ÇATEŞ, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca özelleştirilerek Aralık 2014’te Bereket Grubu’na ait Elsan Elektrik Gereçleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmişti.
Santral önünde kurdukları çadırda gece-gündüz ateş yakarak nöbet tutan işçilere, aileleri ve sivil toplum örgütleri de destek veriyor. 80 yaşındaki Emine Durmuş da oğlu ve işçilerle çadırda bekliyor. 4 çocuk ve 4 torunu bulunan Emine Durmuş, işçiler eylem yaparken evde duramadığını ve vicdanının sızladığını belirterek, “Dayanamıyorum. Çocuklarım, torunlarım için ben buradayım. Oğluma destek için buradayım. Burada eylem yapanlara iş verilsin, 4 gündür bu çocuklar boşta, işsiz” dedi.
41 yaşındaki Mehmet Durmuş ise haklarını almak için eylem yaptıklarını belirterek, “3 aydan bu yana maaş alamıyoruz. 1 yıllık kıdem tazminatım içeride duruyor. Bizim tek derdimiz kadroya geçmek. Biz hepimiz kadro istiyoruz. Annem de bize destek için geliyor” dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yöneticileri de işçilere destek verdi. GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, bünyesinde yüzlerce işçi bulunan bir firmanın 138 işçiyi taşeron firmadan çalıştırmasını ve aylarca maaşlarını vermemesini kabul edemediklerini söyledi.
İşçiler, haklarını alıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtti.
22 Şubat 2016
Zonguldak’ta taşeron işçilerin kadro eylemi
Soma’da işten atılan madenciler yüksek gerilim hattına çıktı
İzmir Kınık’ta bulunan Maden İşçileri Dayanışma ve Mücadele Derneği’ne 21 Şubat Pazar sabah saat 10.00’da çok sayıda sivil polis tarafından basılıp işçiler gözaltına alınmıştı.
Direnen İmbat Maden işçileri 22 Şubat’ta (64.gün) bir kez daha İmbat Maden Müdüriyeti önünde eylem yaptılar. Saat 17.30’da işçiler pankart açarak eyleme başladılar. İşçilerin sloganlar atmaya başlaması üzerine kısa sürede jandarma işçilere saldırdı. Saldırıda Volkan Çetin, İlhan Kaya isimli işçiler gözaltına alınırken Öncü Çetin, Serkan Arslan yüksek gerilim hattına çıkarak işe geri alınmadan inmeyeceklerini söyledi. İşçiler yaptıkları açıklamada; “64 gündür direniyoruz, çadırımızı yıktınız, imbat önüne almadınız, her defasında işe geri alınma talebimize karşı saldırarak gözaltına aldınız. Yetmedi derneğimizi bastınız yine gözaltına aldınız. Kınık’a savaş çıkmışçasına polis yığdınız, maden önüne, yoluna jandarma doldurdunuz. İşçiye başka seçenek bırakmadınız. Tek talep işe geri alınmak. Arkadaşlarımızın başına gelecek her şeyden İmbat Madencilik sorumludur. Direne Direne Kazanacağız!”
İşçilerden Öncü Çetin, arkadaşı Serkan Aslan ve kendisinin 12 yıllık madenci olduğunu kaydederek, “İkimizin de 3’er çocuğu var. Ev için krediye girmiştik. Verdikleri tazminat krediye bile yetmedi. Biz bu şirkete bedel verdik. İşimizi geri istiyoruz. Yetkililer buraya gelsin, sorunlarımızı görsünler” dedi.
Direnen işçiler; Milletvekili Özgür Özel ve İmbat Madencilik Müdürü Gökalp Büyükyıldız’ın verdiği sözler üzerine Yüksek gerilim direğinden indiler. Verilen sözlerin takipçisi olacaklarını ve işe girene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
22 Şubat 2016
Soma ve Ermenek’te işçileri öldürdüler, 80 milyonluk faturayı işçiye çıkardılar!
Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde Eynez Maden Ocağı’nda gerçekleşen katliam sonrasında hayatını kaybeden işçi aileleri ve kurtulan işçilere 77 milyon 749 bin 573 lira 89 kuruş ödeme yapıldı. Soma Kömür İşletmeleri AŞ’den fondan harcanan paranın faiziyle alınması gerekiyordu. Son ödeme tarihi olarak ise Ekim 2015 belirlenmişti. Maden patronu parayı ödemediği için İŞKUR Manisa İl Müdürlüğü icara takibi başlattı. Söz konusu ödemeler, 8 Haziran 2014’te çıkarılan 6545 sayılı torba yasayla yapıldı. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Fonu Kanunu’na eklenen geçici 12. Madde’nin a ve b bentleri yapılan ödemeleri açıklıyor.
Ermenek’te 29 Ekim 2014’te gerçekleşen katliamın ardından da hayatını kaybeden işçi ailelerine ve kurtulan işçilere 2 milyon 567 bin 906 lira 48 kuruş ödeme yapıldı. Ermenek Cenne Linyit Kömürü Limited Şirketi yerine yapılan ödeme de Soma’da olduğu gibi yine torba kanunla yapıldı. 4 Nisan 2015’te kabul edilen 6645 sayılı torba yasa uyarınca, İşsizlik Sigortası Fonu Yasasına madde eklendi ve eklenen geçici 13. Madde kapsamında ödemeler gerçekleşti. Maden şirketinden bu para da henüz alınmadı.
22 Şubat 2016
Cornaglia Otomotiv’de işçi kıyımı
Bursa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Cornaglia Otomotiv’de önce sendikalı 7 işçiyi atan patron, çalışan işçilerin iş bırakarak direnişe geçmeleri üzerine işçi kıyımını sürdürdü, 30 dolayında işçinin işine son verdi.
Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan işçiler daha sonra Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne müracaat etti. İşçilerle birlikte Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne gelen BMİS Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci, işçilerin anayasal haklarını kullandıkları için iş haklarının feshedildiğini belirterek işvereni kınadı.
22 Şubat 2016
Beşiktaş Belediyesi işçileri taşerona karşı yürüdü
Beşiktaş Belediyesi temizlik işçileri, sabah 6.00’da 4. Levent Çilekli Caddesi’ndeki Temizlik İşleri Müdürlüğü bahçesinde toplandı. Yaptıkları açıklamada taşeron şirket Alfatek Çevre Hizmetleri Ltd. Şti.’nin kendilerine yeni sözleşme imzalatarak 2 bin 200 lira olan maaşlarını bin 800 liraya düşürmek istediğini belirtti. İşçiler taşeron şirketin sözleşmeyi imzalamayanları işten atmakla tehdit ettiğini dile getirdi. Belediye bünyesinde 503 temizlik işçisi çalıştığını belirten işçiler, maaşlarının düşürülmek istenmesini protesto ederek yürüyüş yaptı.
Çilekli Caddesi’nden yürüyüşe geçen işçiler ‘Beşiktaş Uyuma Emekçine Sahip Çık”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” sloganlarını attılar. Trafiği kapatmadan kaldırımdan yürüyen işçiler Nispetiye’deki belediye binasına kadar yürüdüler.
22 Şubat 2016
İşsizlik Fonu’ndan 25 milyarı iç ettiler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılan harcamaların dökümünü gösteren tablo, AKP hükümetinin fon kaynaklarını esas amacının dışında olağanüstü düzeyde kullandığını ortaya koydu.
Resmi verilere göre, 106 milyar liranın biriktiği Fon’un ilk kurulduğu 2002’den bugüne kadar esas amacı kapsamında işsizlere sadece 11 milyar lira tutarında ödeme yapıldı. Üstelik bu tutara, işsizlere ödenen işsizlik maaşının yanı sıra Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücret Garanti Fonu giderleri de dâhil edilerek ancak ulaşılabildi.
Buna karşılık Fon’dan kuruluş amacı dışında yapılan harcama 24 milyar 624 milyon lirayı buldu. Hükümet, işsizler dışında yapılan bu harcamaları gerçekleştirebilmek için Meclis’te onlarca kez kanun değişikliği yaptı. Normal şartlarda bütçeden yapılması gereken GAP projesine kaynak aktarımı ile işsizliği önlemeye yönelik gerçekleştirilmesi gereken her türlü hükümet politikalarının faturası da Fon’a kesildi. Dahası, başta madenler olmak üzere ülke genelinde yaşanan iş kazalarında oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için dahi bütçe yerine Fon’dan harcama yapıldı.
Hükümetin bütçe ödenekleriyle gerçekleştirmesi gereken GAP yatırımları için işsizin parasından harcanan para tam 11 milyar 511 milyon liraya ulaştı.
Ayrıca, sonradan geliştirilen “aktif işgücü programları” adı altında toplumun bazı kesimlerine bugüne kadar işsizin parasından aktarılan tutar da 7 milyar 581 milyon lirayı buldu.
Fon’dan “diğer giderler” adı altında yapılan ve işsize gitmediği anlaşılan ödemeler de 5 milyar 532 milyon lira oldu. Resmi veriler, işsize yapılan ödeme dışında kalan ve normalde bütçeden harcanması gereken tutarın 25 milyar liraya yaklaştığını, dolayısıyla hükümet bütçelerinin bu düzeyde bir açıktan kurtulduğunu gösteriyor.
Çalışma Bakanlığı verileri, hükümetin bu yıl İşsizlik Sigortası Fonu’ndan asıl kuruluş amacı kapsamında işsizlere 2 milyar 788 milyon lira işsizlik maaşı ve benzeri ödeme yapacağını, asıl amacın dışında kalan kalemlere ise 6 milyar 81 milyon lira aktaracağını gösteriyor. Bu aktarımın 4,7 milyar lirası hükümetin daha çok seçim dönemlerinde seçmeni etkilemek için kullandığı aktif işgücü programlarına, 1,4 milyar lirası ise diğer giderlere yapılacak.
Hükümetin, GAP yatırımlarını hızlandırma adı altında İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 2008-2013 döneminde bütçeye aktararak kullandığı 11 milyar 511 milyon lirayı bir süre sonra Fon’a iade etmesi gerekiyor. İşçi ve işveren sendikaları, ilk etapta 8 milyar lirayla başlayan ancak 11,5 milyar lirayı aşan ödemenin bütçeden tekrar Fon’a iadesinin yasayla takvime bağlanmasını istemişler, dönemin Çalışma Bakanı Faruk Çelik de bu talebin mutlaka dikkate alınacağını söylemişti. Ancak, aradan geçen 3 yıla rağmen iade takvimi hâlâ açıklanmadı.
21 Şubat 2016
Kroman Çelik işçileri: “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”
Gebze’deki birçok fabrikada işçilerin ek zam talebinin olduğunu söyleyen Korman Çelik İşyeri Temsilcisi Engin Kulu, “Biz de işyerimizdeki komitemizle toplandık ve mağduriyetimizin giderilmesi için ek zammın ödenmesini talep ettik. Buna olumsuz cevap alınca bizler de eylemlere ve yürüyüşlere başladık. Bunu devam ettireceğimizi belirtiyoruz. Biz birkaç fabrikayla birlikte 70 kuruşluk bir taleple yola çıktık. İstediklerimizi alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz burada birkaç işyeri olarak cesaretle bir adım attık ama bu mücadeleyi diğer işyerlerinde yaygınlaştırabilmeliyiz. Bunun sadece metal iş kolunda değil diğer iş kollarında da yaygınlaşması gerekiyor” dedi.
20 Şubat 2016
İşçilerin sendika hakkını engelleyen müdürlere ceza
Tanrıverdi Tekstil işçileri 2014 yılında DİSK/Tekstil’de sendikalaşma çalışması başlatmış, bunun üzerine fabrika yönetimi işçileri işten atmakla tehdit ederek zorla Türk-İş’e bağlı TEKSİF’e üye olmaya zorlamıştı. DİSK/Tekstil’den istifa etmeyen 20’yi aşkın işçi de işten atılmıştı.
Bunun üzerine işten atılan işçiler İstanbul 18. İş Mahkemesine, Genel Müdür Zihni Akça, Müdür Yardımcısı Oğuzhan Kazanç ve İşletme Müdürü Koray Tezen hakkında, sendikal hakların kullanılmasını engellemek suçundan, ceza ve tazminat davası açtı. İşçilerin avukatları; mahkeme, Tanrıverdi Tekstil’e, işten çıkardığı 11 işçiye, 12 brüt maaş tutarında sendikal tazminat ödeme cezası verirken, haklarında dava açılan müdürlere de 7 ay 15 gün hapis cezası verildiğini belirttiler.
İşten atılan diğer işçilerin davası devam ediyor. İşçilerin sendikal örgütlenmelerine müdahale etmenin suç olduğunun anlaşılması bakımından bu davanın önemli olduğu belirtildi.
20 Şubat 2016
Beykoz Paşabahçe’de #Direnişçi Forumu
Forumun açılış konuşmasını direnişteki işçiler adına İsmail Yılmaz yaptı. Direniş güncesi şeklinde hazırlanmış slayt gösteriminin ardından Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hakan Koçak ilk konuşmacı olarak davet edildi. Koçak, ilgiyle dinlenen; Cam işçilerinin Anadolu işçi sınıfı tarihi içindeki yeri ve dinamik mücadele geleneğine dikkat çeken bir konuşma yaptı.
DİSK Uluslararası İlişkiler Müdürü Kıvanç Eliaçık Gürcistan Şişecam işçilerinin selamını iletti. Şişecam’ın Gürcistan’da kurduğu fabrikada düşük ücretlerle işçi çalıştırdığını, işçilerin sendikada örgütlenmeleri nedeniyle Şişecam patronunun burada yaptığı gibi işçileri işten attığını, işçilerin üretimi durdurarak yanıt verdiğini ve direnişin 19 gündür sürdüğü bilgisini verdi, işçilerin buradaki direnişçilere gönderdiği dayanışma mesajını paylaştı.
Şişecam’dan emekli olmuş işçilerden Cemal Başkaya, direnişteki işçi arkadaşlarla gösterilen dayanışmanın yetersizliğine işaret etti.
HDP adına yapılan konuşmada işçilerin mücadelesi ile halkların kendi geleceğine sahip çıkma mücadelesinin, doğasına sahip çıkan halkın (sürmekte olan Artvin örneğiyle) mücadelesinin ortaklaşalığının önemine vurgu yapıldı.
Söz alan diğer konuşmacılar mevcut egemen sendikacılık anlayışına sert eleştiriler yöneltti. İşçi sınıfına yabancılaşan bu anlayıştan kurtulmak için işyeri komiteleri, işçi meclisleri vb. örgütlenmelerle tabandan yukarıya güç kazanmak, sendikaları asalaklardan geri almak gerektiğine değinildi.
Direnişteki inşaat işçileri kazandı
Mersin Entegre Hastanesi projesinde yüklenici firma olan DİA Holding’in, DEC Mühendislik bünyesinde çalışan inşaat işçileri ücretleri ödenmediği için 2 Şubat’ta direnişe başladı. İnşaat İş Sendikası üyesi işçiler süren görüşmeler neticesinde direnişteki arkadaşlarının ücretlerinin büyük bir kısmının ödenmesi üzerine direnişi sonlandırdı.
İşçiler direnişlerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından bir açıklama yaparak; “Her şantiyede karşılaştığımız ücretlerin gasp edilmesi ve aylarca ödenmemesi durumuna karşı biz inşaat işçileri olarak birlikte olmanın, örgütlü hareket etmenin ne kadar etkili olduğunu burada bir kez daha gördük. Taşeron sistemi içerisinde yok sayılan, muhatap dahi alınmayan inşaat işçileri olarak patronlara karşı örgütlü gücümüzü göstermiş olduk” dedi.
16.Şubat.2016