Saldırılara karşı direnişleri büyütelim

30 Temmuz günü, Ankara Mamak’ta bulunan Şah-ı Merdan Cemevi’ne, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı’na ve Tuzluçayır Demokratik Alevi Derneği (DAD) Ana Fatma Cemevi, Gökçebel Köy Derneği, yönelik eş zamanlı saldırılar gerçekleşti. Bu saldırılar sırasında, bir kişi bıçakla bir kişi de fırlatılan sandalye ile başından yaralandı.

Emniyet tarafından yapılan açıklamaya göre saldırgan yakalanmıştır, meczuptur ve tek kişidir fakat saldırganın kaç kişi olduğunun ya da meczup olmasının bir önemi yoktur. Halkların inkârına ve imhasına dayanan bu devlet, sadece Alevi halkına değil tüm halklara, direnenlere, kendinden olmayan herkese hem ideolojik hem fiziksel saldırılarını sürdürmüş, katillerini yaratmıştır.

Tuzluçayır Cami-Cemevi projesi, İzmir, Malatya, Adıyaman… gibi şehirlerde Alevilerin kapılarının işaretlenmesi, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarına verilen zaman aşımı kararları buna örnektir.

Muharrem Ayı’nın başladığı gün yapılan bu saldırı Aleviler başta olmak üzere yine bir nafile gözdağı saldırısıdır. Çözülen Saray Rejimi’nin bu saldırıları, halkları birbirine düşman etme, korkuyu, nefreti körükleme çabasıdır.

Senenin başından bu yana devam eden işçi direnişleri gün geçtikçe toplumsal mücadelenin daha fazla ana gündemi hâline gelmektedir. Çözülen, savaş ve saldırılarla bu çözülüşü durdurmaya çalışan Saray Rejimi, bir yandan Irak’ta Kürt halkına saldırılarına devam ediyor, bir yanda Suriye’de yeni saldırıları örgütlüyor, bir yandan da içerde her direniş dinamiğine saldırılarını arttırıyor.

Sistemin çözülmeye başladığı ve toplumsal mücadelenin yükselişe geçtiği her dönem devlet başta Kürtleri ve Alevileri hedef tahtasına koyarak, yeni saldırı ve katliamları örgütlemeye çalışmaktadır.

Bugün yaşanan tam da budur.

İzmir’de HDP binasına girerek Deniz Poyraz’ı katledenler ile bugün cemevlerine yapılan saldırılar aynıdır. Hrant’ın katilleri ile Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın, Dersim’in katilleri aynıdır.

Hedeflenen yarattıkları krizin de etkisiyle toplumun büyüyen öfkesini ırkçılık zehri ile bastırmak, susturmak, toplumu bir bütün olarak korkutmak, hareketsiz bırakmaktır.

Aleviyiz! Buradayız! Susmuyoruz, Korkmuyoruz!

Saldıranlar, kendi cennetlerini kaybetme korkusu içinde saldırmaktadır.

Bugün, onların bu korkularını gerçeğe çevirmek için halkların yan yana gelmesi, tüm direniş odaklarının, işçilerin, kadınların, halkların, öğrencilerin direnişlerini birleştirmesi için örgütlenmek katliam odağı olmaktan çıkmanın tek yoludur.

Örgütlü halkları hiçbir kuvvet yenemez.

Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz!

KALDIRAÇ / AKA-DER 

31 Temmuz 2022

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz