötü yönetmekle eleştiriyor.
Dün akşamki çatışmalarda polis “Özgür, Bağımsız Ermenistan”, “Serge iktidarı bırak” şeklinde sloganlar atan gruba müdahale etti.
Sputnik Ermenistan Haber Ajansı çatışmalarda 60 kadar kişinin yaralandığını ve bunların 40’ının hastaneye kaldırıldığını duyurdu.
100’den fazla kişinin de polis tarafından gözaltına alındığı bildiriliyor.
Karakol binasına saldırı
Karakolun 17 Temmuz’da ele geçirilmesinden bu yana sık sık gösteriler düzenleniyor. Olayda bir polis ölmüş ve rehin alınanlar olmuştu.
Rehinelerin bir kısmı daha sonra serbest bırakıldı.
Karakola saldıran grup Sefilyan ve bazı diğer kişilerin serbest bırakılmasını talep eden ve destekçilerini sokaklara çağıran bir video yayınlamıştı.
Grup ayrıca saldırıldığı takdirde karşılık vereceklerini ve teslim olmaya niyetli olmadıklarını açıklamıştı.
bbc.com
Minbic’te adım adım özgürlük yürüyüşü
El Kecli Mahallesi’nin ardından, El Bîzar yolu ve köprüsünü de çetelerden temizleyen savaşçılar, El Neîmî Mahallesi’ne yöneldi. Şehir merkezine doğru ilerleyen SDG güçleriyle çeteler arasında çatışmalar devam ederken, çetelerin bulunduğu bir eve operasyon düzenleyen savaşçılar en az 5 çete üyesini öldürdü.
Sivillerle ekmeklerini paylaştılar
Bir yandan yoğun çatışmalar devam ederken, sivilleri kurtarma operasyonları da sürüyor. Savaşçılar kurtardıkları çok sayıda yaşlı, kadın ve çocukları başta Sewama köyü olmak üzere güvenlikli alanlara tahliye etti. Savaşçılar kurtarma operasyonu sırasında özellikle çetelerin suikast silahlarının hedefi olmamak için büyük çaba harcadı. Savaşçılar, aynı zamanda kendileri için gelen ekmek ve yemekleri de kurtardıkları sivillerle paylaştı.
Çarşafları yakıp özgürlüğe koştular
30 Temmuz’da Minbic’te sabah saatlerinde kurtarılıp özgür alanlara taşınan 3 bini aşkın sivil arasındaki kadınlar, ilk iş olarak üzerlerindeki kara çarşafları çıkarıp yaktılar.
Minbic’te El Neîmî Mahallesi’nde yürütülen operasyonlarda canlı kalkan olarak kullanılan 3 bini aşkın sivil, buğday silolarının bulunduğu Sawama alanına taşındı. Minbic Askeri Meclisi’nin kentin özgürlüğüne yaklaştığı her dakika, sivillerde esaretten kurtarılıyor.
TSK Minbic hamlesindeki savaşçılara saldırdı
TSK’nın Rojava’ya attığı obüs topları, Minbic’i özgürleştirme hamlesinde yer alan savaşçıların alanlarına düştü. Bölgedeki ANF muhabirleri, TSK’nın Rojava’ya attığı obüs toplarının, Minbic’i özgürleştirme hamlesinde yer alan savaşçıların alanlarına düştüğünü belirtti.
28 Temmuz 2016
direnisteyiz3.org
Suriye ordusu Halep’in doğusundaki cihatçı çeteleri tamamen kuşattı. Halk açılan koridorlardan şehri terk ediyor.
Suriye ordusu ve müttefikleri, Halep kentinin doğusunda cihatçı işgalindeki bölgelere giden tüm ikmal yollarını kesti ve çeteleri tamamen kuşatma altına aldı. Kuşatmanın tamamlanmasının ardından bir açıklama yapan Suriye ordusu, Halep’te bulunan tüm silahlı kişilerin silahlarını bırakarak şehri güvenli bir şekilde terk edebileceği veya burada kalabileceklerini duyurdu.
Rusya da Şam yönetimiyle birlikte Halep’te başlatacakları ‘insani operasyon’ kapsamında üçü siviller, biri de silah bırakmaya karar veren militanlar için olmak üzere oluşturulan koridorlardan halk şehri terk etmeye başladı.
Operasyon kapsamında Halep’teki cihatçı çetelerin Türkiye’yle bağlantısını sağlayan tek ulaşım koridoru olan, stratejik öneme sahip Kastello yolu tümüyle ordu güçlerince tamamen kontrol altına alındı.
30 Temmuz 2016
direnisteyiz3.org
Emperyalizmin uluslararası tetikçisi IŞİD, dünyayı kana buladı
14 Temmuz günü, Fransa’nın Nice kentinde, ülkenin en önemli ulusal bayramı olan Bastille Günü’nün kutlandığı sırada bir kamyonla düzenlenen saldırıda 84 kişi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenler arasında çocuklar da bulunuyor. Saldırıda 100 kişi de yaralanırken, yaralılardan 18’inin durumunun ağır olduğu açıklandı.
Nice’deki saldırıda kamyon sürücüsü aracını, kentin sahil kıyısındaki ünlü caddesi Promenade des Anglais’de düzenlenen bir havai fişek gösterisi sırasında kalabalığın üzerine sürdü. Caddede toplanan kalabalık bu sırada Fransa’nın en önemli ulusal bayramı olan Bastille Günü’nü kutluyordu. Kamyonu yaklaşık 2 kilometre boyunca süren saldırgan daha sonra güvenlik güçlerince öldürüldü. Saldırganın öldürülmeden önce tabancasıyla ateş açtığı bildiriliyor.
Fransa’da kiliseye silahlı baskın
26 Temmuz günü sabah saatlerinde, silahlı 2 saldırgan ülkenin kuzeyindeki Normandiya bölgesine bağlı Rouen kentinde bulunan bir kiliseye baskın düzenledi. Kilisede bulunan 4 ila 6 kişiyi rehin salan saldırganlar, polis tarafından öldürülürken, kilisenin papazı ise saldırganlar tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.
Saldırıyı IŞİD üstlendi.
Almanya’da banliyö trenine baltalı saldırı: 21 yaralı, 1 ölü
18 Temmuz günü, Almanya’nın Würzburg kentine gitmekte olan banliyö treninde bir kişi, yolculara baltayla saldırdı. 21 kişi yaralandı, saldırgan öldürüldü.
Almanya’da banliyö treninde bir kişi yolculara baltayla saldırdı. Polis tarafından yapılan açıklamada, saldırganın emniyet güçleri tarafından öldürüldüğü belirtildi. IŞİD saldırıyı üstlendi.
Alışveriş merkezinde silahlı saldırı: 10 ölü
22 Temmuz günü akşam saatlerinde, Almanya’nın Münih kentinin Moosach ilçesindeki ‘Olympia-Einkaufszentrum’ adlı bir alışveriş merkezinde etrafa ateş açıldı. On kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı gerçekleştirenin İran asıllı bir Alman olduğu bildirildi. Saldırgan cinayetleri işledikten sonra intihar etti.
Saldırganın 18 yaşında İran asıllı bir Alman olduğunu belirten Andrae, “Başka kişilerin bu olaya karıştıkları yönünde ipucumuz yok” dedi.
Olayda, saldırgan dahil 10 kişinin öldüğünü açıklayan Andrae, üçü ağır olmak üzere 16 kişinin yaralandığını ve bunlardan bazılarının çocuk olduğunu dile getirdi.
Almanya’da palalı saldırı: 1 kişiyi öldü, 2 kişi de yaralı
24 Temmuz’da, Baden-Württemberg eyaletinin Reutlingen kentinde bir saldırgan, pala ile bir kadını öldürdü, 2 kişiyi de yaraladı.
Görgü tanıkları, saldırganın elindeki palayı rastgele sallayarak çevresindeki insanları hedef aldığını anlattı. Saldırgan, polis tarafından yakalandı.
Alman polisi, saldırganın Suriyeli bir sığınmacı olduğunu açıkladı.
Almanya’da intihar saldırısı
24 Temmuz günü, Almanya’nın Ansbach kentinde meydana gelen ve üçü ağır 12 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı intihar saldırısını IŞİD üstlendi.
Bir konser alanına girmeye çalışırken kendini patlatan saldırganın 27 yaşındaki bir Suriyeli olduğu belirtilen saldırıyla ilgili açıklamada bulunan Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, saldırıyı gerçekleştirenin, IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’ye bağlılığını açıkladığını belirtti. Öte yandan IŞİD’e yakınlığı ile bilinen bir haber ajansında da saldırıyı IŞİD’in üstlendiği duyuruldu.
Qamişlo’da IŞİD katliamı: 52 ölü
27 Temmuz sabahı, Rojava bölgesinin Qamışlo kentinde IŞİD bomba yüklü kamyon patlattı. Patlama sonucu en az 52 kişi ölürken 170’i aşkın kişi de yaralandı.
Patlama sonucu PYD’ye bağlı güvenlik yetkililerinin de aralarında bulunduğu en az 52 kişi ölürken 170 kişi de yaralandı. Ölen ve yaralıların çoğunun sivil olduğu öğrenildi. Cezire Kantonu Yasama Meclisi Eş Başkanı Hakem Xalo, patlama sonucu çok sayıda ölü ve yaralının olduğunu söyledi. Saldırıyı IŞİD’in üstlendiği aktarıldı.
Saldırıda ölenlerin cenazeleri binlerce insanın katılımıyla kaldırıldı.
Bağdat’taki saldırılarda yüzlerce ölü var
8 Temmuz günü, Irak’ın kuzeyi Beled kentindeki Şii Seyyid Muhammed İbn Ali eli Hadi türbesine düzenlenen saldırılarda en az 50 kişi öldü, onlarca kişi de yaralandı. Saldırıyı IŞİD üstlendi. Saldırı, Perşembe gecesi yerel saatle 23.00 civarı türbe girişinde bir intihar bombacısının üzerindeki patlayıcıları infilak ettirmesiyle başladı. Daha sonra silahlı saldırganların türbene baskın yapıp ziyaret için türbede bulunan Şiilere ateş açtığı bildirildi.
Yine Bağdat’ın kuzeyindeki Raşidiyye bölgesinde bulunan pazarda bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 11 kişi hayatını kaybetti, 32 kişi de yaralandı.
Bir önceki hafta sonu, yine Bağdat’ta, Şiilerin yoğun olarak yaşadığı Karada bölgesinde gerçekleştirilen saldırıda ölenlerin sayısı 292’ye yükseldi.
Kabil’deki saldırıyı IŞİD üstlendi: 80 ölü, 231 yaralı
23 Temmuz günü, Afganistan’ın başkenti Kabil’de Şii Hazaraların düzenlediği bir gösteride intihar saldırısı meydana geldi. Saldırıda en az 80 kişi öldü, 231 kişi de yaralandı. IŞİD’in üstlendiği saldırı, Kabil’de 2001’den bu yana yaşanan en kanlı saldırı olarak kayıtlara geçti.
El Nusra, El Kaide’den ‘ayrıldı’, isim değiştirdi!
Suriye’deki kanlı katliamcı çetelerin başında gelen El Nusra örgütü yeni adını ‘Fetih el Şam‘ olarak duyurarak El Kaide’den ayrıldığını açıkladı.
Al Jazeera Arapça televizyon kanalında yayınlanan ses kaydına göre El Nusra lideri Ebu Muhammed el Culani, “Bağları koparma ihtiyacında olduğumuzu anlayışla karşılayan El Kaide komutanlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Örgütün, Suriye’de savaşan diğer İslamcı örgütlerle yakın ittifaklar oluşturmak istediği de belirtildi.
Rusya ve ABD’den ilk açıklamalar: “Terör örgütü olarak görmeye devam ediyoruz.”
ABD ve Rusya’nın örgüte karşı Suriye’de askeri operasyonlarını artırmasının ardından isim değişikliğine gitme kararı aldığı konuşulan örgütün isim değişikliği yeterli görülmedi. Rusya ve ABD, Rusya’nın yaptığı ilk açıklamalar, tutumlarının değişmediği yönünde oldu.
2012’de kurulan El Nusra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terör örgütleri listesinde yer alıyor. Ancak IŞİD gibi pek çok ülkeden destek alan El Nusra, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “DAİŞ’e (IŞİD) karşı olanlar terör örgütü değilse o zaman El Nusra’ya niye terör örgütü diyorsunuz?” diyerek savunulmuştu. Ayrıca yine Temmuz ayında ABD kongre meclisinde bile Türkiye’nin El Nusra’ya yaptığı yardımlar gündeme gelmişti. -28 Temmuz
Af Örgütü “gözlerini açtı”: Türkiye’nin ‘ılımlı muhalifleri’ savaş suçu işliyor
Uluslararası Af Örgütü, SUK’a bağlı çete gruplarının insan hakları ihlalleri işlediğini duyurdu.
Resmi internet sayfasında açıklanan raporda, muhalif grupların hâkimiyeti altındaki bölgelerde Suriyeli sivillerin, “şiddet dalgası” ile karşı karşıya olduğu ifade edildi. 2012-2016 yılları arasındaki dönemin ele alındığı raporda, Suriyeli muhalif grupların insan kaçırma, öldürme ve işkence gibi insan hakları ihlâlleri işlediği kaydedildi.
Uluslararası Af Örgütü, Suriyeli muhalif grupların insan haklarını ihlal ettiğini açıkladı. Örgütün resmi internet sayfasında yayımladığı raporda, El Nusra Cephesi, Ahrar El-Şam, Nureddin Sinki, Levant Cephesi ve 16’ncı Tümen olmak üzere toplam beş grubun insan kaçırma, öldürme ve işkence gibi ihlâllerden sorumlu olduğu tespiti yer alıyor. Suriye’deki bazı muhalif grupların Türkiye, Suudi-Arabistan, Katar, ABD gibi ülkelerden destek gördüğü vurgulanan raporda; uluslararası topluma, insan haklarını ihlal eden muhalif gruplara verilen desteğin kesilmesi çağrısı yapıldı.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Tahribatta sıra denizde
Doğaya verdiği büyük zarara rağmen inşası süren 3. Havalimanı’na eklenen liman projesiyle uçaklara gerekli yakıtın deniz yoluyla getirilmesi “İGA İkmal Terminali Projesi” için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda ÇED süreci başlatıldı. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu “3. havalimanı cinayetine yeni cinayet daha ekleniyor” dedi.
Eyüp Muhcu projeyi eleştirerek şöyle konuştu: “Projenin tasarlanmış süreci yeni başlıyor. Havalimanı zaten o bölgeyi olumsuz etkiledi. Şimdi liman da, limana ulaşım da kıyı ve orman alanlarına yeni yükler getirecek. Yapılaşma baskısı artacak. Liman yapılacak yerler topoğrafik özellikleri denizin derinliği düşünülerek gerçekleştirilir. Anladığım kadarıyla burası sığ bir deniz. Bilimsel bir çalışma da yapılmadan proje hazırlanmış. Havaalanının zaten yer seçimi yanlıştı. Limanla birlikte olumsuzluklar artacak. Bu proje de havaalanı projesinin eksik ve yanlışlarla olduğu anlamına geliyor. Teknik hatalardan da anlaşılıyor. Limanın yapımı sırasında çıkacak dip hafriyatı nedeniyle, bunun taşınması veya bölgede kullanılması da ek olumsuzlukları beraberinde getirecek.”
Artvinliler Kafkasör Festivali’nde tek ses: Madene hayır
Artvin’de her yıl düzenlenen Kafkasör Festivali’nde bu yıl Cerattepe’de maden istemeyenler damgasını vurdu. Artvin Belediyesi festival programını daralttı, valilik festivali Artvinlilerden “korumak” için güvenlik takviyesi istedi ama Artvinlileri engelleyemedi. Binlerce Artvinli Kafkasör Yaylası’nı giydikleri “Madene hayır tişörtleri” ve “Artvin bizimdir bizim kalacak” sloganlarıyla doldurdu
Cerattepe’de madene karşı çıkmak için 7 neden
TMMOB’a bağlı Orman Mühendisleri Odası, Cerattepe ve Genya Dağı ormanlarında planlanan madencilik faaliyetlerinin doğal kaynaklar üzerine etkilerini raporlaştırdı:
1 İçme suyu kirlenecek
2 Heyelan tetiklenecek
3 Orman eko-sistemi olumsuz etkilenecek
4 Sağlıklı yaşam yok edilecek
5 Zehirli toz kente yağacak
6 Kamu yararı yok
7 Organik tarım etkilenecek
Cengiz’in Türkiye’deki gizli şirketi Panama ’dan çıktı
Mehmet Cengiz’in, Türkiye’de Digital İnternet Hizmetleri adlı bir şirketinin daha olduğu, Panama belgelerindeki para akışından ortaya çıktı. AKP döneminde büyük bir yükseliş sergileyen işadamı Mehmet Cengiz’in, hükümetten şimdiye dek onlarca ihale aldığı şirketlerinin yanı sıra vergi cennetlerine para aktarmak için kullandığı bir şirketinin daha olduğu ortaya çıktı. Panama belgelerine göre Mehmet Cengiz, kardeşi Ekrem Cengiz ile birlikte, Ankara merkezli Digital İnternet Hizmetleri adlı şirketin gizli sahibi iken bu şirket üzerinden Britanya Virjin Adaları’ndaki şirketi Digital European Company Ltd’ye para aktarıyor. Mehmet ve Ekrem Cengiz ortaklığındaki Digital European Company Ltd, 14 Haziran 2004 tarihinde kurulmuş. Aracılık işlemlerini ise Erbek Services and Trust (EST SA) şirketi yani Şeref Doğan Erbek yürütüyor. Panama merkezli hukuk firması Mossack Fonseca, 2015 yılında EST SA’ya gönderdiği e-mail’de Digital European Company’nin fon kaynağını soruyor. Para akışının Ankara’da kayıtlı Digital İnternet Hizmetleri Ticaret Ltd’den sağlandığı yanıtını alıyor.