Ana Sayfa Blog Sayfa 287

Kahramanlar ölmez mutlak hesap sorulacak

Alsancak Leman Kültür önünden başlayan yü- rüyüş Sevinç Pastanesi önünde noktalandı. Devrim şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından basın açıklaması okundu. Açıklamada “Bugün milyonlarca işsiz, aç insan bu düzenin olağan durumu haline geti- rilmeye çalışılıyor. Bugün Deniz’leri anmak onların

mücadele bayrağını taşımaya devam etmektir. Bu çürümüş düzene karşı mücadele etmek demektir.” dendi.

Açıklamanın ardından Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın son mektupları okundu. Sevinç Pastanesindeki programın ardından Gündoğ- du Meydanı’na “Kahramanlar Ölmez Mutlak Hesap Sorulacak”, “Katil Devlet Hesap Verecek” , “Mahir, İbo, Deniz İşte Devrimci Tarihimiz” sloganları eşli- ğinde yüründü.

Gündoğdu Meydanı’nda denize karanfil bırakıl- masının ardından eylem sonlandırıldı.

Eyleme Yeni Demokrat Gençlik, Partizan ve Devrimci Gençlik Birliği de destek verdi.

 

Deniz’ler için Dolmabahçe’deydik

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamının 43. Yılında, onları anmak için, AKM’nin önünden Dolmabahçe’ye, Denizlerin 6. Filoyu de- nize döktüğü yere bir yürüyüş gerçekleştirdik. HDK – HDP – SDH – DEM-GENÇ – DİP’li Öğrenciler -DGH – ÖGD- SGDF –Diren Üniversite ve Bağzı Üniversiteliler’le birlikte örgütlediğimiz eylemde, “Yusuf, Hüseyin, Deniz Sürüyor Sürecek Müca- delemiz” yazılı pankartımızı taşıdık. Yol boyunca “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Filo’yu unutmayın” “Mahir İbo Deniz Yolunuzdayız” “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm” “ Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz” sloganları attık. Gezi ve Kobanê şehitlerinin isimlerini sayarak yaşıyor diye haykırdık. Dolmabahçe’ye varmamızın ardından basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de egemenlerin devrimci kalkışmayı bastırmak için katliamlara başvurduğu ancak bugün binlerce gencin Deniz olup karşılarına dikildiği belirtildi. Bugün IŞİD çetelerine destek verenlerin, emperyalizmle işbirliği halinde olanların, iç güvenlik yasalarıyla halkları bastırmaya çalışanların Deniz’le- ri katledenlerin devamcısı olduğu belirtildi.

Kendilerine saraylar yaptıranlar bilsinler ki; “Saraylar saltanaklar çöker

Kan susar birgün Zulüm biter

Menekşelerde açılır üstümüzde Leylaklar da güler.

Bugünlerden geriye, Bir yarına gidenler kaır

Bir de yarın için direnenler…” denildi.

Basın açıklamasının ardından Sabahat Tuncel gerçekleştirdiği konuşmada; egemenlerin zihni- yetinin temsilcilerinin, dünyanın dört bir yanında yükselen başka bir dünya mümkün seslerinin giderek yükseldiğini göreceklerini belirtti. Yunanistan’daki Syriza hükümetinin bunun bir örneği olduğu, Tür- kiye’de de gelecekteki günlerin bunu göstereceğini söyledi. Asıl sorunun başka bir dünya mümkün se- sini yükseltmek, örgütlenmek için mücadele edecek miyiz sorusu olduğunu belirten Tuncel, “Biz HDK olarak Mahir-İbo-Deniz-Agitlerin yoldaşı olmanın olunun mücadeleden geçtiğini, onların umut ettiği Türkiye için savaşmaktan geçtiğini belirtti. Ortado- ğu’da ve Dünyanın dört bir yanında halkların; eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükselttiğini eklerken, sözlerine Yaşasın Devrim ve Sosyalizm diye bitirdi.

Sabahat Tuncel’in konuşmasının ardından hep birlikte denize karanfil attık ve eylemimizi sona erdirdik.

 

Bitmedi o serüven sürüyor devrim mücadelemiz büyüyor

İvme- lenen toplumsal hareketin önünü kesmek, topluma gözdağı vermek için aldılar aramızdan üç fidanı ama milyonlarla hala sokaktayız Denizlerin, Mahirlerin, İbo’ların bıraktığı bayrağı zafere kadar dalgalandı- racağız ve zaferi biz kazanacağız diyerek bu yılda Karşıyaka mezarlığında yoldaşlarımız mezarları başında anmaya gittik. Ve bir kez daha söz verdik onlara devrim olacak.

Mezarlıkta kortejimiz kurduk pankartımızı hazırladık. Ve önderlerimizin resimleriyle yürüyüşü- müze başladık. En önde Marx, Engels, Lenin, Deniz, Mahir, İbo, Che, Mazlum, Bekir, Ali Serkan’ın fotoğraflarıyla arkasında “Bitmedi O Serüven Sürü- yor Devrim Mücadelemiz Büyüyor” pankartımızın arkasında da flamalarımızla yoldaşlarımıza yakışır bir şekilde kortej halinde mezar başına geldik. Mezar başında saygı duruşuyla başlayan anma programı

şiirlerle marşlarla devam etti. Anma boyunca “Mahir, İbo, Deniz Sürüyor Sürecek Mücadelemiz, Kahra- manlar Ölmez Mutlak Hesap Sorulacak, Öndeler Yaşıyor Anadolu Savaşıyor” sloganlarını haykırdık.

Basın açıklamasında “43 yıl evvel yeryüzünü fethetmek için yola çıkanların, yüzünü bile görme- diği insanlar için ölebilmenin iradesini, kararlılığını, inancını; biz Gezi barikatlarında dövüşenlerin göz- lerinde Ethem’in, Ali İsmail’in Berkin’in gözlerinde gördük” denildi.

2015 1 Mayıs’ında devletin Taksim yasağına karşı Taksim’e giden yolları zorlayanların inancının, tomalara, gaz fişeklerine karşı taşla direnenlerin iradesinin Deniz Gezmiş’lerin inancı, kararlılığı ve iradesi olduğuna değinilen açıklama” Yeryüzünü fethetmeye geliyoruz. Tarihimizden aldığımız güçle büyüyerek, örgütlenerek, savaşta ustalaşmış olarak geliyoruz. Yolumuz Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in yoludur” sözleriyle sonlandırıldı. Açıklamanın ardın- dan “Yolumuz devrim yolunda düşenlerin yoludur” sloganlarıyla Mahir Çayan’ın mezarı başına gidildi burada da bir anma gerçekleştirildi bu yılki anma etkinliği de her sene olduğu gibi kitlesel ve coşku- luydu. Her yaştan insanın anma için geldiği mezar- lıkta bütün kurumların katılımıyla ortak anma yapıldı sonra eylem sonlandırdı.

Mezarlık anmasından sonra hep birlikte OD- TÜ’de yapılacak olan Devrim Yürüyüşü için yola çıkıldı. Rektörlüğün, bütün engellemelerine rağmen Selahattin Demirtaş’ın ve Sırrı Süreyya Önder’in ka- tılımıyla HDP’nin gençlik adaylarıyla birlikte söyleşi gerçekleştirildi.

Ardından birçok gençlik örgütünün katılımıyla Fizik önünde Devrim Şehitlerinin isimleri okunarak anma gerçekleştirildi. Devrim yürüyüşü için topla- nan kitle kortejler oluşturarak Devrim Stadyumuna yürüyüş gerçekleştirdi.

İştebrak katliamı eylemlerle kınandı

Antakya

Antakya emek ve demokrasi güçleri, Suriye’nin İdlip kentine bağlı Cisr eş-Şuğur kasabasına

bağlı İştebrak Köyü’nde cihatçı çeteler tarafından gerçekleştirilen Alevi katliamını yürüyüşle protesto etti.

Eğitim-Sen Antakya Şubesi önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, “Sivillere yönelik her türlü saldırıyı, katliamı kınıyoruz” pankartı ile Saray Caddesi’nde yürüyerek Ulus Künefeciler

Meydanı’nda açıklama yaptı. KESK Hatay Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Atıf Kılıç, emperyalizm ve AKP hükümetinin işbirliği yaparak, ‘Eğit donat projesi’ çerçevesinde Antakya Serinyol’da bulunan Serinyol Askeri Kışlası’nda ‘cihatçı’ grupları eğitip, silahlandırarak, Suriye’de katliamlar yaptırdığını söyledi.

AKP hükümetinin Suriye’deki farklı etnik ve mezheplere dönük tehditleri kışkırttığını kaydeden Kılıç, AKP’nin politikaları ile Türkiye ve başta Antakya’yı savaşın merkez üssü haline getirdiğini belirtti. Çetelerin Kobanê, Rakka, Hama, Humus, Maan, Akra, Lazkiye ve daha birçok yerde gerçekleştirdiği katliamlara yenilerini eklediğini vurgulayan Kılıç, katliamların Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye tarafından desteklendiğini ifade etti. Kılıç, katliamlara karşı mücadele edeceklerini ve AKP hükümetinin katliamları kışkırtan politikalarını teşhir edeceklerini ifade ederek, savaştan medet uman yayılmacı dış politikalara ve emperyalist müdahalelere karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

HDP PM Üyesi Bereket Kar ise, AKP’nin 7 Haziran seçimleri öncesi ülkeyi savaşa sokmayı amaçladığını belirterek, halkları demokrasi mücadelesinde birlikte mücadele etmeye davet etti.

Konuşmaların ardından kitle 10 dakikalık oturma eylemi yaptı.

 

Samandağ

Hatay’ın Samandağ’da binlerce kişi İştebrak

Katliamı’nı protesto etmek için yürüyüş düzenledi. Samandağ halkı yürüyüşün ardından kent merkezinde Abdullah Cömert Alanı’nda toplandı.

Eyleme HDP Hatay milletvekili adayları, Hatay bağımsız milletvekili adayı Refik Eryılmaz, Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, dernekler ve bölge esnafı da eyleme destek verdi.

Eylemde sık sık Arapça sloganlar atılırken, Samandağlılar katliamı lanetledi. Abdullah Cömert Alanı’nda kurulan serbest kürsüde çeşitli konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda İştebrak Katliamı’nı yapan cihatçıların AKP tarafından eğitilip donatıldığına dikkat çekilirken, Hatay’ın AKP eliyle bu çetelerin üssü haline dönüştürüldüğü vurgulandı.

 

Maraş

Maraş’ın Pazarcık ilçesinde Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Pazarcık Şubesi öncülüğünde, Suriye’nin İdlib kentine bağlı İştebrak köyünde Alevilere yönelik yapılan katliam yürüyüşle protesto edildi. Temsilcilik binasından Cico Parkı’na kadar düzenlenen yürüyüşe Eğitim Sen, HDP yöneticileri ile Maraş Milletvekili adayları ve DBP destek verdi. Çok sayıda yurttaşın sloganları ile katıldığı yürüyüşte, katliamı kınayan dövizler taşındı. Cico Park’ında Eğitim-Sen Şube Temsilcisi Bazo Çiftepala yaptığı açıklamada, tüm dünyaya seslenerek, işgalci, katliamcı çetelerin inanç ve etnik yapılarından dolayı halklar ve inançlar üzerindeki katliamlarına sessiz kalmamasını istedi. “Sessiz kalmak bir insanlık suçudur” diyen Çiftepala,

“İŞİD, El-Kaide, El-Nusra ve uzantılarına başta Türkiye Hükümeti olmak üzere silah ve her türlü lojistik destegin kesilmesi gerekiyor. Ortak bir yaşama inanarak başaracağız. Kobanê’de başardık, Türkiye’de başaracağız, Ortadoğu’da başaracağız’ dedi.

 

Mersin

Mersin Alevi Platformu da, Forum AVM havuz başında yaptıkları basın açıklaması ile katliamı lanetledi. “Suriye’de Alevi soykırımına hayır” pankartının açıldığı açıklamaya HDP Milletvekili Adayı Özlem Şen, HDP il yöneticileri, demokratik kurum temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Sıklıkla “Yaşasın halkların kardeşliği”, “kahrolsun faşizm”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP” sloganları atılırken, katliamı kınayan Kürtçe, Türkçe ve Arapça dövizler açıldı.

Mersin Alevi Platformu adına açıklamayı yapan Hasret Bahçecioğlu, Lazkiye, Humus,İdlip,Hama, Maan,ve İştebrak’ta Alevilerin katledildiğini kaydederek, “Ölümlere karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunuyoruz. Yezide karşı Hz, Ali, Hasan, Hüseyin’den Fatıma’dan aldığımız dirençle yürüyor ve herkesi bu zulüm coğrafyasında ışık olmaya çağırıyoruz” diye belirtti.

Yapılan açıklamanın ardından söz alan HDP Milletvekili Adayı Özlem Şen, El Nusra ve DAİŞ çetelerinin Türkiye’de AKP tarafından

desteklendiğini söyledi. Eğit Donat kamplarında devlet tarafından yetiştirilen çetelerin Ortadoğu’da halkların başına bela edildiğini söyleyen Şen, yaşanan Alevi katliamında baş sorumlunun AKP olduğunu vurguladı.

İzmir

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Karabağlar İlçe Örgütü ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Karabağlar Şubesi, El Nusra Cephesi’nin İştebrak’ta gerçekleştirdiği Alevi katliamlarını protesto etmek amacıyla Karabağlar ilçe binası önünde basın açıklaması düzenledi. Yurttaşların

yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Adayı Ayşe Fırtına Özen’in de katıldığı açıklamada sık sık “Yaşasın inançların özgürlüğü” ve “Yaşasın halkların eşitliği” sloganları atıldı.

Grup adına açıklama yapan HDP Karabağlar ilçe örgütü üyesi Dilan Yetişmiş, Ortadoğu’yu kana bulayan faşist çetelerin bu kez de Türkiye ordusunun desteğiyle İştebrak’ta Alevi halkını hedef aldığını söyleyerek, “El Nusra Cephesi İştebrak köyüne acımasızca saldırarak kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere onlarca Alevi’yi katletti. Mazlum

halkları ve inançları katleden zihniyetler şunu çok iyi bilsin ki; Ortadoğu’da ve Türkiye’de bu katliamların bir daha gerçekleşmeyeceği günü yaratana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Katliam yapan zihniyetin destekçisi olan AKP’nin kirli siyasetini kınıyoruz” dedi.

Açıklama “Alevi halkı yalnız değildir” sloganları ile sona erdi.

 

İstanbul

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, Alevi Kültür Derneği, Alevi Bektaşî Federasyonu, Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi, Demokratik Alevi Derneği, İstanbul Arap Alevi Gençlik Meclisi, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB cihatçı çetelerin Hatay sınırında gerçekleştirdiği Alevi katliamını protesto etmek için Galatasaray Lisesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya HDP ve CHP milletvekili adayları da destek verdi.

“Katliamlara sessiz kalma suça ortak olma” ve “Sessiz kalma katliamlara ortak olma” pankartı açan eylemciler, Arapça “Seccel seccel ena Arabi,

seccel seccel ena Alevi” (Kaydet kaydet ben Arabım, kaydet kaydet ben Aleviyim) ve “Emperyalizm yenilecek, direnen haklar kazanacak” sloganları attı.

KESK, DİSK, TTB ve TMMOB adına açıklama yapan Turgut Yokuş, faşist dinci IŞİD çetelerinin gerçekleştirdiği katliamın izlerinin hala tazeliğini koruduğu belirtti. Bu defa da Türkiye’nin eğitip donattığı cihatçı çetelerin Alevileri katlettiğini

ifade eden Yokuş, “Katliamların aktörleri değişse de ardındaki akıl değişmemektedir. Bilinmelidir ki bu cani sürüsüne ‘yabancı savaşçı’ diyenler, tırlar dolusu silah gönderenler, kısaca bu çeteleri eğitip donatanlar tetiği çeken el kadar bu katliamlardan sorumludur” diye konuştu.

Alevi dernekleri adına konuşma yapan Sezin Yalıncaklı da, sarayların ancak yürek yüreğe vererek yıkılabileceğini söyledi.

İstanbul Arap Alevi Gençlik Meclisi adına konuşma yapan Seher Eriş, devletin ve çetelerin kendisine benzemeyeni katlettiğini belirtti: “Keseb’de Ermenileri, Lazkiye ve Maan’da Alevileri, Şengal’de Ezidileri, Kobanê’de Kürtleri, Cisr eş-Suğur’da Sünnileri katletti. Çığlık olup yankılanacak seslerimiz, her sokakta ve öfkemiz direnişimiz olacak. Her seferinde yeniden haykıracağız.”

Ankara

Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu üyesi bir grup, Alevilerin yoğun bir şekilde yaşadığı İştebrak Köyü’nde cihatçı çetelerin 54 Alevi

yurttaşı katletmesini protesto etmek için Mithat Paşa Caddesi’nden Yüksel Caddesi’ne yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüş esnasında dernek üyeleri “Sus!..

Sessiz ol Aleviler katlediliyor…” pankartını açıp sık sık “Halklara eşitlik inançlara özgürlük”, “Katil El Nusra işbirlikçi AKP” ve “Suriye halkları yalnız değildir” sloganları attı.

Yüksel Caddesi İnsanlık Anıtı önünde yürüyüşlerini tamamlayan grup burada basın açıklaması yaptı. Murat Işık, AKP hükümetinin çeteci gruplar ile işbirliği yaptığına değinerek, “Maalesef ki yaşadığımız ülkede iktidar olan AKP mezhep zemininde yaklaşarak Lazkiye, İştebrak, Hama, İklime, Kobanê, Şengal, Ninova ve Telafer gibi yerlerde Alevi, Arap, Türkmen, Kürt ve

Ezîdî katliamlarına lojistik destek vererek destek olmaktadır” şeklinde konuştu.

Hükümete seslenen Işık, AKP hükümetinin Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren çeteci gruplardan lojistik desteğini geri çekmesini ve katliamlara ortak olmaktan vazgeçmeye çağırdı. Erdoğan ve AKP hükümetinin Alevi toplumuna yaklaşımını eleştiren Işık, “Ülkemizde de yaşanabilecek bir iç çatışmanın tek sorumlusu olarak ayırım yapan, Alevileri dışlayan, yok sayan ve miting meydanlarında

hedef gösterip, toplumumuzu mezhepsel çatışması zemininde çekmeye çalışan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP İktidarı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Dersim

Dersimliler de İştebrak Katliamı’nı protesto etti. Eylemde, katliamdan AKP’nin sorumlu olduğu belirtildi.

“Katil DAİŞ, işbirlikçi AKP” sloganlarıyla Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na yürüyen kitleye esnaf da alkışlarla destek verdi.

“Suriye’de Alevi katliamı var, insanlık ölürken sessiz kalma” yazılı pankartın taşındığı eyleme, HDP Dersim Milletvekili Adayı Edibe Şahin, Dersim Belediye Eş Başkanları Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul da katıldı.

Dersim Ermeniler ve Aleviler Derneği (DERADOST) Başkanı Serkan Sariataş, katliamların sorumlusunun AKP olduğunu ifade ederek, Ortaçağ gericiliğinin en ilkel ve gaddar halini temsil eden

bu terörün, her yerde insani tüm değerleri yok ettiğini belirtti. Sariataş, “Vahşet şebekesinin temsil ettiği akıl dün Kerbela’da, Çaldıran’da, Dersim’de, Sivas’ta, Maraş’ta, Çorum’da, Lazkiye’de bugün ise Suriye ve Ortadoğu’nun hemen her yerinde

boy gösteriyor. Ortadoğu’da geliştirilmeye çalışılan siyasal İslam’a ve katliamlara karşı sessiz kalmayacağız” diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından kitleye seslenen Alevi Dedesi Kadir Bulut, Suriye’de yaşanan zulme karşı dua etti. Duanın ardından kitle Seyit Rıza Heykeli önünde mumlar yaktı.

(direnişteyiz.net, 2 Mayıs2015)

 

 

Antakya’da Eğit-Donat’a karşı eylem

Çağrının ardından Hatay valiliğinin demokratik örgütlere gönderdiği tebligatta ve yayınladığı açıklamada Saray caddesini bildiri dağıtımına, stant açmaya, basın açıklamalarına kapattığını açıkladı. Savaşa Karşı Halk İnisiyatifi valiliğin yasak kararının ardından açıklama yaparak: “Caddesi-Köprübaşı ve kent merkezini demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren kurumlara değil, faşist çetelere ve cihatçı katillere yasaklayın” dedi

25 Nisan saat 17.00’da Antakya Eğitim- Sen önünde Antakya halkının yoğun katılımıyla yasağa rağmen yüzlerce insan bir araya

geldi. Polisin kapattığı Saray caddesine HDP milletvekilleri ile birlikte girildi. Cihatçı katiller kentimizden defolsun” sloganlarıyla polis barikatları aşılarak yürüyüş alkışlar ve zılgıtlarla devam etti. Arapça “Vahed vahed vahed nihna

u Suriya vahed” (Biz ve Suriye biriz), “ye3iyş şa3bil ehaavin” (Yaşasın halkların kardeşliği) sloganları atılarak Suriye halkı ile dayanışma ve halkların kardeşliği vurgusu yapıldı.

Basın açıklamasında örgütlülük çağrısı yapılırken, suça ortak olmamak adına “Suriye’de katliam yapan, kadınlara tecavüze eden cihatçı katillere ev vermeyin, taksilerinizi kullanıp sınıra gitmek isteyen cihatçıları taşımayın, uluslararası güçler tarafından sağlanan dolar, euro, altın vb. şeyleri bozdurmayın, Suriye’deki halkların yaşam hakkını gasp eden cihatçı katillerin insanlık suçuna ortak olmayın.” Denilerek açıklama sonlandırıldı.

Eylem slogan ve zılgıtlarla son buldu

AKA-DER Ekoloji, Çernobil faciasının yıldönümünde Ankara’da basın açıklaması yaptı

Çernobil faciasının yıl dönümünde Ankara’da AKA-DER Ekoloji “Bizler, yaşamdan yana olanlar, doğa için mücadele edenler, dünyanın kırıntılarıyla yetinmeyenler yaptığınız hiçbir talana, katliama boyun eğmiyoruz!” şiarıyla basın açıklaması yaptı.

AKA-DER Ekoloji’nin Ankara Yüksel Caddesi’nde yaptığı basın açıklamasında “Çernobil’den Fukuşima’ya Yasta Değil İsyandayız! Ozaliti açıldı. Devletin devam eden talan ve yağmalarına değinerek yapılan bütün yağma ve talana karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini açıkladı.

Ankara Özgür Haber Platformu, Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması yaptı

1 Mayıs ve sonrasında İstanbul’da yaşanan polis terörüne karşı yapılan açıklamada “Haber alma yapma ve yayma hakkımız engellemez! Devletin çetelerin saldırılarına karşı gözlerimizi kapamıyoruz. Ezilenlerin sesi olmaya çalışırken darp edilen gözaltına alınan özgür basın muhabirleri yalnız değildir sözleriyle” sona erdi.

“Korkmuyoruz, korkmuyoruz diktatörden korkmuyoruz”

“Özgür basın susturulamaz!”

İzmir Kitap Fuarı TÜYAP’a kiralandı

İzmir Kitap Fuarı 18 Nisan’da açıldı, fakat birçok değişiklikle… Bu değişikliklerden biri daha az ilerici yayın evinin bulunması, stant fiyatlarının yüksek olması oldu. Sebebi ise İzmir Büyükşehir Belediyesinin kitap fuarını 5 yıllığına TÜYAP’a kiralamış olması.
Konuyla ilgili İzmir Kültür-Sanat Bileşenleri fuar kapısı önünde bir basın açıklaması
gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Ali Fuat Karagöz kitap fuarının TÜYAP gibi anonim bir şirkete kiralanmasının nasıl sonuçlar doğuracağından bahsetti.
Karagöz: “Şirketlere devredilen fuarın amacı, şirketlerin doğası gereği kar olacaktır. Bu durum kitap ve yayın evlerine ayrılan stantların birim fiyatının yükseltilmesi, ekonomik gücü sınırlı veya zayıf, devrimci, sosyalist yayın evlerinin kendilerine yer bulamaması anlamına gelmektedir.

Bilim, sanat, kültür alışverişlerinin aracı olan ilerici yayın evlerinin dışlanmasıyla kalmayacak, aynı zamana ücretsiz olarak demokratik, mesleki, kültürel faaliyetlere yönelik kurulmuş ve çalışmasını sürdürmekte olan yapılara verilen mekanın daraltılmasına da yol açacaktır. İlk seneden bu alan daraltılmıştır da…” diye konuştu.
Karagöz, kitap fuarlarının ticari anlayışlara kurban edilmesinin önüne geçilmesini, bunun yerel yönetimlerce kamusal bir sorumluluk olarak algılanmasını ve gereğinin yapılmasını talep ettiklerini dile getirdi. Kültür Sanat bileşenleri içerisine Kaldıraç
Yayınevi, AKADER, Amargi, Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu, Mine Bademci Kültür Merkezi, Adalı Bilim ve Kültür Sanat Merkezi, Kürdi-Der gibi yapılar da yer alıyor.

Mahir Çayan ve yoldaşlarını andık

 

İlerleyen saatlerde Dev-Lis ve YDG de eyleme ka- tıldı. Eylem anında sokaktan geçen insanlara sürekli ajitasyonlar çekilerek Berkin’in katillerinin bugün hala aramızda olduğunun davada hiçbir ilerleme olmadığının altı çizildi. Saat 15.00’da 4 Dev-Lis üyesinin kendini yola zincirlemisi sonucu poli-

sin müdahalesi ile ortam kısa süreli gerildi. Kıbrıs şehitlerinde yapılan yürüyüşün ardından akşam saat 18.00’da tekrar toplanma çağrısı yapılarak eylem sonlandırıldı.

Akşam Saat 18:00’da ÖSYM binası önün- de toplanan İzmir Özgür Lise ve Kaldıraç dergisi

okurları ”Kahramanlar Ölmez mutlak mutlak hesap sorulacak” ve “Devrim şehitleri ölümsüzdür” slogan- ları ile yürüyüşe geçti, Alsancak Kıbrıs Şehitleri’ne kadar sloganlar ve ajitasyonlar ile yürüyen kitle burada anma etkinliğini gerçekleştirdi. Okunan basın açıklamasında;

”43 yıl evvel 10 yoldaşımızın Kızıldere’de gös- terdiği direniş, Yaktığı ateş hala yolumuza ışık tutu- yor. Mahir Çayan ve 9 yoldaşı ”Biz buraya dönmeye değil ölmeye geldik” diyeli 43 yıl oldu. Yusuf’u, Deniz’i, Hüseyin’i idamdan kurtarmak için yaptıları eylemde katledileli, devrimci dayanışmanın ne ol- duğunu dünyaya anlatalı, emperyalizme ve işbirliçi- lerine karşı alınacak tavrın ne olduğunu göstereli 43 yıl geçti. Biz hiç unutmadık, unutmayacağız onları. Vazgeçmedik, bıkmadık, yılmadık bu kirli kahpe düzene karşı onlar gibi onurlu durmaktan” denildi.

Mahir Çayan’ın Adalının Türküsü şiirinin okunduğu anma programında yapılan müzik dinletisi sonrasında Kızıldere’de direnerek şehit düşen dev- rimci önderlerin isimleri okunarak yaşıyor sloganı haykırıldı. ”Devrim için ileri ya sosyalizm ya ölüm” sloganı ile anma programı 19:00’da sona erdi

Soma’nın hesabı sorulacak!

Soma katliamının davası bugün Akhisar’da örüldü. Devlet adaletini bir kez de Soma katliamı avasından yana gösterdi.

Önce madenci yakınlarını almak istemedi, sonra st aramasına ve kimlik kontrolüne tabii tuttu.

Yetmedi, içeride bir okurumuzu Berkin lvan’ın yıldönümünde yapılan eylemlere katıldığı çin açılan davada ifade vermediği gerekçesiyle özaltına aldı.

Fakat bugün ailelerin ve avukatların da askılarıyla gelen zafer, devletin korkmakta ne kadar aklı olduğunu bir kez daha gösterdi.

Katilleri dava salonuna getirmeyen SEGBİS istemiyle ifade alacaklarını söyleyenlere cevabı ileler verdi:

“Katilleri getirin, gözümüzün içine bakıp biz uçsuzuz desinler. Çünkü biz onların gözlerinin içine akarak katilsiniz demek istiyoruz.”

Mahkeme salonuna çevik kuvvetin girmesi, özaltılar baskılar yıldıramadı.

Dava 15 Nisan Çarşamba gününe ertelendi, ahkeme katil sanıkların mahkemeye getirilmesi ararını verdi.

Sevinç Pastanesi önünde haykırdık, buradan ekrarlıyoruz:

Soma’nın Hesabı Sorulacak! Katil Devlet Hesap Verecek!