Ana Sayfa Blog Sayfa 252

Gerilla saflarından senatoya uzanan mücadelenin adı: Lucía Topolansky

Uruguay eski devlet başkanı José Mujica Türkiye ziyaretiyle ön plana çıkarken, Uruguay siyasetinde önde gelen isimlerden eşi Lucía Topolansky’nin hayatı ise gerilladan Senato’ya uzanan bir macera. 1960’lı yıllarda Tupamaro gerillalına katılan Lucía’nın yaşamı “Kadın gibi 100 yıl yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım” diyenlere inat tüm insanlara örnek olacak mücadelelerle dolu.

Lucía’nın İlk Eylemi: Monty Finans Kurumu Soygunu

Lucía Topolansky, 1944 yılında Uruguay’ın Montevideo kentinde dünyaya geldi. Üniversitede mimarlık okuyan Lucía, Monty Finans Kurumu bankasında çalışırken bankanın kara borsa faaliyetlerini deşifre etti. Lucía, basın ve yetkilileri konuyla ilgili bilgilendirmesine rağmen bankaya herhangi bir yaptırım uygulanmadığını görünce Tupamaro gerillalarıyla beraber bankayı soyma planları yaptı. 16 Şubat 1969 tarihinde soygunda gizli belgeleri sızdırdı ve eylem sonucunda suç işleyen bankacılar hakkında dava açıldı. Böylece Lucía, rahat hayatını geride bırakarak kız kardeşi María Elia’yla beraber Tupamaro gerillalarına katıldı. Gerilladaki arkadaşları için destek merkezi haline gelen Lucia buna uygun olarak ‘Ağaç gövdesi’ ismini aldı.

İki Kere Cezaevinden Kaçtı

Lucía, Uruguay’ın askeri diktatörlüğü altında

tutuklu kaldı ve işkenceye maruz kaldı. Toplam 13 yıl tutuklu kalan Lucía, iki sefer cezaevinden kaçtı. 1971 yılında Carcel de Cabildo kadın cezaevinden kaçışında 36’sı kadın olmak üzere 38 tutuklu yoldaşının da zindan kapılarını açtı. 1984 yılında af ilan edilmesiyle birlikte Lucía, Halk Katılımcı Hareketi’yle beraber legal siyasete katıldı.

Lucía Uruguay’ın İlk kadın Devlet Başkanı                   

2000 yılından 2005 yılına kadar Uruguay Temsilciler Meclisi’nde Montevideo’yu temsil etti. Lucía, 2005 yılında başka bir eski Tupamaro gerillası olan José Mujica’yla evlendi. 2009 yılında Senato’ya seçilen Lucía ,en çok oy alan Senato adayı oldu. 2010 yılında Lucía Uruguay devlet başkanı José Mujica ve başkan yardımcısının ülkede bulunmamasından dolayı Senato görevlerini yerine getirerek iki gün boyunca devlet başkan vekilliği yaptı. Böylece Lucía Uruguay’ın ilk kadın devlet başkanı oldu.

Ağaç Gövdesi Lucía Doğayla İç İçe Bir Yaşam Sürüyor…

Hala Senato’da bulunmaya devam eden Lucía, Montevideo’ya yakınlarında kendi ve eşinin işlettiği çiçek çiftliğinde ekolojik bir hayat sürüyor. José Mujica devlet başkanıyken maaşının yüzde 90’ını sosyal hizmetlere bağışlaması ve çiftçilik yaparak geçimini sağlaması ile tanınıyordu.

Lucía ise AP Haber Ajansıyla yaptığı röportajında doğal yaşam tarzını böyle tanıttı: “Kendimizi onların dediği gibi ‘yoksul’ olarak görmüyoruz. Sadeyiz çünkü bu bize uygun. Daha mutluyuz, daha az dertlerimiz ve sorunlarımız var. Ömür boyu planladığımız projelerimiz var, bu şekilde yaşamayı seviyoruz ve böyle iyi hissediyoruz.” (Direnisteyiz2.org)

YPG, TSK’nin saldırılarına ilişkin açıklama yaptı

Açıklamada ayrıca aynı gün saat 22.00 suların­da DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye bağlı Sirîn kasabası­nın güneyine yönelik bir saldırı düzenlediği, Malha köyüne yönelik ağır silahlar ve havan toplarıyla düzenlenen saldırıya YPG güçlerinin eşit düzeyde karşılık verdiği belirtildi. (Direnisteyiz2.org

Planları bozulan 6’lı çetenin üyesi Katar: “Gerekirse Suudi Arabistan ve Türkiye ile askeri müdahale yaparız”

ABD, İngiltere, İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye Cumhuriyeti’nden oluşan altılı çetenin IŞİD ve çeteler eliyle Ortadoğu’da yürüttüğü savaşa karşı halkların ortak mücadelesi sürerken, IŞİD’in mevzii kaybetmesi yeni planları da beraberinde getiriyor. Rusya’nın IŞİD’e karşı başlattığı hava operasyonları, ardından “Esad’lı geçiş süreci”nin gündeme gelmesi, altılı çetenin planlarını revize etmek zorunda kalmasının bir başka nedeni olarak görülüyor.

Suudi Arabistan’ın Suriye konusunda askeri müdahaleyi dışlamayan tutumu hakkında görüşü sorulan Katar Dışişleri Bakanı Halid El Atiyye, “Suriye halkını ve Suriye’yi bölünmekten korumak için Suudi ve Türk kardeşlerimizle birlikte elimizden geleni yaparız. Suriye halkını rejimin gaddarlığından korumak için askeri bir müdahale gerekiyorsa, bunu yaparız” diye konuştu.

Reuters’in haberine göre CNN’e konuşan Halid El Atiyye, “Herhangi bir meydan okumadan kork­muyoruz. Bu yüzden güçlü bir pozisyonda diyalog çağrısı yapıyoruz. Barışa ve barış için en kısa yolun doğrudan diyalog olduğuna inanıyoruz” dedi.

Atiyye, Suriye’deki krize siyasi çözüm sağlanmasını tercih ettiklerini de belirtti.

SURİYE: DOĞRUDAN SALDIRI OLARAK DEĞERLENDİRİRİZ

Lübnan merkezli El Mayadin televizyonu, Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad’ın cevap olarak şu ifadeleri kullandığını bildirdi:

“Eğer Katar bize tehdidini askeri müdahale boyutuna taşırsa, bunu doğrudan saldırı olarak değerlendiririz. Tepkimiz çok sert ve yıkıcı olur.”

(Direnisteyiz2.org)

Şengal’in özgürleşmesi için ortak komutanlık kuruldu

Basın toplantısında konuşan YBŞ Genel Komutanı Mazlum Şengal, Şengal katliamının başından itibaren Şengal direnişinde yer alan üç güç olarak bugün bir ittifak geliştirdiklerini, ‘Fermandariya Êzidxana ji bo Rizgariya Şengal’ adı altında ortak bir komutanlık kurduklarını belirtti.

YPJ Şengal Komutanlarından Bêrîvan Axîn de Êzîdî Kadınları Birliği olarak bu ortak komutanlıkta yer alacaklarını belirtti. Axîn, “DAİŞ çetelerinin elinde esir bulunan Êzîdî kadınlarının özgürlüğü ve kutsal Êzidxanê’nin özgürlüğü için tüm güçleri bugün ilk adımını attığımız Ortak Komutanlık çatısı altında mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu direnişe kadınların da katılarak kendi renklerini ortaya koymalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Kutsal Êzidxanê’nin özgürlüğü için şehit veren tüm güçlerin Ortak Komutanlık çatısı altında birleşmelerini istediklerini dile getiren HPŞ kurucusu Haydar Şeşo ise başta PKK, YNK ve KDP güçleri olmak üzere Kürdistanî güçlerden destek sunmalarını ve sorumluluklarını yerine getirmelerini beklediklerini kaydetti. (Direnisteyiz2.org)

Rusya’nın Suriye müdahalesi

Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Operasyon Dairesi Başkanı Andrey Kartapolov, 30 Eylül’de Suriye’de başlattıkları hava operasyonlarına ilişkin bilançoyu düzenlediği basın toplantısında paylaştı.

Rus uçaklarının bin 631 uçuş gerçekleştirdiğini ve 2 bin 84 hedefi vurduğunu söyleyen Kartapolov, operasyonlarda terör örgütü DAİŞ ve El Kaide bağlantılı El Nusra’nın elindeki 52 eğitim kampının, 40 patlayıcı imalathanesinin ve 155 mühimmat deposunun imha edildiğini duyurdu.

AA: Rusya Sivilleri Vuruyor

Rusya’nın IŞİD’e yönelik başlattığı hava saldırılarının ardından başta ;Anadolu Ajansı olmak üzere tüm yandaş basında “Rusya sivilleri vuruyor” haberleri çıkmaya başladı.

Anadolu ajansı söz konusu haberi “Rusya muhalifleri vuruyor” şeklinde duyururuken, Haber 7 ilgili habere “Rusya Suriye’de sivilleri katletti” şeklinde başlık attı. Yenişafak’ın da “Rusya ÖSO’yu vurdu”, Star’ın ise “Rusya Suriye’de katliam yapıyor!” şeklinde başlık attığı haberlerin kaynakları ise El-jazeera olarak gösteriliyor.

ABD Rusya’nın Suriye’ye Desteğinden Rahatsız

ABD Savunma Bakanı Carter, Rusya’nın IŞİD’e karşı mücadele ederken bir yandan da rejime destek verdiğini söyledi.

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter Pentagon’da bir basın toplantısı düzenledi. Carter, “Buradan yaptığım ve kişisel gözlemlerim, Rusya Savunma Bakanı’n sözlerine bakınca, Rusya’nın durumunda mantıksal çelişki olduğunu görüyoruz. Şimdi de uygulamalarında mantıksal çelişki var. Rusya, bir yandan IŞİD’e karşı mücadele edeceğini söylüyor, niyetinin bu olduğunu belirtiyor; bir yandan da Beşar Esad’a ve rejimine destek veriyor” dedi.

Lavrov: “Birleşik ve laik Suriye istiyoruz”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in istekleri doğrultusunda Kerry ile görüştüklerini belirterek, “Bu doğrultuda, Suriye yönetiminin isteği üzerine şimdi Suriye’de operasyonlar yapmaya başlayan Rusya ve ABD’nin başını çektiği koalisyon güçleri arasında istenmeyen olaylar yaşanmaması için iletişim kanalları kurmayı ele aldık. Hepimiz de Suriye’de demokrasi istiyoruz. Birleşik ve laik Suriye istiyoruz. Tüm etnik ve mezhepsel grupların haklarının tanındığı ve güvence altına alındığı bir Suriye istiyoruz. Ancak buralara ulaşmak için izlenecek yollar konusunda, ayrıntılarda görüş ayrılıklarımız var” diye konuştu.

Kerry: “Biz de birlik içinde olan bir Suriye görmek istiyoruz”

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de açıklamasında, Rusya ile görüş ayrılıklarının sürdüğünü ve IŞİD’e karşı mücadelede Rusya’nın kararlı olup olmadığından emin olunmadığını belirtti. Kerry, “Bu işin olabildiği kadar hızlı çözülmesi konusunda görüş birliğindeyiz. Özellikle, hem bölgeyi hem de Avrupa’yı son derece etkileyen mülteciler konusunda. Biz de demokratik, laik ve birlik içinde olan bir Suriye görmek istiyoruz. Ancak Rusya’nın vurduğu hedeflerin IŞİD bölgeleri olup olmadığı konusunda ciddi kaygılarımız var” diye konuştu.

Irak’tan Rusya Müdahalesine Olumlu Yanıt Geldi

Irak Başbakanı Haydar El-İbadi, Rusya’nın Irak’ta IŞİD’e hava operasyonu düzenlemesini memnuniyetle karşılayacaklarını, ancak konuyu henüz Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmediklerini açıkladı.

France 24 kanalının haberine göre Irak Başbakanı El-İbadi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Rusya’nın ülkelerinde IŞİD’e karşı hava operasyonu düzenlemesine açık olduklarını belirtti.

El-İbadi, “Putin bana Rusya’nın Suriye’de IŞİD’le mücadele ettiğini söyledi ve ben ona inanıyorum. Rusya Hava Kuvvetleri’nin Irak’ta IŞİD hedeflerine operasyon düzenlemesine açığım” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Irak yönetimine IŞİD’le mücadele için gösterdiği desteğin yetersiz kaldığını da ifade eden Irak Başbakanı, “IŞİD’le mücadelemizde ABD’den etkileyici bir askeri yardım almıyoruz. Rusya ve İran’ın da olduğu daha geniş bir koalisyona ihtiyacımız var” dedi.

‘Hava harekatı 3-4 ay sürer’

Rusya Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Aleksei Puşkov ise Suriye’de başlatılan hava operasyonlarının 3-4 ay sürebileceğini söyledi, “Elbette her zaman saplanıp kalma riski vardır. Ancak bizim Moskova’da konuştuğumuz şey operasyonun 3-4 ay süreceği şeklinde” dedi. Puşkov, hava harekâtlarının dozunun artarak devam edeceğini de vurguladı.

PYD: Rusya’nın Saldırısı Olumlu Bir Gelişme

PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim, Suriye’de hava saldırılarına başlayan Rusya’yla askeri koordinasyona hazır olduklarını, Rusların Suriye’nin kuzeyinde hava saldırısı gerçekleştirmesini de hoş karşılayacaklarını söyledi.

BBC Türkçe’ye konuşan Müslim, Rusya’nın Suriye’de hava saldırılarına başlamasını ‘olumlu bir gelişme’ olarak gördüklerini belirtti.

Hava saldırıları nedeniyle IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon içinde yer alan ülkelerin Rusya’ya tepki göstermesine karşın Müslim, “Hava saldırılarının koalisyonla danışıklı olduğunu düşünüyoruz. Perde arkasında olsa bile muhakkak bir şeyler vardır” dedi.

Müslim, “Erdoğan’ın, AKP’nin bazı planları vardı. Türkiye’nin artık tek taraflı hareket etmesine engel olabilir diye düşünüyorum” yorumunu da yaptı.

“Rusya hava saldırıyla ilgili sizi bilgilendirdi mi?” sorusuna “Hayır” cevabını veren Müslim, kendileri ile Rusya arasında gelişebilecek olası bir askeri koordinasyonun “olumlu olacağını” söyledi ve ekledi: “YPG’nin uluslararası koalisyonla koordinasyonu zaten vardır. Rusya ile bizim politik ilişkilerimiz vardır ama askeri bakımdan böyle bir şey gelişmedi. Gelişirse olumlu olur. Sadece bizimle de değil, terörizmle savaşan tüm güçlerle işbirliği olursa çok iyi olur.”

Müslim: ÖSO ve sivillerin vurulduğu haberlerine inanmıyorum’

Rusya’nın, kendilerinin de işbirliği yaptığı ÖSO’ya bağlı grupları da hedef aldığı yönündeki haberleri ve bunun Rus saldırılarını olumlu bulmakla bir çelişki yaratıp yaratmadığı sorusuna Müslim, bunların gerçek olduğunu düşünmediğini belirtti: “Bazı gruplar, Rusya ÖSO’yu vurdu, siviller öldü diyor. ÖSO’yu vurduklarına inanmıyorum. Bu abartılıyor.”

Müslim saldırıların kendilerinin de karşısında yer aldığı Esad yönetiminin elini güçlendirmesiyle ilgili bir soruya şu cevabı verdi: “Kaygımız rejimin güçlenmesi. Rejim bunu kendi lehine bir gelişme olarak ele alırsa daha da çıldırabilir. Savaşın başka boyutlara tırmanmasından korkuyoruz.”

Müslim bununla birlikte saldırıların kendileri için genel olarak olumlu olduğunu yineledi.

PYD’nin hâkim olduğu Rojava’da Rusya’nın hava saldırıları düzenlemesine nasıl yaklaşacaklarına dair soruya, Müslim şu cevabı verdi: “Bunu hoş karşılarız. IŞİD, Nusra Cephesi, Ahrar’uş Şam aynı zihniyetteki örgütlerdir. Bunlara karşı herhangi bir mücadele, bizim, hatta sadece bizim de değil bütün insanlık için iyi bir gelişme olur.”

Müslim işbirliği yaptıkları grupların da vurulabilmesi ihtimalinde tavırlarının ne olacağına ilişkin soruya, “ÖSO’da bizim ilişkili olduğumuz gruplar zaten demokrasiyi savunuyorlar. Herkesin bunları meşru güç olarak görmeleri gerekiyor. Zaten onlarla anlaşmalarımız var. Onlara bir saldırı olursa beraber savunuruz. Ama olacağını sanmıyorum, çünkü Rusya da kabul ediyor ki, artık bunlar Suriye’nin bir parçasıdır ve demokratik Suriye’yi savunan güçlerdir” cevabını verdi.

‘Suriye’ye asker yollayan ülkeler arasına Küba da katıldı’ iddiası

ABD medya organı Fox’a göre Küba’nın yüzlerce askerle Rusya’nın Suriye harekâtına destek verdiği bildirildi. Suriye’ye giden Kübalı askerlerin Rus tanklarının kullanımında uzman oldukları açıklanırken, askerlerin özel kuvvetler mensubu oldukları iddialar arasında anılıyor.

(Direnisteyiz2.org)

Dünyada ilk kez SSCB’nin halka sağladığı 12 önemli hak

English Russia’nın, tarihçilerin çalışmalarına dayanarak yaptığı derlemeye göre dünyada ilk kez SSCB tarafından halka verilen “12 harika hak” şöyle:

  1. SSCB, insanlık tarihinde günde 8 saatlik mesaiyi sağlayan ilk ülkedir.
  2. Herkese yılda 1 ay tatil izni verilmesi, diğer bir ilkdir.
  3. Sendikadan onay alınmadan işçi işten atılamaz
  4. Devlet üniversite öğrencisine, “diplomasını aldıktan sonra iş” garantisi verir
  5. Giriş sınavını vermek, uygun lise notları karşılığında, istediği üniversitede ücretsiz okuma hakkı
  6. İhtiyacı olan herkesin çocuğu için ücretsiz okul öncesi ve kreş hakkı
  7. Dünyada ücretsiz profesyonel sağlık hizmeti ilk kez Sovyet vatandaşlarına tanınmıştır. Her zaman, her yerde ve kesinlikle ücretsiz, sınırsız. Şu anki Rusya’da bile sistem devam etmektedir.
  8. Her Sovyet yurttaşı müdürüne giderek istediği tatil beldesine yılda bir kez gidiş talep edebilirdi.
  9. Her Sovyet yurttaşının bir apartman dairesi sahip olma hakkı vardı. Evet biraz uzun bekleme sıraları vardı sonunda alınıyordu, dünyada ilk. Bu sayede Rusya’da birçok kişi bugün ev sahibi.
  10. Her Sovyet yurttaşı, işi ile evi arasında ücretsiz ulaşım hakkına sahipti, dünyada ilk.
  11. Her yeni anne olmuş yurttaş, 3 yıl doğum iznine ayrılabiliyordu. İzninde bir süre tam ücret, sonrasında da bir süre refah yardımı alıyordu.
  12. Anneye bebeği için ilk üç yıl boyunca ücretsiz süt veriliyordu. Süt mutfakları adı verilen süt ağı noktasına gidiliyor ve ücretsiz alınıyordu.

(Direnisteyiz2.org) 

Air France Başkanı: “Gönüllü işten çıkarma yapacağız”(!)

Paris’te Ulusal Meclis binası önünde yapılan eyleme bini aşkın kişi katıldı. “Ben gömleğim”, “Sosyal şiddet hayatlarımızı parçalıyor” ve “İşimize ve haklarımıza sahip çıkalım” yazılı pankartlar taşıyan işçiler, Air France’ın yeniden yapılanma planına tepki gösterdi. Bazı sendika üyeleri parçalanmış gömlekler giyerek, daha önceki protestoda şirket yöneticilerinin gömleğini yırtan çalışanların tutuklanmasını protesto etti.

AA muhabirine konuşan Air France çalışanı François Jouber “Air France’da yapılanlara ‘dur’ demek için buradayız. Her şey patronların isteği doğrultusunda yapılıyor. Bütün ayrıcalıklara onlar sahip. Sendika üyesi 42 yaşındaki Isabelle Bodines ise “İnsanların işten çıkarılmasına karşıyım. Çalışanların farklı kategorilere ayrılmasını ve hava yolları çalışanlarının işten çıkarılma baskısı altında çalışmalarını istemiyoruz” diye konuştu.

Air France Başkanı: “2016 Yılında Gönüllü Olanları İşten Çıkaracağız”(!)

Eylemler devam ederken yapılan yönetim kurulu toplantısı sonrasında basın toplantısı düzenleyen Air France Yönetim Kurulu Başkanı Frederic Gagey, sendikalarla görüşmelerin yıl sonuna kadar bitirilmesi halinde, 2016 yılı içinde 1000 kişinin gönüllü olarak işten çıkmasını öngördüklerini söyledi.

François Hollande: İşten Çıkarılanların Tepkisine “Kabul Edilemez” Dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Fransa Başbakanı Manuel Valls, 5 Ekim’deki eylemlerde işten çıkarılanların yöneticilere tepkisinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. O gün Gagey ve eylemde gömleği parçalanan İnsan Kaynakları Müdürü Xavier Broseta ile yöneticilerden Pierre Plissonier bulundukları binayı terk etmek zorunda kalmıştı.

Air France’ın planına göre şirket, 2016-2017 yıllarında 300 pilot, 700 kabin görevlisi ile yaklaşık bin 900 yer görevlisinin işine son verecek. Air France ayrıca zarar eden bazı uçuş destinasyonlarını da kapatacak. (Direnisteyiz2.org)

Güney Afrika’da öğrenciler har(a)ç zammına karşı eylemde, işgaller yayılıyor

Güney Afrika’da üniversite öğrencileri, har(a) çlara yapılan zamları protesto etti ve okullarını işgal etmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Johannes­burg’da bulunan Witwatersrand Üniversitesi’nde başlayan işgal eylemi, Cape Town Üniversitesi’ne de sıçradı. Harçlara yapılan yüzde 10,5’lik zammı protesto eden öğrenciler, okulun tüm girişlerini ba­rikatlarla kapattı. Eylem üzerine üniversite yönetimi dersleri iptal etmek zorunda kaldı.

“Ücretler düşmelidir” yazılı pankart açan öğrenciler, bunun yanı sıra “UCT zenginler içindir”, “Kahrolsun yoksulluk” yazılı dövizler taşıdı. İşletme Bölümü öğrencisi Thebe Longwe, harçların her yıl artmasına tepki göstererek üniversitenin kapitalist yapısına karşı çıkmak için protestoya katıldığını söyledi.

Chumani Maxwele adlı öğrenci ise ülke genelinde başlayan eylemlere destek olmak istediğini ve ücretsiz bir eğitim talebinde bulunduklarını kaydetti. Öğrencilerin yaptığı açıklamada üniversite yönetiminin kendileriyle görüşmesi gerektiği ve ücret artışının iptali talep edildi.

“Üniversite kapalı kalacak”

Eylemlerin ilk adımının atıldığı Witwatersrand Üniversitesi’nde ise öğrenciler, sorun çözülünceye kadar üniversiteyi kapayacaklarını açıkladı. Öğrenci Birliği Eski Başkanı Mcebo Dlamini, öğrencilere hitap ettiği konuşmasında, “Tek isteğimiz, ücret artışını durdurmaktır. Zafer kesindir, şikayetlerimiz netice buluncaya kadar üniversite kapalı kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Grahamstown kentinde bulunan Rhodes Üniversitesi’nde de benzer bir eylem yapıldı.

‘Öğrencilerle masaya oturulmalı’

Yüksek Eğitim ve Öğretim Bakanı Blade Nzimande ise eylemlere ilişkin açıklama yaparak “Ülkenin karşı karşıya olduğu mali ve ekonomik zorlukları düşündüğünüzde, Bakanlık olarak tüm üniversite yönetimlerine harç artışına büyük bir dikkat ve duyarlılıkla karar vermeleri çağrısında bulunuyoruz” dedi. Bakan, “Öğrencilerle masada açık ve net olarak görüşülmelidir” ifadelerini kullandı. (Direnisteyiz2.org)

Rus Büyükelçi Karlov: PKK terör örgütü değildir

Kendisinin Türkiye Dışişleri’ne çağrılması ve söz konusu silah sevkiyatı ile ilgili konuların ele alınıp alınmadığına ilişkin soruları yanıtlayan Rus Büyükelçi, şöyle konuştu:

Türkiye’nin Endişelerini Dinledim

“Bir kaç gün önce beni Türkiye Dışişleri’ne davet ettiler. Biz ikili ilişkiler ile ilgili çok fazla konuyu ele aldık. Bunların arasında Suriye Kürtleri konusu da vardı. Türk Dışişleri’ndeki meslektaşım bizim PYD ile ilişkilerimiz konusunda endişelerini dile getirdi.”

Karlov, “Onlara göre bu parti PYD Türkiye’de yasaklı PKK ile bağlantısı bulunan bir kurum. Rusya’nın uluslararası temasları hiç bir zaman herhangi bir ülkenin çıkarlarını hedef almıyor ve hiç bir şekilde de Türkiye’nin çıkarlarını tehdit etmiyor” şeklinde konuştu.

Kürdistan’a Silah Sevkiyatı Yaptık

Kürdistan Bölgesi’ne silah sevkiyatı yaptıklarını söyleyen Rus Büyükelçi Karlov, “Bunu merkez Irak yönetiminin isteği ve rızası üzerine yaptık. Suriye ve Irak’taki çalışmalarımız o ülkelerin hükümetleri ile mutabık kılınarak yapılıyor” diye konuştu.

PKK Terör Örgütü Değildir

PKK’yi terör örgütü olarak tanımadıklarına işa­ret eden Karlov, “Türkiye’nin uluslararası terörizm sorunları ile ilgili endişelerini anlıyoruz. Fakat PKK ve PYD ne Rusya ne de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanınmamak­ta” ifadelerini kullandı. (Direnisteyiz2.org)011

Nikaragua’da maden isyanı: 1 polis öldü

Orta Amerika ülkesi Nikaragua’nın El Limon kentinde madende çalışan işçilerin işten çıkarılmasını protesto eden halka polis saldırdı.

Çalışma Bakanlığı’nın kararıyla sendika çalış­ması yürüten 3 işçinin işten çıkarılmasının ardından protestolar başladı. Bölge halkının destek verdiği işçiler, sokaklara barikatlar kurdu. Bir karakolu ateşe veren protestocular, polis araçlarının yanı sıra 5 aracı yaktı. Protestocular, polislerin silah, kask, cop ve kalkanlarına el koydu. Çatışmalarda 23’ü polis 31 kişi yaralandı. Darp edilen bir polis kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. (Direnisteyiz2.org)