Yıldız Teknik Üniversitesi’nde “Bu Suça Ortak Olmayacağız” diyen yaklaşık 30 akademisyene soruşturma açıldı. Savunmalarını yapan hocalarımıza destek olmak için biz de Yıldız Kampüsü’ndeydik.
Kocaeli Üniversitesi’nde direnen öğrenciler kazandı!
Kocaeli Üniversitesi rektörlüğü tarafından kaldırılan bütünleme sınavları, biz üniversite öğrencilerinin direnişiyle geri getirildi.
Ne Olmuştu?
Geçtiğimiz dönem aralık ayında bütünleme sınavlarının rektörlük tarafından kaldırılmasıyla üniversitede çok sayıda öğrenci polis engellemelerine rağmen rektörlüğe yürümek istemiş ve eylemliliklerini sürdürmüştü.Direnişin ve kararlılığın yüzlerce üniversite öğrencisinde karşılık bulmasıyla birlikte, yeni dönemde rektörlük bütünleme sınavlarının devam edeceğini açıkladı.
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
MSGSÜ’de tacizci akademisyene ders yok!
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde kadın öğrenciler tacizci akademisyene ders yaptırmadı. “Ama iyi bir hoca değil! Tacizci!” diyen üniversite öğrencileri, sınıfı işgal ederek pankart açıp ses çıkarma eylemi gerçekleştirerek akademisyeni sınıftan kovdu.
Üniversitelerde Cerattepe direniş günlüğü
Ankara Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde rektörlüğün talimatıyla yeni bir uygulama başlatıldı. Kapılarda sürekli polis bekletilmesi, güvenlik sayısının artırılarak kimlik kontrolü yapılmasına yönelik uygulamaya tepki gösteren çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.
Bizler üniversitemizi savunarak Cebeci Özgürlük Buluşmasında bir araya geldik. Yüzlerce öğrencinin bir araya geldiği eylemde, yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklaması sonrası serbest kürsü kurularak Cerattepe direnişi ve Kürt illerindeki katliama ilişkin birçok konuya değinildi. Cerattepe direnişinin selamlandığı etkinlik horonlarla sona erdi.
ODTÜ
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde biz öğrenciler Artvin direnişini selamlamak ve “Altınsız olur, Artvinsiz olmaz” demek için bir araya geldik. Hazırlık Binası önünde “Cengiz’e #direnArtvin” yazılı pankart ile Fizik Bölümü’ne yüründü. Horonun ardından sloganlar eşliğinde Devrim Stadı’na yürüyerek “ODTÜ isyandır, Artvin’e selamdır” diyerek Artvin direşini selamladık.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde 24 Şubat tarihinde saat 14.00 de Cerattepe’de yapılan doğa katliamını protesto etmek için toplandık. Edebiyat Fakültesi önünde horonlar tepildi. “Cerattepe halkı yalnız değildir”, “Diren Artvin, Anadolu seninle” sloganlarıyla rektörlük binası önüne yüründü. Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
İstanbul Üniversitesi
25 Şubat Perşembe günü saat 13.00’da, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi havuzlu bahçede direnen Karadeniz halklarının Cerattepe zaferini kutlamak için bir araya gelerek etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik horonlarla son buldu.
Yıldız Teknik Üniversitesi
25 Şubat Perşembe günü biz üniversite öğrencileri YTÜ Davutpaşa Kampüsünde toplanarak Cerattepe Direnişini selamladık. Etkinlik horonlarla sona erdi.
Trakya Üniversitesi
Edirne’de Rengahenk Tiyatro ve Sokakta Sanat Var Hareketinin yeni bir girişimi olan Edirne Sanat Evi “Sanat ile Başka Bir Dünya Mümkün” diyerek kuruldu. Henüz açılışı gerçekleşmeyen Sanat Evi, gerçekleştirdiği şiir etkinliğinin ardından sokakta “Kıymet Teyze’nin kızanlarından Havva Ana’nın uşaklarına selam olsun!” diyerek Cerattepe direnişini selamladı.
İTÜ
19 Şubat tarihinde İTÜ Maçka Hazırlık binası önünde bulunan yeşil alanın yıkılıp ağaçların kesilerek yerine kafe yapılmasına karşı üniversiteliler nöbete başladı. İş makinalarını alandan çıkartan üniversiteliler yaşam savunucularını dayanışmaya çağırdı.
Yaşam alanını savunan biz üniversite öğrencileri çadırlar kurarak direniş nöbetine başladık.
Direnişte forumlar gerçekleştirilerek, İTÜ öğrencileri ve mahalle halkı hep birlikte park alanında yapılan inşaata karşı sözünü söyledi. Maçka’da nöbet sürerken park alanının arkasında bulunan ilkokuldaki öğrenciler direnişe destek olarak Artvin halkına da selam gönderdi. Üniversite öğrencileri yaşam alanlarını güzelleştirmek için hazırladıkları tohum bombalarını park alanına ekti. İTÜ direnişinde sürekli olarak dövizlerle, horonlarla Cerattepe direnişi selamlandı.
Mersin’de Eğitim-Sen’den akademisyenlere destek
Eğitim-Sen Yürütme Kurulu adına basın açıklamasını okuyan Sinan Muşlu, Cizre’de bodrum katında günlerce mahsur kalan yaralılara yapılan saldırıyı kınadıklarını belirterek barış için her geçen gün geç kalındığını barış için daha fazla ses çıkarmak, barış için akademisyenlerin sesine kulak vermek gerektiğini söyledi. “Bugüne dek AKP’nin izlediği politikalar Türkiye’yi giderek özgürlüklerin kısıtlanması müzakerelerin buzdolabına demokrasinin rafa kaldırıldığı faşizan uygulamaların yaygınlaştığı bir ülke durumuna sürüklemiştir. YÖK savaş politikalarının yanında durarak kurucularına ve siyasi iktidara bir kez daha vefa burcunun ödemiştir. Rektörlüğe Ahmet Çamsarı geldiğinden bu yana üyelerimizin de bulunduğu birçok idari personel üzerinde sürgün baskısı kurulmuştur. Çok sayıda taşeron işçi işten çıkarılmıştır. Hakkında yandaş kadrolaşma gittiği, özellikle muhalif sendikalı kesimi ve Alevi işçileri hedef aldığı iddiaları da olan MEÜ Rektörlüğü YÖK’ün çağrısı üzerine vazifeye koşmuş Yrd. Dç. Dr Mustafa Şener ve Yrd. Dç. Dr Yasemin Karaca’nın görevlerine hukuksuzca son vermiştir.” dedi. Eğitim-Sen olarak tüm güçleriyle akademisyenlerin yanında olduklarını, tarihte pek çok baskı soruşturma sürgün gözaltı ve ölümlerle sınanmış bir sendika olarak bugün de baskılara boyun eğmeyeceklerini, barışın, insan haklarının, eşitliğin ve özgürlüğün savunucusu olmaya devam edeceklerini belirterek sözlerini tamamladı.
Adana Baro Başkanı “ölüm haberlerine, kana gözyaşına hepimizin kanıksatıldığı bu süreç içerisinde kanın daha fazla akmaması için 1128 akademisyen bu konulardaki saptamalarını dile getirdi. Kaçak sarayın sakini tarafından ve onun yönlendirdiği medyası tarafından bir linç kampanyası başlatıldı. Akan kanın sorumlusu kendileri oldukları için böyle tepki veriyorlar. Aydın müsveddeleri diyerek itibarsızlaştırdığı akademisyenleri, artık kapıları işaretlenerek direk hedef haline getirdiler. Akademik özgürlük ve üniversite özerkliği yama bohçası haline gelmiş 1982 anayasasında bile dile getirmiştir. Bu toplumdaki kimse siyasi iktidar gibi düşünmek zorunda değildir. Başlatılmış olan bu soruşturmaların hiçbirinde hukuki bir dayanak yoktur. Soruşturmalar derhal çekilmelidir. Kimse çalışma özgürlüğünü ve çalışırken sağlanması gereken iş barışı ortamını; yakalamış olduğu sıfatla kaldırmaya hakkı yoktur.” sözleriyle akademisyenlere yapılan hukuksuzluğu dile getirdi.
Basın açıklaması ‘Savaşa Hayır barış hemen şimdi’ sloganıyla son buldu.
Türkiye’ye barış, akademiye özgürlük”
“Türkiye’ye Barış Akademiye Özgürlük” şiarıyla DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, “Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri” adına İzmir Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Yapılan toplantıya birçok siyasi kurumdan ve partiden temsilciler, ilçe belediye başkanları ve milletvekilleri katıldı. Yapılan basın açıklamasıyla ve ardından söz alan kurum temsilcilerinin ifadeleriyle akademisyenlerin son süreçte maruz kaldığı saldırılara karşı dayanışma ve destek mesajları verildi.
Dostumuz Jiyan Karaman Cizre’de ölümsüzleşti
Devletin halklara ilan ettiği savaşa karşı ses veren ve Cizre’nin sesini haykıran Dem-Genç’li dostumuz saatlerce göz göre göre ölüme bekletildi. Yaralı halde saatlerce çatışma ortasında ölüme direnen Jiyan 24 Şubat’ta ölümsüzleşti.
Bir Mayıs’ta, seçim çalışmalarında yan yana olduğumuz mücadele arkadaşımızı unutmayacağız.
Başta ailesi ve yoldaslari olmak üzere tüm halkımızın başı sağ olsun.
Balçova’da Yeşil Rant
Planda Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi karşısındaki termal alanla yetinmeyen Bakanlık, Sakarya Caddesi boyunca Teleferik Yamaçları, baraj yolu çevresi, Narlıdere’de de Princess Hotel çevresini plan sınırlarına dahil etti. Sağlık turizmi öngören planda en çarpıcı karar ise 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra, 1981 yılında Teleferik sırtlarında ormanlık alanın içine yapılan ve İzmirlilerin ‘çürük diş’ olarak bildiği binaların örnek alınması oldu. Planda, bu binaların üzerinden çekilen sınırla sağa ve sola doğru, çam ve zeytin ağaçlarının bulunduğu yeşil bölge imara açıldı. Turizm tesisleri yapılana kadar konut yapımına da olanak sağlandı. Emsal de 0.40 olarak tespit edildi.
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, plana belediyelerin muvafakat verdiğini belirtti. Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya da Teleferik sırtlarında plan dahilinde ‘orman alanı olmadığını’ söyledi. Bölgede ağaçların olduğunu kabul eden Çalkaya, “Tapulu araziler var. Plan, yoldan 50 metre içerisini kapsıyor. İnce bir hat söz konusu. Eğimin düz olduğu yerler imara açılıyor. İmar da sınırlı. Turizm amaçlı” dedi.
Direnişteyiz
İzmir’de OHAL uygulamaları
İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, tarafından Valilik Makamına yazılan yazıda, İzmir’de provokatif eylemler yapılacağı iddia ediliyor.
İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın ‘olur’ yazısıyla imzaladığı, izin Buca, Balçova, Bayraklı, Bornova, Gaziemir, Güzelbahçe, Çiğli, Karabağlar, Konak ve Narlıdere ilçelerini kapsıyor. 23 Şubat’a kadar geçerli olacak izne göre Emniyet, üst, her türlü toplu taşıma ve seyreden arabaların, özel kâğıtların ve eşyaların dahi aranması yapabilecek, el koyabilecek.
AKA-DER Alsancak Şube’de Cizre ve Nusaybin gözlemleri
Savaşın yalnızca Kürdistan’da değil İzmir’de İstanbul’da da sürdürüldüğünü ve devletin yasalarından, uygulamalarına kadar her şeyi iç savaşa uygun şekilde düzenlediğini kaydettik.
Bölge insanının kararlılığının ve direniş azminin altının çizildiği etkinliğimize yaklaşık 15 kişi katıldı.
Daha önce de İzmir Barış Bloku Cizre’den aktarımlar başlığıyla Tepekule Kongre Merkezi’nde etkinlik gerçekleştirmek istemiş fakat polisin Valilik İzniyle etkinliği izleme yetkisini olduğunu söylemesi ve silahlı polislerin içeri girerek kameralarla etkinliği takip etmek istemesi üzerine Barış Bloku tarafından etkinlik iptal edilmişti.