Fransa’yı büyük bir grev dalgasının içine sokan yeni çalışma yasası tasarısı, mart ayından bu yana ülkede en çok tartışılan gündem maddesi. Meclise sunulduğundan bu yana sendikalar ve hükümet arasında yaşanan gerginlik, Fransa’da son 2 haftada neredeyse hayatı felç olma noktasına getirdi. Rafinerilerdeki eylemler nedeniyle ülkenin birçok kentinde benzin bulmak çileye dönüşmüş, araç sahipleri, benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluş- turmuştu.
Fransa Demiryolları (SNCF) çalışanları da 31 Mayıs’ta süresiz greve çıktı. Ardından ülkenin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu CGT, 19 nükleer santral ve enerji sektöründe grev kararı alındığını açıkladı. Açıklamada, 19 nükleer santralde üretimin düşürülmesi veya tamamen durdurulması, rüzgar enerjisi tesislerinde de aynı uygulamaya gidilmesi çağrısı yapıldı.
Air France pilotlarının en büyük üç sendikası SNPL, Spaf ve Alter, 11-14 Haziran’da arasında greve gitti.
14 Haziran’da ülke çapında kitlesel protestolar gerçekleşirken, polis saldırısı sonucu en az 26 kişi yaralandı, 10’un üzerinde gözaltı olduğu bildirildi. Ülke genelindeki eylemlere 1,5 milyonu aşkın kişinin katıldığı belirtiliyor.
Fransa’nın en büyük işçi sendikası konfederasyonu CGT’nin (Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Philippe Martinez: “Bu bir son değil. Mücadelenin bitmesine daha var.” dedi. Farklı sendikaların da desteğini alan CGT’nin lideri, ülke genelinde gösteriler için Paris’e gitmek üzere yaklaşık 700 otobüs kaldırıldığını söyledi.
Fransa’da grevlerin etkisiyle;
• Rafinerilerdeki grevler nedeniyle hâlâ benzin kıtlığı yaşanıyor.
• Tren seferleri düzenli biçimde yapılamıyor.
• Atık arıtma tesislerindeki grev nedeniyle çöpler toplanamıyor.
Dergimizin basıma verildiği tarihlerde de Fransa’daki grev ve direniş dalgası devam etti, son olarak Fransa devleti Büyük Paris Yürüyüşü’nü yasakladı, ancak sendikalar ve işçi örgütlerinin baskısı sonucunda devletin geri adım atmasıyla 23 Haziran tarihinde izinli bir şekilde düzenleneceği açıklandı.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Fransa çalışma yasası reformu neleri kapsıyor?
• Haftada 35 saat çalışma limiti değişmiyor ancak sadece ortalama çalışma süresi olarak kabul edilmesi teklif ediliyor.
• Şirketlere, yerel sendikalarla görüşüp daha fazla ya da daha az çalışma süresi uygulamalarına geçme hakkı tanınıyor.
• Yasa teklifindeki azami çalışma süresi ise 46 saat. Şirketlere maaş indirimi konusunda daha fazla hak tanınıyor.
• İşten çıkarmalar kolaylaştırılıyor.Çalışanların izinlerini ne zaman kullanabileceği konusunda şirketlerin söz hakkı artırılıyor.
