Mart ayında pek çok ülkede, çeşitli meslek grupları protesto gösterileri düzenledi. Egemenlerin saldırıları karşısında direnişi örgütleyenler dünyanın her yerinde bizlere o eskimeyen gerçeği haykırıyor: Sınıflar var oldukça sınıf savaşımı sürecektir.
Mısır Vakıflar Bakanlığına bağlı çalışan kamu işçilerinin grevi
Vakıflar Bakanlığına bağlı çalışan işçiler asgari ücret için verdikleri mücadeleye, bakanlığın tehditlerine rağmen devam ediyorlar. Bakanlığa karşı protestolara katıldıkları için 12 işçi hakkında dava açıldı. Bakanlık tarafından yönetilen Damanhour Carpet şirketindeki 600 işçi ise, asgari ücretin altında maaş aldıkları için 1 Mart’ta greve çıkmıştı. Bakanlık sahip olduğu cami, çiftlik ve daha birçok mal varlığından dolayı kira geliri elde ediyor. Ancak bu gelirlerin işçilere âdil dağıtımı yapılmıyor.
Sınıf savaşının alanı tüm yeryüzü: dünyadan işçi direnişleri
Pakistan’da intihar saldırısında yaşamını yitirenlerin sayısı 70’e yükseldi
Pakistan Başbakanı Nevaz Şerif’in siyasi olarak en güçlü olduğu, en zengin eyalet Pencap’ın başkenti Lahor’da bir lunaparkta patlama meydana geldi. Lahor Emniyet Müdürü verdiği bilgide saldırıda ölenlerin sayısının 70 olduğunu söyledi. Saldırıda 300’den fazla kişi de yaralandı. Ölen ve yaralananların çoğu kadın ve çocuk.
Tatil günlerinde Gülşan Parkı’na özellikle kadınlar ve çocukların yoğunlukla gittiğini ifade edilirken, bugün Hristiyan toplumunun parkta Paskalya Yortusu’nu kutladığı belirtildi.
“Hristiyanları hedef aldık”
Saldırıyı Pakistan Talibanı’na bağlı Cemaat ül Ahrar adlı grup üstlendi.
Grubun sözcüsü Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Hristiyanları hedef aldık” ifadelerini kullandı.
Pakistan Başbakanı Nevaz Şerif saldırının ardından ülke çapında 3 günlük yas ilan etti.
2014’te Erdoğan: “Müslüman diğer bir Müslümanı Allahuekber diyerek öldüremez.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yazılı bir açıklamayla saldırıyı kınadı.
Paskalya’da kadın ve çocukları hedef alan bu saldırı Erdoğan’ın daha önce yaptığı bir açıklamayı akıllara getirdi. Erdoğan 2014’te yaptığı açıklamada IŞİD ve benzeri çetelerin müslüman olmayanlara saldırmasını meşrulaştıracak ifadeler kullanmaktan kaçınmamıştı. Erdoğan henüz başbakan iken Haziran 2014’te Musul’da 15 Türkiyeli işçinin kaçırıldığı iddiaları ile ilgili Fransa ziyareti öncesi hava alanında yaptığı açıklamada IŞİD’e yönelik bir operasyonu doğru bulmadığını ifade etmişti. Erdoğan, “IŞİD unsurlarının halkla iç içe olmuş olması sivil insanların ölümüne yol açabilir. Böyle hassas bir yanı var.” ifadelerini kullanmış, “Bizim değer yargılarımız arasında mezhebi bir taassubun olması mümkün değil. Bir Müslüman diğer bir Müslümanı Allahuekber diyerek öldüremez. Şu yapılanları bizim Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak tasvibimiz asla mümkün değildir.” demişti.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Filistinli tutsakların açlık grevi sürüyor
Yazan Hanani, 35 gündür açlık grevinde ve 28 Ekim 2015’ten beri idari tutuklu. 24 yaşındaki Hanani üç yıl İsrail hapishanelerinde yattı ve üniversite eğitimini bitirmesi engellendi. Beit Furik Kadın Komitesi Hanani’nin açlık grevi için destek çadırı kurdu.
Hanani’nin yanı sıra 43 yaşındaki Sami Janazreh de 20 gündür açlık grevinde. Janazreh, 15 Ekim 2015’ten beri herhangi bir yargılama veya suçlama olmaksızın idari tutuklu olarak esir edilmiş durumda.
27 Nisan 2015’ten beri idari tutuklu olan 41 yaşındaki Imad Batran’ın ise 25 Şubat’ta açlık grevine girdiği belirtildi. Batran aynı zamanda işgal mahkemelerini de boykot ediyor ve bu nedenle mahkemeye çıkmayı reddediyor. Batran daha önce de defalarca tutuklanmış ve İsrail hapishanelerinde yedi yıl tutsak edilmişti. Batran, 2013 yılında yine idari tutukluluğunu protesto etmek için açlık grevine girmiş ve tam 105 gün açlık grevinde kalmıştı.
Kaynak: isyandan.org
Rachel Corrie: Zulüm bizdense ben bizden değilim
Rachel Corrie, 10 Nisan 1979’da Amerika’nın Washington eyaletinde dünyaya geldi. Henüz 10 yaşında küçük bir kız çocuğuyken bile, dünyadaki açlığın sona ermesi için neler yapabileceğini düşünüyordu. “Amerikan rüyası” diye bir şey yoktu onun için; kafası tamamen dünyadaki mutsuzluklarla doluydu. Bulduğu her fırsatta hastanelere, huzurevlerine gidip insanlara yardım ediyordu. Yaşı büyüdükçe, sorumlulukları da büyüdü. Ülkesinin ‘terörle savaş’ adı altında başlattığı haksız işgallere inat, daima “barış” diyordu o. Ve bu yüzden 2003 yılının başında Filistin’e giderek Batı Şeria ve Gazze’de yaşanan drama ortak olmaya karar verdi. Gazze’nin Refah bölgesinde ev yıkımlarını engellemek için yapılan eylemlere katıldı. Bu arada ailesine e-posta göndermeyi de ihmal etmiyordu. Tüm duygularını en içten haliyle onlarla paylaşıyordu.
Rachel Corrie, yaşamı boyunca yardıma koştu ama onun yaşamı yalnızca 23 sene sürdü. 16 Mart 2003’de bir an bile şüphe etmeden, Filistinlilerin evlerini yıkan buldozerin önünde canlı kalkan oldu. Ve çiğneyip geçtiler Rachel’i. Kaburgaları kırıldı, akciğerleri delindi.
“Zulüm bizdense, ben bizden değilim” diyordu Rachel ve bu duruşuyla milyonlarca insana örnek oldu.
Kaynak: direnisteyiz3.org
FHKC’den, Zayid suikastına ilişkin açıklama: “Bu alçak saldırıdan Filistin yönetimi de sorumlu”
Açıklamada, Zayid’in katledilmesinden İsrail ve Mossad kadar Filistin Yönetimi, Filistin Büyükelçiliği ve Bulgaristan yetkililerinin de sorumlu olduğunun altı çizildi.
FHKC’nin açıklamasında 1990’da Siyonist zindanlardan kurtulup Bulgaristan’a kaçmayı başaran Zayid’in 25 yıl sonra “Siyonist ve Bulgar güçleri tarafından sınır dışı edilmekle” tehdit edildiği, bir direniş sembolü olarak Zayid’in açık bir hedef haline geldiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca şöyle belirtildi: “Bu alçakça saldırıdan siyonist devlet ve Mossad kadar yoldaşımızın güvenliğini almayan, onu korumayan Filistin Yönetimi ile Filistin Büyükelçiliğini ve üç ay boyunca Nayif Zayid’i tutuklamak için onu takip eden Bulgar yetkilileri de sorumlu tutuyoruz. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Dışişleri Bakanı Riyad al-Maliki ve Büyükelçi Ahmad al-Madbouh başta olmak üzere Filistin Yönetiminin bu saldırıdan bizzat sorumlu olduğunun altını çiziyoruz.”
“Bu saldırı Filistin Yönetiminin üst düzey yetkilileri ile Bulgaristan yetkilileri Ramallah’ta görüşürken gerçekleşti ve bu toplantıda şehit yoldaş Ömer Nayif Zayid için hiçbir talepte bulunulmadı.”
FHKC açıklamasını, suikastın aydınlatılacağına söz vererek ve Siyonizme karşı mücadelenin büyütüleceğinin altını çizerek sonlandırdı.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Reza Zarrab’ın ortağı Babek Zencani’ye idam cezası verildi
İran Yargı Kurumu, iş adamı Zencani ve onunla birlikte yargılanan iki ortağı Mehdi Şems ve Hamid Felah hakkında idam kararı verildiğini açıkladı. Zencani ve iki yardımcısının ‘fesat fil arz’ yani ‘yeryüzünde fesat çıkarmak’ suçlamasından idama mahkum edildi.
Zencani dolandırıcılık, sahtekarlık ve kara para aklama gibi çeşitli suçlamalar yöneltilerek İran devletinin petrolünü satmasına karşın aldığı paraları İran devletine vermemek ve bu yolla devleti 2.8 milyon dolar zarara uğratmakla suçlandı. Avrupa Birliği ve ABD tarafından kara listede yer alan İranlı iş adamı, 2013 yılı Aralık ayında İran’da tutuklanmıştı.
Reza Zarrab’ın ‘Reis’im’ dediği Babek Zencani kimdir?
17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonun en önemli isimlerinden Reza Zarrab’ın ‘Reis’im’ diye hitap ettiği Babek Zencani’nin hikayesi, İran eski cumhurbaşkanı Rafsancani döneminde başladı.
Zencani, 2010’da Devrim Muhafızları’nın yaptırım yüzünden dışarı çıkartamadığı 40 milyon doları birkaç gün içinde yurt dışına gönderdi. Bu olay ile beraber milyarder sıfatını kullanmaya başladı. Yurt dışına petrol satışı yapan ve İran hükümetinden milyarlarca dolarlık ihaleler alan Zencani’nin varlıklarının toplamının 13,5 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Zencani, bir dergiye verdiği röportajda Dubai, Türkiye ve Malezya’daki 64 şirketten oluşan bir ‘örümcek ağı’nı kullanarak milyonlarca varil petrol sattığını ve buradan elde edilen 17,5 milyar dolarlık geliri de İran Petrol Bakanlığı, Devrim Muhafızları ve Merkez Bankası’nın döviz rezervi ihtiyacının karşılanmasına aktardığını söylüyor.
Türkiye ile bağlantıları
Babek Zencani, Türkiye’de kozmetik işine girerek ‘Kont Kozmetik’ şirketini kurdu. ABD’nin kara listesine girmeden önce ise Kont Group ve Kozmetik’i Merve Irmak isimli kişiye devretti.
Babek Zencani, Tacikistan’ın ilk ve tek terminali olan Asya Ekspres Şehirlerarası Otobüs Terminal’nin açılışını Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanı ve Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Ulusoy ile gerçekleştirdi.
Onur Air’in, 2013 başında önce 250 milyon dolara İran asıllı Mehdi Şems’e satıldığı, ardından ise Zencani’nin şirketi Qeshm Airlines’a satışının gerçekleştiği ileri sürüldü. Hava yolu şirketinden gelen açıklamaya göre ise Babek Zencani’nin şirket ortakları arasında yer almadığı belirtildi.
Zencani hakkındaki iddiaların toplandığı genel kanı ise 17 Aralık Operasyonu’nda polisin asıl hedefinin Zencani olduğu, Zencani’nin Zarrab ile Antalya’da buluşacakları sırada baskın yapılacağı ancak şüphelilerin durumu fark etmeleri üzerine buluşmayı iptal ettikleri yönünde.
Kaynak: direnisteyiz3.org
IŞİD’in üstlendiği intihar saldırıları sürüyor
– 28 Şubat – Bağdat’ta IŞİD’in düzenlediği çifte intihar saldırısında 70’ten fazla insan yaşamını yitirdi, saldırılarda 100’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi.
– 1 Mart -Bağdat’ın güneyindeki Hilla kenti yakınlarında bir kontrol noktasına yönelik olarak düzenlenen intihar saldırısında onlarca kişi yaşamını yitirdi.
– 26 Mart – Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneyindeki Babil kentindeki stadyumda futbol maçı sırasında düzenlenen intihar saldırısında 65 kişi hayatını kaybetti, 80 kişi de yaralandı. Babil güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Babil kentinin kuzeyindeki el-Hasva (İskenderiyye) bölgesinde yerel iki takım arasında oynanan futbol maçı sırasında stadyumda intihar saldırısı düzenlendi. Örgütün bu kez canlı bomba olarak daha 15 -16 yaşlarında bir erkek çocuğu kullandığı ortaya çıktı. Söz konusu canlı bombanın kimliği IŞİD üyesi Saifullah al-Ansari olarak açıklandı.
– 21 Mart – IŞİD’in, aralarında bir T.C vatandaşının da bulunduğu beş çete üyesinin, Irak’ın Anbar Eyaleti’nde bir intihar saldırısı düzenlediği iddia edildi. Haber ajansları, Iraklı yetkililerin verdiği bilgilere dayanarak, saldırıda en az altı Irak askerinin öldüğünü bildirdi. Iraklı bir yetkili, Ayn El-Asad hava üssüne giden yoldaki bir askeri noktaya kalabalık bir militan grubu tarafından saldırı düzenlendiğini söyledi. Aynı yetkili, ABD öncülüğündeki hava güçlerinin de müdahil olduğu beş saat süren çatışmanın ardından çetecilerin öldürüldüğünü belirtti. Bu askeri noktada yabancı danışmanların da bulunduğu bildirildi.
IŞİD, ilerleyen saatlerde yeni bir açıklama yaparak, İngiliz vatandaşı bir IŞİD militanının Anbar Eyaleti’nde bir saldırı düzenlediğini iddia etti.
Yapılan açıklamada, “Ebu Musa el-Britani adlı militanın, bomba yüklü bir arabayla Irak ordusuna bağlı bir konvoya saldırdı ve saldırıda 30 kişi öldü” ifadesi yer aldı.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Yemen’de 1000’ler Suudi saldırısının yıldönümünde meydanlarda
Suudi Arabistan ve müttefikleri 26 Mart 2016’da Husilerin devirdiği Başkan Abedrabbo Mansour Hadi’yi tekrar koltuğuna oturtmak için Yemen’i işgal etmişti.
BM raporlarına göre saldırıların başladığı günden bugüne en az yarısının sivillerin oluşturduğu 6300 insan Suudi kontrolündeki saldırılarda hayatını kaybetti.
Meydandaki yürüyüş Husilerle şu anda ittifak halinde olan, 1990-2012 arasında Yemen’in başkanlık koltuğunda oturan Ali Abdullah Salih’in partisi tarafından düzenlendi. Sana’nın kuzey kesiminde de Husi yönetimi tarafından büyük bir Suudi karşıtı protesto düzenlendi.
Cuma günü isyancıların lideri Abdulmalik el-Husi ulusal televizyonda Suudi saldırısının ilk yıldönümüyle alakalı bir konuşma yaptı. “”Bir yıl sonra taarruzun sonuçlarına bakıyoruz. Bunun Yemen halkına yardım ve hizmet etme amaçlı olduğu söylenmişti; ancak bu yardım canice öldürme ve soykırım şeklinde geldi.” diye konuşan Husi, fedakarlık yapmaya hazır olduklarını, eğer saldırı devam ederse buna karşı koymanın önemli olduğunu belirtti.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Libya’da ülke genelinde OHAL!
Libya’nın başkenti Trablus’taki işbirlikçi “Ulusal Kurtuluş” Hükümeti Başbakanı Halife Guveyl’in ülke genelinde olağanüstü hal ilan ettiği bildirildi. Guveyl’in Işid’e lojistik destekleriyle bilinen saray merkezli İHH ile ilişkileri biliniyor.
Guveyl imzasıyla yayımlanan bildiride “Milli Genel Kongre (MGK) Başkanının da onayıyla Başbakan tüm ülke genelinde olağanüstü hal ilanına karar vermiştir” denildi.
Bildiride “Savunma, İçişleri bakanlıkları, İstihbarat Teşkilatı, Devrim Tugayları ve genel güvenlik birimleri ülkenin istikrarı için gerekli tüm güvenlik önlemlerini almaları konusunda görevlendirilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Kaynak: direnisteyiz3.org
Arap Birliği, Hizbullah’ı “Terör örgütü” ilan etti
Geçen hafta da Körfez ülkeleri Hizbullah ile ilgili olarak benzer bir karar almıştı.
Son dönemde özellikle Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginliğin artmış; Riyad yönetimi de İran destekli Hizbullah’a karşı söylemini sertleştirmişti. Hizbullah, Suriye’de Beşar Esad yönetimine destek veriyor. Bu tavrı nedeniyle de Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri örgüte karşı cephe alıyor. ABD, Kanada ve Avustralya daha önce Hizbullah’ı “terör örgütü” ilan etmişti. Avrupa Birliği de Hizbullah’ın askeri kanadı için aynı kararı almıştı.
Kökleri Lübnan’da 1991’a dek sürecek iç savaşın başladığı 1975’e uzanan Hizbullah, 1982’de Şii nüfusun yoğun olduğu Güney Lübnan’da kuruldu. Hizbullah, Lübnan’da iç savaş sonrası silah bırakmayan tek grup.
İsrail’in 2008 yılındaki Lübnan işgaline karşı büyük direniş gösteren Hizbullah Ortadoğu’da emperyalist-siyonist işgale karşı Ortadoğu direnişinin önemli bileşenlerinden birini oluşturuyor.
Kaynak: direnisteyiz3.org