Irak’ın başkenti Bağdat’ta Perşembe geç saatlerde yedi dakika ara ile bomba yüklü iki araç patlatıldı. İlk araç hükümet yetkililerinin sıklıkla toplandığı ve basın açıklamaları düzenlediği Babylon Oteli’nin otoparkında patlatıldı. Otel çevresinde bulunan en az 6 kişini öldüğü 14 kişinin yaralandığı belirtildi. Yedi dakika sonra gerçekleşen ikinci patlama ise daha önce Kristal Oteli’nin otoparkında gerçekleşti. Bu saldırıda ise en az 4 kişinin öldüğü 13 kişinin yaralandığı bildirildi.
El Nusra’dan Alevilere “İslam’a dönün” çağrısıyla tehdit!
Al Jazeera kanalına röportaj veren El Nusra lideri Ebu El Culani, yaptığı açıklamalarıyla Alevilere “İnançlarını değiştirerek İslam’a dönmeleri” çağrısında bulundu. Alevilerin İslam’a dönmeleri ve Esad’ın yanında savaşmaktan vazgeçmeleri şartıyla güvende olacaklarını belirterek, üstü kapalı tehditlerde bulunan Culani, Alevilerin “din dışına çıktıklarını” iddia etti.
Culani, yüzünün saklandığı ve nerede gerçekleştirildiği açıklanmayan röportajda, Hizbullah’a yönelik tehditlerde de bulundu. Culani, Hizbullah’ın kaderinin Esad’a bağlı olduğunu belirterek bu yüzden var gücüyle Esad’ı kurtarmaya çalıştığını belirtti. Culani ayrıca öncelikli hedeflerinin Şam olduğunu yineleyerek Şam düştükten sonra Esad’ın çok kolay devrileceği ifadesinde bulundu.
ABD, Pakistan sınırını bombaladı!
Pakistan istihbarat servisinden yapılan açıklamada saldırının 18 Mayıs Pazartesi gecesi Kuzey Veziristan gerçekleştirildiği ve ölenlerin kimliklerinin henüz tespit edilemediği açıklandı.
Geçtiğimiz hazirandan bu yana Pakistan Kuzey Veziristan’daki militanlara karşı geniş bir operasyon başlatmış ve 1.200’den fazla militanın öldürüldüğünü açıklamıştı. Taliban ve El-Kaide militanlarına karşı yürütülen operasyonlarda çok sayıda sivilin de öldüğü biliniyor.
Pakistan Dışişleri Bakanı Pazartesi meydana gelen hava saldırısını ülkenin bölgesel hakimiyetinin ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirterek: “Bu tür olaylar bölgedeki yerel nüfus arasında güvensizlik üretmektedir. Bu tür saldırıların durdurulması yönündeki çağrımızı yineliyoruz” dedi. (DHA)
Şili’de 9 yıllık mücadele zaferle sonuçlandı
Şili’de öğrencilerin parasız eğitim mücadelesi zaferle sonuçlandı. Şili’de parasız ve adil eğitim için 2006’dan bu yana eylem yapan öğrenciler amacına ulaştı. Şili hükümeti 2016’dan itibaren üniversitelerin parasız olacağını açıkladı. Hükümet bunu meclisten geçirdiği bir yasa ile de kanunlaştırdı.
Şili’de öğrenciler, ülkelerindeki eğitim sisteminin eşitlikçi olmadığından, orta ve üst sınıf ailelerinin çocuklarının yurt dışında eğitim gördüklerini ancak yoksul öğrencilerin bütçe ayrılmayan devlet okullarında okumak zorunda kalması ve yüksek harç ücreti istenmesinden şikayetçiydi. 9 yıllık mücadelenin sonunda hükümet öğrencilerin taleplerini kabul etti.
Şili İçişleri Bakanı Rodrigo Panailillo tarafından yapılan açıklamada, 2016 yılının Mart ayından itibaren üniversitelerin ücretsiz olacağını belirtti. Panaillillo eğitim sistemindeki adaletsizliklerin giderilmesi için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
İçişleri Bakanı Rodrigo Panailillo’nun açıklaması, hükümetin eğitim konusunda eleştirilmesi ve popülaritesinin yüzde 38 azaldığının ortaya çıkmasının ardından geldi.
Şili hükümeti mali reformlarla eğitime her yıl 8,3 milyar dolarlık bir pay ayrılacağını da bildirdi. (sendika.org)
‘Ateşkes’e rağmen Ukrayna saldırmaya devam ediyor: En az bir sivil öldürüldü
RT muhabiri Murad Gazdiev’in bölgeden aktardığı bilgilere göre, bombardıman iki saat kesintisiz olarak devam etti. Gazdiev yaşananları aylardır devam eden saldırıların en büyüğü olarak nitelendirirken, patlamalar sonrası yaşanan titreşimlerin kilometrelerce uzaktan hissedilebildiğini ifade etti. Gazdiev saldırının Donetsk’in kuzey bölgesinde daha önce çatışmaların yaşandığı hava alanını hedef aldığını belirtirken, en az bir bombanın bölge yakınındaki bir apartmana isabet ettiğinin tespit edildiğini açıkladı. En az bir kişinin öldüğü belirtilirken, arama kurtarma ekiplerinin ceset parçalarını aramaya devam ettikleri bildirildi.
RT’nin haberinde saldırının gerçekleştirilmesinden önce Ukrayna Başkanı Petro Poroshenko’nun Alman kanalı ZDF’ye verdiği röportaja dikkat çekti. Poroshenko konuşmasında “Rus saldırganlarına karşı kanımızın son damlasına kadar savaşacağız” demesi ve uluslararası Minsk barışını “sözde-barış” olarak tanımlamıştı. Daha önce Poroshenko’nun resmi sitesinde de “Hiç şüphem yok ki- Donestk havaalanını özgürleştireceğiz, çünkü orası bizim toprağımız. Ve havaalanını yeniden inşa edeceğiz” sözlerine yer verilmişti.
Fransa’da iki genci ölüme sürükleyen polisler aklandı
Paris’te 27 Ekim 2005 günü, kimlik kontrolü yapan polis tarafından kovalanırken yüksek gerilim trafosuna sığınan Kuzey Afrika göçmeni 17 yaşındaki Zyed Benna ve 15 yaşındaki Traore Bauna elektrik çarpması sonucu ölmüştü. 17 yaşındaki Muhittin Altun ise ağır yaralanmıştı. Gençlerin ölümü sonrası Fransa’da özellikle göçmenlerin yaşadığı bölgelerde isyan başlamıştı. 8 Kasım günü valilik tarafından acil durum ilan edilmiş daha sonra üç ay uzatılmıştı. Valilik daha sonra göçmenlerin evlenmesinin yasaklandığını açıklamıştı. Yaklaşık 20 gün süren çatışmalarda 2 bin 888 kişinin gözaltına alınırken iki kişi öldürüldü.
Polis Sebastien Gaillemin ve Stephanie Klein hakkında gençlerin yaşaması için yeterli desteği sağlamadıkları gerekçesiyle dava açılmıştı.
Muhittin Altun verdiği ifadede arkadaşları ile futbol maçından çıktıkları polisi görünce kaçmaya başladıklarını doğrulamış, polisin çok sık mahalleye geldiği ve karakola götürdüklerinde keyiflerine göre saatlerce karakolda tutulabildiklerini ifade etmişti.
On yıldır devam eden dava Pazartesi günü sonuçlandı. Mahkeme, gençlerin ölümüne sebep olan iki polisin ölümlerden sorumlu olmadığına karar verdi. Mahkeme salonunda bulunan bir kadının “Polis hukukun üzerinde, her zaman olduğu gibi” diye bağırdığı belirtildi. Zyed’in kardeşi Adel ise polislere “Sorumlu sizsiniz” diye bağırırken, Bouna’nın kardeşi Gaye ise ” Cezasızlık, adaletsizlik ve nefret hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Karar sonrası yaklaşık 200 kişilik bir grup gençlerin mahallesi yakınında toplanarak kararı protesto etti. Kitle “Polisi Silahsızlandıralım” yazılı bir pankart açarken grup adına yapılan açıklamada “Mahkemenin verdiği kararın altındaki mesaj açıktır: bu iki çocuk siyah ve Arap oldukları için yardımı haketmedi. Bu polislerin aklanması, insanların yardım etmeyerek doğru bir şey yaptıklarına inanmasına sebep olacaktır ” denildi.
Palmira antik kenti IŞİD tehdidinden kurtuldu…
Al Mayadeen’in haberine göre Hums’un doğusunda bulunan Palmira antik kenti IŞİD tehditi ile karşı karşıyaydı. Suriye ordusu tarafından yapılan operasyonla Suriye’de halkaları katleden IŞİD çetecileri Palmira antik şehrinden çıkarıldı.
Konu ile ilgili UNESCO iki gün önce açıklama yapmıştı. Açıklamaya göre Palmira antik kenti Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor, 1. yüzyıldan kalma olan antik kentteki tapınaklar hala iyi durumda ve Ortadoğu’daki en ünlü antik yapılar arasında sayılıyor.
80 Araçla Kaçan IŞİD Çetecilerinin Üzerine Bombalar Yağdı
Hums-Tedmur-Palmira’da organize olan Suriye ordusu IŞİD’i kent dışına çıkardı. IŞİD çetecileri 80 araçlık konvoy ile kaçarken üzerilerine 16 adet hava saldırı gerçekleştirildi.
Öte yandan IŞİD’in Hums’ta Ark ve Hail gaz kuyularını ve çok sayıda mühimmat ile tank ve obüs ele geçirdiğini açıklandı.
Ukrayna’da komünizm sembol ve marşlarına yasak, Nazi işbirlikçisi askerlere ‘iade-i itibar’
Poroşenko ayrıca, Sovyet istihbarat servislerinin 1917-1991 yıllarındaki faaliyetlerine dair bilgilerin yer aldığı gizli belgelerin açılmasını, komünist rejimin kınanmasını ve “20. yüzyılda Ukrayna’nın özgürlüğü için savaşanların” kahraman kabul edilmesini içeren yasalara da imza attı.
Ukrayna parlamentosunun 9 Nisan’da kabul etmiş olduğu yasaya göre, ülkede Sovyet rejimi, komünizm propagandası suç sayılacak.Ayrıca Nazi sembollerinin kullanımı da suç kapsamına alındı. Ukrayna topraklarında sembollerinin üretimi ile dağıtımı, eski SSCB ve eski Sovyet ülkelerinin o dönemdeki ulusal marşlarının kamu yerlerinde çalınması yasaklanacak.
- Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği’ne karşı Nazi ordularıyla işbirliği yapan Ukraynalı savaşçılara ise ‘iade-i itibar’ verilecek.
Ukrayna Adalet Bakanı Pavel Petrenko, daha önce yaptığı açıklamada, yasayı ‘Ukrayna’nın komünist geçmişine konulan nokta’ olarak nitelendirmişti.
Mayıs 2015’te yapılan seçimlerle devrik cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in yerine gelen Petr Poroşenko milyarder işadamı olarak biliniyor. “Çikolata kralı” diye anılan Poroşenko aynı zamanda ülkedeki popüler haber kanalı 5 Kanal TV’nin de sahibi.
Boko Haram kaçırdığı kız çocuğunu intihar eyleminde kullandı: 7 ölü
Kız çocuğunun çarşafın altında gizledikleri patlayıcıyı istasyona yaklaştıktan sonra patlattılar.
Görgü tanığı, “O anda istasyondaydım, kız geldiği zaman da oradaydım” diye konuştu. Diğer bir görgü tanığı ise, kız çocuğunun istasyona girenlere üst araması yapan güvenlik görevlilerini fark ettikten sonra iyice yaklaştıktan sonra bombaları patlattığını belirtti.
Kolombiya ordusu ateşkese rağmen 26 FARC gerillasını öldürdü
Kolombiya ordusunun hava operasyonu düzenleyerek 26 gerillayı öldürmesinin ardından Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ateşkesin bozulduğunu, saldırılara karşılık vereceklerini açıkladı.
Saldırı Kolombiya hükümetiyle FARC arasında Küba’da devam eden görüşmelerin 37. turunun başlamasıyla aynı zamana denk geldi. Hava destekli operasyon Kolombiya’nın batısına düzenlendi. 26 gerillanın hayatını kaybettiği operasyonda Kolombiya Başkanı Juan Manuel Santos, FARC’a ait bir silah deposuna el konulduğu iddia etti. Santos, saldırıyı “FARC’a vurulan büyük bir darbe” olarak nitelendirdi.
FARC’dan yapılan açıklamada, “Kolombiya hava kuvvetleri, ordusu ve polisinin, dün sabaha karşı örgütün 29. Cephesi’nin Cuaca’daki kampına düzenlediği ve resmi kaynaklardan edinilen bilgiye göre 26 gerilla savaşçısının öldüğü saldırının esefle karşılandığı” ifade edildi. Saldırıların kınandığı açıklamada, “Askerlerin yanı sıra aynı halkın ve yoksul ailelerin evlatları olan gerillalarımızın ölümümün acısını yaşıyoruz.” denildi.
Kolombiya’da barış süreci
FARC ile Kolombiya devleti arasında 1984-1990, 1999-2001 ve 2007-2008 arasında yapılan müzakerelerden bir sonuç alınamadı.
1984’te başlayan barış sürecinde FARC “Yurtsever Birlik” adıyla yasal siyasete geçtiyse de süreç tekrar sona ermişti.
2012’de görüşmeler Küba’nın başkenti Havana’da tekrar başladı ancak taraflar ateşkes ilan etmedi.
FARC, geçtiğimiz yıl süreci güçlendirmek için tek taraflı ateşkes ilan etti ancak Nisan ayında orduya yönelik gerçekleştirildiği iddia edilen bir saldırı sonrası Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, hava saldırılarına devam edilmesi yönünde talimat verdi.
FARC’ın barışın sağlanması adına taahhüt altına almak istediği adımlar: “Toprak reformu, siyasi katılım, silahsızlanma, uyuşturucu ticaretine son verilmesi, savaş kurbanlarının haklarının güvence altına alınması ve barış anlaşmasının eksiksiz uygulanması.”
Şu ana kadar toprak reformu üzerinde kısmi bir uzlaşma sağlandı.
FARC Kimdir?
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC), 1960’lı yıllarda Kolombiya Komünist Partisi’nin askerî kanadı olarak kuruldu. FARC, Kolombiya’daki en büyük silahlı gerilla hareketi. Yaklaşık 8 bin savaşçısı var. 50 yıllık çatışma sürecinde, 220 binden fazla insan öldü ve beş milyondan fazla insan evlerinden ayrılmak zorunda kaldı.