Ana Sayfa Blog Sayfa 204

Antep’te emniyet müdürlüğüne bombalı araçla saldırı

Olay yerine çok sayıda sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Patlamanın ardından kentte bugün yapılacak olan 1 Mayıs kutlamaları da iptal edildi. Gaziantep Valiliği, Emniyet Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen bomba yüklü saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “Şehitkamil ilçemiz İncilipınar Mahallesi’nde Büyükşehir Belediyesi, Vergi Dairesi Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü hizmet binalarının bulunduğu 36004 no’lu cadde üzerinde bugün saat 09.17’de bomba yüklü bir araç infilak ettirilmiştir. Saldırıda 1 polis memurumuz şehit olurken, 19 polis ve 4 sivil vatandaşımız yaralanmış olup, yaralılarımıza sevk edildikleri hastanelerde gerekli müdahaleler yapılmaktadır. Hain saldırıda hayatını kaybeden şehidimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” Saldırıda yaralanarak hastaneye kaldırılan polislerden biri daha hayatını kaybetti.

Saldırıyı IŞİD üyesi İ.G.’nin gerçekleştirdiği iddia edildi. İ.G.’nin babasının gözaltına alındığı belirtildi. Patlamanın ardından inceleme başlatan polis, iddiaya göre, bombalı araçla saldırı düzenleyen kişinin kimliğine ulaştı. Saldırıyı düzenleyen İ.G.’nin evine operasyon düzenleyen polis, baba Süleyman G.’yi gözaltına aldı.

Patlamanın ardından geniş bir alanda polisin çevredekileri uzaklaştırdığı ve Emniyet Müdürlüğü binasına yaklaştırmadığını bildirdi. Saldırının ardından yayın yasağı getirildi.

Evrensel&Direnişteyiz

Bursa’da patlama

CNN Türk’e bağlanan DHA muhabiri Fuat Kars, patlamanın caminin batı kapısında meydana geldiğini bildirdi. Patlamanın şehrin birçok yerinden duyulduğu belirtildi. Muradiye Devlet Hastanesi’ne 6 yaralının götürüldüğü söyleniyor.

Meydana gelen patlamada insanlar panik halinde kaçıştı. Bölgeye güvenlik güçleri ile itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Belirlemelere göre 1 kişi öldü ve 20 kişi yaralandı.

Ölen tek kişinin canlı bombanın kendisi ve bir kadın olduğu söyleniyor.

Bir kez daha polis caddeyi  yaya, araç trafiğine ve basına kapattı.

Saldırıyı TAK üstlenirken bombanın hedefine ulaşmadan patlatıldığı da açıklamada yer alıyor.

Dikkat çeken noktalardan biri de ABD’nin Türkiye’deki vatandaşlarını aynı sabah uyarmasının ardından patlamanın gerçekleşmiş oluşu.

Havuz Medyası Bursa’yı Görmedi.

Bursa’da 1 kişinin yaşamını yitirdiği, 20 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısını havuz medyası görmezden geldi.

Havuz medyasına ait Sabah, Yenişafak, Takvim, Güneş, Star gibi gazeteler patlamayı görmezden gelerek, Erdoğan’ın “laiklik” tartışmalarına dair sözlerini manşetine taşıdı. Hürriyet, Milliyet ve Habertürk gibi gazeteler de havuz medyasına yakın manşet kullanarak, patlamaya dair haberleri ne manşetten ne de sürmanşetten yayımladı.

“Anayasa’da İslam vurgusuna gerek yok.” manşeti ile çıkan Akşam Gazetesi, patlamaya ilk sayfasında çok az yer vererek, patlamayı PKK’nin yaptığını iddia etti. Yeni Şafak, patlama yerine Erdoğan’ın laiklik tartışmalarına dair sözlerini manşete taşıyarak söz konusu patlamayı küçük bir haberle yayımladı.

Laiklik tartışmalarını manşetine taşıyarak Erdoğan’ın konuyla ilgili görüşlerine yer veren Sabah Gazetesi’nde ise Bursa’daki patlamanın haberi yapılmadı. Patlamayı görmezden gelen gazetelerden biri de Takvim Gazetesi oldu. “Alman oyunu” manşeti ile çıkan gazete, Erdoğan’ın sözlerine yer verdi.

Vahdet Gazetesi de Kilis’e atılan DAİŞ füzelerini manşete taşıyarak “Dikkat füze düşebilir. Kendinizi yere atın.” haberiyle Kilis Valiliği’nin tepki çeken açıklamasına yer verdi. Yine Güneş, Karar Gazeteleri ise patlamayı görmezden gelen gazetelerden oldu.

Milliyet, Hürriyet ve Habertürk gazeteleri ise patlamaya çok az değindi . Havuz medyasına benzer başlıklar atan Milliyet Gazetesi de laiklik tartışmalarını manşetine taşıyarak, patlamayı ise “Canlı bomba kontrolsüz patladı.” haberi ile okuyucularına ulaştırdı.

Cumhuriyet Gazetesi “Tekbir getirerek patlattı”, Vatan Gazetesi “Avluda patlattı”, Evrensel Gazetesi ise “Bursa da canlı bomba saldırısı” sürmanşetleri ile patlamayı okuyucularına ulaştırdı.

HDP’ye “Dokunulmazlık” tehdidi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 30 Nisan’da yapılan Muş’un 99. “kurtuluş” yıl dönümü kutlamaları ve toplu açılış töreninde konuştu. Davutoğlu, milletvekili dokunulmazlıklarına ilişkin anayasa değişikliği görüşmelerinin ilk toplantısında AKP’li ve HDP’li vekilleri arasında yaşananlar ilişkin olarak, “O salonlara kiralık eşkıyalar giremeyecek. O kiralık provokatörler için yargı süreci başlayacak.” dedi. CHP’ye seslenen Davutoğlu, dokunulmazlıkların kaldırılması meselesinin CHP için büyük sınav olacağını belirtti. HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Meclis ve Komisyon’da yaşanan saldırı ve kavgaların ardından HDP’liler için sarf ettiği “Meclis’in kapısının önünden geçemeyecekler.” sözlerine yanıt verdi. Önder, “Meclis’in kapısından geçmemesi gereken birileri varsa eğer, o da bu Meclis’i babasının bostanı zanneden zihniyettir.” dedi. Önder, Davutoğlu’nun sözlerinin, AK Parti’nin saldırgan tutumunu kamufle etme amaçlı olduğunu savunurken, Meclis’te ve Komisyon’da yaşanan saldırı ve kavgalardan HDP’nin sorumlu tutulamayacağını ifade etti. 2 Mayıs’ta HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliği görüşmelerinin yapıldığı TBMM Anayasa Komisyonu görüşmeleri sırasında bir kez daha kavga çıktı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın HDP’lileri suçlaması ve HDP’li vekillerin tehdit edilmesi üzerine komisyonda kavga çıktı. HDP’li milletvekili Ayşe Acar Başaran’a bir AKP’li milletvekilinin “vururum” sözleriyle tehdit etmesinin ardından AKP ve HDP’li milletvekilleri arasındaki tartışma yumruklu kavgaya dönüştü. Milletvekilleri arasındaki yumruklu kavgada vekiller bir birlerine su şişeleri atarken, kimi AKP’lilerin masalar üzerine çıkarak HDP’lileri tekmelediği görüldü. AKP’lilerin bu saldırısında Baluken’in yaralandığı, kolunda çıkık olduğu ve tedavisinin devam edildiği öğrenildi. Anayasa Komisyonu’ndaki linç girişimin ardından Meclis’e gelen Demirtaş HDP Grubu’na geçerek yaşananlar hakkında bilgi aldı.

2 Mayıs gecesi de Meclis Anayasa Komisyonu’nda dokunulmazlık teklifinin 1. ve 2. Maddesi, TBMM Anayasa Komisyonu’nda AK Parti, CHP ve MHP’nin oylarıyla kabul edildi.

Direnişteyiz, sputnik

Ankara katliamında şehit düşenler 6. ayında İstanbul’da anıldı

Ankara katliamının üzerinden 6 ay geçmesine rağmen dosyadaki gizlilik kararı devam ediyor ve davanın hangi aşamada olduğuna dair bilgilendirme yapılmıyor.

Kadıköy İskele Meydanı’nda Emek ve Demokrasi Koordinasyon’nun çağrısıyla toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan Erhan Yunus Demir, “Türkiye’yi eli kanlı örgütlerin yetiştirme kampı haline getirenlerin, tırlarla silah taşıyanların sorumluluğu yokmuş gibi MİT tırlarını haber yapan gazetecileri, barış isteyen akademisyenleri, katliamları protesto eden öğrencileri yargılıyorlar” dedi.

Kürt kentlerindeki operasyonlara da dikkat çeken Demir: “Barış diyen herkes bir torbaya doldurularak vatan haini ilan ediliyor! Bu ülkede barış isteyenler yargılanıyor ama katiller, çocuk istismarcıları korunuyor. Yaşanan katliamların hesabını veremeyeceklerse niye iktidarlar? Katliamları mı yönetecekler? Bizler Türkiye’nin bir halklar hapishanesine, bir sömürü cennetine dönüşmesine izin vermeyeceğiz! Bu nedenle burada bir kez daha bu katliamların hesabını soracağımızı, takipçisi olacağımızı haykırıyoruz!” dedi.

 

Ölümsüzleşenler Sergisi

Ayın 9’unda; 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, ODTÜ Vişnelik Tesisleri’nde bir panel düzenledi. “10 Ekim portreler / ölümsüzleşenler” sergisinin de açılışı yapılırken, etkinliğe şehitlerin aileleri de katıldı. Kapı girişine siyah güvercinler üzerinde 10 Ekim’de yaşamını yitirenlerin isimleri asıldı.

Panel 10 Ekim’de yaralananlardan Can Ateş’in açılış konuşmasını yapmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun konuştu.

Coşgun’un ardından söz alan KESK Eş Başkanı Şaziye Köse, TTB Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Deniz Erdoğdu ve TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da  emek, barış ve demokrasi için her zaman mücadele edeceklerini belirtti. Konuşmaların ardından gelen destek videolarının gösterimi yapıldı. Hukuki süreç hakkında bilgi verildi.

Panelin ikinci kısmında ‘Medyadaki karartma operasyonları’ başlığı altında İrfan Aktan ve Birgün Gazetesi yazarı Erk Acarer konuştu. Yapılan konuşmaların ardından salonda bulanan aileler söz alarak 10 Nisan’da yine Tren Garı’nda olacaklarını söylediler.

Direnisteyiz.org

Barış İçin Akademisyenler: İnsan için bilimin ve barışın mücadelesi

Serbest Bırakılma Kararı

“Bu Suça Ortak Olmayacağız!” bildirisine imza attıkları için tutuklanma talebiyle tutuklu yargılanan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, 22 Nisan’daki dava sonrası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Aynı gün Barış Akademisyenleri’nin çağrısı üzerine sabah 10’dan itibaren Can Dündar ve Erdem Gül’ün sabahki duruşmasını da içine alacak ve Barış Akademisyenleri’nin duruşması ile devam edecek biçimde düzenlenen, Çağlayan Adliyesi önündeki dayanışma eylemi ise oldukça coşkulu ve moralli geçti. Akademisyenlerin duruşması sırasında halaylarla, uçurtmalarla, müzik dinletileriyle ve sloganlarla destek olan kitle saat 19’a kadar adliyenin önünden ayrılmadı. Serbest bırakılma kararı ile beraber konuşmalar ve açıklamalar sonrasında eylem sona erdi.

 

Destek Eylemleri

“Barış talebinde ısrarcıyız.” diye açıklama yapan Barış için Akademisyenleri insiyatifi süreç içinde yapacakları eylemliliklerle alakalı planlarını şöyle sıralamıştı:

* Adli soruşturmaya uğrayan hiçbir arkadaşımızı yalnız bırakmayacak ve adliyelerde dayanışma içerisinde davaları takip edeceğiz.

* Önümüzdeki haftadan başlayarak Sur’da ve diğer yıkıma uğrayan bölgelerde akademik nöbette olacağız.

* Barış için Akademisyenler metni imzacılarının işten çıkarıldığı üniversitelerin önlerinde, sokak dersleri düzenleyerek bu üniversiteleri teşhir etmeye devam edeceğiz.

Bu ay içinde de başta üniversiteler olmak üzere birçok defa dayanışma eylemi düzenlendi. Devlet üzerinde ciddi bir baskı oluşturuldu.

Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde sırasıyla Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy için karşılama eylemleri organize edildi. 22 Nisan’da tahliye kararından sonra okullarında pankartlarla ve halaylarla karşılandılar.

 

“Özgürlük Nöbeti”

Akademisyenlerin kaldığı Bakırköy, Silivri ve Metris Cezaevleri’nde 23 Mart’ta ‘Barış için Herkes’in çağrısıyla başlatılan Özgürlük Nöbeti tahliye kararına kadar devam etti.

Nöbet sırasında, özellikle belirlenen kalabalık günlerde etkinlikler düzenlendi, açık derslikler yapıldı. Birçok örgüt, kurum ve topluluk belirli günlere yoğunlaşarak nöbetin devamlılığına katkıda bulundu.

 

Dava süreci ve devletin saldırıları

Barış için Akademisyenler ile alakalı devlet soruşturmaları devam ediyor.

Mersin Üniversitesi’nde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şener, Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza attıktan sonra Mersin Üniversitesi Rektörlüğü tarafından işten çıkarılmıştı. Rektörlük işten çıkarma gerekçesi olarak, Şener’in sözleşme yenilenmesiyle ilgili evraklarının rektörlüğe geç ulaştırılması olduğunu göstermişti.

Mersin 2. İdare Mahkemesi, Mustafa Şener’in açtığı davada kararını verdi ve rektörlüğün kararı hakkında yürütmenin durdurulmasına hükmetti. Mahkemenin kararında “Rektörlüğün böyle bir takdir yetkisi yoktur.” ifadesi dikkat çekti. Karar uyarınca Mustafa Şener’in 30 gün içerisinde işine iade edilmesi gerekiyor.

Kararı değerlendiren Mustafa Şener; “Sonuçta zaten haklıydık. Çok saçma gerekçeyle işten atmışlardı. Bu karar ülkemizde can çekişiyor da olsa hukukun hala biraz işlediğini gösteriyor ve biraz umut veriyor. Umarım diğer arkadaşların davalarında da benzer bir karar çıkar.” dedi.

22 Nisan’daki davada Esra Mungan’ın savunmasından bir parça ise şöyledir:

“Biz kendi ayaklarımızla ifadeye gitmemize rağmen tutuklandık. İddianamede hiçbir şey görmüyoruz böyle bir iddianameyle nasıl insan tutuklanır? İddianame biterken sadece son kısımda suçlama yer alıyor ama herhangi bir dayanağı bulunmuyor. Bizi tutuklarken hedeflenen ortamı susturmakken, insanların bize desteğiyle tam tersi olmuştur. Tutuklandığımızdan beri bize sahip çıkanların sayısı katlanmıştır.

Bizim devletin parasını yediğimizden bahsedenler sanırım tam ne yaptığımızı bilmiyorlar. Bir akademisyen olarak haftada 55, bazen 60 saatini üniversitede çalışarak geçiren bir insanım. Bu ülkeye titiz dürüst ve yaratıcı üretim yapmak üzere geleceğin potansiyel bilim insanlarını yetiştirmeye çabalayan biriyim.

Biz devlete hitap ettik, çünkü tek yasal muhatabımız devlettir. Devleti o tekmeyle devrilen masaya oturmaya geri çağırdık. Metin devlete meydan okumaktan değil, haklardan bahsetmektedir. Bu ülkede tüm baskılara rağmen 2000’in üzerinde akademisyen bir noktada ortaklaşabilmiştir. Nazi Almanyası’nda itaat etmeyen aydınların, Sartre’ların geleneğini sürdürüyoruz. O da acilen devleti barış eksenli bir politikaya davet etmektir.

Devleti ısrarla barışa davet etme hakkım bulunmaktadır. Haftalardır haksız yere tutukluyuz. İnsanların eşit olarak yaşadığı demokratik bir ülke talep ediyorum.”

 

Nobel Barış Ödülü

Nobel Barış Ödülü’ne bu yıl Türkiye’den, Barış İçin Akademisyenler’in ‘‘Bu suça ortak olmuyoruz.’’ metnine imza attığı için tutuklanan akademisyenler; Muzaffer Kaya, Meral Camcı, Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy gösterildi.

Nobel Barış Ödülü Oslo’daki Norveç Nobel Komitesi tarafından veriliyor. Bu komitenin üyeleri Norveç parlamentosu tarafından seçiliyor.

Dünyada 1 Mayıs

Küba

Küba İşçi Federasyonu’nun (CTC) 130 binden fazla üyesi, 25 Nisan’da Artemisa’daki etkinliklerle 1 Mayıs kutlamalarını başlattı.

İl yönetimi tarafından yapılan çağrıya 3 bin 500’den fazla sendikanın katıldığı belirtilirken, kutlamalar iş yerlerinin süslenmesi ile başladı.

CTC İl Genel Sekreteri Eduardo Antonio Chiong, yaptığı konuşmada; “Bizi harekete geçiren çok fazla sebebimiz var. 1 Mayıs’ın ön günleri, Devrime olan desteğimizi güçlü bir şekilde göstermek, Devrim önderinin 90. doğum gününde ona hediye sunmak ve farklı tarihleri anmak için fırsattır. Gün sorumluluk ve çalışma günüdür, 7. Kongreden çıkan kararları destekleme günüdür.” ifadelerini kullandı.

CTC Genel Sekreteri Luis Castanedo daha önce yaptığı açıklamada Kübalı işçilerin 1 Mayıs kutlamalarında, Küba Komünist Partisi’nin 7. Kongresinde çıkacak kararları ve Küba Devrimi’ni selamlayacaklarını ifade etmişti.

Küba’daki kutlamaların merkezi başkent Havana oldu. Havana’da on binlerce kişinin katıldığı kutlamalara Devlet Başkanı Raul Castro da eşlik etti. ‘Yaşasın sosyalizm’ sloganı atan Kübalılar, ellerinde hem Ernesto ‘Che’ Guevara hem de Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro’nun resimlerini taşıdı.

 

Venezuela

Venezuela halkı, bu senenin 1 Mayıs’ını, Maduro tarafından açıklanan asgari ücret zammıyla birlikte karşıladı.

1 Mayıs’tan hemen bir gün önce, asgari ücreti %30 arttırarak ayda 1,505 dolara yükselttiklerini açıklayan Maduro, bu sayede ülkesindeki sağcı muhalefet cephesinin işçi sınıfına karşı yürüttüğü ekonomik savaşla mücadele edeceklerini belirtti.

“Canavar ruhlu kapitalizme karşı birleşmiş işçi sınıfı”

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 1 Mayıs’ta yaptığı açıklamada ise yine işçilere seslendi. Ülkesindeki sağcı muhalefetin “canavar ruhlu kapitalizmi” tekrardan canlandırmak istediğini belirten Maduro, muhalefetin saldırılarına karşı işçilerin haklarını korumaya ve daha iyi ücretler için yürüttükleri mücadelelerine devam etmeleri çağrısında bulundu.

Darbelerden emperyalist saldırganlığa, kirli kampanyalardan ekonomik sabotajlara kadar her türlü komplo ile karşılaştıklarını belirten Maduro, bunları defetmek için, “İhtiyacımız olan, oligarşiyle mücadele etmek üzere birleşmiş bir işçi sınıfı.” şeklinde konuştu.

Hatırlanacağı üzere Venezuela’daki sağcılar, gerçekleşen son seçimlerde ülkedeki meclis çoğunluğunu sağlamış ve bunun hemen ardından, 2013 yılında seçilmiş olan Maduro’yu başkanlıktan indirme çalışmalarına başlamışlardı.

“Venezuela halkı ABD’nin emperyalist politikalarına izin vermeyecek”

Venezuela’da işçi sınıfı ve emekçiler, her sene olduğu gibi bu senede Bolivarcı Devrim’in kazanımlarını savunmak ve daha da ilerletmek için ülkenin başkenti Caracas’ta toplandı. Venezuela’daki 1 Mayıs’ta bu sene aynı zamanda ABD’nin müdahaleci politikaları da lanetlendi. 1 Mayıs eylemlerinde konuşan Maduro, emperyalizmin, yürüttüğü saldırılarla Venezuela üzerinde kaybettiği hakimiyetini yeniden kazanmak ve böylelikle Venezuela halkını sömürmeye devam etmek istediğini belirtti. Maduro son olarak, 1 Mayıs eylemlerinin, Venezuela halkının ABD’nin emperyalist politikalarına izin vermeyecek iradeyi ortayı koyduğunu ifade etti.

 

Almanya

Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) çağrısıyla bu yıl “Dayanışma Zamanı” sloganıyla yapılan 1 Mayıs gösterilerine 400 bine yakın emekçi katıldı. Ülke genelinde 400’den fazla gösteri yapılırken, merkezi gösteri Stutturtgart’ta yapıldı. Özellikle TİS sürecinde olan metal işçilerinin eyleme yoğun  katılımı oldu. Eylemlerde; Almanya’ya gelen sığınmacılarla dayanışma, daha fazla ücret, insanca çalışma koşulları, ırkçılığa karşı mücadele talepleri öne çıktı.

Gece geç saatlerde başlayan kutlamalar sırasında çeşitli gruplar arasında meydana gelen çatışmalarda 1 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Öte yandan Bochum, Plauen, Erfurt ve Zwickau kentlerinde neonaziler 1 Mayıs gösterilerine saldırdı, mitingleri iptal ettirmeye çalıştı.

Fransa

İş yasa tasarısına karşı aylardır mücadele içinde olan Fransız emekçileri ve gençliği 1 Mayıs’ta da kitlesel olarak sokaklardaydı.

Fransa’da 2016 1 Mayıs’ı, son iki aydır gerçekleşen genel grev ve gösterilerden sonra son yılların en kitlesellerindendi. Uzun yıllardır sendika merkezleri, 1 Mayıs kutlamalarına özel bir önem vermiyorlardı. FO Sendikası kendi başına ayrı; CGT, FSU ve Solidaires Sendika’larının yanı sıra birçok dernek de ayrı gösteri yapardı. Kitleselliği açısından en büyük ikinci sendika olan CFDT ise yürüyüşlere katılmaz, “sembolik” kutlamalar gerçekleştirirdi. Bu yıl birlikte yürüdüler.

Bastille Meydanı’nda toplanan binlerce göstericinin başlattığı yürüyüş, bazı eylemcilerle polis arasında çıkan gerginliklerden dolayı polis tarafından durduruldu.

Polis, eylemcileri, Diderot Bulvarı yakınlarında biber gazı sıkarak engelledi. Polis karşıtı sloganlar atan ve Nation Meydanı’na kadar gitmek isteyen göstericiler, güvenlik güçlerine patlayıcı maddeler fırlatarak polis barikatını aşmaya çalıştı. Çok sayıda gözaltı yaşandı.

 

İngiltere

İngiltere’nin başkenti Londra’da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kentin ünlü Trafalgar Meydanı’nda kutlandı.

Birleşik Krallık’ın farklı bölgelerinden Londra’ya gelen binlerce kamu ve özel sektör çalışanı, işçi sendikaları üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve emekliler, yürüyüş öncesinde Londra’nın Clerkenwell Bölgesi’nde toplandı.

Son 50 yıldır ilk defa 1 Mayıs etkinliğine katılan ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn de Clerkenwell’e gelerek, yürüyüş başlamadan katılımcılara seslendi. Corbyn, burada yaptığı konuşmada, Ulusal Sağlık Hizmetleri’nde (NHS) yaşanan sorunlar, iş yerlerinde yaşanan ırkçı olaylar, sendikaların çalışmaları ile İşçi Partisi’ndeki gelişmelere değindi. 1 Mayıs’ı uluslararası bir dayanışma günü olarak tanımlayarak, bu günü, ‘işçilerin bazı şeyleri değiştirebilme gücüne sahip olduğunu kavrama günü’ olarak nitelendirdi.

Konuşmanın ardından kitle, pankartlar ve sloganlar eşliğinde Trafalgar Meydanı’na yürüdü.

 

İspanya

20 Aralık genel seçimlerinden beri yeni hükümet kurma girişimlerinin ülke gündemini belirlediği ve kriz ortamında, İspanya’da işçi ve emekçiler ülke genelinde 76 bölgede sokaklara çıkarak 1 Mayıs’ı kutladılar.

İspanya, Yunanistan ile Avrupa’da işsizliğin en yüksek olduğu ülkelerin başında gelmeye devam ediyor. Eurostat’ın verilerine göre, Avrupa’da işsizliğin en yüksek olduğu 10 bölgeden 6’sı İspanya’da, 4’ü Yunanistan’da bulunuyor. Son 5,5 yıldır işsizlik oranının yüzde 20’nin üzerinde.

Publico Gazetesi eylemler için “son yılların en politik 1 Mayısı” değerlendirmesini yaptı. Gazete, CCOO ve UGT Sendika’larının çağrısıyla on binlerce emekçinin yürüyüşlere katıldığını yazdı. İspanya 1 Mayıs’ının sloganı “Ücret yoksulluğuna ve toplumsal yoksulluğa karşı iş ve haklar için” oldu. Eylemlerde kemer sıkma politikaları, ücretlerdeki erime ve son yıllarda hayata geçirilen neoliberal iş reformları protesto edildi.

 

Rusya

Başkent Moskova’daki Kızıl Meydan’da gerçekleşen 1 Mayıs kutlamalarına 100 binin üzerinde kişi katıldı. Rusya Bağımsız Sendikalar Federasyonu’nun organize ettiği kutlamalara iktidar partisi Birleşik Rusya da destek verdi. Yürüyüşe katılanlar, ellerindeki bayrak ve balonlarla renkli görüntüler oluşturdu. Yürüyüşte hükümetten, işçilerin maaşına zam ve emeklilik yaşının artırılmaması gibi taleplerde bulunuldu. 1 Mayıs için Rusya Komünist Partisi de geniş katılımlı bir miting düzenledi.

Kazakistan

Kazakistan’daki 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde yemek sergisi de düzenlendi. Bayram kutlaması kapsamında etnik grupların açtığı yemek sergisine de izleyiciler ilgi gösterdi.

Başkent Astana’daki Kazak Eli Meydanı’nda milli giysilerini giyen etnik gruplar ile yerel şarkıcılar konser verdi.

Avusturya

Avusturya’nın başkenti Viyana’da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yürüyüş düzenlendi. İktidardaki Avusturya Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) tarafından düzenlenen 1 Mayıs yürüyüşü, Opera Binası önünden başladı. Ring Caddesi’ne çıkan binlerce kişi, Viyana Belediyesi’ne yürüdü. Yürüyüşe, Avusturya Başbakanı Werner Faymann, Meclis Başkanı Doris Bures, Viyana Eyalet Başkanı Michael Haupl, bakanlar, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Renkli görüntülerin oluştuğu yürüyüş, belediye binası önünde düzenlenen kortejle son buldu. Yürüyüşe, bazı sosyal demokrat partililer ellerinde “Werner doğru yoldasın” yazan pankartlarla gelirken, muhalifler ise “İstifa et” ve “Şimdi kongre zamanı” yazan pankartlar açtı. Avusturya’da cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda ırkçı Avusturya Özgürlük Partisi FPÖ’nün oy patlaması yapması, yükselen ırkçılığın ve toplumsal kutuplaşmanın arttığına işaret ediyordu.

 

Tunus

Tunus Genel İşçi Sendikası’nın (UGTT) başkentteki merkez binası önünde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlediği gösteriye binlerce kişi katıldı.

 

Bosna Hersek

Bosna Hersek’in Mostar şehrinde 1 Mayıs kutlamaları kapsamında ilginç bir gelenek uygulandı. Mostar’daki “Hırvatistan müziği” orkestrası, sabahın erken saatlerinde “İşçi bayramı kalk borusu” çalarak vatandaşların 1 Mayıs’ını kutladı.

 

Hırvatistan

Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de de Bağımsız Sendikalar Birliği tarafından “Kazançsız halk” sloganıyla miting düzenlendi. Vatandaşlar pankartlarla Zagreb sokaklarında yürüdü.

 

Çin

Uzak Doğu ülkelerinde de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlanmaya başlandı. Filipinler, Malezya, Güney Kore’de geniş çaplı kutlamalar yapılırken Çinliler 3 günlük İşçi Bayramı tatilinde seyahat etmeyi tercih etti.

Çin’de İşçi Bayramı tatili 3 gün olarak belirlenirken, halk, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tatili yurtiçi ve yurtdışı olarak seyahate çıkma fırsatına çevirdi.  Salı gününe kadar sürecek tatil nedeniyle karayolu ulaşımının yanı sıra tren istasyonu ve havalimanlarında yoğunluk yaşanması ve ülkenin belli başlı turistik merkezlerinin dolup taşması bekleniyor.

Mao Zıdong’un “dönemin feodal rejimine verdiği savaştan” galip çıkarak 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurmasından bu yana “Laodongcie”ye (İşçi Bayramı) Çin’de büyük bir önem veriliyor. Ancak ülkede dışa açılımın mimarı Dıng Şiaoping’ın ardından 1 Mayıs görkemli bir şekilde kutlanmıyor ve kitlesel bir etkinliğe sahne olmuyor.

 

Tayvan

Tayvan’ın başkenti Bangok’ta sendikalar öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs yürüyüşünde işçiler, hükümetin iş saatlerini düşürmesini ve ücretleri yükseltmesini talep ettiler. Gençler için tam zamanlı ve düzgün ücretli iş bulmanın giderek zorlaştığı ülkede, dışa bağımlı ekonomideki sıkıntılar da emekçilerin geçimini etkiliyor. Tayvan Petrol İşçileri Sendikası üyesi genç bir işçi, şirket kârları her yıl artarken işçi ücretlerinin yükselmediğine dikkat çekerek; “Son on yıldır, asgari ücrette bir ilerleme olmadı, işçi hakları inkar ediliyor. Bu nedenle işçi gününde hükümeti protesto ediyoruz, haklarımız için mücadelede kararlıyız.” açıklaması yaptı.

 

Bangladeş

Kölelik koşullarında çalıştırılan ve son yıllardaki iş kazalarında binlerce işçinin can verdiği tekstil cehennemi Bangladeş’te, başkent Daka’da sokağa çıkan işçiler insanca çalışma koşulları istedi. Talepler arasında ücretlerin yaşanabilecek düzeye çıkartılması, işyerlerinde güvenlik önlemlerinin alınması ve sanayi sektöründe sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması vardı.

 

Kamboçya

Başkent Phnom Penh’de bin kadar Kamboçyalı işçi ücretlerine zam ve daha iyi çalışma koşulları istedi. Katılımcıların çoğunun tekstil işçisi ve ayakkabı işçisi olduğu yürüyüş Ulusal Meclis’e kadar sürdü. Burada yapılan açıklamada konuşan Kamboçya Emek Konfederasyonu Başkanı Ath Thorn, hükümete tekstil ve ayakkabı işçileri için asgari ücreti aylık 207 dolara çıkartması çağrısı yaptı. Asya ülkesi Kamboçya’da 1007 tekstil ve ayakkabı fabrikasında 754 bin işçi çalışıyor ve asgari ücret 140 dolar kadar.

 

Güney Kore

Güney Kore’de on binlerce işçi, hükümetin çalışma yaşamında esneklik öngören tasarısına karşı ve asgari ücretin arttırılması talebiyle, başkent Seul’da sokaklara çıktı. Belediye binasının önündeki alanda yapılan gösteriye 30 bin işçi katıldı. Yeni tasarının işten atmaları kolaylaştıracağını söyleyen işçiler, “Kahrolsun kolay işten çıkarma!”, “Çalışma hakkımızı koruyalım.”, “Şeytan tasarıya karşı birlikte mücadele edelim.” sloganları attı. İşçiler ayrıca saatlik asgari ücretin 6 dolardan 8,73 dolara yükselmesini istedi.

 

Endonezya

Endonezya’da işçiler yaşam koşullarını iyileştirecek ücret talebiyle 1 Mayıs’ı kutladı.

Ülkede 111 milyon işçinin yarısı oldukça kötü koşullarda çalışıyor. Başkent Cakarta’daki 1 Mayıs yürüyüşünde binlerce işçi hükümetin asgari ücreti yükseltmesini talep eden sloganlar attı.

 

İsviçre

İsviçre’de 1 Mayıs 50’ye yakın kentte kutlandı. Zürih’te on binden fazla işçi ve emekçi 1 Mayıs miting alanını doldurdu. İsviçre’de emeklilik yaşının yükseltilmesi, emeklilik maaşlarına yönelik saldırılar içeren reform paketlerine karşı sokağa inen işçi ve öğrencilerin birlikte katıldığı miting ve yürüyüşler, birçok kentte kitlesel oldu.

Sendikalar, 1 Mayıs’a gerekli önemi göstermemiş ve katılımı örgütleme konusunda yeterli çalışma yapmamış olmasına rağmen, son zamanlarda gündeme gelen toplu işten atmalar gibi saldırılar nedeniyle sendika tabanlarının, kendi inisiyatifleri ile 1 Mayıs’a geçmiş yıllardan daha yüksek katılım göstermeleri 2016 1 Mayıs’ının karakterini belirledi.

Her gün 1 Mayıs, her gün kavga!

Ankara 1 Mayıs Faaliyetleri

AKA-DER Kızılay Şube Halklar Faaliyeti; Sebahat Tuncel, Vedat Kara ve Tekin Üstündağ’ın konuk olduğu “Zalimlerin Kirli Savaşına Boyun Eğmeyeceğiz, Barış, Kardeşlik, Özgürlük Halkların Ellerindedir” isimli 1 Mayıs söyleşisini gerçekleştirdi. 24 Nisan

Batıkent’te 1 Mayıs standı açılarak bildiri dağıtılıp 1 Mayıs’a çağrı yapıldı.

24 Nisan

Batıkent İlkyerleşim Mahallesi Halk Pazarı’nda 1 Mayıs bildirilerimizi dağıttık ve 1 Mayıs’a çağrı konuşmaları yaptık. Pazar esnafının güzel tepkileri ile karşılandık

25/04/2016

 

AKA-DER Dikmen Şube 1 Mayıs’a Çağrı Konseri Gerçekleştirdi

Ankara AKA-DER Dikmen  Şube  “Korkmuyoruz, Sinmiyoruz, Boyun Eğmeyeceğiz. Örgütlü Güç ile Kazanacağız” şiarıyla Dikmen Mahsuni Şerif Parkında yerel sanatçı Serdar Çakmak ve Malik İnci’nin katılımıyla 1 Mayıs’a çağrı konseri gerçekleştirdi.

Aşık Mahsuni Şerif parkında düzenlenen ve yaklaşık 150 kişinin katıldığı konser 1977 Taksim 1 Mayısı’nda yitirdiğimiz işçi kardeşlerimiz ve devrim yolunda, özgürlük mücadelesinde yitirdiğimiz yoldaşlar adına saygı duruşu ile başladı.

AKA-DER adına yapılan konuşmada Dikmen Şube temsilcisi çürümüş düzene karşı birlik olma ve örgütlenme çağrısı yaparak herkesi 1 Mayıs’ta AKA-DER’le alanda olmaya davet etti.

Konser “1 Mayıs tüm bu çürümüşlüğe, ahlaksızlığa karşı mücadeleyi büyüttüğümüz, katillere cevap verdiğimiz gündür ve Dikmen halkını bugünü birlikte örmeye, büyütmeye çağırıyoruz. Sen istersen dünya değişir, sen istersen zafer yakındır” denilerek 1 Mayıs’a çağrı ile bitirildi. Konser 10 Ekim Ankara katliamında, patlama öncesi gençlerin çektiği “Bu Meydan Kanlı Meydan” halayı ile son buldu. Etkinlikte sık sık “Her Gün 1 Mayıs Her Gün Kavga!” sloganı atıldı.

24 Nisan

İşçi cinayetinde katledilen inşaat işçisi Duran Baysal anısına, yaklaşan 1 Mayıs için Bahçelievler’de Çalışma Bakanlığı’nın karşısına yazılama yapıldı.

 23 Nisan

‎Ankara Kızılay’da, Sakarya Caddesi, İzmir Caddesi, Güvenpark, Meşrutiyet, Karanfil Sokak, Konur Sokak, Yüksel Caddesi, Selanik Caddesi ve Ziya Gökalp Caddesi’nde Kaldıraç, AKA-DER, DHF, ESP, SODAP, Partizan, EHP, Alınteri ve Devrimci Parti üye ve okurları “Polis ablukasına son! 1 Mayıs’ta Kolej Meydanına!” şiarıyla 1 Mayıs’a çağrı yapan bildiriler dağıttı.

 

Baskınlarla, saldırılarla 1 Mayıs çalışmalarımızı engelleyemeyeceksiniz!

İzmir Alsancak’ta bulunan AKA-DER Alsancak Şube ve Kaldıraç Dergisi İzmir Temsilciliği’nin Terörle Mücadele polisleri tarafından basılmasına ilişkin Ankara Yüksel Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Baskılara boyun eğmedik eğmeyeceğiz!

Yaşasın 1 Mayıs!

 

Antakya’da 1 Mayıs Pikniği

Barış, adalet ve özgürlük halkların elleriyle gelecek!

Aka-der’le 1 mayıs dayanışma pikniği

24 Nisan Pazar günü Antakya Ballıöz’de coşkulu bir 1 Mayıs dayanışma pikniği gerçekleştirdik. Saat 10:30’da piknik yerine varır varmaz imece usulü, herkesin getirdiği kahvaltılıklar hep beraber hazırlandı.  Kahvaltının ardından çocuklarımızla yüz boyama ve sandalye kapmaca oynadık. Birincilere kitap hediye ettik. Oyunlarımız halat çekme yarışmasıyla devam etti. Özgür Liseliler, Kaldıraç Üniversiteye karşı; işçiler, memurlara karşı; kadınlar, erkeklere karşı halat çekme oyunu oynandı. Oyunlarımızı oynarken annelerimizle öğle yemeğimizi pişirmeye başladık. Yine imece usulü hazırlanan öğle yemeğinin ardından AKA-DER Daphne Kadın Korosu şarkılarını 1 Mayıs için söyledi. Kadın korosunun ardından AKA-DER adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada buu çürümüş düzenin böyle gitmeyeceği, biz emekçi halkların her yerde olmamız gerektiği vurgusu yapılırken, bu 1 Mayıs’ta da özgürlük taleplerimizi haykırmak için alanlarda olma, en gür sesimizle kendimizi ifade etme çağrısı yapıldı.

Dayanışma pikniğimiz Kaldırım’ın ezgileriyle devam etti. Bu coşku ve heyecanımızı 1 Mayıs’ta alanlara taşıma sözü vererek etkinliğimizi sonlandırdık.

Her gün Bir Mayıs, her gün kavga!

 

AKA-DER İstanbul Şubelerinde 

1 Mayıs çalışmaları

Kadıköy

16 Nisan cumartesi

Kadıköy AKA-DER olarak 1 Mayıs standımızı Khalkedon Meydanı’na açtık. Marşlarımızla 1 Mayıs’a çağrı bildirilerimizi dağıttık.

17 Nisan Pazar

Kadıköy sokaklarını ajitasyonlarımızla ve marşlarımızla dolaşarak 1 Mayıs çağrı bildirilerimizi dağıtarak Kadıköylüleri 1 Mayıs’a çağırdık.

Kadıköy sokaklarını 1 Mayıs afiş, stiker ve yazılamalarımızla donattık.

21 Nisan Perşembe

Bahariye Caddesi’nde AKA-DER, Alınteri, DAF, Devrimci Parti, DGB, ESP, HDP ve SYKP olarak 1 Mayıs’a çağrı standları açtık. Polisin müdahalesi sonucu 4 yoldaşımız gözaltına alındı.

BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!

23 Nisan Cumartesi

Bahariye’de 1 Mayıs’a çağrı standı açtık. Standı şiirlerle, ajitasyonlarla, marşlarla ve çocuklar için yapılan etkinliklerle sokak şenliğine dönüştürdük.  “1 Mayıs’a gidiyorum çünkü…” konulu hatıra fotoğrafları çektirdik. Çocuklar 1 Mayıs için resimler çizdiler, aileleri ile 1 Mayıs’la ilgili sohbetler ettik. AKA-DER Müzik Topluluğu standa marşlar ve şarkılar ile eşlik etti. Ardından Kaldıraç’tan öğrenciler okudukları şiirler ile şenliğe renk kattılar. Derneğe dönülürken atılan sloganlar ve söylenen marşlar ile Kadıköy sokaklarında 1 Mayıs coşkusunu yaşattık.

 

Aydos

Aydos’ta, polisin tüm baskıları ve engelleme çabalarına rağmen, mahallelerde 1 Mayıs afişleri ve stickerları yapıldı. Bültenler dağıtıldı. 24 Nisan Pazar günü, Uğur Mumcu Piknik Alanı’nda gerçekleştirilen piknikte 1 Mayıs’a çağrı yapıldı.

 

Gazi

Mahallede ajitasyon konuşmalarıyla beraber 1 Mayıs bültenleri dağıtıldı. Afişler ve stickerlar yapıldı. 24 Nisan Pazar günü gerçekleştirilen 1 Mayıs pikniğiyle, AKA-DER saflarında 1 Mayıs çağrısı yapıldı.

 

Maltepe

Maltepe ve Kartal’da 1 Mayıs afişleri ve stickerları yapıldı. Bülten dağıtımları yapıldı. 24 Nisan Pazar günü, Uğur Mumcu Piknik Alanı’nda 1 Mayıs pikniği gerçekleştirildi. 30 Nisan Cumartesi günü, Maltepe Beşçeşmeler Meydanı’nda Maltepe Forumu ile birlikte 1 Mayıs çağrı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlik türküler ve halaylarla sona erdi. Beşçeşmeler Meydanı’nda pankartlar boyandı.

 

AKA-DER Toplumsal Cinsiyet Atölyesi LGBTİ Bireylere Çağrı Yaptı: 1 Mayıs’ta Alanlara!

AKA-DER’in toplumsal cinsiyet normları üzerine araştırma grubu AKA-DER Toplumsal Cinsiyet Atölyesi, yayınladığı bildiriyle tüm LGBTİ bireyleri 1 Mayıs’ta alanlara çağırdı:

“1 Mayıs’ta gökkuşağı renklerini alanlara taşıyacağız!

Kapitalizm varlığını ezilenler üzerinden sürdürür ve karşı çıkılmasını engellemek için bizi ayrıştırmaya, düşmanlaştırmaya, ötekileştirmeye çalışır. Sınıflı toplumların başından beri insanı ucuz işgücü sağlayan metalar olarak gören sistem; kimi seveceğimize, kiminle sevişeceğimize varana kadar bizi belli kalıplara oturtmaya çalışır ve kendi kokuşmuşluğunu örtmek adına sistemin çıkarlarına uygun, ‘normal’ birey kalıpları dışına çıkan herkese tehdit, düşman, öteki, ahlaksız yaftası yapıştırır. Şüphesiz, bu politikaların en büyük mağdurlarından biri LGBTİ’lerdir. Doğduğundan beri, sadece cinsel kimliği ya da yönelimiyle özgürce yaşamak istediği için evde, mahallede, okulda, sokakta dalga konusu olan, ayrımcılığa, şiddete, ötekileştirmeye, tecavüze uğrayan LGBTİ’ler düpedüz intihara sürüklenmektedir. Tüm bu baskılara karşı mücadeleye devam edenler ise bu düzenin yarattığı ‘ahlak’ bekçileri tarafından kendilerini gizli tutmaya zorlanmakta, iş, eğitim, yaşam alanlarından kovulmakta, katledilmektedir. Ama unutmamalıyız ve unutmamalılar ki sistemin müdahale ettiği her alanda bir direniş vardır. Biz de bu saldırılara karşı direniyor, örgütleniyor ve tüm LGBTİ’leri 1 Mayıs’ta AKA-DER’le birlikte alanlara çağırıyoruz.

Tüm ezilenler gibi biz LGBTİ’ler de 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.

Stonewall aktivistlerinin örgütlü gücüyle 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız,

İntihara sürüklenen Eylül Cansın’ın isyanıyla 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız,

Zeliş ve Boysan’ın ruhuyla 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız,

Cizre’de devletin açtığı kirli savaşta katledilen Cüneyt Dinar’ın,

Babası tarafından öldürüleceğini bile bile öğrencilerini terketmeyen Ahmet Yıldız’ın,

Transfobik saldırıda yaşamını yitiren Çağla Joker’in,

Amed’de eşcinsel olduğu için ailesinden şiddet gören, evden kaçtığı için babası ve amcaları tarafından öldürülen Roşin’in cüretiyle 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.

1 Mayıs’ta alanlarda olacağız ve kızıl bir güneşin önünde gökkuşağını doğurtacağız!”

AKA-DER Toplumsal Cinsiyet Atölyesi

 

Sarıgazi

Sarıgazi’nin tüm mahallelerine 1 Mayıs afişleri ve stickerları yapıldı. 1 Mayıs bültenleri dağıtıldı. 22 ve 29 Nisan Cuma günü bir hafta arayla iki kez Sarıgazi merkezde, kurumlar birlikte 1 Mayıs standlarını açtılar. Hep bir ağızdan 1 Mayıs marşı okundu, halaylar çekildi.

23 Nisan Cumartesi akşamı “Umut Sende” şiarlı 1 Mayıs salon etkinliği, Temel Demirer’in konuşması, Domane Dersim ve Grup Rüzgarla Bir’in de katılımıyla gerçekleşti. Etkinlik, örgütlenme çağrısı ve 1 Mayıs çağrısıyla, halaylar ve marşlarla coşkulu bir biçimde sona erdi.

 

Sarıyer

Mahallelerde 1 Mayıs afişleri ve stickerları yapıldı. 1 Mayıs bültenleri dağıtıldı. 30 Nisan Cumartesi günü, Sarıyer’deki kurumlarla birlikte Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı’nda “1 Mayıs’a 1 Kala, 1 Mayıs’a Merhaba” etkinliği gerçekleştirildi. 1 Mayıs çağrısı yapılan etkinlik coşkuyla sona erdi.

 

Zeytinburnu

1 Mayıs afişleri ve stickerları yapıldı. Bülten dağıtımları yapıldı. 24 Nisan Pazar günü, “Dostların Arasındayız Güneşin Sofrasındayız” şiarıyla dayanışma pikniği gerçekleştirildi. Şube adına söz alan AKA-DER temsilcisinin 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde taleplerimizle alanlarda olmanın önemine vurgu yaptığı konuşmasıyla başlayan etkinlik oyunlarla, halaylarla sürdü.

 

Mersin’de 1 Mayıs Çalışmaları

Nisan’ın ilk haftasından itibaren 3 gün ara ile aldığımız 1 Mayıs toplantılarımızda 3 günlük planlar yaparak 1 Mayıs çalışmalarını ördük. 11 Nisan’dan itibaren her gün Mersin Üniversitesi’nde 1 Mayıs afişlerimizi yaptık ve stant açtık. 16 Nisan’da 1 Mayıs için dayanışma pikniği düzenledik. Piknik hazırlıkları kapsamında Fen – Edebiyat kantininin yanında 1 Mayıs’a çağrı pankartımızı hazırladık. Pikniğimiz için davetiyeler hazırlayıp öğrencilere dağıttık.

Pikniğimize Mersin’de direnişte olan, işten atılan, Şişecam işçileri katılarak direniş deneyimlerini bizlere anlattılar. Güncel politik durum ve 1 Mayıs üzerine yapılan tartışmaların ardından türkülerimizi söyledik. Piknik organizasyon komitesinin hazırladığı oryantiring yapıldı. İçinde koşma, şınav çekme, yaratıcı pankart yapımı, yaratıcı slogan attırma gibi parkurların olduğu oryantiringte grupların kolektif çalışma bilinci ve grup içinde güven ölçüldü. Yaratıcı pankart yapımında her gruba sadece 1 malzeme verilerek “Her Gün 1 Mayıs Her Gün Kavga!” yazmaları istendi, yaratıcı slogan attırmada ise “Tarih İşçi Sınıfını İktidara Çağırıyor!” sloganını her grup yaratıcı bir şekilde atmaya çalıştı. Pikniğe katılan öğrencilerin çok keyif aldığı bir oyun oldu. Piknik halaylarla ve 1 Mayıs’a çağrı ajitasyonlarıyla son buldu.

1 Mayıs hazırlık çalışmaları kapsamında Kazanlı, Karaduvar, Yenipazar, Çay, Çilek, Demirtaş Mahalleleri’nde, Sanayi’de, Bit Pazarı’nda İşçi Gazetesi dağıtımı, 1 Mayıs afişlemesi, bildiri dağıtımı yaptık. Pozcu ve çarşıda afişlerimizin sökülmesi üzerine 2 defa afiş yaptık. Çeşitli yerlere yazılamalar yaparak 1 Mayıs’a çağrıda bulunduk.

Mali örgütlenme kapsamında yaptığımız defterleri stantlarda, magnetleri mahallelerde sattık. 1 Mayıs hazırlık süreci boyunca 3 çeşit, toplamda 1000 afiş yaptık ve 1500 bildiri dağıttık.

1 Mayıs’ta ilk defa Mersin’de olmanın heyecanıyla 1 Mayıs sürecini günbegün ördük, süreçte pek çok deneyim kazandık. Devletin 1 Mayıs alanlarını yasaklamalarına, süreç içinde gözaltılarına afiş yasaklamalarına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz, Her Gün 1 Mayıs, Her Gün Kavga!” şiarını yaşamımızın her alanında gerçekleştireceğiz.

 

Yalova’da 1 Mayıs Pikniği

1 Mayıs çağrısı için 24 Nisan’da Yalova’da piknik düzenledik. Kaldıraç okurları olarak düzenlediğimiz piknik polis tarafından taciz edildi. Polisler piknik alanına giderken 2 kere aracı durdurup, pikniğe engel olmak isteseler başaramadılar.

Devrim şehitlerini anarak pikniğe başladık. 1 Mayıs’ın önemi ve 1 Mayıs hakkında düşüncelerimizi paylaştık. Pikniğimiz türkülerle, halaylarla sona erdi.

 

Edirne’de 1 Mayıs Pikniği

Edirne’de 1 Mayıs çalışmaları kapsamında esnaf ziyaretleri gerçekleştirdik. Trakya Üniversitesi ve Edirne sokaklarına sticker yaptık. 1 Mayıs için dayanışma pikniği örgütledik. 1 Mayıs öncesinde “Karanlığa boyun eğmiyoruz! Özgürlüğü ve yaşamı savunanlar bir araya geliyoruz” diyerek  düzenlediğimiz dayanışma pikniğinde dostlarla bir araya geldik.

1 Mayıs ve yaşadığımız süreç hakkında tartışma yürüterek bize dayatılmaya çalışılan karanlığı güneşin sofrasında tartıştık.

Dayanışma pikniğimiz gün boyu halaylarla, horonlarla, oyunlarla devam etti.

1 Mayıs: Direnmek yaşamaktır

Bu yıl yaygın bir şekilde kutlanan 1 Mayıs’ın şehir şehir haberleri:

Taksim

DİSK-KESK-TMMOB-TTB ve siyasi parti ve örgütlerin bir kısmının 2016 1 Mayısı’nın Bakırköy Cumartesi pazarında kutlanacağını duyurmasının ardından 1 Mayıs alanının Taksim meydanı olduğunu ve bu alandan asla vazgeçmemek gerektiğini duyurarak Taksim meydanına yürüyüş çağrısı yapan sendika ve örgütlerin Taksim’de eylemleri yaşandı.

Taksim’i ve çevresini önceki geceden beri kapalı tutan devlet, genelde yaptığının aksine Taksim’e yaklaşan kitleleri uzaklaştırmak üzerine değil gözaltına almak üzerine önlem aldı.

Aynı zamanda Okmeydanı da polis ablukası altındaydı. Sabahın erken saatlerinden itibaren akrepler mahalle de tur atmaya başladı.

Sabah 8:30’a doğru İnşaat İşçileri Sendikası “Kavga, Sokak, Direniş! Yaşasın 1 Mayıs” yazan pankartıyla Taksim Meydanı’na çıktı.

Şişli Camii’nin önünün kapatılması ile beraber polis darp ederek gözaltına alma çalışmalarına başladı. Bomonti’de, Taksim’de, Şişli’den gözaltı haberleri geldi. 1 Mayıs Hukuk Platformu, 11.08 itibariyle kendilerine ulaşan gözaltı sayısının 42 olduğunu açıkladı.

Divan otel tarafında toplanan Halkevleri’nden bir grup, Taksim’e doğru yürümeye başladı, polis tazyikli su ile kitleye saldırdı.

Beyoğlu’nda Tarlabaşı tarafında yoldan karşıya geçmeye çalışırken 57 yaşındaki Nail Mavuş polis TOMA’sının çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Nakliyat-iş sendikası üyeleri Aksarayda sendika genel merkezi önünde toplandı, Taksim’e doğru yürürken önü kesilen kitle basın açıklaması yaptı.

Hacıhüsrev’de taksime çıkmak için toplanan kitleye sivil faşistler saldırdı.

Levent-Zincirlikuyu yönünden Taksime yürüyen Devrimci Parti, İnşaat İşçileri Sendikası, Kaldıraç, Alınteri ve DAF kortejlerine polis saldırdı. Kitle havai fişeklerle karşılık verdi.

Taksim’de Devrimci Tekstil-İş, Mücadele Birliği, BDSP ve SODAP üyeleri devrimciler gözaltına alındı.

İstanbul – Bakırköy

DİSK-KESK-TMMOB-TTB ve emek ve demokrasi güçlerinin çağrısıyla, Bakırköy Halk Pazarı’nda yapılan 2016 1 Mayıs kutlaması için iki ayrı koldan yürüyüş düzenledi. Toplanma saat 9:00’dan itibaren başlasa da, işçi ve emekçiler saat 11.00’de Marmara Forum ve E-5 İncirli yönünden iki koldan Bakırköy Halk Pazarı’na yürüyerek alana girdi miting saat 13.00’de başladı.

Kürsüden yapılan mücadele birliği çağrıları, bombalara ve katliamlara karşı halka hesap verileceği yönündeki ajitasyonlar eşliğinde içeri alınan kitle miting başlangıcına kadar giriş ve çıkışlarla toplanmaya devam etti.

Cizre’de öldürülen yoldaşlarının resimlerini tuttukları bahanesiyle, HDP korteji, alana girerken polis tarafından saldırıya uğradı. Saldırıda bir kişi yaralandı.

Miting saygı duruşu ile başladı, 10 Ekim derneğinin mesajı ile devam etti, sonrasında Ruhi Su Dostlar Korosu devrim marşları okudu. Sonrasında kürsüde konuşma yapan DİSK genel başkanı Kani Beko “Taksim’de 1977’de katledilen arkadaşlarımızın katilleri bulununcaya kadar 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamaktan vazgeçmeyeceğiz, kimse de vazgeçiremez.” dedi. İşçi sınıfının durumuna da değinen Beko, “Bu ülkede 6 milyona yakın işsiz var, Milyonlar aç ve işsiz. Siz ise sarayınızda yaşıyor, servetinizi büyütüyorsunuz. Sarayınız yerin dibine batsın!” dedi. “Ankara’da, Soma’da, Ermenek’te kaybettiklerimizi unutmayacağız” diyen Kani Beko sözlerine “Savaşları bu meydanlar bitirir. İşçi emekçi kardeşlerime sesleniyorum, sessiz kalmayın; kalıcı barışı sağlayacak güç işçi sınıfıdır. Çünkü savaşlarda işçi sınıfı ölür, işçi sınıfının maaşından kesilir, işçi sınıfı acı çeker.” diye ekledi.

Kani Beko’dan sonra konuşma yapan KESK eş genel başkanı Lami Özgen ise; konuşmasına şehitleri anarak başladıktan sonra, “Taksim’i yasaklayarak bilincimizi körelteceğini düşünenlere sesleniyorum: Her yeri Taksim yapacağız!” dedi. Dönem ile alakalı olarak ne kadar baskı dolu bir dönemde bir 1 Mayıs organize edildiğini söyleyen Özgen “Çocuk istismarı yapanları koruyorlar, Kürt meselesi çözümsüzlüğe gömülmeye çalışılıyor, şehirleri yıkıyor, insanları hapislere dolduruyorlar… AKP’nin mezhepçi, milliyetçi politikaları Ortadoğu’yu savaş bölgesi haline getiriyor.” dedi. Lami Özgen konuşmasını herkese bir demokrasi birliği çağrısı yaparak bitirdi.

Bir dahaki konuşmacı olarak TMMOB adına yönetim kurulu başkanı Mehmet Soğancı çıktı. Birlik ve mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan Soğancı “Karanlığa karşı baharı, barışı getireceğiz. AKP’nin baskılarına karşı ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız.” dedi.

TTB adına bir sonraki konuşmayı yapan Raşit Tikel “İşçi kıyımlarına, sağlıkta taşeronlaşmaya ve kıdem tazminatının gaspına ‘dur’ diyoruz. Güvenli gelecek güvenceli iş istiyoruz. Barışın egemen olduğu bir Türkiye için halkın söz sahibi olduğu bir ülke istiyoruz” dedi. Konuşmasında Kürdistan’daki saldırılara da dikkat çeken Tikel “Kürdistan’da insanlar katledilmiş, on binler göçe zorlanmış, sağlık emekçileri ateş altında çalışmak zorunda kalmıştır.” dedi.

Ortak imzalı bildirinin Kürtçe ve Türkçe olarak Yılmaz Dağlar ve Hilal Karabağ tarafından okunmasından sonra müzik dinletisi ve kısa da olsa halaylar başladı.

Konuşmalardan sonra Mezopotamya Kültür Merkezi Korosu sahneye çıktı. Müzik dinletisi Yasemin Göksu ile devam etti.

Alandan çıkışta ise polis tacizleri devam etti. Polis keyfi biçimde taşınan bayraklar veya posterler veya giyilen puşiler bahaneleriyle gözaltı yaptı.

Alanda 2010, 2011 ve 2012 Taksim 1 Mayıs’larına oranla daha düşük bir heyecan olduğu göze çarptı.

2012’den beri her yıl 1 Mayıs’ta Fatih camisinde toplanarak iş kazalarında ölen işçi ve emekçiler için gıyabi cenaze namazı kılıp 1 Mayıs alanına yürüyen Anti-Kapitalist Müslümanlar bu yıl da Fatih camiinde toplandılar. Çok sayıda pankart ve dövizler cami duvarına asıldı. Anti-Kapitalist Müslümanlardan yazar İhsan Eliaçık’ın yaptığı açıklamanın ardından cenaze namazı kılındı.

Anti-Kapitalist Müslümanlar “Allah, Ekmek, Özgürlük”, “Mülk Allah’ın, Emek İşçinin, Kahrolsun Küresel Kapitalizm”, “Zulme karşı omuz omuza”, “Çocukların, kadınların, mazlumların hesabı sorulacak”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Firavuna karşı omuz omuza”, “İşçiler değil, patronlar yanacak”, “Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak” sloganları eşliğinde çok sayıda dövizle Fevzi Paşa caddesi üzerinden Saraçhane parkına yürüyüş yaptılar.

Yürüyüşte “Ensar vakfı özeleştiri yap, özür dile-istifa et”, “Dağlarına bahar gelmiş memeleketimin, şehirlerine de barış gelsin”, “emeğin dili, dini, ırkı yoktur” pankartları dikkat çekti.

Saraçhane parkında Muharrem Şaşkın, Sinan Dayan açıklama yaptı ve ardından Anti-Kapitalist Müslümanlar gençlik grubundan Muharrem Kayar ve Büşra Baveri basın bildirisini okudu.

Grup daha sonra “Mülk Allah’ın”, “Allah, Ekmek, Özgürlük” sloganları ile dağıldı.

Ankara

Sabah saatlerinden itibaren polis ekipleri, ara sokaklar da dâhil bütün 1 Mayıs Alanı’nı abluka altına aldı. Kızılay’da afişleme yapan 3 Kaldıraç okuru ve 1 Direnişteyiz muhabiri alana gelmeden gözaltına alındı.

Ankara’da saat 11:30’da sendikalar ve demokratik kitle örgütleri kortejlerinin Kolej Meydanı’na yürüyüşü ile başlayan 1 Mayıs kutlamaları coşku ile geçti. Kolej Meydanı’nda saat 13.00’de başlayan mitingde 1 Mayıs Tertip Komitesinin hazırladığı ortak metin, Türkçe, Kürtçe ve Arapça dillerinde okundu. Metni Türkçe okuyan Çetin Çalışkan “Bugün bizlerle olmayan devrimci işçi sınıfı önderlerini yoldaşlarımızı saygıyla anıyorum. Soma’da, Ermenek’te maden ocaklarında kaybettiğimiz işçileri anıyorum ser verip sır vermeyen Kaypakkayaları, Deniz’i, Hüseyin’i Yusuf’u saygıyla anıyorum. Başka bir dünya mümkün diyen işçiye emekçiye selam olsun” dedi, sözlerine şöyle devam etti, “Bu ülkenin karanlıkları aydınlatmadan 77 Mayıs’ının Sivas’ın Maraş’ın on ekimin Roboski’nin failleri açığa kavuşmadan Türkiye’de yeni bir sayfa açılamaz ‘Bu iktidar kadının yeri evdir’ diyor. Kadınları yarı zamanlı çalışmaya uygun görüyor. Bunlar yetmezmiş gibi Kıdem tazminatlarını hiç etmeye çalışıyorlar. Bizler kıdem tazminatlarının yağmasına izin vermeyeceğiz.” Çalışkan’ın konuşmasının ardından Reşit Sümbül Tertip Komitesinin ortak metnini Kürtçe, Hamide Yiğit ise aynı metni Arapça okudu.  Konuşmacıların ardından Grup Günyüzü sahne aldı. Halaylar eşliğinde 1 Mayıs Ankara’da coşkuyla kutlandı.

İzmir

DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Türk İş’in düzenlediği, demokratik kitle örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin, alevi dernekleri, kadın örgütleri ve taraftar gruplarının katıldığı 1 Mayıs mitingi İzmir’de büyük bir coşkuyla kutlandı. Eski Sümerbank, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve İzmir Halkevi önünde bir araya gelen kitle Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüşe geçti. KESK, DİSK ve Alevi dernekleri Konak Meydanı’ndan, HDP, EMEP ve diğer siyasi partiler Cumhuriyet Meydanı’ndan, TMMOB, TTB, Türk-İş ve CHP ise Alsancak’tan yürüdü. Kaldıraç ve AKA-DER Eski Sümerbank önünden yürüyüşe başladı.

Yürüyüş kolları kutlamanın yapılacağı Gündoğdu Meydanı’na girerken, polis arama noktasında durduruldu. Kitle aramadan geçirilirken, polis aramasını protesto eden Anarşistler, kıyafetlerini çıkararak arama noktasından çıplak olarak geçti.

Yürüyüşün ardından Gündoğdu Meydanı’nda bir araya gelen on binler, alanda da iş, emek ve barış taleplerini haykırdı. Ankara Katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının gösterildiği sinevizyonun ardından yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu. 1 Mayıs Tertip Komitesi adına ortak açıklamayı, KESK’ten Bahri Akkan ve TTB Yürütme Konseyi üyesi Fatih Sürenkök yaptı. Ortak açıklamada, AKP’nin çalışma yaşamındaki sömürüsü ve müdahaleleri eleştirilirken, AKP’nin barış ve çözüm yerine savaşı tırmandırarak, iktidarını korumaya çalıştığına dikkat çekildi.

Ortak metnin ardından konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, AKP’nin emek alanında işçi ve emekçinin haklarını gasp etmeye çalıştığını ancak buna izin vermeyeceklerin belirtti. AKP’nin savaş politikaları ile iktidarını sürdürdüğüne işaret eden Köse, emekçiler olarak bundan sonra da mücadelelerini daha da yükselterek AKP’nin savaş politikalarına geçit vermeyeceklerini söyledi.

Kürsü konuşmalarının ardından İlkay Akkaya bir konser verdi. Gündoğdu Meydanı’nda çekilen halaylarla miting sona erdi.

Diyarbakır

Diyarbakır’da 1 Mayıs kutlaması İstasyon Meydanı’nda yapıldı. TMMOB, KESK, TTB, DİSK, Türk-İş ve DBP çağrısıyla gerçekleştirilen 1 Mayıs’ta, bölgedeki savaş ve güvencesiz işsizliğe dikkat çekildi, dayanışma ve mücadele vurgusu yapıldı. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ise yaptığı konuşmada, demokratik özerklik modelinin eşit paylaşıma olanak tanıdığına dikkati çekti.

Diyarbakır’da 1 Mayıs için ile siyasi parti temsilcileri İstasyon Meydanı’nda bir araya geldi. Alana girenler hem polis noktasında hem de tertip komitesi tarafından arandı. “Tüm ezilen halkların ve emeğin demokratik dayanışması” şiarı ile düzenlenen miting saygı duruşuyla başladı. Miting alanına “Eşit özgür ve insanca yaşamak için 1 Mayıs” pankartı ve yasaklar boyunca devletin öldürdüğü sağlıkçıların posterleri asıldı.

Adana

1 Mayıs’tan bir gün önce, gece yapılan canlı bomba ihbarı üzerine kutlamaların iptal edildiği Adana’da polis emekçilere saldırdı. Polis saldırısına ve yasaklara rağmen yapılan eylem halaylarla bitirildi.

Uğur Mumcu Meydanı’na girmek isteyen kitleye TOMA ve biber gazı ile saldıran polisler gözaltı yaptı.

HDP Adana milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi, Meral Danış Beştaş’ın basın açıklaması yapmak için polisle görüşmesi üzerine açıklamaya izin verildi.

Ağrı

DİSK üyeleri Agirî Newroz Meydanı’nda 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı. “Yaşasın işçi sınıfın birliği” pankartı açan işçiler, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganı attı. Kutlamaya işçilerin yanı sıra Tutak Belediye Başkanı Fırat Öztürk’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Kutlamada konuşan DİSK Bölge Temsilcisi Ersin Erincik, işçilerin 1 Mayıs’ını kutlayarak, 1 Mayıs’ın sermayenin sömürü politikalarına karşı dayanışma ve mücadele günü olduğunu söyledi. Erincik, taşeron işçilere verilen sözlerin yerine getirilmesini ve kadrolaşmanın önünün açılması gerektiğini de belirtti.

Konuşmanın ardından işçiler 1 Mayıs halayına durdu.

1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçi Bayramı Agirî’nin (Ağrı) Bazid (Doğubeyazıt) İlçesi’nde KESK, TTB, HDP ve DBP öncülüğünde coşkulu bir şekilde kutlandı. Belediye binası önünde gerçekleşen kutlamaya, sendika üyelerinin yanı sıra HDP Milletvekili Dirayet Taşdemir, belediye eşbaşkanları ve yüzlerde yurttaş da katıldı. Kutlama alanına özyönetim direnişlerinde, görev başında devlet güçleri tarafından katledilen sağlık çalışanı Aziz Yural’ın posteri ve DBP, HDP, KESK bayrakları asıldı.

Sabah erken saatlerde Agirî Belediyesi önünde biraraya gelip araçlarla ilçedeki kutlamalara katılmak isteyen yurttaşlar, polisler tarafından il çıkışı ve ilçe girişinde saatlerce keyfi bir şekilde bekletildi. Onlarca zırhlı araç ile ablukaya alınan ilçede, çok sayıda cadde ve sokak zırhlı araçlar ile trafiğe kapatıldı. Bunun yanı sıra yurttaşlar da keyfi kimlik kontrollerine maruz bırakıldı.

Sağanak yağmura rağmen saygı duruşu ile başlayan kutlama, tertip komitesi adına Suzan Kotay konuştu. Kotay, AKP’nin Kürdistan’da yürüttüğü savaşa karşı ortak mücadele çağrısı yaptı. Kutlamalar Koma Azad müzik grubunun seslendirdiği ezgiler eşliğinde çekilen halaylar ile son buldu.

Antakya

Antakya’da 1 Mayıs kutlamaları Doğuş okulları önünde toplanma ve miting alanı olan Sevgi Direniş Parkı’na yürüyüş ve devamında miting ile gerçekleştirdi. Antakya’da 1 Mayısında Alevi katliamlarına karşı artan tepkiyle oldukça kalabalık olması dikkat çekti.

Saat 15’de Doğuş Okulları önünde toplanmalar başladı. “Suriye halkı yalnız değildir” sloganı ile Armutlu’dan Doğuş Okullarına yüründü. Sloganlarla yapılan yürüyüşün ardından alana giriş gerçekleşti. Yürüyüşte HDP, Kaldıraç ve AKA-DER’in de aralarında bulunduğu siyasi kurumlar ve demokratik kitle örgütleri yer aldı.

Saat 16’da HDP Milletvekili Garo Paylan da HDP kortejiyle alana girdi. Alana girişlerin ardından saygı duruşu gerçekleştirildi. Saat 17’de Garo Paylan kürsüye çıkıp konuşmasını gerçekleştirdi. Konuşmasında Alevi katliamlarına da değinen Paylan, “Buruk bir bayram yaşıyoruz zulüm ve karanlık üstümüze çökmeye çalışıyor. Ancak burada moral bulduk genç arkadaşlarımızla direniş devam ediyor. Direne direne kazanacağız, evet azız ama direnişimiz tüm gücüyle devam ediyor. Hatay’da Türk, Arap, Ermeni, Süryani hep birlikte yaşıyor. Kardeşliği ve çoğulculuğu koruyabileceğimiz belki de tek şehir. Muktedir etrafına korkuyu bulaştırıyor, biz birbirimize barışı ve direnişi yayıyoruz. Direne direne kazanacağız, biji yek gulan, yaşasın 1 Mayıs!” dedi.

Antalya

Antalya’da alanlara çıkan binlerce emekçi, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganıyla taleplerini haykırdı.

1 Mayıs Emek, Dayanışma ve Mücadele Bayramı kutlamaları Antalya’da emek örgütleri, siyasi partiler ve taraftar gruplarının Aydın Kanza Parkı’nda toplanmasıyla başladı. Polisin yanı sıra emek örgütlerinin de aldığı güvenlik önlemeleri altında kortejler halinde alana giren emekçiler, halaylar çekti. Binlerce kişinin doldurduğu alanda açılan pankart, döviz ve flamalarla renk cümbüşü oluştu. Aydın Kanza Parkı’nda; “Yaşasın 1 Mayıs”, “İşçiyiz güçlüyüz köle değiliz” yazılı pankart ve dövizlerin yanı sıra sloganlarla taleplerini haykıran işçi ve emekçiler, AKP hükümetinin işçi ve emekçilere dönük meclise getirmeye hazırlandığı “Kölelik yasa tasarısına” “Özel istihdam büroları modern köleliktir” mesajı ile cevap verirken artan çocuk işçiliğine dikkat çeken dövizler taşıdılar.

Kortejler halinde Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen kitle, sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Faşizme ölüm halka hürriyet”, “Kürdistan’da düşene dövüşene bin selam”, “Bijî yek Gulan” ve “Jin jiyan azadî” sloganları attı. Yürüyüş kortejinde askerde iken şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren askerlerin aileleri ve basın özgürlüğüne dikkat çekmek isteyen gazeteciler ilgi ile karşılandı. Yine alanda gençler ve kadınların yoğunluğu dikkat çekerken, Akdeniz Üniversitesi öğretim görevlilerinin “Akademi susmayacak” pankartı ile girmesi ilgi gördü.

Yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda binler toplanırken ilk olarak tutuklu Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin işçilerle dayanışma mesajı okundu. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısı durulan saygı duruşunun ardından AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesinin sürgün ettiği işçilerden Olcay Şimşek, işçilerin taleplerini dile getirdi. Şimşek, işçilerin köle olmadığını vurgulayarak, işçilerin demokrasi, adalet ve eşitlik için direnmeye devam edeceklerini kaydetti. Şimşek, işçi sınıfının birleşerek savaşları durdurabileceğine vurgu yaparak, sermayedarların kendi çıkarları için işçi sınıfını bölmeye çalışmalarına izin vermeyeceklerini ifade etti. Yapılan açıklamaların ardından Grup Bandista tarafından verilen konserle kitle halaylar eşliğinde 1 Mayıs’ı kutladı.

Aydın

Aydın’da 1 Mayıs, KESK ve DİSK’in çağrısıyla Kent Meydanı’ında sendikalar, siyasi partiler ve devrimci kurumların katılımıyla coşkulu bir şekilde kutlandı.

Aydın’da 1 Mayısı kutlamak için saat 11:00 da Taş Köprü mevkiinde toplanmaya başlayan kitle, polis barikatıyla karşılaştı. Yürüyüşe güvenlik bahanesiyle izin verilmedi. 1 Mayıs tertip komitesinin yaptığı görüşmeler sonucunda karar değişmedi. Kitle daha sonra oturma eylemine başladı bu esnada milletvekilleri aracılığıyla valilikle görüşmeler devam etti, ancak yürüyüş yapılmasına yine izin çıkmadı. Bunun üzerine doğrudan mitingin yapılacağı Kent Meydanına geçildi.

Mitinge katılan kurumların selamlanmasının ardından, devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleşti. Saygı duruşunun ardından kürsü konuşmaları gerçekleşti. Daha sonra türküler eşliğinde halaylar çekildi ve mitinge son verildi.

Artvin

Kutlamalar için Atapark önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişi, trafiğe kapatılan Cumhuriyet Caddesi üzerinde flama, döviz ve afişlerle yaklaşık 1 kilometre yürüdü. 1 Mayıs’ta, Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde yapılmak istenen madencilik faaliyetlerine karşı tepkiler de dile getirildi. Kitle, ‘Madene hayır’ yazılı tişörtler ve atkılarla etkinliğe katıldı.

Konuşmanın ardından kitle ‘Artvin’de madene hayır’ yazılı atkılarını kaldırarak, ‘Cerattepe geçilmez Artvin halkı yenilmez’, ‘Artvin’de maden istemiyoruz’, ‘Direne direne kazanacağız’ diye slogan attı.

Denizli

Denizli’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Delikliçınar Meydanı’nda toplanan grup Ulus Caddesi’ne kadar slogan atarak yürüdü. Sendika, Siyasi Parti ve Demokratik Kitle Örgütlerinin yoğun katılım gösterdiği kutlamaya katılanlar Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü önündeki alana geçti.

Eskişehir

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında Eskişehir’deki sendikalar ikiye bölündü. DİSK, KESK, TMMOB, TTB kutlama alanı olarak Sıhhiye Meydanı’nı tercih etti.

Coşkulu ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı 1 Mayıs, Sakarya Caddesi’nden Sıhhiye Meydanı’na yürüyüş ile başladı. Meydanda yapılan mitingde savaş politikaları ve emeğe yönelik saldırılar ana gündemdi.

Edirne

Edirne’de DİSK,KESK,TMMOB VE TTB öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs programı saat: 10.00’da Şükrüpaşa İlköğretim Okulu’nun önünden toplanılması ile başladı. Buradan Saraçlar Caddesi’ne yürümeye başlayan kortejde savaşa ve katliamlara, anayasanın değişmesi istenen maddelerine, çocuk istismarına ve işçi sömürüsüne karşı sloganlar atıldı.

Kortejin en dikkat çeken grubu ise: ‘’sanat, barış ve özgürlük için sokağa çıkıyoruz’’ pankartı öncülüğünde yürüyen Edirne Sanat Evi oldu. Grubun ‘Mozart işçidir işçi kalacak!’,’ Shakespeare işçidir işçi kalacak!’,’Sanata sansüre hayır!’ sloganları çevreden alkış aldı.

Saraçlar Caddesi’nde kurulun platforma kadar devam eden yürüyüş burada yapılan saygı duruşu ve konuşmalarla devam etti. Yapılan konuşmalarda, savaşın yıkıcı etkisi, artan kadın cinayetleri, çocuk istismarı, taşeronlaşma, işçilerin ve memurların gasp edilen haklarının üzerinde duruldu. Baskı ve şiddet ile baş etmemizin tek yolunun mücadele ve örgütlülük ile olacağının üzerinde duruldu.

Kocaeli

1 Mayıs Kocaeli merkez ve Gebze’de de coşkuyla kutlandı. Miting alanına pankart ve sloganlarla yürüyen işçi ve emekçiler hak gasplarına ve savaş politikalarına tepki gösterdi.

Kocaeli de 1 Mayıs için sendikalar, meslek örgütleri ve siyasi örgütler İnsan Hakları Parkı’nda buluşarak kortejlerle miting alanına yürüdü. Perşembe Pazarı alanında düzenlenen miting coşkulu geçerken, savaş, taşeronlaşma, kıdem tazminatları, kadın cinayetleri, çocuklara cinsel istismar ve tecavüz eylemin ana gündemlerini oluşturdu.

Polis bariyerleri ile çevrilen alanda caddeye araç giriş çıkışları da engellenirken, mitinge 2 bine yakın katılım gerçekleşti. 1 Mayıs kürsüsünden konuşan DİSK ve KESK temsilcileri, hükümetin savaş politikalarını, işçi düşmanı politikalarını eleştirerek, ortak mücadele ve dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptılar.

Coşkulu geçen miting konuşmaların ardından marşlar ve ezgilerle devam etti. Eylemde sık sık “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek”, “Hırsız, Katil AKP”, “Kurtuluş yok tek basına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkuyla kutlandı.

Gebze Sendikalar Birliğine bağlı sendika üyeleri sabahın erken saatlerinden itibaren Trafo meydanında toplanmaya başladı. Ardından Şehit Numan Dede Caddesi boyunca pankart flamalar ile Gebze Kent Meydanında bulunan miting alanına yüründü.

Kitlesel geçen yürüyüşte sık sık savaş karşıtı sloganlar atılırken, mitingde Gebze Sendikalar Birliği adına kürsüden konuşma yapan Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, “İşçiler, kamu emekçileri, emeklileri, işsizler, gençler, kadın işçiler daha iyi bir yaşam ve güzel bir gelecek için üreten, çalışan, alınteri döken tüm emekçiler, 1 Mayıs’ta bu meydanda haklarımız ve onurumuz için bir araya geldik. 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma günümüz kutlu olsun. 1Mayıs’ı emekçilere verdikleri mücadeleye armağan eden, dünyada ve Türkiye’de bizlere bugün bu mirası canları pahasına bırakan tüm işçi kardeşlerimizin önünde saygı ile eğiliyoruz” dedi.

Mersin

Mersin’de 1 Mayıs kutlamaları coşkuyla gerçekleşti. Demokratik kitle örgütlerinin, Kaldıraç’ın da aralarında bulunduğu siyasi kurumların ve taraftarların da katıldığı 1 Mayıs Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşti.

Mersin’de öncesinde İstasyon Meydanı’nda toplanılıp, Cumhuriyet Meydanı’na doğru yapılacak olan yürüyüş iptal edilmiş ve kurumların kendi yerlerinde toplanmasına karar verilmişti. Dün akşam yapılan son yasak ile kurumların toplanıp yürümesi de yasaklandı ve toplanma alanda yapılacak bilgisi verildi.

Bunun üzerine Eğitim-Sen önünde yasaklara karşı saat 12:00’de basın açıklaması gerçekleşti.

Özgür Çocuk Parkı önünde bir araya gelen Kaldıraç ve Devrimci Parti kitlesi buradan Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Sloganlar ile yapılan yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda miting gerçekleştirildi.

Mitingde kurumların alana girişi ardından selamlamalar gerçekleşti. Saygı duruşunun ardından Mustafa Özarslan ve Grup Çığ konserine geçildi. Halayların ardından miting sona erdi.

Muğla

Muğla’da 1 Mayıs, KESK, DİSK ve TMMOB’nin öncülüğünde Muğla Belediyesi Eğitim Kültür, Rekreasyon Fuar Tesisleri’nde kutlandı.

Saat 12.00’de yürüyüşe başlayan, sendika, meslek örgütü ve siyasi partilerin kortejleri miting alanına kadar uzun ve coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Rize

Rize’de, 1 Mayıs dolayısı ile yürüyüş ve miting gerçekleştirildi.

DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası çağrısıyla, aralarında Tezkop-İş, Tek Gıda-İş, Derelerin Kardeşliği, SES, Eğitim-Sen, Halkevleri,  Birleşik Haziran Hareketi’nin de bulunduğu siyasi örgütler Rize Kültür Merkezi önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü.

‘Mevsimlik işçiye kadro hakkı’ , ‘Çayda kota ve kontenjan kaldırılsın’ pankartı taşınan yürüyüşte sık sık ‘Yaşasın 1 Mayıs’ sloganları atıldı.

Mitingde konuşan DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, işçi sınıfının çeşitli sorunlar yaşadığını belirterek “Kıdem tazminatını fona devrederek işçilerin iş güvencesini elinden alınmasına, kiralık işçiliğe, iş mahkemelerinin kapısının işçilere kapatılmasına, taşeron ve mevsimlik işçilerin kadroya alınması, iş cinayetlerinin son bulması, kamu emekçilerinin iş güvencesinin korunması, sürgün ve soruşturmaların son bulması, çayda kotanın kaldırılması, taban fiyatın yükseltilmesi için alanlardayız” dedi.

Samsun

1 Mayıs dolayısıyla İstasyon Mahallesi’nde toplananlar binlerce kişi sloganlarla miting alanına doğru yürüyüşe geçti.

Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen mitingde konuşan KESK, DİSK ve TÜRK-İŞ Şube başkanları, başta kıdem tazminatı, taşeronlaşma olmak üzere emeğe yönelik saldırıları püskürtmek için mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptılar.

Yürüyüş ve miting sırasında zaman zaman faşistlerin provokasyon girişimleri ise boşa çıkartıldı

Trabzon

Sendikalar ve meslek örgütlerinin yanı sıra, aralarında Kaldıraç’ın da aralarında bulunduğu siyasi örgütler de katıldı.

1 Mayıs için Cumhuriyet Caddesin’de toplanan 1000’e yakın kişi “Hırsız Katil AKP”, “Kirli Savaşa Hayır”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarıyla Meydan Park’a yürüdü.

Burada gerçekleştirilen mitingde tertip komitesi adına yapılan konuşmanın ardından KESK Dönem Sözcüsü Muhammed Ekinci konuşma yaptı. Ekinci konuşmasında emeğe yönelik saldırıların devam ettiğini hatırlattı. Emeğe, doğaya, insana saldıranlara karşı ortak mücadele çağrısı yapan Ekinci, 1 Mayıs’ın mücadeleyi yükseltecek bir ivme olmasını temenni etti.

Van

Wan’da Eğitim Sen, DİSK, KESK öncülüğünde bir araya gelen yüzlerce kişi, 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamasının yapıldığı Musa Anter Parkı’nda bir araya geldi. Sendika üye ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişinin katıldığı kutlamada alana, “Bijî 1 Gulan, yaşasın 1 Mayıs”, “Bijî biratiya gelan”, “İş barış, özgürlük yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankartlar asıldı. Alandan sık sık, “Şehîd namirin, “Bijî Kurdistan, bijî yek Gulan” sloganları yükselirken, program saygı duruşuyla başladı.

DİSK MYK Üyesi İlhan Yiğit AKP’nin 14 yıllık iktidarını savaş rejimi olarak sürdürdüğünü söyleyerek, “Bu savaş kadınlara, gençlere, akademisyenlere açılan savaştır. Bu ülkede emeğin hakkını alana kadar, eşit ülke olana kadar mücadele edeceğiz” dedi. HDP Wan Milletvekili Lezgin Botan da AKP’nin Kürt ve emek düşmanı politikaları ile dokunulmazlık tehdidine dikkat çekerek, “Boyun eğmeyeceğiz” dedi.

1 Mayıs’ta kitlesel direniş hattını örmek için, başta Taksim olmak üzere her alanda olacağız!

O günden bu yana; IŞİD eliyle patlattıkları bombalarıyla; Kürt kentlerinde halka karşı sınır tanımaz savaş politikalarıyla; Anadolu’da işçisinden öğrencisine, akademisyeninden gazetecisine kadar, savaşa, yıkıma, baskıya, yağmaya karşı çıkan en ufak bir sesi şiddetle bastırmaya çalışıyorlar. Adeta tüm toplumu, toplumsal mücadele güçlerini, nefessiz bırakmaya, boyun eğdirmeye, evlerine hapsetmeye çalışıyorlar. Amaçları tüm toplumu esir almak, bu toprakları açık hava hapishanesine çevirmektir.

1-) 2016 1 Mayısı, istisnasız tüm kutlama yapılacak alanlarda, bu topyekûn saldırılara karşı kitlesel direniş hattının örgütleneceği bir adım olarak ele alınmalıdır.

2-) Taksim meydanı 1 Mayıs alanıdır. Çeşitli nedenlerle 1 Mayıs farklı alanlarda kutlanılsa da, Taksim her koşulda savunulabilmelidir. Daha önce de olduğu gibi ancak kararlı bir duruşla Taksim işçilere, emekçilere açılabilecektir.

3-) Sendikalar ve meslek örgütleri genel toplantılarda, 1 Mayıs alanı konusundaki tartışmaları yeterince açık yürütmemiş, bu tutumları ile ortak bir iradenin oluşmasına engel olmuşlardır. Oysa daha önceki 1 Mayıs’larda Taksim’i kazanmış olan bu ortak iradedir.

4-) İçinden geçtiğimiz dönemde, kitlesel mitingler özel önemdedir. Bu nedenle, İstanbul 1 Mayısı için genel toplantılarda, bizim de önerimiz olan Kadıköy’de kitlesel bir 1 Mayıs mitingi kararı alınmıştı. Ancak valilikle yapılan görüşmeler sonrası, sendika ve meslek örgütleri tarafından aynı derecede kitle katılımına uygun olmayan Bakırköy’de bir kutlama yapma kararı alınmış, genel toplantıda diğer bileşenlere deklare edilmiştir.

5-) Tüm bu gelişmelere rağmen, sendikalar, meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, devrimciler, her alanda 1 Mayıs kutlamalarının kitlesel geçmesi için elinden gelen her şeyi yapmalıdır.

Bizler, alanından veya izinli olup olmamasından bağımsız olarak, kitlesel direniş hattını örmek için, başta Taksim olmak üzere Bakırköy, Kolej, Gündoğdu gibi emek, özgürlük ve halkların kardeşliğinden yana olan tüm 1 Mayıs alanlarında olacağız.

CİZRE, YENİ ÇELTEK, NUSAYBİN, CERATTEPE, SUR, TAKSİM… DİRENEREK KAZANACAĞIZ!

DİRENMEK YAŞAMAKTIR, ÖRGÜT ÖZGÜRLÜKTÜR! ÖRGÜTÜNLE 1 MAYIS’A!

HER GÜN 1 MAYIS, HER GÜN KAVGA!

KALDIRAÇ

28 Nisan 2016

Bir adım ileri iki adım geri; 1 Mayıs 2016

Bu savaş ortamı, TC devletini baştan aşağıya sarmış durumdadır.

Bu arada ise Saray, tüm bu kargaşayı, içeride ve dışarıda savaşı, Saray egemenliği politikaları için olanak ve fırsat olarak görüyor.

1 Mayıs 2016 öncesinde hem patlatılan bombalarla, hem de büyük baskı politikaları ile, sokağa çıkma eylemlerini bastırma girişimleri ile, kitleler sessizleştirilmeye, eylemsizleştirilmeye çalışılıyor. Bu açıdan, 1 Mayıs 2016’ya büyük tehditler, gerilimlerle girdik. İşçi ve emekçilerde, kitlelerde, bir yandan eyleme geçme isteği, haklarını arama isteği, sessizliği kırma isteği vardı, ama diğer yandan da geniş kitlelerde bir tedirginlik ve korku vardı. Özellikle bombalı eylemler ve IŞİD’in bu eylemlerinin devletçe aktif ya da pasif desteklendiği gerçeği, bu gerilim ve korkuyu desteklemektedir.

Bu nedenle, 1 Mayıs’ın Taksim yerine Bakırköy’de kutlanması, mevcut durum karşısında geliştirilmiş bir seçenek olsa da, bir geri adımdır. Geriye doğru atılan iki adımın biri budur.

Kuşku yok ki, mücadele, böylesi hamlelere açıktır. Bu nedenle, işçilerin Taksim yerine, Bakırköy’de kitlesel bir 1 Mayıs kutlamasına evet demeleri anlaşılırdır. Biz, bu karara uyduk. Bunun bir geri adım olduğunu bile bile, içinden geçilen ortamda, kitlesel bir 1 Mayıs’ın daha önemli olduğunu düşünerek, bir adım geri atmanın kabul edilebilir olduğu fikrindeydik, bugün de bu fikirdeyiz.

Kitle eylemlerinin gelişiminde önemli olduğu düşüncesindeyiz. Bu hem İstanbul, hem Ankara, hem İzmir ve hem de diğer illerdeki 1 Mayıs kutlamaları için geçerlidir.

Elbette ki, bir ileri adım budur, kitlesel 1 Mayıs kutlanmasıdır.

Ama açıkça belirtmek gerekir ki, Bakırköy Halk Pazarı, her ne kadar devletin gösterdiği Maltepe ve Yenikapı gibi yalıtık alanlardan biri değil ise de, bir Kadıköy de değildir. Bakırköy Halk Pazarı’nda 1 Mayıs gösterisinin organize edilmesi kararı alındığında, sendikaların, toplanma yerini, Bakırköy Özgürlük Meydanı olarak saptaması ve yürüyüşe buradan geçilmesi doğru olurdu. Bizce bu da ikinci geri adımdır.

Bu nedenle bir adım ileri, iki adım geri diyoruz.

Elbette bu, durum tespitidir. Geri atılan iki adım, kitle eylemliliğinin önündeki psikolojik engelleri ortadan kaldırmaya olanak sağlayacak olan ileri adımı gölgelememelidir. Kitlesel 1 Mayıs kutlaması, önemlidir ve bir kazanım olacağı da açıktır. İki adım geri atmaya değerdi. Eğer iyi bir planlama ile, Bakırköy tren istasyonunun üstünden yürüyüş kolu kurulabilse idi, çok daha olumlu sonuçlar elde edilebilecekti.
Yürüyüş kolu, her zaman, sloganların, taleplerin doğrudan kitlelere, halka, mitinge katılan veya katılmayan insanlara ulaşmasının direkt yoludur ve çok önemlidir.

Miting günü, 1 Mayıs günü sabahın erken saatlerinde toplanmaya başlayanlardan haber alan pek çok kişi, ilerleyen saatlerde alana akmaya başlamıştır. Bu elbette ki, tedirginliğin göstergesidir. Peş peşe patlayan bombalar, bombacıların devletçe göz yumularak alanlara ulaşması gerçeği, bu tedirginliğin temelidir. Anlaşılmaz da değildir. Eğer uzun bir yürüyüş korteji oluşturulabilse idi, çok daha hızla, İstanbul’un her semtinden kitleler alana akacaktı. Bir yandan miting alanından ayrılmalar başladığında, aynı anda binlerce insan miting alanına gelmekte idi.

Kuşku yok ki, Taksim, 1 Mayıs meydanıdır ve önümüzdeki yıl, sendikalar bu alan için kararlar alacaktır. Bundan kuşkumuz yoktur. Bu yıl, Taksim alanı yerine Bakırköy alanı için bir uzlaşmaya varılması, Taksim alanının terk edilmesi demek değildir.

1 Mayıs 2016’nın, tüm ülke genelinde, kitlesel eylemlere giden yolu açacağı, destekleyeceği kesindir.

Devletin geliştirdiği saldırganlığa karşı direniş bayrağını yükseltmenin bir basamağı olacağı kesindir.

Perspektif

Taksim’in gölgesinde Kadıköy: 2025 1 Mayısı

Son yıllarda her yıl olduğu gibi, 2025 yılı 1 Mayıs kutlamalarında da, devlet-sol ve sendikalar arasında bir “manevra savaşı” devreye girdi. Her yıl 1 Mayıs...