Ana Sayfa Blog Sayfa 216

Rachel Corrie: Zulüm bizdense ben bizden değilim

Rachel Corrie, 10 Nisan 1979’da Amerika’nın Washington eyaletinde dünyaya geldi. Henüz 10 yaşında küçük bir kız çocuğuyken bile, dünyadaki açlığın sona ermesi için neler yapabileceğini düşünüyordu. “Amerikan rüyası” diye bir şey yoktu onun için; kafası tamamen dünyadaki mutsuzluklarla doluydu. Bulduğu her fırsatta hastanelere, huzurevlerine gidip insanlara yardım ediyordu. Yaşı büyüdükçe, sorumlulukları da büyüdü. Ülkesinin ‘terörle savaş’ adı altında başlattığı haksız işgallere inat, daima “barış” diyordu o. Ve bu yüzden 2003 yılının başında Filistin’e giderek Batı Şeria ve Gazze’de yaşanan drama ortak olmaya karar verdi. Gazze’nin Refah bölgesinde ev yıkımlarını engellemek için yapılan eylemlere katıldı. Bu arada ailesine e-posta göndermeyi de ihmal etmiyordu. Tüm duygularını en içten haliyle onlarla paylaşıyordu.
Rachel Corrie, yaşamı boyunca yardıma koştu ama onun yaşamı yalnızca 23 sene sürdü. 16 Mart 2003’de bir an bile şüphe etmeden, Filistinlilerin evlerini yıkan buldozerin önünde canlı kalkan oldu. Ve çiğneyip geçtiler Rachel’i. Kaburgaları kırıldı, akciğerleri delindi.
“Zulüm bizdense, ben bizden değilim” diyordu Rachel ve bu duruşuyla milyonlarca insana örnek oldu.
Kaynak: direnisteyiz3.org

FHKC’den, Zayid suikastına ilişkin açıklama: “Bu alçak saldırıdan Filistin yönetimi de sorumlu”

Açıklamada, Zayid’in katledilmesinden İsrail ve Mossad kadar Filistin Yönetimi, Filistin Büyükelçiliği ve Bulgaristan yetkililerinin de sorumlu olduğunun altı çizildi.
FHKC’nin açıklamasında 1990’da Siyonist zindanlardan kurtulup Bulgaristan’a kaçmayı başaran Zayid’in 25 yıl sonra “Siyonist ve Bulgar güçleri tarafından sınır dışı edilmekle” tehdit edildiği, bir direniş sembolü olarak Zayid’in açık bir hedef haline geldiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca şöyle belirtildi: “Bu alçakça saldırıdan siyonist devlet ve Mossad kadar yoldaşımızın güvenliğini almayan, onu korumayan Filistin Yönetimi ile Filistin Büyükelçiliğini ve üç ay boyunca Nayif Zayid’i tutuklamak için onu takip eden Bulgar yetkilileri de sorumlu tutuyoruz. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Dışişleri Bakanı Riyad al-Maliki ve Büyükelçi Ahmad al-Madbouh başta olmak üzere Filistin Yönetiminin bu saldırıdan bizzat sorumlu olduğunun altını çiziyoruz.”
“Bu saldırı Filistin Yönetiminin üst düzey yetkilileri ile Bulgaristan yetkilileri Ramallah’ta görüşürken gerçekleşti ve bu toplantıda şehit yoldaş Ömer Nayif Zayid için hiçbir talepte bulunulmadı.”
FHKC açıklamasını, suikastın aydınlatılacağına söz vererek ve Siyonizme karşı mücadelenin büyütüleceğinin altını çizerek sonlandırdı.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Reza Zarrab’ın ortağı Babek Zencani’ye idam cezası verildi

İran Yargı Kurumu, iş adamı Zencani ve onunla birlikte yargılanan iki ortağı Mehdi Şems ve Hamid Felah hakkında idam kararı verildiğini açıkladı. Zencani ve iki yardımcısının ‘fesat fil arz’ yani ‘yeryüzünde fesat çıkarmak’ suçlamasından idama mahkum edildi.
Zencani dolandırıcılık, sahtekarlık ve kara para aklama gibi çeşitli suçlamalar yöneltilerek İran devletinin petrolünü satmasına karşın aldığı paraları İran devletine vermemek ve bu yolla devleti 2.8 milyon dolar zarara uğratmakla suçlandı. Avrupa Birliği ve ABD tarafından kara listede yer alan İranlı iş adamı, 2013 yılı Aralık ayında İran’da tutuklanmıştı.
Reza Zarrab’ın ‘Reis’im’ dediği Babek Zencani kimdir?
17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonun en önemli isimlerinden Reza Zarrab’ın ‘Reis’im’ diye hitap ettiği Babek Zencani’nin hikayesi, İran eski cumhurbaşkanı Rafsancani döneminde başladı.
Zencani, 2010’da Devrim Muhafızları’nın yaptırım yüzünden dışarı çıkartamadığı 40 milyon doları birkaç gün içinde yurt dışına gönderdi. Bu olay ile beraber milyarder sıfatını kullanmaya başladı. Yurt dışına petrol satışı yapan ve İran hükümetinden milyarlarca dolarlık ihaleler alan Zencani’nin varlıklarının toplamının 13,5 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Zencani, bir dergiye verdiği röportajda Dubai, Türkiye ve Malezya’daki 64 şirketten oluşan bir ‘örümcek ağı’nı kullanarak milyonlarca varil petrol sattığını ve buradan elde edilen 17,5 milyar dolarlık geliri de İran Petrol Bakanlığı, Devrim Muhafızları ve Merkez Bankası’nın döviz rezervi ihtiyacının karşılanmasına aktardığını söylüyor.
Türkiye ile bağlantıları
Babek Zencani, Türkiye’de kozmetik işine girerek ‘Kont Kozmetik’ şirketini kurdu. ABD’nin kara listesine girmeden önce ise Kont Group ve Kozmetik’i Merve Irmak isimli kişiye devretti.
Babek Zencani, Tacikistan’ın ilk ve tek terminali olan Asya Ekspres Şehirlerarası Otobüs Terminal’nin açılışını Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanı ve Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Ulusoy ile gerçekleştirdi.
Onur Air’in, 2013 başında önce 250 milyon dolara İran asıllı Mehdi Şems’e satıldığı, ardından ise Zencani’nin şirketi Qeshm Airlines’a satışının gerçekleştiği ileri sürüldü. Hava yolu şirketinden gelen açıklamaya göre ise Babek Zencani’nin şirket ortakları arasında yer almadığı belirtildi.
Zencani hakkındaki iddiaların toplandığı genel kanı ise 17 Aralık Operasyonu’nda polisin asıl hedefinin Zencani olduğu, Zencani’nin Zarrab ile Antalya’da buluşacakları sırada baskın yapılacağı ancak şüphelilerin durumu fark etmeleri üzerine buluşmayı iptal ettikleri yönünde.
Kaynak: direnisteyiz3.org

IŞİD’in üstlendiği intihar saldırıları sürüyor

–    28 Şubat – Bağdat’ta IŞİD’in düzenlediği çifte intihar saldırısında 70’ten fazla insan yaşamını yitirdi, saldırılarda 100’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi.
–    1 Mart -Bağdat’ın güneyindeki Hilla kenti yakınlarında bir kontrol noktasına yönelik olarak düzenlenen intihar saldırısında onlarca kişi yaşamını yitirdi.
–    26 Mart – Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneyindeki Babil kentindeki stadyumda futbol maçı sırasında düzenlenen intihar saldırısında 65 kişi hayatını kaybetti, 80 kişi de yaralandı. Babil güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Babil kentinin kuzeyindeki el-Hasva (İskenderiyye) bölgesinde yerel iki takım arasında oynanan futbol maçı sırasında stadyumda intihar saldırısı düzenlendi. Örgütün bu kez canlı bomba olarak daha 15 -16 yaşlarında bir erkek çocuğu kullandığı ortaya çıktı. Söz konusu canlı bombanın kimliği IŞİD üyesi Saifullah al-Ansari olarak açıklandı.
–    21 Mart – IŞİD’in, aralarında bir T.C vatandaşının da bulunduğu beş çete üyesinin, Irak’ın Anbar Eyaleti’nde bir intihar saldırısı düzenlediği iddia edildi. Haber ajansları, Iraklı yetkililerin verdiği bilgilere dayanarak, saldırıda en az altı Irak askerinin öldüğünü bildirdi. Iraklı bir yetkili, Ayn El-Asad hava üssüne giden yoldaki bir askeri noktaya kalabalık bir militan grubu tarafından saldırı düzenlendiğini söyledi. Aynı yetkili, ABD öncülüğündeki hava güçlerinin de müdahil olduğu beş saat süren çatışmanın ardından çetecilerin öldürüldüğünü belirtti. Bu askeri noktada yabancı danışmanların da bulunduğu bildirildi.
IŞİD, ilerleyen saatlerde yeni bir açıklama yaparak, İngiliz vatandaşı bir IŞİD militanının Anbar Eyaleti’nde bir saldırı düzenlediğini iddia etti.
Yapılan açıklamada, “Ebu Musa el-Britani adlı militanın, bomba yüklü bir arabayla Irak ordusuna bağlı bir konvoya saldırdı ve saldırıda 30 kişi öldü” ifadesi yer aldı.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Yemen’de 1000’ler Suudi saldırısının yıldönümünde meydanlarda

Suudi Arabistan ve müttefikleri 26 Mart 2016’da Husilerin devirdiği Başkan Abedrabbo Mansour Hadi’yi tekrar koltuğuna oturtmak için Yemen’i işgal etmişti.
BM raporlarına göre saldırıların başladığı günden bugüne en az yarısının sivillerin oluşturduğu 6300 insan Suudi kontrolündeki saldırılarda hayatını kaybetti.
Meydandaki yürüyüş Husilerle şu anda ittifak halinde olan, 1990-2012 arasında Yemen’in başkanlık koltuğunda oturan Ali Abdullah Salih’in partisi tarafından düzenlendi. Sana’nın kuzey kesiminde de Husi yönetimi tarafından büyük bir Suudi karşıtı protesto düzenlendi.
Cuma günü isyancıların lideri Abdulmalik el-Husi ulusal televizyonda Suudi saldırısının ilk yıldönümüyle alakalı bir konuşma yaptı. “”Bir yıl sonra taarruzun sonuçlarına bakıyoruz. Bunun Yemen halkına yardım ve hizmet etme amaçlı olduğu söylenmişti; ancak bu yardım canice öldürme ve soykırım şeklinde geldi.” diye konuşan Husi, fedakarlık yapmaya hazır olduklarını, eğer saldırı devam ederse buna karşı koymanın önemli olduğunu belirtti.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Libya’da ülke genelinde OHAL!

Libya’nın başkenti Trablus’taki işbirlikçi “Ulusal Kurtuluş” Hükümeti Başbakanı Halife Guveyl’in ülke genelinde olağanüstü hal ilan ettiği bildirildi. Guveyl’in Işid’e lojistik destekleriyle bilinen saray merkezli İHH ile ilişkileri biliniyor.
Guveyl imzasıyla yayımlanan bildiride “Milli Genel Kongre (MGK) Başkanının da onayıyla Başbakan tüm ülke genelinde olağanüstü hal ilanına karar vermiştir” denildi.
Bildiride “Savunma, İçişleri bakanlıkları, İstihbarat Teşkilatı, Devrim Tugayları ve genel güvenlik birimleri ülkenin istikrarı için gerekli tüm güvenlik önlemlerini almaları konusunda görevlendirilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Arap Birliği, Hizbullah’ı “Terör örgütü” ilan etti

Geçen hafta da Körfez ülkeleri Hizbullah ile ilgili olarak benzer bir karar almıştı.
Son dönemde özellikle Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginliğin artmış; Riyad yönetimi de İran destekli Hizbullah’a karşı söylemini sertleştirmişti. Hizbullah, Suriye’de Beşar Esad yönetimine destek veriyor. Bu tavrı nedeniyle de Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri örgüte karşı cephe alıyor. ABD, Kanada ve Avustralya daha önce Hizbullah’ı “terör örgütü” ilan etmişti. Avrupa Birliği de Hizbullah’ın askeri kanadı için aynı kararı almıştı.
Kökleri Lübnan’da 1991’a dek sürecek iç savaşın başladığı 1975’e uzanan Hizbullah, 1982’de Şii nüfusun yoğun olduğu Güney Lübnan’da kuruldu. Hizbullah, Lübnan’da iç savaş sonrası silah bırakmayan tek grup.
İsrail’in 2008 yılındaki Lübnan işgaline karşı büyük direniş gösteren Hizbullah Ortadoğu’da emperyalist-siyonist işgale karşı Ortadoğu direnişinin önemli bileşenlerinden birini oluşturuyor.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Londra’da sessizlik kırıldı, onbinlerce kişi Sur ve Cizre için yürüdü

Haftalar süren yoğun hazırlık çalışmalarından sonra yapılan eylem yoğun ilgi gördü.
‘Kürtlere Yönelik Savaşı Durdur’, ‘Sessizliği kır’ şiarıyla organize edilen eylem için BBC binası önünde bir araya gelindi. Britanya’nın birçok şehrinden katılımın olduğu eyleme onlarca demokratik kitle örgütü, akademisyen, milletvekili ve çok sayıda sol sosyalist grup katıldı.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Salih Müslim: Türkiye, Nusra’yı destekliyor

Dördüncü Geleneksel Süleymaniye Forumu’nda konuşan PYD lideri Müslim, Kürtler’in yaşadığı felaketlerin son bulmadığını, ancak IŞİD efsanesini Kürtlerin yıktığını belirtti. Rudaw’ın haberine göre Müslim, “Rakka kentinin kontrolü için hazırlıklar yapılıyor. Bu kentin IŞID’in elinden alınması gerekiyor. Çünkü bu bölge, Batı Kürdistan için tehlike oluşturuyor” dedi.
Musul operasyonundan önce Rakka kentinin kontrol edilmesini ‘zorunluluk’ olarak niteleyen Müslim, “Rakka’nın kontrol edilmesi bizim öncelikli amacımızdır.” diye konuştu.
‘TÜRKİYE BİZE DÜŞMAN GÖZÜYLE BAKIYOR’
Forumda Ankara’yı sert sözlerle eleştiren Salih Müslim, “Türkiye, Nusra Cephesi’nin engellenmesi için hiçbir şey yapmıyor, onu destekliyor. Ancak bize de düşman gözüyle bakıyor. Buna rağmen Türkiye’de istikrar olsun istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: direnisteyiz3.org

Çeteler halkı hatletmeye devam ediyor: 21 ölü, 91 yaralı

Halep’in Şêxmeqsud  mahallesine dönük çete saldırıları şiddetlenerek devam ediyor. Ateşkesten bu yanan 21 sivil yaşamını yitirdi, 91 sivil yaralandı.
Suriye Ulusal Koalisyonu(SUK) adıyla bilinen İstanbul “muhalefetine” bağlı çete grupları ateşkesi fırsat bilerek mahalledeki saldırılarını yoğunlaştırdı.  Rejim karşısındaki üyelerini çeken çete grupları özellikle mahallenin Cendûl ve Rustem Paşa, Benî Zêd, Seken Şebabî ve Kastîlo bölgelerinde sivillleri hedef alan bir saldırı dalgası başlattı.
Çetelerin  cehennem havanları ve el yapımı füzeler kullanıldığı saldırılarda sivillerin yaşadığı binalar büyük zarar gördü.
YPG: Ateşkes ihlaline son verilsin
YPG Genel Komutanlığı bugün yazılı bir açıklama yaparak, İstanbul muhalefeti olan Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) ve işbirlikçisi ENKS gibi grupların Şêx Meqsûd mahallesine yönelik saldırılardan ve ateşkesin ihlallerinden sorumlu olduklarını belirterek, BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere ABD ve Rusya’dan bu ihlallere son verecek ve tedbirleri almaları çağrısında bulundu.
Kaynak: direnisteyiz3.org